_4 I’.!!l'&ş_.'dN — 1937 . A e Bir kitaplık Tâf Yarabbit Şu halkın ne güzel buluş- ları var. derin manası olan Iâlardılara (bir kitaplık lâf) derler, Ata sözleri di- ye tanılan vecizeler, Lakikaten büyük bü kitaplar dolduruz. Fakat barıla- rı, başlı başlarına bir k'taba cevher ve- recek mahiyettedir. Hatta en basit gibi Rörünenleri bile (Fındık babadan, zeytin dededen) kal- malrymış ki insan istifade etsin, Asır. larca süren bir nebatat ilmi tecrübesi nin Sübdesinin zübdesi dört kelimeye sı kıştırılmış ... | Ulus gazetesinin erkânınden olan ve bir çok kitablar üzerinde ismini okudu- Rumuz tarınmış muharrir Nasuhi Bay- flır (sabık Nasuhi Eecsad) şimdiye ka- kar kıiimun:n duymadığı bir harikulide meseli son Anı a İt d Kir adolu seyahatinden Kgetir- (Keçi sarhoş olunca dağ ei o a dağda kurd ara Ne tablo, Allahım! Cirmine bakmadan ötekine çatan, kabadayılık edi F:ıiren tiplerin ahvali iyi anlatan bir söz ol berikine P de başına belâ ini bundan daha ur mu? . Çekiyor kafayı... Kardaramcı Var mı ona yal M N Amiya dağa çıkıyor... Nasuhi Baydı bdra Gan Ankaraya zetirdi Şimalt Anadolu- n bakan. , Onkaraya getirdiği bu mesel; Seki beş altı duymadığıı i mecli İî.ı ı_rııü duyunca, dost. temle biribirimizin yüzüne baktık, Ara b zda mesleki bir anlaşma oldu. 0 da, ben de her gün fıkra yazdığımız için; — Ne eleman! . ik, — Bir kitablık 1â (—s B_: fikraya alâ bir netice olur. arhoş olup da dağa ku p ya çıkan keçi.., ) ; Pa Hemen seldi? um Sadri Er öi ;'ılr'muı general Franko " da Berlin - Roma mihverine ;,ı'rî:::.::ı: bakın. Barut ve kan da ü Do n Ve şarap gibi sarhoş eder- "n*) €mek ki kalayı tütsüledi e !::uliedlği d_e. bedmest olduğu da "ey—nmvıkdıgmdın belli değil mi? M hz'-l Sarhoş keçi.. Aradağın kur- alde bulacaksın... Barut ve kan ha ©yniyan bütü n bütün yi keçiler gibi, — Sulh düşmanı sarhoş a_ü;va-um Eminönü Si Neydanı y:k'm!âk İşlerine ında bBşlanıyor Verilen hi abere gö: Tet İnönü İsta; * göre Başbakan fs . Z nbulun i: Ne üç mil, b imarına her ge. Yon lira devl EZoğ ayrıla; et bütçes “"ykı );rdxmı evvelce vııdçî:;;î? ö Ti Düi t Körülmekteğiz " YAP'lacağı muhakkak Beledi nasip gâğ';ı'i_"_“f'l Vekâletinin de mü- danının BÜ şekilde, Eminönü mey - Si ve Yenicam'in mey - h & için bi j miş ve Vekdi v Proje hazır . ji Aazra :öndermiş'ör. Pro - bikine zîri'iıet".;:' Zelmez derhal tat- :;;: mıliî:n sona Haa çıkmasz için Ki mra dükkânından b'l!ıy_,z:.ı;n mahallebici nin bulundüğü a * Valde hanı . lası, Balıkpazarında Yarısından faz - sına gelen dükkânlar . adanın karşı- nicam'in Mısırçarşıamı, Yladan Ye. *kapıstna kadar duku_hr“ib_f( &den Taftan Yenicami k"'kri,,' diğer DiP Piyango baylile basl,, kadar uza- r, 1(.-: kâmilen istimlâl: « dıı'::"“ dükkân- ır , P kaldırlacak- Adntaş camlişerlfinde . BUt günü zaat 13 de kiraat edileceğinden rla ve #krabalariyle hazır bulunmaları yi İstanbul konuşuyor ! Dolapdere yolunda Harbiyeden aşağı doğru saptığınız zaman, evvelâ tertemiz ve sakin sokaklardan geçersiniz ve sonra. Yazan : Haberci fatanbul konuşuyor Tüportajıarı başla dıhaşlıyalı, bergün 5—6 yerden beni çafı rırlar.. Tabil hepsine birden gitmek — imkân arolduğu için, bütün bu müracastları mun tazam olarak sıra'arım ve semtlerin çoğunu işte bu sıraların çerçevesi İçinden çıkmama. mağa gayret ederek dolaşırım. Geçen gia, gelen şikâyet —mektuplarına baktığım zaman, sıranın Pangaltıda olduğu nu anladım. Bu sermtten 5.6 müraeaat birden olmuştu. Bu müracaatlar arasında İki tan? erteresan meklup — Dülunuuyordu. Bu mek tuplardan Bilezikçi #okağına ait olanı o 30 kağın yazısında dercetmeye bırakarak, bu rada diğer mektuptan Dahsedeyim: Pangaltı Dolapdere — caddesinde ainema arkasında 243 numaradan Niyazi imzasiyle aldığımız bu mektup göyle yazılmıştı: Sayın Bayi Gazeteninde kıymetli yazılarınızı rum.Meraleketin her türlü Ihtiyaçlarına me dart teselli olmaklığfmız berkeş gibi beni de sevindirdi. Şikâyetimde ne kadar haokir nldu. Bumu lâtfen gönderilecek — muharririnizin karşılaşacağı ve göreceği manzara le isbat etmiş olacağı Evim Pangaltı Hamam ve sineması arka. amdaki Dolapdere caddesi nedir,Oturduğum muhitin önünden geçen ve evvelce hamam sularile civar evlerin — Jâğımlarının çirkef sularını Kasımpaşaya kadar uzatan dere 0. rada denize dökülür. RBüuranmn havasıni telvim — etliği için nihayet nazarı dikkâti celbederek bale. diyenin himmeti ile betoa arme asri bir I4. gi teşkilâtile kapatılıp ıslah edilmiş ise de senelerdenberi Nişantaş Şişli etraft armalarda yapılan apartımanların fazla toprak vesaire molozları, ganki başka yer yokmuş gibi, dö. küntü yeri olmaktan — kurtulamamıştır. Bu mevki her iki taraf dağdır. Yerinde yapıla. cak tasviyeltürabiye ile cndde — haline gela. bilir. Maksadım derenin başından nihayatine kadar kamyon ve acam yük- arabalarından şimdiye kadar dökülen topraklar iri kaklırım taşlarını tamamen kapatmış A'ıın.ı çimende inceliğinde toprak bir Karış yükselmiştir. Ru kadar İhmalkârlığa tahammüt edeme, dim. Geçenlerde karakolu gittim kamyan W araba müteshhitleri kendi menfsatlerini gül zederek yaptıkları hareketlerden şiklyet et. tim. Karakoldan aldığım cevap: “Biz arabe cıların arabalarına çinko döşetmelerini ten. büh ettik, Çinkasuz arabacıları ııalyıx lvd_.. yoruz,, oldu. Tecziye edilen arabağı döl uî: toprakları toplamaz veya toplattarmAzda “akolun arabacıyı tecziye etmekle mahallş nin ne menfati ölâbilir. Evlerimizde otura. rsaz pencere açamayız. ne kadar İemizliğt ilina edilse yarım saat sonra evimin İçi ince toz tabakasile doluyor. Dolapdare — Cüddeal mahallesi namma şikâyet ederim- Bu acr şikâyeli yerinde görüP “':k"' « mok için, fotoğrafçı arkadaşım Ud beraber Sirkeciden bir tramvaya biatri '""::.ü yolunü tuttuk Tramvay 'rık'"':mnh » ket ettiği saman hemen hemei ytu. Bu aırada, arka sahanlıkta cıgarâ içmekte olan Öördüm. P memlekoettm! eski bir dostumu Bi zin kıymetli bialcilik Hocası ve Bipahi o. mallimi Bay Behçet Atagenç CAĞ a iye civarında, bana mek ti. Kendisinin M:ı"' Silan etürünğeni tupta bahsedilen y gittim. Kıymetli büldiğim için bemen yanına , M binictmizln ber serasaki tülir dilile, ve ni mamlan hatırımt görması Un yük Dezakele a Yukarıda okuduğu diktan oe BÜ ğ oku; Dolapdere caddesinde Haberci ile konuşanlar ve etrafı t kamyon... a aaçlmur v rEmalerin vwe z Pangaltıdan Dolapdereye inen cadde 109 metre kadar taş döşenmişti. Son. Ta toz Ve çamur monbar toprak yol başlıyordu nuz mektuptan bühsettim, Hu hususta bir Büdiği varsa, bana söylemesini rica ettim. Bay Behçet, hafifçe güldü ve: — Ben, dedi; Hamen hemen tramvay cad desi Üzerinde oturuyorum. Bahsedilen — yer epey aşağılardadır. Onun için, — bu bususla Bize tafsilât verecek kadar malümatım yok, yünız hazır firsat düşmüşken şunu söyliye. yim ki, İhtiyat Subay okulunun tam karşıst. na düşen meyye sokağtmın bozuk kaldırımla. Fından aşağı inerde, sonra sağa — gelen ilk sokağa saparsanız, burası berbat bir yerdir. Zemin tmamen topraktır, Şöyle bir Arnavut kaldırımı bile yoktur ki, — burayı kışın Çü. murdan yazın tozdan kurtarsın... Gene bu eivardaki dar bir keçi yolu da tam manasile umumi bir abdesrthane haline rörmiştir. Bu. nu da önlemek lâzımdır... Bay Behçet daha fazla söylüyemedi. Çün. kü tamvay Harbiyeye gelmiş, — muhterem Ankara Müzik Öğ- retmen Okulu Direktörlüğünden: Ankara yatılı talebe alınacaktır. Kabul şartları Ulus, çarşamba ve cum,; vi KO İstanbulda İsteklilerin Ankarada Müzi Yyatro ve Opera Okuluna imtihanla parasız ve Tan, Cümhuriyet ve Akşam gazeteleri- a nüshalerında intişar etmektedir. Şehir Tiyatrosu Rejisörlüğüne ve k öğretmen Okulu Direktörlüğüne müracaatları. “3618" — (6612) oza boğarak Yenişeh ir istikametinden Pangaltıya çıkan bir Dolapderedeki Yunusbey soka ği ta & ve işık istiyor.. döstum Ga bizi alelâcele selâmlayıp, — orada kendisini bekliyenlerin yanına gitmişti. Foto All ile ben de aşüğı inip Pangçaltıya dağru beş on adım yürüldükten sonra solumu Za gelen, genişçe bir yoldan saptık, Burast aeldukça yokuştu. Yolun başındaki bir levha. | da (Harbiye sokağı) yazısar okunuyordu. Yo | kuş bitince sağa saptık, buraya da (Hidnyet sokak) deniyormuş, bir müddet daha yürü. dükten sonra, önünüze, Pangaltı — sizemasi yanından ta Dolapdereye kadar İni ...0 bağ Ka cadde çıktı. Burası da Bârüthane caddesi tmiş. Geçtiğimiz bu bir alay yolda, — gerek Âli, gerek ben, hayrotten hayrete düşüyorduk.. Çünkü sırasile Harbiye, Hidayot, kabahatun, ve Baruthane sokakları çimdiye — kadar hiç bir yerda raatgelmediğimiz bir — temizlik ve #ilkün içindeydi. Halbuki bu yolların bozuk arnavut kaldırımlarına oldukça — eski yüzlü evlerime bakıp, ilk nazarda imsana bakımsız bir mahâlleye girmekte olduğu hissi geliyor. du. Yalnız bir ucu Dolabderede uzanan Barut. hane caddesinde, sokak ortasında gezinen kâ Tabalık bir tavuk ve borat grüpü ile karşı. lüşmak bu rahat mahallede — İnsanın bir. denbire tuhafına gidiyordu. Dolahdareye giderkan, yürüdüğümüz yolun köşeninde birleşmiş bir dükkündü — çalışan sobacılarta konuştum. Onlar da bu mahalle. nin rahatlığından, tamizliğinden bahsettiler. Bundan sonra yokuş aşağı bir hayli ilerli. yerek, nihayet Dolapdere caddesine geldik. İstanbulun en geniş caddeleri oninde olan Dolapdere caddesi, Pangaltıdan — Kurtuluşa giden yol Üzarinden başlıyor ve ta Kasımpaşla ya kadar uzanıyordu. Fakat bu uzanış, muntazam yol — balinde, ancak 100.110 metre kadar devam edip, Bot ra, Iki Larafı yükmek tepeler arasındaki tâ. mamen doprak bir dere yolu haline inkılâp ediyor ve öyle devam ediyordu. Ben bilmem, fakat arkadaşım Alitin — anlattığına göre, purazı şimdi tam özünde bulund”cumuz Kkı. armdan itibaren vaktile Kasımpaşanın Piş. maniyesindeki Feriköyünün ve Sinemköyün gerizlerine benzer, üstü açık müthiş bir lâ. ım deresi imiş. Son samanlarda büyük mas raflarla, bu Ölüm ve mikrop kaynağı lâğım kapatılmış, geriz suları muntazam — beton küzkder içine alınmış. Buzünkü — vaziyette. me Jağım deresi, ne de bu kurunu vüsta dev. rinden geahrin bir kısmmı tamamen kurtaran künkler görünüyor. Çünkü, iki yamacın &. rasında uzanan çukur — ki istirbalde mun. tazam bir yol haline konulacakmış — kü. me küme malaz ve toprak yığınları Üc kap. lanmış. Ve ayni vaziyot gözün alabildiği ma gafelere kadar uzanıp gidiyor. Arkadaşıma: — Tamam, diyorum. Mektupta bahsedilen yere gelmiş bulunuyoruz. Şimdi, — etraftakt, evlere uğrayalım da, halkla görüşelim.. Fakat Iâflarımın sön kısını — boğazımda düğümlenip kaldı. Biran içinde arkamızda müthiş bir takır. tr düydük ve başrmızı çevirip takmağa fır. at kalmadan, koyu bir toz dumunı har tara. fımızı kapladı. Birkaç dakika ne arkadaşım — beni, pr * KURUN' da Su işleri ve nütus meselesi ya İki yüz bin dünüm arazi çıkacağını, bun. dan bir sane sonra “istifade odiloceğini söylü. yerek diyor ki: Küçük Mendres havzasının kıymeti takdir edilmiyocek kadar büyüktür.: Bir kare bu havalinin iklimi her türiü mahsulü yetiştir.. meğe müsalttir. Bu topraklarda — otuz, kırk türüü mahsul almabilir.. Sonra — toprakların vaziyetleri traktür kullanmağa — kabiliyetli olduğundan geniş mikyasta makine zirasti yapılabilir. Burada alelide zeriyat ile buğ. day bire yirmiden otuza kadar mahsul verir. Traktör kullandırsa bu nisbet daha ziyade yükselir. Fakat bütün bu istifade — imkünlarımı ta. hakkuk ettirebilmek için esaslı bir şart var. dır; bu da kurutulan topraklar üzerinde tşii. iyecek inaan kolu bulunmasıdır ki — şimdiki halde bu kollar yoktur. Bu itibarla mutlaka bu havaliye muhacir yerleştirmek icap ediyor. Dada doğrumu mem Tekette bauşlanmış olan sulama ve — kurutma üşleri ile beraber bir nüfus siyasetinin muva. zi olarak yürümesi lâzımgeliyor. A Küçük Mendreste kurutulan arari sahası. nm iki yüz hin dönüm miktarında olduğunu biraz evvel kaydetmiştik; buralarda beş zü. fuslu Dir afle için elli, nihayet yetmiş dönüm toprak kAfi geleceğine göre kurutulan ve ta. otuz bin nüfus yaşıyalıllir. Mendres havza, #nr Jskân için bu nüfus nereden gelirilecek. Ür? İIk hatıra gelen tabi! olarak Balkan muha cirleridir; bundan başka — memlekelimizin bazı yerleri vardır ki nüfumuna nisbetle ara: zisi çok dardır; işte bu gibi yerlerden gelip Mendres mmtakasında yerleşmek istiyenler olurma bunlara da hükümetçe — kolaylıklar gösterilebilir. Harbi yer yüzünden kaldırmak için Yunüs Nadi, Japenyanın Mançuriyi İtal. Milletler cemiyetinin aldığı mücssir olmadığını söyliyerek — salhü seven Insanların en yüksek imsani fikirlerle arala. rında blok yapmalarının bir zaruret olduğu. ma yazmakta, yeni Mületler — cemiyeti için şü esasları koymaktadır: 1: Mületlerarası maksatla tesis olunan beynelmilel — yüksek bir divanda halledilecektir. Silâhle dava hal. Hne kalkışmak yasaktır. 2: Komünizm, bolşevizm, — faşizm ve naa. yonal soayalizm gibi içtimal ve aiyasi akide. leri devlet kuvvetile yaymağa çalışarak ih. sanlığın huzür ve sükünuna rakneler getir. mek yasaktır. Her milletin rejimi ancak ken Gi hudutları dahilinde caridir. 3: Maddi ve manevi taarruzlarla milletle. rin ve milletlerarası hayatının gah — içinde Yürümek Jâzımgelen cereyanını — bozmağa teşebbis edanlere karşı sulhü — zeven ve bu Ve kuvvetli olmak için üçüncü maddenin bü. #tiln bir samimiyetle anlaşılması ve tatbik o. Tunması garttır. Bu ise biçbir millet için asia büyük bir külfet değildir. Çünkü milletlerin onda dokuzu sulhçudur. Bu çokluğun ittiha. dina zamimeten bhakları yerine — getirccek gebbüs edecek cüretkârın biz alnmı karşıta. rız. Bu suretle ittihat etmiş milletler bütün tarih için belki bir tek defacık bir barp ya. parlar, Bu da herhangi bir oyun — bozanlığa karşt teşekkülün elddiyetini göztermek için olur. Ondan sonra miülletleraraaı 1htilâfları. nın halli için beynelmilel büyük mahkemeye müracast etmek artık zarurf — bir âdet ola. cak vo böylelikle beşeriyet — vahşet devrina kat"t bir nihayet vermiş bulunacaktır. Harbin sebebi kalmayınca İnsanların bo. yunlarına asılmış ağır bir zincir — gibi ezen we kıran silâh belâsinin da makul bir hadde ineceğini ve battâ giderek hudutların bile yavaş yavaş silinerek ortadan kalkacağınt düşünmek mümkündür. Vindsor dükü Almanya ve Amerikaya gidecek Dük dö Vindsorun letlerine sayahat edeceklerini bildirmiştir.. ban anu göremez olduk. Nihayet duman ya. vaş yavaş açıldı. O zaman baktık ki, geçen, yükünü aşağılara doğfru — böşaltmağa giden bir moloaz arabasıdır. Mektupta gikâyet edilen müthiş tozun dlik Yabatıyıdı bu herhalda. (Devamı yarın) e.