Asi Frankonun % dağıttığı nişanlar... Yazan : Şekip Gündüz Franko artık oynadığı oyunu “ciddi” ye almıya başladı. Ajanslar onun bir Gevlet reisi gibi nişanlar dağıtmıya kalkıştığ nı haber veriyorlar, Vatandaşla. rın devlet roisliği makamma büyük bir saygı ile bağlı oldukları memleket- Terde bu jestin lâyık olduğu nefretle karşılanacağına inanmak mümkündür. Nişan, Türkiyeden başka her memlekette bir büyüğün kendisiyle ayni a. yarda bir büyüğe karşı dostluk ve hayranlığını veya bir. küçüğün hizmet ve jyararlığına bir büyük tarafından gösterilmiş takdiri ifade eder. Türkiye Cum. buriyetinin bu neviden bir'tek alâmeti vardır: İatiklâl madalyası... Büu madalyanın tevcihinde vatandaşın vurulduğu mihenk ist klâl savaşına Kendisinin veya haysiyetine ve gerefine varis olduğu şahsın kattığı kudret, fe. Hakârlık ve kıymettir. Yani muayyen bir devre içinde tahaddüs etmiş bir kahramanlığm hatırasıdır ki, bu bakımdan isti”Kl madalyamız başka memle. ketlerdeki nişan ve madalyalarla mukayesesi mümkün olmıyan bir hususiye. ti haizdir. Hattâ denilebilir ki dünya anlamındaki mana ile onu bir- madalya ye bir nişan addetmek mümkün değildir. Onun kıymeti harcığlem madaulyala. Tın ve gelişigüzel dağıtıları nişanların ölçüsüne vurulamaz. Gelelim gu Frankonun nişanına. Ajanslar âsiler ve korsanlar İspanyasm. — Gaki elebaşınm ihdas ettiği yeni nişana ait “tevcihat listesi” nin başında şu füç adı zikrediyorlar: İtalya kralr Sa Majeste Vittoryo Emanuele IlI. İtalyan krallığı hükümeti reisi ve memleketinin Duçe unvanımı -— Biyasi Şefi Son Ekselâns Sinyor Benitc Musolini. $ “Almanya devletinin en büyük hâkimi, Alman milletinin Führeri manya hükümetinin reisi Son Ekselâns Her Adolf Hitler. Bu Üç gahsiyetten üçü de Frankoya ezami yardımlarda bulunmuş ve Fran. koyu meşru bir devletin şefi olarak tanrmış iki Avrupa devletine Mmensup bu- lunmaktadırlar ki bugüne kadar İspanyada dökülen kanların, yıkılan medeni. yetin ve bombalanan dünya sulhünün hangisine daha çok menfaat ve daha de. vamlı bir minnet kazandırdığı halledilememiş bir muamma halinde idi. Acaba — #rankonun tevcihat listesindeki teşrifat sırası Almanya ile İtalyanm Sala. manka nezdindeki kıymet ve manalarımın derecesini de izah etmiş oluyor mu? Bir hafta evvel 42 lik bataryalar sipariş ettiği büyük sanayi devletinin 8. E. Benito Musoliniye murassa bir nişantaktığını hatırlamaktayız. Acaba Fran- konun nişanmı Hitlerin nişanır yanma yerleştirdiği anda İtalyan lideri yeni giruru içinde Berlini nasıl hatırlıyacak ? Roma faşist meclisinin bahşettiği Yeni fahri onbaşılık üniforması üzerine takılacak ayni nişan ile S E. Hitlerin kendisi kadar sevinç ve gurur duymasını haklı bulacak mı? Hâdişelere bakılmca Romanın dostu Berline hiç lâyık olmadığı bir fikri egemenlik zaviyesinden baktığı anlaşılıyor; ve aşağı yukarı ayni derecede yar- &n ettikleri Frankonun Almanyaya İtalya ile atbaşı beraber giden bir kıymet vermediği zannı da uyanıyor. 8. E. Hitler, 8. E. Musoliniye kazandırılan bu rüçhanı Alman müzaheretine Frankonun bir nankörlüğü — suretinde tefsir #etmiyecek mi? * “ye Bunu ll*rınkımun nişanına bıhıedeceğl itibarın derecsinden anlıyacağız. “ y ÜD Şekip GÜNDÜZ faşıyan ve AL . Günün içinden : ç Örümceklenen bir kütüphane ... — — Maarift Vekâletne — Yazan: Ensari Bülent Hocam Alty Haydar hattâ ağzından du. Alpagut'un ölümün. yulanlar bile bugün den duyduğum elemi birer mehaz olmak tabulunu saran milli birer esas addedilmek Sâygı bir parça ha. kıymetindedirler . fifletir gibi oldu. On Onun vefatı - da e. beşinci yaşında bay. pey büyük bir yekün layan müfrit memle. ulan dastlarıma — ve ket sevgisin! mezarı. şöbretinin bir hayli na tndirileceği güne geniş olan sirayot da, kadar ne büyük bir ircal içindeki münev. dikkat ve itinayla ta verlere büyük bir a. vında tuttuğunu ber zap olmuştu. Bu a. kestin bildiği bu bü. zaba fikir Alemimizi yük müneyver ve az. düşüren Sebebler ara. ker, Türk irfan âte. sında, Şahil sempati minde güzel ve çok dışında şöyle bir dü. temiz hatırasına de. şünce de âmil olmuş. 'vamlı bir minnet du. ta: e| yulacağına inanabi. *Doktor. Refik Os. Mr... sanıyorum, man uzun yılların ge. Burada istemiye Ja celerini ve gündüzle. temiye — kullandığım rini hasrederek ol gu sanıryorum kelime gunlaşan kafasından sinin ne İinotlt bir beklenen büyük eser. edam olduğunu far. leri vermemişti. Aca. ketmiyorum değil. Yakat bumu kullanmâk. | ha bunları hazırlamamış mıydı; — yokaa ba. tan da kendimi alamıtyorum. Zira dün mat- btada beni ziyürete gelen İki Trakyalr mü. nevverdes tesadüfen öğrendiğim bir mesele 'bu kelimeyi kullanmağa beal zorlryor. İzah edeyim: Benim değişmez bir itiyadım vardır. M tinglerde, konferanslarda, — köngrelerde her nevi umumi toplantılarda hatipleri — yalnız kulaklarımın dikkatite Giçerim. Gözlerimin Bbütün dikkatini ise dalma dünliyenlere has. rederim. Çünkü bir umuml toplantının umu. Mi havasınmı teneffüs odebilmek için — yalnız hatip fle alâkadar olmak küfi değildir... ka. maatindeyim, İşte bu iİtiyadın sevki ile bey. nelmilet tarih köngresinin bir celaesinde A. Henleri, eser sahiplerini, profesörleri ve ba. Bit dinleylolleri güzden geçirirkan — Amasya tarihinin kıymetli mülellifi — Hüsaameddin'in yüzü bana, her nedense, Edirnenin çok kıy. metli, çok milliyetporver, hastaas bir büyük münevrer ve müverrihini (*) hatırlattı: Doktor Refik Osman. Ölümü üzerinden — dört beş yıl geçen bu “Tıptaki yüksek ihtlmms fle de ayrıca umumt Baygıya muhatap olduğunu yalkından bildiği, Tels but daktor Refik Osman bütün hayatını ın—ı.ıııhıır.okıııınyııııuıp. Çı'l.luıktllnıuumcunndnü:h —;ııhı.ıqııw bir iki brogür ve zarlamıştı dâ neşretmek imkânını mr bu. TJamamıştı 7 ,, Bunün tizerine merhumun çalşma odasın. daki müsveddeler, dosyalar, notlar ve cüt. leri büylük bir yekfin tutan kütüphanesi tet. kik edilmiş, bu mestt tecessüs — neticeminde güzide müverrihin bir karınca — gidi çalışı> meydana getirdiği esörleri — muntazam tir sürette İsti! etmiş olduğu anlaşıtmıştı. ©O zaman Maarif vekiletinin — derhal İlân ettiği gu karar hepimizi sevindirmişti! “Kitaplar, notlar, ve eserler satınm alma. cak, kitaplarla, bir döktor Refik Osman kü. töphancal yapılacak ve hazırlanmış bulunan eserler de birer birer neşredilecek,,, İşte dün Bdtrneli münevverlerla kanuşur. ken bu doktar Refik Osman kütüphanesi ha. tırımıza geldi. Sorduk; — Nasıl oldu? İyi bir bina yapıldı mı? Ve gü cevabi aldık: — Döktarun yazı odası ve - iritüphanasi HÂlA eski halindedir ve evindedir. Yalnız biz fazlalık vardır. Kütüphane ve yazı odası mü, hürlenmiştir. Ev hafkt buralara girmek hür. Tiyetinden mahrum bulunuyorlar, Tabit ki. taplar ve notlar örümcek bağtamışlardır. — Ya mezarı? Onun için de bir karar a. Ymmıştı. — Mezar için bu yıl belediyo 100 Nira tah. sisat koydu. Vekületten 'para “gelirse” bu'100 MA =' 4 İLKTEŞRİN —— 1937 YO Müsabakamızda kaza nan okuyucularımız Doğru halleden 433 okuyucu- muzun hepsine hediye veriyoruz Evvelki günkü nüshamızda, Mayo müsabakamıza iştirak edenlerin gön. derdikleri cevabların tasnifinin bitti. Kini yazmış ve 1502 lira kıymetinde. ki 360 parça hediyelerimizi doğru halledenler arasında kazanacaklara vereceğimizi bildirmiştik. Mayoları doğru bulanlarm isimleri sayıldığı za. man bunun hediye miktarından aşkın olduğunu gördük. Böyle hir vaziyette biz de 360 adedini tam bilenlerin adedine müsavi bir mik tara, yani 433 parçaya iblâğ ettik. Bu gün de kazanan okuyuçularımızın nu. maralarını neşre başlıyoruz: Her şeyden evvel şunu tekrar etmek istiyoruz ki, 40 artiste mukabil konu. lan kırk beş mayo İçinde sahibi bu. Tunmıyan mayolar gşunlardı: (83, 25, 80, 48, 44). " Okuyucularımız bunlara bakarak mayoları doğru bulup bulmadıklarını anlıyacak ve doğru bulanlar muhak. kak surette aşağıdaki Numaralar için. de kendi numaralarma rastlıyacaklar. dır. Kazanan okuyucularımız, perşembe gününden itibaren idarehanemize uğ. rıyarak ve ellerindeki numaraları ge. “ ille müstemleke C İsteriz !, Hitlerin yeni Sutkü bu mealdedir Bückeberg, 3 (AA,) — Mili hasat bayra. ai tezakürleri #enasında ziraat nazırı bir nutuk söylüiyerek Alman ziraatinin mticadele etmekte olduğu güçlükleri — hatırlatmış ve buzların arazinin çok dar olması ve işçile. yin az bulunması olduğunu taarih eylemiştir. Bir, “istihaal muharebesi,, neticesinde alman bugünkü neticelor, ancak Mütekâsif kültür gayesinde alınmıştır ve 1982 da — yiyeceğini, yüzde 28 ni hüriçten alan — Alimanya, 1008 ancak yüzde 17 sini hariçtea ledarik etmeğe baştamıştır... Bundan #önrü Hitler bir utuk söyliyerek demiştir ki: *— Tiberalizin bugün mümkün — değildir! Bugün herkes umuma yarayacak şeyleri yap mıya mecburdur. Modern devlette — bundan başka bir program tatbikinin imkânı yok. tur.. Hitler bundan sonra, Marksizmin aleyhin. de bulunarak demiştir ki: « — Markelat programımın — bize verdiği noticeleri unutmadık: Yedi mülyon — (şelz ve Mis halinde bir ekonomi ve bir ziraat.., Bitler, anlamamazlıkta devam eden dünya aleyhinde de butlunmuştur: *— götmizde bulunan arazi bizim için çok dardır., — demiştir. Bizim — müstemlekelere htiyaormız vardır. Hâkim — olduğunu sanan birlal bize derse Ki "Müsterlekeye no fhtiya. Cmız var para İle hor gşeyi satın Alabilirsiniz., ona gu cevabı verebiliriz: “Eğer — paramız olaaydı, tabi! satın alacaktık ve eğer Alman. yayr an heş sene müddetle yağma etmasa. lerdi bugün paramız olurdu.., Hitler, sözlerine şöyle devam etmiştir: — Alman milleti kendi güzel — bahçesini her türtü Yahudi — Bolgevik tecavüzüne kar gt müldafaaya azmetmiş bulunacaktır.,., Alman hudutlarma hücuma kalkılırsa, bu hücum enerjik bir gürette durdurulacaktır. Dahili vaziyete dözen Hitler, sözlerini göy le bitirmiştir. * — Eğer herkes vazifesini yaparsa, önü. mllzdeki sene ve bunu takip edecek sensler zarfında dayanabileceğiz.. Hra da-ona eklenecek ve yapdacak, . .» & Bu satırlaya ühve edilecek ne vardır? Türk tarihine dünyanm bü derece müşbet Bir alâka duyduğu gu günlerde Maarif ve. kâletinin bu unutkanlıktan biran evvel kur. tulmasını temenni ederim. Ensari BÜLENT (')-._ oıııq—ı_ıı. 'e vakanivis demek daha doğrü alar. — tirerek hediyelerini alabilirler, Kıy. metli hediye kazananların hediyeleri. ni almıya geldikleri gün birer de re. simlerini getirmelerini rica ederiz. Istanbuldan dışarda olup da müsa. bakamıza iştirak ederek kazanmış bu. lunanlar hediyelerini matbaamıızdan aldırtmalıdırlar, Hediyelerin alınma müddeti on gün. dür. 5SO lira kıymetinde bisiklet kazanan 756 40 lira kıymetinde Sahibinin sesi gra- mofonu kazanan 1020 y w e 27 lira krymetinde küçük Kolombiya gramofonu kazanan 985 * B © 22 lira kıymetinde Cümbüş kazanan 1 (Musziki âleti) 185 * * 12 lira kıymetinde Hislon cep saati kazanan 172 * * Ekselsiyor ve Modellâ mağazalarından. 10 ar Hiralık istenilen eşyayı satım alma hakkını veren kart kazananlar: ı, 45, 545, 898 * * * * 8 lira kıymetinde Conklin dolma kalemi kazananlar 186, 424, 506, 635, 680, 901, 997, 999, 1021, 1050 * Ekselsiyor mağazasından 7 şer li- ralık eşya almak hakkımı veren birer kart kazananlar. 65, 276, *” * 3i4, — 371, * * 5 lira kıymetinda Conklin dolma kart kazananlar: 478, 522, 677, 463. * 7B2, 926 * Zahariyadis ve Şark Pazarlarından 4 er liralık eşya almak hakkımnı veren birer kart kazananlar: 8, 202, 360, 285, 368, 375, 383, 469, 508, — 608, Gli, 709, TII, 723, 735, 754, 774, TT6, 9iM, — 1010 ö ea l Beyaz pantalon kazananlar: 46, 346, Si0 — 838 ... Havlu kazananlar; 76, 270, 353. Armudi tatlı kâresi kazanan? 189, ' (Devamı var) — ireyirlğnli ci ğedş) “Atatürk Ankarada Hayata dair Dinlemek D İNLEMEK, dikkatle, anlıyarak dinlemek en zor işlerden biri. dir, Gerçekten dinliyen insana binde bir raagelinir. Ekseriya karşımızdaki. nin sözlerinde kendi kendimizi dinle. riz. Duymayıp uydurmak yalnız iyl işitmiyenlerin başından geçmez, insan. ların çoğunda görülür. Hepimizin bildiğimiz, kavradığımız birtakım şeyler vardır: karşımızdaki. nin muhakkak onlardan bahsedeceği. ni sanırız. Zor nikâhı'nda Üstadı.-Sani, kend'sinden akıl danışmağa gelen İvez Ağaya, ağzını açmağa vakit bı: rakmadan: “Anladım, gunu söyliye. | ceksin... Falan şeyi soracaksın,, der; öteden beri zihnini meşgul eden mese. lelerden hiç biri olmadığını anlayınca da: “Bana ne?,, deyip dinlemez. Ço. ğumuz ona benzeriz: karşımızdakinin söyliyecekleri bizi alâkadar eden, za. ten bizim içimizde yaşıyan meseleler değilse başımızı çeviriveririz; ve ya. hut ki işitmeden dinleriz. Bizi alâkadar eden meselelerde de, - karşımızdakinin dediklerini kendi bil. diğimize göre tefsir ederiz. Bir sözün * ağızdan ağıza geçerken ne kadar de. Kiştiğine herkes dikkat etmiştir, Na. Bıl değişmesin? onu her dinlemiş olan kendi bilgisinin, kendi anlayışının l adesesinden geçirmiştir. Herkesin bizim gibi düşündüğünü, bizim de bildiğimiz meselelerde an. cak bizim aklımızdan geçen şeyleri söyliyeceğini sandığını iddia etmiyo. rum: bizim fikirlerimize birtakım iti. razlar edilebileceğini biliriz. Fakat bi. zim o İtirazların mahiyeti hakkında da bir fikrimiz vardır; karşımızdaki. i nin muhakkak o yolda itlraz edeceğin. den eminizdir ve sözlerini ona göre dinleriz. İki kişinin bir kitabda, bazan biri. birini nakzedecek kadar ayrı iki ma. na bulması da bunun içindir: ikisi de © kitabı değil, o kitabda kendilerini o. kumuşlardır. Fakat her eser, her #öz. buna elverişli -değildir; bazlarmız — — İçinde kendimizi bulmağa hiç bir im. kân yoktur, İnsanların çoğunun bil. hassa musiki dinlemeği sevmeleri bel. ki bunun içindir; çünkü musiki, hele “güftesiz besteler”, dinliyenin istedi. ği manayı ihtiva edebilir. İnsanların çoğunun - hattâ her mnormal insanın dıyebııırtz en çok düşündüğü şey yer nesli temadi ettirecek faali. yet olduğu için herhangi bir besteda fşıkane bir hava bulabiliriz. Symbo. list gairlerin, şiiri “musikileştirmek, şire Musikinin vasıflarımı ver. mek istemelerini . öyle zannediyorum ki - bilhassa bu manada anlamalıdır: bir beste gibi bir manzumede de oku- yanın, dinliyenin muayyen bir mana. yı değil, kendi ruh haletine uygun ma. nayı bulabilmesi... O halde symbolist gilrin, Musiki gibi herkes tarafmdan sevilmesi, anlaşılması lâzım — gelirdi. Halbuki hiç de böyle olmadı. Çünkü o tarzı icad eden sairler esasir bir nok. tayı unuttular; insan oğlu kelimeler. de müuayyen bir mana aramağa alış. mıştir; onu bulduktan sönra — küllü, kendi bildiğine göre Lefsir eder, Şiire musikinin vasıflarını verebilmek için kelâmm asagari vüzuhuna da riayet etmek Jüzımdı. O zaman şiir, musiki gibi dinlenebilirdi. t * Gariptir ki symbolistlerin istediği. ni, onlara hiç benzemiyen Şairler ta. hakkuk ettirmiştir: birtakım kolay, yani manalart derhal kavranılmakla beraber zihnimizde yer etmeğe değ. miyecek kadar alelâde olan manzu- meleri yazan geirler, Onlarm şiirleri dinleniyor: çünkü herkesin zaten bil. diği şeylerden, herkesin istediğine gö- re anlamasına elverişli bir surette bahsediyorlar. r ! îi ! ? Nurullah ATAÇ BER l Ü AT UBU L D k DU ai AY İ arını HABER