oB Ailesine karşı olan hürmet hissi tak. | dire şayan olmakla beraber Pardayan babası hakkındaki düşüncelerini kuv. . vetlendirecek bir söz daha sarfedeme — Hay Allah hayrını versin, Müba. rek kız öyle darbeler indiriyor ki, al. tindan kurtulmak imkânsız. — Acaba dük, Konçini ile ıdııılı.r rını içeri alacak mı7 Kızının göster. dlii emniyete lâüyık olduğunu ispat ümid ettiğim zavallı Viyoletanm, kocası Ü. zerinde hiçbir tesiri kalmamış. Halbu ı' '.'_) S rerf T di .ğ'ı'îî P VP £ teroli e RütE ? ç: gle âğ siğs 3 daf ğî F 3g =ğ'tğ z ğşâ ı%ğ% ıi s ei LA Si CbSA ! Bi gî E İ . ı x ğğğ! YAPfE FiŞ! ğî% DB ; gb EÖİK Sğ 85 HERTEH Dari Çiiç giki Clle İ LAT HHH TE İi ei İ HL HELHUR hei bi İ izEş B %ğ : %ğ “%î | ğ%ğ İ ; _'ıî ge R ç BiÂFŞ B& 238 PARDAYA € NIN KİZI Ki kızı Annesinin yapamıyacağı bir. çok şeyleri yapabilir. Pardayan, bu sırada birtakım insan ların evin önünden ayrıldıklarını gör. dü. Biraz sonra başka bir evin kapt. sınım çalındığını duydu. Artık anla. mıştı. —bıdu.aıy.an.andu.mmu. , na lâyık bir baba olduğunu ispat etti. Konçiniyi evine koymadı. Hattâ bu. lüzum görecektir. Şövalye yanlış dü. şünmüyordu. Dük Dangolem, aradık. Tarı adamın kendi evinde bulunmadı . ğinı söylemişti. Konçini kraliçenin yakın dostu ol . makla beraber, dük.Dangolemin evini araştırmıya cesaret edemedi. Mareşal Dankr aramak istiyordu. Zorbalıkla yapamıyacağı bu işi tatlılıkla hallet. meyi düşünürken, Dalbaran ona yak. laşmış ve dükle Pardayanın biribirle. rine büyük birer düşman olduklarını bildirmişti. Dangolemin şövalyeyi e - vinde saklıyamıyacağma emin oldu - ğunu Nareşalın kulağına fisildamısti. Konçini şüphe etmedi. Mahallen'n bü. tün evlerini aramıya karar verdiği i. çin başka bir kapı çalmak üzere ora. dan ayrılmağa karar verdi. Pardayanm hassas kulağı bunları duymuştu. Dükün bu fırsattan istifa. de ederek Dalbaranla konuşacağı . nı ummakta da hata etmiyordu. Kon. çini, zaptiye nazırı ile beraber baska bir eve doğru giderken, Dalbaran dü. kün bir işareti üzerine evin avlusuna girdi, dükle mühim bir sşeyler konuş. tular. Bunlar olup biterken Jizel, gö. valyeyi şaşırtan sualler sormaktaydı. Eğ“'îî 'Ğâ ğ #REŞE ti sSile n bi "îîEŞğ Gçik 3 Piek ©i : ll g Hi Brii : öEE & di u a B 'e B ..: İşie Fezl & a R M SO B S b Wt HLAT tti rir G TERg ğğğğ B HM E ğğğî- âğ ; 3 . : Ka H hei R 5e S Ş ASA £— Hji di Ee Ç3 Dibeil Üa iinle L ibşi . 2 A z i % ha Sşu_ıîm:ğ ğğğ%ği.ğîîâ go leş | şialel İlr 8 a sE Nu ; | işils (E5 8 £ o İ 3 f Ğ a ; K PiZtO İ DeeRi Li SO ; | ç orşalıl S | D0 ipe L DN di ğ%ğ 5 a t İ gile « B 5 ââ 'ğğ ğ" ğ ğ ğ BŞEH ttt BOi Ğ Bi < OĞ 0 gi ykk B « İN S DOĞESai,, di bez 2V0 içeli Pi Rneda'|be C ibiilei SF HİAT F3 Hlşlakışı tdaş iiplitalış A L " NNT Yd v BO NMiT Pardayan çocuğa ne cevab vereceğini | dolayı hayatmın on #enesini Bastilde düşünürken hatırma gu fikir geldi: — Bahanımn bütün sevgisi anneden evlâda geçmiş. Bu çocuğun babası ü. zerinde fevkalâde tesiri var, Bu mu. hakkak. Annesinin yapamıyacağını niçin kıza yaptırmıyayım? Eğer dük bu işten vazgeçerse madam Fnustaya ne kuvvetli bir yumruk indirilmiş ola- cak!, Bu yumruk altında o, bir daha doğrulamıyacaktır. Artık yeğâne ya- :ı:eıh şey, kaçp İspanyaya gitmek. Bu çocuk vicdanlı bir şey. Babasına karşı olan hrümetini bozmaksızın o. nü kandırayım. Neden olmasın, bir kere tecrüha edelim, belki iyi bir neti. ce alırız. Pardayan buna karar verdikten sonra ciddi olarak dedi ki: — Beni iyi dinle ve anla çocuğum. Babana karsı sert davranmıssam, bir kabahatini elnayet kadar mühim te - TAkki etmişsem bunun bir sebebi var. dır. Her yanlığlık biribir'ne benzemez. Birçok hatalahyardır ki, en büyük ci- naye'lerden daha müthiştir, İste baba nm yapılması da pek kötü neticeler doğurabilir. Böyle olunca, en âdi bir cinavetten daha fena demektir. Niçin sert dayrandığımı anlıyorsun ya? — Afledersin'z, Sizin gibi iyi bir a. » damın kat'i sebebler olmadan bu ka. dar sert davraramıyacağını zannedear. dim. Hiçbir vakit kendinizi müdafan e'meniz hatırıma gelmemiştir. Size karsı nihayetsiz hürmetim var. Rica ettiğim şey, babımın hatasının cina. yettan daba müthiş olduğuna hükmet. mek için neye dayandığınızı bana güyler misiniz? — Her şeyden evvel bu hatasından Jizel gerek Pardayanın, ve gerekse düşesin takdir ettiği bir tavırla gö - valyen'n sözünü kesti: — Affedersiniz, bu kendine ait bir meseledir - dedi - Pardayan bunda ısrar etmedi. — Öyle olsun - diye - söze başladı. Fakat annen bu on senyi ne büyük ü. züntülerle geçirdi, azaptan bir an kur. tulmadı. Sen, zavallı çocuğum, o za. man babanı tanımıyordun bile. Jizel, kendisiyle annesi nazarında babasının iradesinin büyüklüğünü is . pat eden bir şiddetle: — Âmir odur - dedi, - Pardayan yavaşça itiraz etti: — Yanılıyorsun yavrum, baban ken di keyfi için sizi kurban edemez. — Emir onundur. — Annenin ve senin hayatlarınızı tehlikeye koymak hakkı mıdır? — Evet, bunda da emir onundur. Biz bir gey söyliyemeyiz. — Pekâlâ, haydi bunu da kabul ede. lim. Fakat başkalarının malına ve ha. yatına da kastedemez ya! — Bunda haklısınız. —— — Pehkâlâ. İste babanın hatası bu noktadadır. Göz koyduğu bu tahlı el. de etmek icin hiç düşünmeden binler. ce cana kıyacaktır. Böyle yapmaması Tâzimgelmez mi? Jizel hayretle açılan gözleriyle Par. dayana bakarak sordu: 4 — Dediğiniz nasıl olabil'r? — Bunu sana kral on üçüncü Lal, kendini müdafan etmeden taç ve tahtmı verm yekektir, tabii değil mi? Bunda haklı olduğunu sen de tasdik edersin!. — Şüphesiz. W 1 — Bildiğiniz ecnebt lsanları İlerletmek İiçin Tadı — şgonuzdan istifade ediyor musunuz? London, an opera from Berlin or Rame? — And before long I suppoöse television will be as