OKLAPUA * KOKLNPIA — TOPPAAĞ - azapçoMr - UAPUI Tej * *NEPLO — - TOGUYURUK 399 291 * aSdaS0Yl “SUETPAMON) — 00 - “ENLILA OAY 49191011194 Y9291U9)1J99Z23 Dü aeyo müdaür eiyrenı — 9 * yrapssSyoduy sep “oyatyo P990s) NĞSP MAĞDILO TUURYD e (Çuafaaz z SogÜYEN NU B9 MoBLA d öY HabIYYLA SOZIP ü YUNDADE Ş SHD HDAY I 404U) ma3adep sIYOrU agey HOKLAY SÜÇÖUK AY YOT ÜTUL YAZLANDÇ gy YoDOYAĞ yıfDAM NO a2ıs,, “NYYOK Vürre di WBzUN tuNg o UUSyUĞ YULaOK ÇiWodoznsz srp vztet apma) j vaALSNZ BUP AYUT APINMA “aĞImIY DUNA ÖY MEPYAYDM. DEKTEYOĞ HYŞ UYY M CuBAb P EPYKE DAW MOSJOİ UDU İNf yı) 0p3(9890N UAYA aa HEparuyo Pögey uruığeyo JEYE g OPROETU KYY N AMADIŞ Z MEŞAŞPOZİYMU MA ZDOYU Ş, “HAYAN YÇ BAIGEYUNK SOP UASETM YUYO OYDEŞ TDİNYOAM 12891p UŞ BUNHPAYOSYURA BUTD UYEN YOT 129V L TussKg Uöyspau ure puuyyos)nacı UÇ Uvuz POPuY Odk — — < apgen UT — 4PTV7 Sep Ynp TYAM GENELDAARE MİNAZ d P L PŞT AM — — “FERLAĞSEM YAMP YONE 318 PİNSZIS CUU UN — VONVYATIV YAGAĞIYNU VY 18491 B9 JIPUIZ UURE — Jusulsusa BnYOrM AYOS OATSNPUY AÇZ Porğadaımı PK — —< dö)goyr Shu mar YerzLayyOKE öÇp wetr J8nozaşı — * we UBG Yapaız HOP HaM “İÇYOTM I9as eç 8a “Ep — ceçe U90 Çiğem usaş ““arra / Mep2ya A09)/İ9A YALIN #LOĞK ZHD DA UNTADU “TÖDODYO APOYYMUL YO TüşgBaz UK NEZ ÖZYO ULYUZ Af ŞÜN ŞD e ŞIR “UDUYAY KLLAfıZ UK aZ HpO Bangaojg UŞDYA0S) TUf HUŞ HAPLAN AYA ) wd»mm_ Y 1899496 azık ma,, TUHUABUMGU VONY IK “Tumğakn Keyoy tuLkavayo yezasu uröş unatig XÜĞDHO YKS0T YPUNUYUUN UDUKAAŞI VADA SaTNULH ON vammmmmınwıı" Sun2yoRADASIZ pun ımwımm “SIEI 1900 Sangurepi TöFETTOZ FALI KoTYİ TAPLIM LÜ 200 PARDAYANIN KIZI yakayım. Nasıl oldu da bu belâlı iş. ten kolayca kurtulduk. . diyordu. Konçini henüz Pardayandan yakası. Bi sıyıramamıştı, mareşal Dankr bu '. , Zin emrinizi yerine dedikten sonra, kollarını yakalamış o. lan Grengay ile Eskargasa hitaben: — Beni bırakınız!.. Emrini verdi. Şövalyenin bu iki a. Gdamı bu emre mukabil mareşalr daha ziyade sıkmıya başladılar. Eskargas içini çekerek dedi ki: naenaleyh onların derhal Kase sokağı. na dönerek siz gelinceye kadar evden içıkmamaları siçin kendilerine emir vermeniz lâzımdır. Hem de sakın si. getirmyerek bir tek kişi bile bizi uzaktan da olsa ta. — O ne... Mözyö Konçini cenapları | haldeydi. bizi bu kadar çabuk mu bırakmak iz. tiyorsunuz? Grengay ilâve etti: — Balbuki biz ona nekadar iyi ba. — Kacaktık. Büyüklerin nankör oldukla. | Tını söylemekte haklı dğil miymişiz? — Biraz müsaade ediniz Konçini, bizimle biraz olsun yürümek lütfunda bulunmaz mısmız? Mareşal bu teklifi itirazsız kabul #tti, Kendince bir projesi olduğu mu- kaktı. “Peki, hemen gidelim,, de - di Ve gunları da söyliyerek düştünce. Sini ortaya vurdu: — Bizi takip ediniz Rupln’ıl! Bu emir Pardayanı düşündürdü ve |küfür savurduktan sonra adamlarına idoğru dönerek: — — Anladın ya Rospinyak - dedi. . — Evet efendim, emin olunuz ki siz dönünceye kadar bekliyeceğiz. Sabır sabır... Bu adamlar elbet bir gün elimize geçeceklerdir. O — zaman görüşürüz. Bu sözleri düyan Valver bağırdı: — Rospinyak, sana bir şey tavsiye ederim. Bir daha sakm benimle kar. şılaşma, bunu senin iyiliğin için âöy- lüyorum. Sana ne vaitte bulunduğumu kinin ne yapmak istediğini | yorlardı. öna anlatmış oldu. | Pardayan faka basacak adamlardan — Gğüldi, Gülerek dedi ki: — | —A, mösyö Konçini, Bu gebertil - lvı lâyık hergele sürüsünün arkam. n gelmesine ııhm nıodıınııı.sı. z a (gemi nakliyatı), navlun — - edilmiş die Seeversicherüng, - cn — (deniz) sigortası " ölkünk ALWANCA DERSLERİ et Co. — (kısaltılmış şekli) Compagnie: kompanyi —4 das Wiasen, (cz) — bilgi, malümat, irfan kumpanyası, şirketi, şürekâsi Sehulze (bir Alman ismidir). Brown (bir İngiliz 'smi, Bravn okunur.) die Entscheldung, - en — karar, lar treffen - traf - getroffen — rasgelmek, İsabet etmek & der Zollhafen, - hâfen — gümrük limanı, liman rüsu, ediyordu zusagen — muvaffak etmek, razı olmak etmek - ediyordu die Sehiffstracht, - en —— ALMANCA DERSLERİ In weleher Branche ist Ihre Firma hauptsâchlich tütig? , (in velher brtmşe vst iro firma havpt'zehlik tetik?) “hangi mallar üzerinde i$ görmekte dir sisin mücsse. e başloca?,, Wir kaufen und verkaufen kommiaslionsweise, Zinn, Kupfer und Blci, Başlıca hangi mallar üzerinde İş görüyorsunuz? ÜUnser Hauptumsatz ist in Metallen. (unzer haupst'um'sats ist iön metalen.) “bizim esas satışı dır madenlerde.,, Satmakta olduğumuz başlıca mal maden cevherinden — ibarettir. münasebata girmek,,. girmek İstiyoruz. Ihre Bedingusgen? in geşefts'fer'bindunk tretm,) Aticari müu;ıehıh und wie würen . Hioari Yeni kelimeler üzerinde Bu dersimizde geçen bazı yeni füll taarif şekillerini, terkip ve tabirleri göürelim: “muktedirim ben .. konuşmak,, görüşebilir miyim ? wen: ven: kimi darf ich: darf (h “mezumum ben”: mezun muyum? | möchten ... im Geschâftsverbindung tretee kann ich ... sprechen: bamn ih ... şprehmn (möhten ... “ist Kalay, baktr ve kurşunu komisyon suretile alp sa. tiyoruz. Ol, was daz angelit, so werden wir una lefeht einigen “Diz satın alıyoruz ve satıyoruz. komisyon suretile ha. können, (vir kaufen wnt fer'kaufer komistons.vayze, tsin, kup. Tay, bakır ve h'ııquı fer unt blay.) Uıdmwlmmmwr (ncdmhwn “ve nasıl imişler sizin şartlar?,, Şeraitiniz nedir? PARDAYANIN KIZİ 197 — Vay canına, bizi tanıdı be. Konçini bu adamlardan pek kork - muyordu. Onun müthiş korkusuna se. bep Pardayandı. Şövalye gülerek Kon- çininin önüne geldi, onun tebessünlü Konçininin içine işliyordu. — Mösyö dö Pardayan . diye inle. di. »— Evet benim Konçini, Eğer kur. tulmak istiyorsanız adamlarınıza ıöy-. leyiniz, rahat dursunlar. Pardayan bunları söylerken Rospin- yak arkadaki kafilenin Pardayana hü. cumu İçin emir vermekteydi. Rospin . yakm bu kadar geç kalmasına sebep taarruzun yankesiciler tarafından ya. pıldığını sanması, sonra da Pardayan ve adamlarının hücumlarının ve efen. disini kıskıvrak yakalamalarının bir mm;ıhıııııbıı—ıımudı!ıml- Miş olmasıydı. Rospinyak işin ciddi. yetini anlaymca hücum etmek istedi. Fakat çok geç kalmıştı. Adamları en ufak bir hareket yapacak olurlarsa iki hançer birden Konçininin boğazına ba tacaktı. Bunun için arkalarındaki o. tuz kişilik grupâ | emir verir. ıııııuımiı Konçini tarabilmek için bunları durdurması lâzımdı. Fakat bunu yapmayı kibrine . Pardayan ise duda - nda alaycı gülümsemesile Konçini - n'n karşısında hiçbir hareket yapma - dan duruyordu. Fakat Grengay ile Es. kargaa durmuyorlar: — Oh, sinyor Konçini cenaplarını bir domuz gibi boğazlamak bizim için ne büyük şeref - diyerek hançerlerini mareşal'ın boğazına bastırdılar. Kon. gininin boğazınm iki tarafından kan - lar sızmıya başladı. Mareşal Dankr yarım saniye bile kaybedemiyeceğini, eğer adamları hücuma deram ederler de yaniarına yaklaşırlarsa kendi bo. ğazınım parçalanmış olacağını “M" Bütün kuvvetini toplıyarak bağırdı. — Allah aşkma herkes yerinde d'ııl sun, bir adım bile atmasın, Hücum öedenler derhal durdular. Eskargas ile Grengay da hançerlerini daha ileri geri çektiler, Fakat memnun olmadıkları yüzlerinden belliydi. İkisi birden: — Ne talihsizlik, diyorlardı. Pardayan — Şimdi konuşalım - dedi. Henüz canmı kurtaran Konçini buna cevab veremedi. Evvelâ geniş bir nefes aldı. Alnındaki terleri, boğazından iki sıra akan kanları sildi. Pardayan bütün bu hareketleri sa. bırla seyrediyor, iki uşağı ise - yine açıkta tutuyorlardı. Kon. gini bir iki dakikada kendini topladı ve düşündü. Mesele henüz bitmemiş. 4 umtwmw . | yakaladığını bir türlü anlıyamıyordu. Şimdi Pardayanın esiriydi. Etrafında ki oltuz adamı Pardayanı bir anda mahvedebilirdi. Fakat bu sırada ken.” disi de ölecekti. Mareşal bu işte Öde dö Vılvı:h mevzubahs olduğunu bir türlü hatırı. Çunt vi veren tre bedingungen?) “ve nasıl imişler sizin şartlar?,, Şeraitiniz nedir? (ok, vas das an'göt, 20 verden vir uns Tayht aynigen wa3 das angeht: vas das an'gdt “oh, no bu taallük odiyor, o vakil bia bisi kolay bire Hönen.) leştirmek muktledir olacağız.,,