12 Eylül 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

12 Eylül 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: Soğoiııan Tehliryan — Çeviren: 8,Ş. — İktibas ve tercüme hakkı mahfuzdur — — 39 — Fransız dilberi, kurşuna dizilen kocasının intikamını almak için casus olmuştu — Kocam casus değildi. — Ortada divanharbin kararı var.. — Amirleri mes'uliyetten kurtulmak için kocamı kürban verdiler.. K_ocamm masumiyetini isbat edecek, intikamını alacağım . — Bunda muvaffak olmanızı te. menni ederim. Hattâ icap ederse size Yard:m da edebilirim.. — ÖO halde sizden bir Tritam var.... İştihbarat şubesinde bana bir iş veri - niz. General biraz düşündükten sonra: — Kocanızın âkibetine duçar olmak. tan korkmaz mısınız?. — Bundan sonra benim için hayatın kıymeti yoktur.. Kocamın masnumiye. tini isbata çalışmakla beraber vatanırma da hizmet etmek istiyorum. General iki gün sonra bana bir vazi. fe verebileceğini vadetti. Filhakika söylediği günde beni çağırdı ve: — Arzunuz üzerine siz bir iş vere. ceğim.. Yalnız bu hüsusta kimseye bir şey söylemiyeceksiniz. Bizim istih. barat şubemizde çalışmanız doğru ol . mryacaktır. — Bu itibarla size yabancı muhitte bir iş vereceğim, Ermenilerden dostlarıniız veya tanırdıklarınız var mı? — Hayır. — Çok güzel,. O halde işimiz kolay. laştı demektir. Size bir mektup verece. ğim. Mektubu kendisine götüreceğiniz adam-ermenilerin Taşnak fırkasının re. isi ve ayni zamanda bizimle daimi te. masta bulunan şayanı itimat bir adam. 'dır. Ben şahsen kendisiyle görüştüm... Bizim nam ve hesabımıza bu zatın em. rinde çalışacaksınız. Yalnız ifa edilmek üzere size verdiği emirleri yerine getir mezden evvel bizi haberdar edeceksiniz, Ayrıca bu zatım hergünkü temaslarını, faaliyetini de günü gününe bize bildi . receksiniz.. — Emirlerinizi memnuniyetle kabul ederim, fakat bu şerait altında kocamın masumiyetini isbata çalışacak vakit bulamıyacağımı zannediyorum. Bu iti. barla bana daha serbest bir iş vermeni. zi rica ederim. — Bilâkis bu iş sayesinde belki daha kolaylıkla maksadınıza nail olacaksmız, çünkü emrinde çalışacağınız adam ko . canızın yakm ahbaplarndan biri idi. — Kocamın ahbapları arasında bir ermeni hatırlamıyorum. — Bu sözünüz, kocanızın sizden gir. li münasebetleri olduğunu isbat ediyor. Bir müddet bu işte çalışınız, memnun kalmadığınız takdirde başka bir şekil düşünürüz.. — Generalin teklifini kabul ederek tav. siye mektubunu Hraça teslim ettim. Bana karşr büyük bir hüsnükabul gös. terdi ve Kabristan sokağındaki 37 nu. maralı binada benim için bir dişçi kıli . niği açacağını söyliyerek bu hususta ge neralle mutabık kaldıklarını ilâve etti, İşte bu şerait altında Taşnak fırkası merkezi umüumisine yerleştim. Bidayet; te istemiyerek girdiğim bu işten ayrıl. mak îstemiyordı;ı:n, zira Hraçmn Fransız istihbaratı şubesile daimi temasta bu . lunduğunu ve istihbarat zabitlerinin s_ık sık Hracla buluştuklarını öğrenmis. tim. Kocamın intikamını almak ümidile bu muhitten ayrılmamaya karar ver. dim. . Henriette hafızasını toplamak üzere biraz düşündükten sonra sözüne şu şekilde devam etti: — Günlerce, aylarca beraber yaşa . diğim Hraça Karşr büyük bi? teveccüh hissetmeğe başlamıştım. Bu teveccüh yavaş yavaş mahiyetini — değiştirerek hissi çerçevelere girmiştı. Halbuki Hraç bana ehemmiyet vermiyor, ve hizmetçi muamelesi yapryordu. Bu vaziyet kar. şîsmda bir gece Fransız sefaretinde ve. rilen baloda istihbarat zabitlerinden birişle ahbaplığı fazla ilerleterek Hra. çın kıskançlığını tahrik ettim. Zabitle. vin benimle fazla alâkadar olduğunu gö ren Hraç baloyu yarıda brrakarak Kabristan sokağına dönmemi emredin. ce; — Hususi hayatıma, bilhassa hissiya. tıma karışamazsınız! diyerek o dakika da benimle dansetmek istiyen bir zabi. | . tin kolları arasında dönmeğe başladım Hraçın gözlerindeki hiddet kıskanç. İrğının şiddetini gösteriyordu. Bu hâ. diseden sonra Hraç, bir daha bheni yal - nız başıma baloya göndermediği gibi, evinde tertip ettiği süvarelere de beni davet etmemeğe başladı. Bana karşı ne gibi muamele ettiğini dün gözünüzle gördünüz.. Hraçın dün kü şüpheleri yersiz değildi. Sizi görür Eansiyonunuz hazırdı ve bu geceyi ora dükten sonra derhal plânımı - hazırla . dım, pansiyonun hazır olmadığını söy.. ledim, Hraç, sizin otelde kalmanızı is. temediğinden geceyi burada geçirmek. ten başka çare kalmıyacaktı. — Henriette, sen hakikaten, çok zeki bir kadınsın, dedim. — Seven kadın kadar zeki mahlük tasavvur edilemez. Tahminimde yanıl. madığım işte meydanda... — İyi amma ya Hraç hakikati öğre. NİTSE.... — O esasen dün şüphelenmişti.. Bun. dan dolayıdır ki beni geceleyin Tarab. yaya yolladı ve iki defa da telefonla be. ni arayarak Trabyada olduğuma - ka - naat getirdi.. Yalnız saat 2 den sonra buraya dönebileceğimi düşünemedi. — Hraçr burada bulmaktan korkma. dınız mi?, — Bu geceki cinayetten sonra beni düşünecek vaziyette olmadığını biliyor- dum. — Ne cinayeti?. — İstihbarat memuru olduğumu unutmayınız.. .... — Ben adamımı iyi tanırım, Hraçın bu gece buraya gelmiyeceğine emindim, Hattâ bugüat de buraya gelmesi şüphe. lidir . — Peki biz ne yapacağız?. — Öğleye kadar burada istirahat ede. riz. Öğleyin ben daireme ineceğim.. Siz de burada beklersiniz. O zamana kadar Hraçtan bir haber çıkmazsa beraer ye mek yeriz. Yalnız beni hundan sonra yalnız bırakmıyacağınızı vadeder mi. . Biniz? . — Sizi müşkül vaziyette bırakmak istemem. — Ben henüz ihtiyar sayılmam.. Üs telik biraz da zekâm vardır. Benim gibi bir kadın yıl on iki ay makine rolü ifa edemez., Bu hayat devam ederse, gü . nün birinde tehlikeli bir yola girmekten ı'm'l'l!y.'w:ıt'ı.ırı'ı. Hraç bu tehlikeyi görme di. Siz daha samimi ve centilmen bir a. damsımız.. Bilhassa bu geceki müşfik muameleden sonra beni yalnız bırakmı. yacafınızdan eminim. İşte bu suretle Henriette ile aramız. da sadakat mukavelesi aktedildi. Bu | kadından ayrılmamayı vadederken ayni “zamanda onu kendi ifadesiyle “tehlikel: yola girmekten, menetmek istiyordum. Henriette'in bulunduğu — muhitten ay. Tılrp intikam hissiyle Fransızlara ve do. layısiyle bize karşı cephe kurması ihti. malinin çok kuvvetli olduğunu gözle . Timle görür gibi oluyordum. Hraça, ilk fırsatta bu vaziyeti olduğu gibi anlat. mak suretiyle Henriette'in ebedi teşriki mesaisini temin edebileceğimi ümit &. diyordum. Bu düşüncemi Henriette aç tığım zaman, bana: — Evet, seviştiğimizi Hraça acıkca bildirebiliriz.. - Bu &uretle kendisi de müsterih olur ve bir daha benderi şüp. helenmez dem'şti.. Bu büyük müjdeyi vermek Üzere sa. bırsızlikla Hract beklivorduk . Komiteci aşkı Öğle yemeğimizi Henriette'in daire. sinde yemiştik.. Senelerdenberi bir ta dınla başbaşa yemek yemek saadetin . den mahrum olan bir adam sıfatiyle ketı dimi son derece mesut addediyordum.. Artık Henriette'e tamamivle alışmış, onu hakikaten sevmeğe haslamıştım. Bütün tereddüt ve şüphelerim zail olmuş, beni samimiyetle sevdiğine, da. ha doğrusu onun birisini sevmek mer. buriyetinde olduğuna kanaat getirmiş . tim , (Devamı var) görmez vurulmuşa İdöndüğümühissettim. da geçirebilecektiniz.. Fakat sizi gör - | Haber, okuyucuları arasında bir fıkra müsabakası açmıştır. Gönderi, lecek fıkraların kısa ve hiç olmazsa az işitilmiş olması lâzımdır. Fıkralar, gönderenlerin İmzaları yahut müstear adlarile neşredilecek ve her âay o ay İçinde — çıkacakların en iyilerinden beşine müuhtelif ve kıy, metli bediyeler verilecektir Bize bildiğiniz güzel fıkraları gönderiniz. r AZICIK... Salamon Mitrani evlenecekti.“Ha - rıl harıl zengin bir güzel kız arıyor. lardı. Kardeşi Nisim bir akşam Salamona müjdeyi getirdi. “Oğlum, on beş bin lira drahomalı çok güzel, - terbiyeli, tahsil görmüş genç bir kız buldum, a- ma biraz kusuru var,, dedi, Salamon hemen atıldı: — Kör mü? a — Yok canım, badem gibi var. — Topal mı? — Yok be kuzum, keklik gibi yürü- yor. —- Sağır mı, dilsiz mi, çolak mı? Kanbur mu? — Yok a canım, böyle bir kuşur de- gil, ehemmiyetsiz bir şey, — Peki öyleyse, söyle neymiş bu az kusur? — -Bir şey değil be kuzum, gebe, gözleri Ş. Kozik Belini kırarsın Çok fakir bir adam, karısı ile bir piyango bileti almışlar. Akgam yine: aç, susuz oturmuşlar, konuşuyorlar: — Ah şu piyankodan para çıksa... — Bir ev alsak. » — Evi halılarla doldursak.. — Bir de otomobil alsak. “— Yok, otomobil istemez. Bir mer. kep alırız: ü — Merkep doğurur, bir sıpa olur. Bu sözü duyan küçük oğlulları aya. Ba kalkmış: — Baba, o sıpaya da ben binerim, demiş. Adam pürhiddet kalkmış çocu. ğa dehşetli bir dayak atmış. — Ulan demiş, küçücük sıpanın be- lini kırarsın. L 88 Dördüncüsü açıkta kalır Aptalm birine: — Hesap bilir misin? — Bilirim. ' — ÜÖyleyse şu üç elmayı dört kişiye taksim et. Aptal biraz düşündükten sonra; — Üç kişiye birer elma düşer, dör. düncü de açıkta kalır, P.L İsmail Hakkı Hepinizi tepeleriz Fantoma Mehmet Sirkeciden topla. dığı birkaç heveskâr artisti ve Üç dört trompetçi, davulcu ile Anadoluda tur. neye çıkmıştı. Bir hayli dolaştılar, ellerindeki üç beş kuruş da suyunu çekti. Bir akşam Kayserinin bir kazasında temsil vere. ceklerdi. Başlama saatini bir saat. ka dar geçmişti, tiyatroya gelen seyirci onu bulmamıştı. Seyirciler sabırsızla.. nıyorlar, ayaklarını vurup ıslık çalı - yorlardı. Fantomanın kan beynine çıkmıştı. Perdeyi aralayıp sahneye fır ladı: — Bana bakın, biz sizden daha ka. labalığız, sesinizi kesin, yoksa şimdi hepiı_ıizi tepeleriz, dedi, Ş. Kozik AKŞAM POSTASI İDARE EVİ: Iİstanbul Ankara Caddesi Posta kutusu : İstanbhul 214 Telgraf adresi: istanbul HABER Yazı iİ5İarı teletomu: 2496872 idare, ilân h : 248370 ABOÖNE ŞARTLARI Türkiye Ecnebi Senelik — 1400 Ke. — 2.700 Kr. 6 üylik 7840 . t4AĞÜ0 A 3 uylık 400 . SO0 D aylık 160 , Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT ) Matbaası azıcık | —- —— - - - N ”. İ üefüsa ü —Basma, ceza va Belediyenin köprü üzerinde karşıdan kar. şıya geçilecek yerleri tesbit ederek burala. rını sari çivilerle işaretlediği malümduüur. Hergün okuması olmayan veya gazete okut. mauyan birçok — vatandaş köprü — üzerinde bu çivilerle işaret ' edilen yerlerin haricinle “bir noktadan karşıya geçtiği için — karakola götürülüyor ve para cezasma çarpılıyorlar, Bilhassa Anadoludan veya İstanhul haricinde bir yerden şehrimize gelenlerin büyük bir ek seriyeti böyle bir yasaktan haberdar olma. dıkları için 102 kuruşluk cezayı vermek mec buriyetinde bırakılıyorlar. & & k İşin;bir de gülünç tarafı var. Onu da bir arkadaşımız şöyle anlatlı: — Köprünün sağ kaldırımında ilerliyor. dum. Biraz önümde haki elbiseli, kısa panta. lonlu, çıplak bacaklı sarışım ve yabancı hir seyyah olduğu her halinden besbelli bir deli. kanlı yürüyordu. Akşam Üzeri köprüde den. şetli bir kalabalık vardı. Bu yabancı — sağa sola baktıktan sonra birden yaya kaldırınır. nın kenarma yaklaştı, karşıya — geçecekti. Asfalttan kaldırdığı ilk adımını parkelerin Üzerine atmağa vakit bulamadan — üç çift el birden bir şimşek hıziyle delikanlıya yâ. pıştı: — Aman bâasma!.. — Basma, ceza var.. Delikanlı döndü, şaşkın şaşkın, kendişini sımsıkı yakalayanların yüzlerine baktı. Türk çe bilmiyordu; Ötekiler, denizden can kurta. ran insanlarım hazziyle gülümsiyerek — ona bakıyor ve gözlerini, korkunç bir şey görü. yormuş gibi evvelâ kaldırıma sonfa da deli. kanlırim gözleri içine: dikiyor ve kafalarını yukarı kaldırarak: : — Sakın ha!... 4 ? Manasıma sallıyorlardı. Yabancı gene bir şey anlamadı. Halâskârların drasında fran. sızca bilen d& yoktu. Etraflarında bir hayli kalabalık kümelenmişti. Nihayet bu kalaba. lik arasından bir hayır sahibi. gence yaklaj. ti ve ona ancak çivilerin bulünduğu yerdea cezaya basmadan — geçebileceğini — anlattı. Seyyah memnun, geniş bir reveransla halâs. kârlarımı selâmladı ve çivilerin — bulunduğu tarafa doğru yürüdü. & & * Bir okuyucumuzdan, bu bahse — dair bir mektup aldık, Galatada Rıhtım caddesinde Vahram Hacınlıyan adındaki bu mektup sa. hibi diyor ki: “Köprü üzerinde — çivilerle — işaretlenmiş geçit yerlerinden maada bir de iki ayrı yer de tramvay durağı vardır. Tramvaylardan inen halk Adalar, Kadıköy ve Boğaziçi va. purlarına yetişmek telâşı ile, çivili geçit yer, lerinin mevcudiyetinden haberdar olsa bile, hemen karşıya geçmekte ve cezaya duçar olmaktadır. Cezaların çoğu bu iki — durakta tramvaydan inenler,.gazete okumıyanlar, İs. tanbula yeni gelenler tarafından verilmekte, dir. Bu halin önünü almak için acaba köprü Üzerindeki tramvay durak yerletini geçitle. rin yanmma getirmek Veyâ geçitleri tramvay durak yerlerine kaldırmak mümkün değil mi dir? Böylece bir kısım halk ceza vermekten kurtarılmış olmaz mı?,, & * * Bize kalırsa mademki geçit yerlerinde bi. | Trer polis memuru bekletiliyor. Bu memürla. . rın vazifesi dalgınlıkla veya haberi olmadığı için geçit yerleri hâricinden geçmek istiyen. leri yakalayıp-karakola götürmek, ceza al. mak değil, onlara ihtarda bulunmak olmalı. dır. Esasen İstanbul halkı bir müddet sonra bu yasağa alışacak ve geçiş intizamı, me, mur bekletmeğe lüzum kalmadan, kendiliğin den teessü& etmiş — olacaktır. Bir müeyyide arahırsa cezâa;:ancak polisin ihtarma itaat. | (Ç tg, Pa T * derdiği bir mektupta- ” M .' / şarap üzerinde yapıla ' vatandaşları alâkadar ©" “Jemek lâzımdır ki b ; n “dır. Meselâ Rizede bugü :rapları 42 kuruştür: - z “üzerinde bir “azami fîî::'; “dır. Bu damganın altın / şarap İstanhulda “cak üzerinde (Azam “âlâ üzerinde yazılı “dbarenin etiketler üzerl de 'sr, bunların âmillerin 'kânır Sırakılmamış ©! Şikâyetler, temenniler: — v ğ gee |-Köprü üstündeki cezd sî; temini kaldırmak laâzım” ça sizlik etmek istiyeceklere L b ——— — " ajfb a " Esasen nizama, yasaklara v;.:"g M | saAygı gösteren Türk yatan İ böyleleri de çıkmıyacaktır.. lüfîlmdg Dünyanın hiç bir tarafm dıfm'kı bu ceza sistemini hemef kal " Anadoludâ Şarap Etiketler üzerinde t.ıııı:ııılıdıl' fiat, ibaresi kald! ıp": | İnhisarlar İdaresi 2 ve bö 14 .. - : art l $ gösterdiği rağbeti & ftaydalı V lece ayni zamanda _'ı?hat:ğlltmlk iEı. bu içkinin istihlâkini © n,,d% P | fiyatları ucuzlattı ; şarâ teı-ı'ıriı'i i pafi f -nılacağı hakkında h'lkın Ö tün v telif teşebbüslerde bulu e biE T N bir lar iyi, güzel tedbirler-. bir okU y“gn | ta daha var ki, gn GR | muz haber veriyor: . * Rizede oturan bü oku izah ediyor : y “Sârap bir nevi ilâçtif * v e " Egcne --- i dolu vilâyetlerinde şarap tstaf 25 kuruşa alınabilen hîjnku but” ruş olduğunu okursunuz $ OCUR 25 kufulı satilf' p t tiyatı Fige yazılı olması İstanbu b lda a ecnebi ve yerlinin al . I dır. Anadoluda is€ âemcîıı;t:ğu gibi bu 25 kuru!' gi 43.;: azami fiyat damgasınâ ıst::;w_, ruştan aşağı satılmaz. şlhiç şel ğ yoktur. Halkı aldatmaktâ” — D yaramıyan bu ibarenin şarâ 4| deki etiketler. üzerindef D Lu K çok hayırlr ve faydalı ola | d Şî'd;;" ç: Okuyucumuzun h_ıkkl :;Fflrl yi a— zerindeki bu ibarenin © yiât bizde ınlaya:nadık. İnhisar da Jd?l; 'i ;.ıı'lPıırı ,M h olan FYT şil phelenmnî:ü b;; '»' de aldandığırdan hiç telü Li n,gr' satın alabilir. Her e k ; -i ba diğer müskiratı alışınış olan halk bü ae ve yanlışlığın önüne g_:çm tek V y olur sanırız. Çünkü'h’lkö,,czî' üf' | linde şişenin üzerindt fb,d ır'”":, * İ ehvenliği karşısında 1? w,ıli“u ğ — . Böylece bir takım muk.nuun ıpd' g fabrikalar zararına k Alâkadarların nazarı — — Güzel Türkiyeden man

Bu sayıdan diğer sayfalar: