pi EYLOL — 1937 4: g Vibe görüşüm: Mo — OLUŞUM du kin toklar teris açlar NN buzüncü keşmekeşi İşte geliyor: E Mİsleimedirp a Marlar tarfında hapır hupur ira iller, kep. ei i v vi dememişler, “şmiri dememişler, genci her- insanlarla meskün ve mü- ho n hiç zet bulmuşlarsa kapışmış- Na ah © zavallı kırmızı derili- İNE Yakın bir medeniyet vi ada rahat rahat yaşadık- İlmen, fennen tahakktk edi- iri lâ eden beyazlar, ka, e uğratmışlardı. Öy- bakıyyetiis süyufu dün- âzların miktarı kadar kal 3 bir şeydir. Pakat geçen WE Ve kuduz emperyalistler, VU cinayete öyle kulp tak- Delen omanlarda olsün, çocuk < Olsun, kırmızı derili in- tertibi bir hain gösteril saf ve insaniyet dünya paylaşıl- ildikten sonra, ike ye kıyılarında oturan o İn, r hazım uykusuna yat- ed ed Donanmaları donan- Otdu! hem de en iyi cins- e. » Hesap ediyor, kitap tani " kontrol yi Bizi ve kinin ancak üçte biri, ya- e, 7? toklar yanyana geldiği- tg € kürenin en büyük kuvvet. ne 3. Baş kaldırmak kimsenin r, çen tanıyor... Bu aly , er kazancını rahat atırla yer, hazmederiz| a ğa asırların hânı yağma” ya, > kusuna dalanlar, yahut K kluk tanı çıkamıyanlar vardı. 1 Mar başladı ”Cici mama is- © Kimi, karaların çikola- di ikti, kimi sarının firme vi 1 elvanmaz N yal uykusundaki tombul ve Mistlerin kuvvet . hesapları e Vet, gerçi onların donan- Nü ünları daha fazlaydı. Fa- ii eş benn adamların ser- tan Bariedemedikten, ha a elli ne faydası var? Ha a ç lamış.. taa y Piskindiler, Üye lak türlü söyleyin; a e Yaşıya yaşıya Ta iy bn halk- efkârı eksilecek diye, yahut İmparatorluk haline gel- Tengi bozuğun toprağını İllerde hotzot edecek diye Rolf oynıyan pırlant > yan pırlanta gibi Va Sphede öldürtmeğe, ne de 4 Taş, A Tazıydı.. ty UM "A onanmaları da, orduları iy tanga muhallebicilerle,, Biş biç kindle, onlar, Nika, » Yeni türediler Mbiz, Ye My, "ay e Canını Bözünü kan bürümüş, iş- e dili her manzaraya in 0E. Kapmak için bacak <iklerişi ona göre atılgati er, , Bu aç Aç kurtlar, yehirin silâh, #Ma polis kuvvetini he- Sok iy ş aklara hürya eden ca- ediyorlar... #ibi Akdenizde ve sarı e ÜNE bir manzara teşkil edi v Va Wrulacakmış beşi ezile- * Reliyor... e 2 me Mİ da ile, torpile suvar © NE bu lr itleri zuhur edi taş yi folgçu ve hellocu mon- İş, Meal, geriyor. Tokların kuv- e ön Üzerinde nazariye en * t tay Kuduzluğun öyle oluyar?. . Söz geçi- « Meram anlatılamaz Kl Dü; i ez mi? Bu küstak- * Ye Beğ i? May a sekilemez mi? Ma NN teen; 1, etlidirler?... Acaba ay» Yap |, “tinde derin bir hikmet NR ka kıy, © Koca satvet, © kota ii deleeni i #tPçıktıların o önünde *Böçer?.. « gibi boyu- ” Yret sualler'nin cevabı (vA-N0 ) ibi olmuştu: Falanca im- | ia ye falanca toprak kopacak, | Şehi! Muhtar me sindeki sokakların haline bakın. Istanbul konuşuyor ! Çınarcıklan buraya rakleden bir bakkal Istanbula geldiğine pişman “Bizim ufacık nahiyemiz, buradan çok daha | Tarlabaşından Yenşehire inerken, yolların ne görülmemiş bir bakımsız - lik içinde olduğunu dün yazmıştım. Bu nokta Üzerinde bugün de biraz dura- cağım. 3-6 saat evvel yağar yağmur, za * ten bozuk olan kaldırımları târumar etm'ıti. o İşin esasını sonradan öğren * dim. Meğerse bulunduğumuz caddenin tam ortasında bir ana lâğım geçermiş, ve şiddetli yağmur yağma, zaten çü- sükçarık olan bu lâğım patlar, sular ortalara akar, tar, toprak me varsa, hepsi aşağı kısımlarda bulunan sokak- lara, evlerin önüne sürüklenirmiş. Nitekim, biz, Şehitmuhtar mahallesi denen kısmın sokaklarını ge- zerken. bodrum katlarına su basmış bir çok evlere rastgeldik. Hele Tavla s0 - kağının köşesinde yepyeni bir bakkal dükkânınm sahibi olan Salih, dövünüp duruyordu. — Bir çok mallar berbat oldu.. Yağ- murda seller hep dükkânma girdi. Ben eskiden Çınarcıkta bakkaldım. Vallah. bu ufacık nahiye, buradan çok daha güzel, gol rahattı, . Bir pahiye, müdürümüz vardı, yolları bile asfalt yapmıştı. Ah, ne yaptım da, kalktım, buraya geldim. Bakkal Salih bir taraftan yanıp ya- kılırken, biraz ötedeki, iki çocuk bir araya gelmişler,.çamurlar arasında bir alk | seyler yapıyorlardı , orkaktılar, Merak edip yanlarına sokuldum. Ya- ya kaldırımının kenarına çömelmiş 9— 10 yaşlarında bir erkek çocuk, buraya bir duvar örüyor, 5-—6 yaşında bir ar- kadaşı da elinde tuttuğu kendi boyun- da koca bir süt göğümünden ara Sira su başaltarak, çamurun yoğurulmasına yardım ediyordu. — Yahu, nedir yaptığınız? diye sor dum, Cin gibi zeki gözlerini üzerime dike- rek, küçük cevap verdi: — Havuz yapıyoruz ağabey, havur.. — Peki ne olacak bu havuzda? Balık wüzdüreceğiz!,, Sönra?. Biraz daha büyütüp, sandalla ge- zeceğiz.. Büyük çocuk bizim bu muhaveremiz. ile alâkadar bile değildi. Kanter içinde harıl harıl meşhür havuzun etrafına çamur sıvamakla meşguldü, güzeldi,, diyor Yazan : Haberci İki çocuk çamurla bir İçine balık yüzdürülecek, sandalla gezilecek! havuzun vaziyetine baktım. iki karışlık bir şeydi Gayri ihtiyari güldüm. O zaman bü. yük çocuk başını kaldırdı. Pik dik bak — Ne o, dedi, beğenemediniz mi, iş- te pekâlâ oluyor. Sonra yavaş yavaş büyüteceğiz... Bu sırada fotoğrafçı arkadaşım Ali yanıma geldi: İ — Gel, dedi, bak şurada lâğmın üs- tü açılmış, berbat bir vaziyet var... Yürüğük, bir sokak geçtikten sonra, dostumun söylediği yeri gö“düm. Yo- İn tam ortasında kocaman bir çukur vardı, Etrafa berbat bir koku saçan bu çukurun yanma sokulduğum zaman, Beyoğlu caddesi istikametinden gelip, aşağılara doğru akan, siyah renkli bir suyun şarıl şarıl aktığını gö”düm. Biz bunu seyrederken, temiz giyin- Misafirimiz Ingiliz denizcileri Dün Yavuzda kokteyl karti verildi Harb filomuz kumandanı Tuğami . ral Mehmet Ali tarafından dün Büyü. kadada Anadolu klübünde İngiliz bah riyelileri şerefine bir Ziyafet veril, miştir, Moda deniz yarıslarından sonra da Moda klübünde bir kokteyl partisi ve. rilmiştir. Deniz yarışlarına dair tafsi. lâtı spor sayfamızda veriyoruz. Saat 17 de Yavuz harb gemisinde de bir kokteyl partisi de verilmiştir. Gemide Karadeniz, zeybek oyunları oy |! nanmiş, çok beğeni'miştir. İngiliz bahriyelileri bugün şehri gezecekler - dir. , Kemal vapuru karaya olurdu ve kurtuldu Ayvalık . İstanbul seferini yapan Kemal vapuru övvelki akşam Gelibo. ludan eşya Ve yolen almıs, İstanbula havuz yapmıya çalışıyorlardı miş öç dört erkekle, iriyarı bir kadın da oraya geldiler. Etraftan büyük taşlar alıp getridiler. Bir taraftan bu liğım ağzını kaparken, taraftan da anlatı yorlardı? — Efendim, her yağmurda böyle patlar burası. Yalnız burası değil, daha beş altı yer birden patlar. Olduğu gibi bırakank kimbilir ne kadar zaman öyle kalacak, kokudan mahvolacağız.. Onun gelip kendimiz kaparız. Fakat bu tabii öyle esaslı bir şey olmaz. Amma ne yaparsınız. Bir müdde yasak savuyor işte. . Ali ile beraber buradan da ayrıldık. Aşağilara doğru ilerledik: Bu harap, berbat yollar arasında birdenbire mun tazam ve temiz bir cajde ile karşılaştık Burası Arnavut kaldırımı döşeli idi. Fakat o kadar iyi bakılmış, öyle temiz tutulmuştu ki, Sağızağacından, Talim hane meydanına kadar uza van böyle bir caddenin burada bulunuşu bizi hayrete düşürdü. Ali: — Hele şükür, yola görmek nasip oklu, diye söyleniyordu. Fakat gözlerim birdenbire, sokağın başında asılı duran levhaya takıldı, A- deta şaşkın bir vaziyette şunu okudum: (Çöplükçeşme caddesi)... Olur şey değildi. Semtin en güzel sokağına, bu ismi vermek, tam bir te - zat rekoru olmuştu. HABERCİ gelirken İncirburnu önünde karaya o. |” tumuştur. Hava rüzgârlı olduğundan yaprun kurtarma emel'yesi hayli © rüşrül olmustur. Pervane ters çalış. /(& tırılmış, arka taraftan çipa atıl i. ki saat sonra vapur yüzd ştür. Vapura bir şey olmamıştır. Kemal va. püru limanımıza gelmiştir. Burası her yağmurda sellerin hücu. muna uğrıyan bir sokaktır CUMHURIYET'de: Axdediz emniyetli ve Ispanyo! meseles Yümus Nadi, bugünkü dinya veriyetinin, 1914 dekinden de ağır olduğuna isaret eden yazmında diyor ki? Dünya o kadar daraldı ki her yerdeki em. niyet, yalnız en yakın alâkadarları için de. gi, herkes için bir nimet olduğu gibi bütün emniyetsizliklerin derece derece bütün il, z ve huzursuz kadar olamaz. İrasarılığtızı e en büyük letleri rahat tabii bir gı nimeti ve şüphesiz en büyük şerefi olan sujh bugünlerde daha fazla tehlikeler içinde yüz. meğe başlamıştır. Herkesin her ihtimale kar ŞI hazır ve dikkatli olması lâzımgelen çox ağır ve çok ciddi günler yaşıyoruz. o Sulhü seven ve İstiyen milletlerin uyanık ve karar h olmalarına ber zamandan #iyade ihtiyaç Sulbün paha biçilmez hatırı için da. çeh restne hiç kırpılmıyan cesur gözlerle bakma. R: bilmek ve her meopahasına olursa olsun ehli vardır. hi ölâa en tehiliceli ibtimallerin en kara sulbü ayakta tutmanın iktidar sahibi olmak icap ediyor. Milietlereras: hukuku mutlak bir götürülmüştür. bazı mamleketlerce ona bir tek pulluk dahi iâsa, Milletler cemiyetine gelince kıymet verilmemektedir. Bu ağır hidiseler Milisler Cemiyeti Asamblesinin içtimar arife sinde vuku buluyor. Cemiyetin uyutucu mad. delerin dumanlarile maşbu bir efsane olmak vaziyetinden kurtarılması Bugünlerde onun asambleeire iştirak için Cenevre yolunu tu. Lan milletlerin bellibaşiı vazifeleri olar gerek tir. ULUS'ta Demiryollarından kara yollarına Falih Rıfkı Atay, yol inşaatında merkezi sisteme doğru gidilmesini tavsiye ederek şöy Is diyor: Nafis yol faaliyetlerimiz artınıştır. Fakat bu faaliyetleri derlemek toplamak, yol tiple. rini İyi tenzim etmek, teşkeilâtir ve merkezi inşa sistemine geçmek Vzımdır. Yarın asfalt la İstanbuldan Balkan hudutlarına gidebile. ceğiz; fakat İstanbuldan Pendiğo gidemeyo. ruz ve Yakacık sanatoryormuna basta çıka, ramıyoruz, Türkiye yolların: İnşa ederken, (İstanbul « Ankara, İzmit . Bursa . Yalova, nihayet Bursa — İzmir, gil ayni zamanda Tu. ristik değeri büyük olan da en yeni inşa usullerini kullanmalıyız. Bir gün Türkiyenin başlıca döviz kaynağı Mar. marh cenneti olacaktır. Bu kaynak işletilemez. Mucizeler veren demi desinin aynı ile kara 10 şu veya bu vasıta değil, motörlü iz KURUN da yolsuz yolları azim ve ira, arma! Yalnız motör Türki, yi kökünden halletmek için Hikmet Münir yazıyor: Bir sivri akıllı, Akdenizde dolaşan ve bayu ba gemi torpilliyen meçhüi tahtelbahirlerin yakalanması İçip şunu teklif ediyor: — Dentri boşaltmair. Tahtelhabir de düdü! gibi ortada kalır. Sonra elinle koymuş gibi eN Sonra da, ihtimal, bu tahtelbahirin Millet, ler cemiyeti mahkemesi huzuruna Çalâtı ca, riha) meyanında getirilmesini tavsiye ede. cektir. Gümrük muhafaza memurlarını terfih Vazifeleri ağır olan gümrük muhafaza itibariyle kabul edilmiştir. Gümrük ve İnhisarlar memurlarının terfihleri esas Vekâletince hazırlanan proje bu mali sene bütçesine yetiştirilememiştir. Pro je önümüzdeki sene kanuniyet kesbe » decektir, Köylerde sağlık koruyucuları Sıhhat Veklâeti vilâyetlere köy sağlık koruyucuları hakkında bir tamim gön. dermiştir. Köy kanununa göre bu ko - ruyucuların yetiştirilmesi için her vilâ yette veya kazada altı hafta devam et. mek üzere birer kurs açılacaktır. Bu kurslara yaşları 25 le 40 arasında ilk tahsil görmüş kimseler almacaktır. Bunların vazifeleri köyün sağlığını korumak olacaktır. Ankaraya dönen Vekiller Maliye yektli Fuat Ağralı dün akşam An. karaya gitmiştir. Adliye vekili bugün, Mi, F Müdnfan vekili çarşamba günü Ankaraya döneceklerdir.