Tarih kongresi Yazan Geçen 'gün Dolmabahçe sarayında azırlıklarını gör. yeni tarih-köngresi £ ayında İstan. er tarafından birçok | cek ve yeni Türk t tkiki i girecektir Yüksek rehterliğ çalışa t âzaları. umumi tarihte ilmi hak cemiye bulmasına onun & ŞU Ve lehi; dan t lar. Umul yası ve sırlarca tahrif edilmi lar din düşmanlığı, Gin düşmanlığına kı ihtiraslar, yalnız türklüğü, bütl. ©e şerefle önün der cesaret edecdk kadar ileri gittiler. Renkli ve barbar Türk telâkkisi, Os. manlr gafleti içinde ve terceme yolu ile, Türk mekteplerine kadar girmiş. tir. Yeraltı araştırmalarının ve yerüs. tü tetkiklerinin adım başına haykıra. rak tekzip ettiği bu haksızlığa isyan eden ilim ve tefekkür adamları gene Garbte zuhur etti. Hattâ bu isyan, Os. manlı türkçülüğü devrinde, onların id. diaları dilimize nakledilerek hizde de tesirini göstermiştir. Kaynaklar oli. mizde olmadığı için, tarih ile uğra. şanlar sadece Osmanlı hanedanı'nın destanını yazmak — Üzere övündükleri için, bir Türk arkeolojisi olmadığı L çin, asıl hak sahibinin sesi duyula. mazdı ve bu ses, reisimiz, Türk kafa. sını plâkalıktan çıkarıp hür kılmcaya kadar, duyulmamıştır. Türk topraklarından yabhancı istilâ. sın; söküp atmak için bazı hayır sa. hiblerinin kalemi değil, fakat bizzat 'Türk millefinin dekâ'VE kahramanlı. &t işlemek lâzımgeldiği gibi, umumi tarihteki Türk şerefleri de ayni isti. u kıta, aleyhine şu vey birtakım butlanlar * edilmesine çalışmaktadır. tarih, bilha başta, türklük aleyhine a- r. Bir saman. daha sonra, bu Şark dün den tecrid etmeğe de Üniversitenin doçentsiz kalacağı doğru değil ... Bir gazetenin yazdıklarını üni- e yeni bir boya vurmağa | J Falih Rıfkı Atay lâdan, Türk dili konuşmıyan, Türk kalbi ile duymuyan, Türk kafası ile â. rayıp düşünmiyen bazı hayır ve haki. katçıların lütufları ile değil, metinle. ri tetkik eflen n altında ve üstün. de kendini araştıran, put kırmasını b | peyin yıpratan yeni Türk münev. verlerin n cihadı ile kurtulacaktı. Bir aflı dik'adan ılıklı Ne girive arbteki len, münakaşa :duk. G sabit fi eri yıkmak ne kolay, ne de çabuk o'acaktı. Bitiün hayat ve göhretlerini herhangi bir nazariye üstüne kurmuş olanla ettirmek a e rini âr , pek güçtür ratuvarın, kü. tüphanenin, bir kelime ile ilmin hürri. yetini ist T bun a arttığı, körlettiği, akim kıld hakikâtler âlemini, münhasıran, hür tefekkit hür tetkikin hükiüm ve nüfuzuna bırakılmasını İstiyoruz. Bu seferki tarih kongresi arkadaş. larımızın bütün sahalarda ne kadar geniş ve esaslı konusmalar için hazır olduğunu gözterecektir. Kongrenin Muayede Balonundaki sergi kısmı, umumi tarih içinde Türklüğün yerini ve Türk âlemi içinde Kemalizm devri. | ni tebarüz ettiriyor: Bu sergi, Türk Tarih Cemiyeti'nin, bütün iddiaların. | da, vesikalara, metinlere, kazılara ne kadar ehemmiyet verdiğini, ve kendi. sini maddesiz edebiyattan ne kadar uzak tutmak istediğini iabat eder. Kongre ve sergi, akıl ve Insaf sahibi âlimlerin vasıtalığı ile, her tarafta ta. nınacak, ve enternazyone! müecasesele. rin Türk münevverliği ile el ve iş bir. Hiğine doğru başlıca adımlardan birini teşkil edecektir. Atatürk'ün hemen hemen bütün da!relerini bu milli esere ayırıp verdiği Dolmabahçe sarayında, onun davasını muvaffak kılmak için cesaret ve feragatle çalışan herkesi tebrik etmek ve kongre ile sergi Üs. tünde , bütün — milletin — alâkasmnı uyanık ve hıssıa ,tutmak”borcumuz. dur, — YTÜMÜü)'üem * Falih Rıfkı ATAY ğ ta- versite rektörü tekzip ediyor Bu sabahki "*Cumhuriyet gazelesitin yaz. dığına göre, ene evvel — Üniversitede hazırlanan bir talimatname mucibince gerek möüstakiller ders veran ve gerekse — cenebi proftsörlerin refakatinde bulunan doçentler 3 sene zarfında bir tez hazırtıyarak mensup aldukları profesörler önünde müdtfaa edecek ler, ayrica (htisas yapmış oldukları zümre, Cen Jmtihan vereceklerdi. İmtihanı venenle, rin maağı yedi bin kuruşa çıkarılacak asil ismini alacaklarılı. Veremiyenler de karılacaklardı Herbiri bir ccnebi Üniversiteden mezun olan ve doktara bile veren daçentlerin çoğu bunu lesti yapmış, imtihanı katu) . Mevcut 80 — döçentten 158 kişi imatihan vermişlerdir. Tallmataamanin verdiği mühlet bu —aym 'sonunda nihayet bulmaktadır. Eylül aonuna Kadar tesini hazırlayıp imtihana girmiyen 62 döçentin Üniversite Ne alâkaları — kesile. ik evvelki güin faktiltelere bu t yapmış, tarini vermiyenlerin cektir, Rek! hususta teobi teşrinlevvel maaşmı alamıyacaklarını ve ken d.ı—'r m maarif ve bildirmiştir.., Ingiliz Kral ve Kraliçesi Belçika Kralını Ziyarete gidecekler Londta, 6 (A.A.) — Barı gase kral ve kraliçenin önümüzdeki harda Bel v ve kraliçenin harice resmen ilk çıkışla- rırı teşkil edecek bulunan bu seyahat cs nasında Brükselde kral Leopoldun mi. safiri olacaklarını bildirmektedir. teler, a . aya gidecekler kâleti ernrine devredilecek Bu sabah Üniversite rektörü Cemil Yiflani ile görüştük. Bize kısaca çunları söyleği: *— Üniversitede 102 döçent vardır, Bun. lardan otuzu İmtihan vermemiştir. Bunlar da önümüzdeki tki aylık mühlet zarfında imti. banlarını vereceklerdir..., Yugoslavyanın bayramı S. M. Kral Piyer 15 yaşına girdi Dost ve - müttefik Yugoslavyanın genç kralr Majeste İkinci Piyer bugün on beş yaşıma girmiş bulunuyor. Majeste İkinci Piyer, 1023 senesi ey lü'ünün 6 ıncı günü Belgratta doğmuş- tu, tngiliz Valtiz '—.1 vası $imd 'ki kralr vaftir anası ise, şimdi İn. liçesi Elizabett 1934 senesi teştinlevvelinin 9 unda. babatı Mart da Çezi surette öldürül- p tıhta geçmiştir. Pakat henüş küçük olduğu için, bit. bi et, bir niyabet heyeti tarafın dan idare edil yor ki, bı vezi İk ne ey'ülünün 6 sbat ed'nciye kadar & jeste Kra Piyeri senesi sında on sek'z yaşma m e. decektir . Bu t dest Yugoslavyanın i resi in lan gene hüküm tihte, da bizzat a'acı dazın şimdiki gibi ilevde de dalma sulh perver ve dost bir siyasetle muammer olmasını dileriz, Otobü “Bir numaralı Olmamaları lâzım Şehirler için daimi bir tehlike teşkil eden şimdiki başıhozuk vazlşele nihayet v Yazanı: Hikmet Münir Tramvay, otomobi. kamyon yetmiyormuş | Bibi, İstanbul yaya halkının başına, gimdi bör de otobÜs Çıktı. Tramvayın çanı, bil ve kamyonların kornası yanında Y Tünin istediği şekilde gan, bazan | da korna çalan yolcu otobüslerinin seşlerine kulak vermek mecburiyetindeyiz. Istanbul halkını toptan” taşımak dzere, şimdiki nakil vasıtaları KAfI gelmiyor. Onun iğin atobiüs adı verilen şişman bir — takım | mahfazaların, — her birinde 18 zer veya da. ha fazla canla — kargatık burgacık sokük. larımızda koşuşmasma imkân verildi. | LAkin bu işe nekadar dikkat etmek lâzım- geldiğini tasmin edebiliyorsunuz sanırım. Olobüslerin içerisine bakınca bir Bürü lev. ka görülüyor: *Cigara içme!., “Yerlere tükürme ., “Kanapelere ayaklarını sürme', #Şeförle konuşma HülAza, hep yolculara, eden bir takım tenbihler. Halbuki, yalcuların ağzından otohüs me. murlarına- bitaben göyle bir takım levbalar asılaa Caha iİyi olacak: "Şotür! SEN arkana dönüp kimseyle kaz A fyr *“Yavaş git.. Yalnız senin değli, arkandaki 1? kişinin de evde bekliyenleri var!,, “Maksadınız Tramvaya rekabet — değil, framvayda yor bulamayıp yaya kalan yolem Jara yrdım etmektir. Onun için İ A) Trmvaydaa hızlı gitmek hevesine ka. pılma! | B) Yolundan çıkma, tenmvay arahalarını önlemek için caddenin soluna geçme! | €) Hele dönemeçlerde kendini — siki tüt Korkma, bizi geç bırakncağından endişe et me.. Nekadar yavaş gitarn gede yördeki a. | damlardan çabuk varırsn menziline! Bü tevhalar, mürekleple yazıldığı takdır. de biraz uzumen tutacağıı ve otobüslerin içe. risi Tünel vagonları gihi Alaça — bulapa bir bale Göneceği için, otobüsçülerin kafalarına kazılaa yeridir; daba sağlam olur! | Filhakikea otobüsler, bazan öyle kullanılı. | yör ki, kazayı, ha yaptı, ha yapacak diyor. | sunuz.... Allah göstermesin, kaza olduktan | #önra tedbir almak pok tahlileşir ama, bunu ı şimmdiden Kontrol etmak daha ucuz değil n—J_ı mo. bazan müşterilere hitap n dir? Hem otobüslerin. önüne gelen yerde, müş. teri gördükçe dürak yapması, Bokak ortaaım. 48 umulmadık bir dağ dikiyor karşımıza... Otodüse bineceklare- sırası düştükçe şöyle vandlerde bulunu!duğu görülüyor: İstanbul Belediyesinden: i. —Daimi Encümenin 10-8-937 tarihli kararile Istanbul Belediye sınırı için- de sırtta, omuzda eşya ve gıdâ maddeleri taşınması ve satılmasının yasak edildiği evvelce gazetelerle ilân edilmişti. 2. —Bu yasak Eminönü, Fatih, Be- yoğlu ve Beşiktaş mıntakalarında i Birinciteşrin ve di- ğer Belediye Şubeleri mıntakalarında 1 Ikinciteşrin tarihlerinden itibaren tatbik edilecektir. 8. — Bu tarihlerden sonra taşıma İş- leri ve seyyar satıcılık mazbut ve mun- tazam el arabalarile veyâ motörlü va- sıtalarla veyahut elde taşınabilecek küçük kaplarla yapılacaktır. — Elde taşımak nev'i eşya ve gıda maddelerinin bunla- rın nevi ve mabhiyetlerine uygun kap- far içinde bulundurulması lâzımdır. 5. — Yukardaki hükümlerin tatbikine pek az zaman kaldığından alâkadarlar- ca bilinmek ve icabeden vasıtalar şim- diden hazırlanmak üzere keyfiyet tek- rar ilân olunur. slerin . halk düşmanı,, ermelidir Yolcu saruyor: — Falan yerde durur musun ? — Dururum. — Falan yerde? — Orada da dururuğ. Her yerde dürürüz. Buyurut bayım, siz bininiz!. Söz buraya kadar gelmişkeri, otobüserde. deki memur ve yolcu — münasebetine de do. kumalırm Bu otobüsleri işleten meti yok mudür? Bile leri kimdir? Yani, muayyen bazı kimselerin muayyen bir firmaya hizmet ettiklerini göz. teren yekmasak bir kıyafetleri — bulunamaz mı* İçeriye giriyorsunuz. boynunda bir çanta Ne bir adam karşimıza çıkıyor... ver parayı a! bileti.. Demek Hatiyoruz ki, otobüsler, bu. Bünkü başıbazuk, halinden de çıkmalı, insana ker cihetçe itimat vermelidir. Her şeyi düz. Bün, her şeyi itimadı fazlalağtıracak ve ha. yatımızı emniyet etmeğe kat'iyyen lâyik bir mahiyette bulunmalı ve öyle görünmelidir. Fakat bu gösteriş faslı, bittabi ikinci de. recede kalır, Otobüsler, evvelâ makul bir sür” #tle gitmeli, dikkatle hareket etmeli velha. M tramvaylar için bile müsait olmayan bu tehir yollarında önüne geçilemiyen bazı ka. zalar yüzünden zaman zaman dökülen şehir. H kanına, bir kan daha katmamalıdır. Sözlerimizden yalnız şehir içindeki otobüs. | lerin vaziyetinden şikâyet ettiğimiz anlaşıl. | masın. Şehir dışına İşliyen otobüsler rahmet | suyuyla yıkanmış değildir. 0 kadar cehennemi bir süratla şaförlerinin, kendilerile birlik. esseselerin bir alâ kimdir? Şatör. Kidiyorlar te ardaları tehlikeye a kütter cinnet ) muhakkak getirmiş olması lAzımdır Halbuki hiz, otobüsle seyahat etmeği kü kârı saymak işteriz.. Bir yaplığımıza, son radan bin pişman olmıyalım. Aman dikkat B H kıı.lıl_!_ü_ııir Navlunları yüksellen! ecnebi kumpanyalar | İhracat mallarımızın savlunlarını birden bire yükselter üç cenebi acenla — hakkında | yapılan tahkikat râporu Ankaraya günderi! | miştir. Konabi acentalar vapur temin etmenin kan di ellerinde olmadığını, umuml mer! diğer memleketler, sek Ücretli işleri barakarak Türkiye malları ni daha ucuza taşımak istemediklerini bildir mişlerdir. Hükümet bu hususta kat'i bir ka. rar verecektir. &. ve başta her nevi Belediye şubeleri suretile satılan her | da frenkçe “B,, “5857,, kelimeler İNE yabanct ıeımwl"d',îra âyetler çoğaldı. ü bay Peyami Safa, “müz gektir mesşine itiraz eden bir yarlinia " bundan bahsediyordu; Ulus'lü » . L, fransızcadan, ingill” .,wi’ orta kelime almanım münasebt ni anlatıyor. Dilter biribirinden kelime **’: tâ biribirinin tesiri ile cümle rini değİştirir. Fakat ilirai bizde bu iş gibi olmuyor. Me sızcadan bir kelime, bırıım asıl iralâsını muh "':uı_ genle zİtmt çizerek çyani Şi ÜÜ ariy. lı en eğri harflerle) mımrlıf ge yhar InKİ rı"' ge g, _vnn le o kelime veya tabir. ririnin yazısında ancak Di albir fatile bulunduğunu belli ’d',,gıır’”' ki bizim muharrirlerimizin bM da, yabancı kelimeler €V sahi farksız olarak dolaşıyor- mak için zorluk çekiyoruz" ir bildiğimiz zaman bile. “İZT nasyonal Fuarı” ilânlarım! ğüm gün - gerçekten göylüyü şırdım, ne demek olduğun dıim. Zaten o ne tuhaf ilân: kürenin öteden beri bildiğ? Yetini de değ'ştirmiş, TÜrki taman şimal kutbunu SÖ olduğumuz yere götürmüf: Yyonal,, ve “Fuar” —ckıılc'l bilmiyenler için, hiç bir $0Y mez; bilenler için d& "ı""m”, ve “Foire” şekilleri kadar V üi ğildir. Bay Peyami j Safa * ( nö kelimesini müdafan için - S7 bakımdan çok haklı görüntü * hafifsemr ret var, Gazel, şarkı okü) *“hanende” denince” kimse b"' hakaret gezmez; fakat bir çin “hanende” dediniz Mİ. tün değişir... Öyle ama kelimesi, bilhassa bu "khd ze gidiyor. Onu kullanıp 8 ,,..o"' geklinde yazmanın ba ki K d!' |)ı çet '—îır r: “Bu kelimeyi, tür u ben BÜY 1 nn:ı'!r'ı vey3 "nm cbul ceini ile, rum,, demektir. ıll”’y Birçok yabancı kelimel0? k:g mız, belki bir gün tahlile SA n;j: bir ihtiyacın neticesidi/» daha on)Iarın akınını Ö"“’em p ı’ıb kat onları bi— dereceye KAİA mak i bir çare V di X .p*r" tercüme rlmı—l. Çünkü kent' yullr kelimeleri ult. © d'“ nanlar bile, 'rvuınvp ederkef kn"'p çekiniyorlar; kelimeyi, 4YPÜ ve vAF dikdarı takdirde içlerinde Hi'yi vurmuş, işin kolayını arâ? tandıran bir hiş doğuyo'! v mu türkçede bir kelime VEY kelime ile ifa ı'"("ı iyi bir şey bulunuyor. BU ”" kel çoğaldıkça dilimiz de yaban lerden kurtulur. & “ Naili Mofanea Tetkik spvaha“ avdet eti Berlin Olimpiyadından tetkik seyahatine çıkan & van bir seneden fazla devi meyahatini bitirmiş Ve ı-"” müştür. 'Naili Moran BÜ muhtelif memteketlerde * tine verilen kıymeti VE cemiyet hayatı içindeXi celerini tetkik etmiştir. Berlinden sonra şu memle laşmıştır. Fransa, İngil'ere, İr ın)” Amerika C ıımhı'rıyrllcrl nada, Alaska, Japonya, -rl"" Siyam, H'ndistan, İrak. & Misir ve Yunanistan. Nai't Moran tetkikleritiz hakkında mufaasal bir T maktadır. Bu raper verilecektir. ye çal