5 Eylül 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Diş” Siyasa: Ege medenıyetının çocukları Ege emniyetinin sarsılmaz direkleridir Yazan: Dış Bakanımız muhterem Dr. Aras.- m Akdeniz tarikiyle ve İtalya üzerin- den Cenevreye gidişini, dün bu sütun. da şöyle tefsir etmiş bulunuyorduk: “İtalya üzerinden seyahate çıkışla Dr. Aras'ın mutlaka bir siyasi mana ifade etmek arzusunda bulunduğunu sananlar, isterlerse, bu tarzı harekette insanlığın aklısel'mine inanmaktaki ısrarımızın ve Akdeniz muvasala yol- larını tehdit eden hâdiseleri devamlı olmak istidadında görmeyişimizin bir yeni delilini sezebilirler.., Bu tefsirin hakikate uygunluğu, A- rasın seyahatindeki ilk merhalede çok parlak ve çok kıymetli bir tezahürle kendini gösterdi. Ege medeniyetinin ikinci büyük merkezinde, silâhlarını cihan sulhü kefesine koymuş bulunan iki dost ve kardeş millet arasında mevcut seciye, telâkki ve hedef birli. gini bir daha kafalara çarpan ve Dış Bakanımızı coşkun bir muhabbetle sa. ran bu tezahür, Ege medeniyeti eylât. larının Ege kıyılarında ve - Ege'nin her milimetre mikâbında emniyeti her suretle devam ettirmek için verdikleri karara ve ahde ne şaşmaz bir şuurla sarılmış bulunduklarını bir daha ih. sas etti. Hâdiselerin her vesile ile ne büyük capta bir devlet adamı olduğu- nu açıkça izah ve ispat ettikleri Baş. vekil General Metaksas, Dış Bakanı. mız vasıtasiyle, Ege'nin büyük evlâ . dr, Ege medeniyetinin büyük hâmisi ve gururu olan Atatürke tazimlerini ve sevgilerini sunduğu anda, dost ve ka.r&eş millet matbtfatınım gösterdiği çehre, Hge'nin garb Kkıyılarında ve Akdenizin çok stratejik bir noktasın. da hükümran olan Elen devletinin na. sıl bir efkârı umuümiyeye dayandığı- ni ve ne temayülde bir milletten di. rektif ve kuvvet almakta bulunduğu. nu ispat etmektedir. Tecavüzlere, cihan emniyetine kar. $r kurulan tuzaklara ve tekrar tekrar ihsas edilen kötü emellere medeniyet Şekip Gündüz anası Ege'nin bugünkü evlâtları tâara- fından gösterilen dikkat hiç şüphesiz bugünkü Avrupayı daha berbat bir u. çuruma yuvarlanmaktan kurtaran en sağlam b r istinatgâhtır. S. E. Dr. Tevfik Rüştü Aras'ın, S, E. Metaksas'ın Atatürke tazimini ve şahsi dostu İnönüne selâmlarını bil. dirdiği tel yazısında şöyle bir cümle vardır: *« “Yunanistanla Türkiyeyi alâkadar eden bütün meseleler hakkında mev-. cut bulunan tam görüş mutabakatmı bir kere daha gösteren mükâlemeler- de bulundu.,, En üzün ve en çok müeyyideli si. yasi muahedelerden kat kat kuvvetli bir mana ifade eden bu cümle Türk - Elen ittifakının müsbhet bir yeni tef. sirden ne derece müstağni bulunduğu- nu gösteriyor. Balkan paktı sakafını tutan Türk - Yunan sütünundaki üs. lüp iki milleti idare eden zekâların tam kaynaşmasından doğmuştur. Gayeleri, menfaatleri ve duyguları bir olan iki kardeş milletin hâdiseleri kabul ediş. lerinde ve hâdiselere mukabele edişle- rinde biribirlerinden bir irşad bekle. meden, otomatik olarak ahenkli bir beraberlik göstermeleri, bunun itiraz kabul etmez bir delilidir. Zira cihanın bugünkü şartları içinde iki devlet a- rasında yeni bir meselede “initiative” ve tatbikat birliği kurulabilmesi en azdan bir hafta “yeşil masa” başında çene çalmak ve en azdan 20 maddelik bir metin üzerinde anlaşmış olmakla bir dereceye kadar kabildir. En tehlikeli işlerde, en dikenli. ci. han meselelerinde ve her - imtihanda Türk . Elen evinde ufak bir aksaklık, bir ahenksizlik görülmemesi Egede hâkim olan siyasi ve medeni şuurun | Ege medeniyetinin cocukları, Ege emniyetinin sarsılmaz direkleridir. Şekip GÜNDÜZ İspanyadaki elçimi- zin beyanatı Valansiyadan Londrada çıkan '”Da- ily Herald,, gazetesine — bildirildiğine igöre, meşru İspanya hükümeti nezdin- de Türkiyeyi temsil eden elçi Tevfik Kâmil beyanatta bulunarak, şunları söy- lemiştir: — İspanya cumhuriyetinin bir in- tizam ve sülh âmili olduğu kanaati u- mumidir, İspanyayı müşkül mevkide bı- rakmak istiyenler, bir 'gün bu hareket- lerinin aksülamelini hissedeceklerdir.,, Elçi Tevfik Kâmil sözlerini bitirir- ken, Türk hükümetinin İspanya cum- huriyetine karşı beslediği derin sempa- tiyi izhar etmiş ve Valansiya hükümeti- nin mütecavizlere karşı açtığı mücade- lede muvaffakıyet temenni etmiştir. Ispanyadza çürüğe çıkan Italyanlar Roma: 5 (A,A,) — Kırkı zabit olmak Üze, re Bilbaoda yaralanmış olan Tü0 den fazla İtalyan gönüllüsü Gradisca hastane gemisi. le Napoliye gelmiştir. Faşist erkânı harbiye reisi kendilerine “hoş geldiniz,, demiştir. Ölen ve yaralananların yerle- rine sağlamları gönderilecek Londra 4 — Niyuz Kronikl gazetesi, İtal yanın İspanyaya külliyetli — miktarda yeni asker göndermek üzere bulunduğunu haber veriyor. Bu gazete, son Sicilya — manevrası münasebetile silâh altına çağrılan İtalyan za bit ve askerlerinin terhis edilmediklerini ve bügünlerde —İspanyaya sevkedileceklerini haber vermektedir. Ayni gazeteye göre, İ. talya hükümeti sonbahardan evvel İspanya, fğ kat'? neticeyi elde etmeğe karar vermiş-i Aragonda asiler fena sıkıştılar Vlll.uı!yı, 5 (AŞA,) — Gijondan bildirili. Jerini kesmişler ve şimal — cephesinden Fasz ve İtalyan kıtalarını mühim miktarda tayya re ve harp malzemesi ile birlikte — çekerek Aragon cephesine göndermişlerdir. Kaydi ihtiyatla telakki Londra, 4 — United Press bildiriyor: Cumhuriyetçi İspanya diktatörlüğe doğru giderek vaziyeti tahkim etmek fikrindedir. Alman haberlere göre, general Miaja, en oto Fiter merel olacak ve bütün — salâhiyetleri şahsında toplıyacaktır. yör: Astler Asturiya cephesindeki faaliyet. k Benzinle yanan üç çocuk San Pedro 5 (A,A,) — Kâlifornia sahille. rinde acıklı bir hâdise vukubulmuştur. Bir yat içindeki benzin motörü patlamış üç ço. cuk alevler içinde ölmüştür. Altı kişi tehlike M yaralarla kurtarılabilmiştir. — Bisiklet fena değil ama tekerleği dört tane olsa ve bir de moötörü bu. Hunsü... Her hangi bir “Hayat kırkında başlar,, cihanşümul bir şöhret kazanan Valter B Pitkin bu yazısında hayatta yüksek mev. ki sahibi olmak emelinde olan gençlerin dikkatle okumalafrı lâzımgelen bazı tav. siyelerde bülünüyor. Bunlar — enteresan olmakla beraber bazıları bizim memleket için belki henüz mevsimsiz addolunabilir; fakat demiri, çeliği, kömürü velhasıl tür. lü türlü ham maddeleri bulunan Türkiye. nin sanalileşmek programile pek yakında bir sanayi memleketi olacağına şüphe. miz olmadığına göre bu yazıdan gençle. rimizin istifade edeceklerini muhakkak ad dediyoruz,, Teknik sahada tahsil görmüş, ve ile- ri teknikte malümat sahibi gençlerin istikbal hakkinda büyük ümitler bes. lememeleri için hiçbir sebeb yoktur. Bütün dünya öyle bir hızla teknikleşi- yor ki, bu sahada iyi tahsil görmüş gençlerin iş bulamamaları imkân hari. cindedir. İktısadi buhranın gündem gü- ne hafiflemesi yeni yeni inkişaf saha. larının açılmasını intaç ediyor ve tek.- nik bilgi ile mücehhez gençlere türlü türlü işler açılıyor. Medeni memleketlerden hangisine gi derseniz görürsünüz ki, yüksek isş sa. hibi olabilmek için yüksek teknik sa. hibi olmak lâzımdır. Gün geçmiyor ki her memlekette ye- ni yeni fabrikalar, yeni yeni inkişaf. lar göze çarpmasm, Yüksek ve ileri sitelerinde tahsil görmek demek de - ğildir. İyi bir usta başı olmak, iyi bir inşaat kalfası olmak da yüksek teknik sahibi olmak demektir. Bittabi tahsil nekadar yüksek olursa mevki de o nis. pette yükselir. Ele “Diesel” motörlerini alalını: - “lardan iyi anlıyanlar, bunlarm teknik ustası olanlar için işsizlik mevzuubahs değildir. Her nerede olursanız olun Die sel motörlerinden iyi anlarsanız koloy. ca iş bulmanız mukadderdir. Yalnız şunu düşünmek kâfidir ki, i. leri tekniği ile meşhur Amerika ve Al. manya bile bugün Diesel motör mü - hendislerine muhtaç bir haldedir. Ne. rede kaldı ki, daha geri memleketlerde Diesel mühendisi son derece aranan bir mütehassıstır. Kalorifer, sıcak ve soğuk su ve ha. vayı tebdil gibi ebniye inşaatında tek. nik malümat sahibi mühendis ve uzs. tabaşılara ihtiyaç günden güne art . maktadır. Bu işlerde çalışan hbhirçok mühendis ve ustaların ikinti, hattâ ü. çüncü smıf kalfalar olduğunu söyle. mek zaittir. Birçok evlerde bu gibi ter tibatm ikide hirde bozulması bu söz. lerin doğruluğunu ispat eder. Böyle kısa bir yazıda teknik malü. mat sahibi gençlere iyi bir istikbal vaadeden meslekleri teker teker liste çok da faydalı sayılamaz. Önün için daha ziyade esaslar hâkkımda malü - mat vermekle iktifayı daha muvafık buluyorum. Gençler her şeyden evvel memleket. lerindeki teknik iş sahalarını tetkik et meli ve ona göre hazırlanmayı göze aldırmalıdırlar. Şuna da dikkat etme. lidir ki, hangi memlekette olursa ol . sun istihsal ve harice satış sahasından ziyade dahili istihlâk ve piyasa daha mühimdir. Bunun için yüksek tekniğe ameli malümatın da inzımamı şarttır. Bazusiyle de çalısabilmek ve bir ma. kineyi lüzum hâsıl olursa derhal ta - mir edebilmek üzere tecrübe sahibi ol. mak lâzımdır. Aksi takdirde sırf na- zari malümatın yalnız başına faydası pek büyük olamaz. Teknik malümat sahasında diğer hır yanlış da birçoklarının tek bir madde üzerinde ihtisasa fazla kuvvet verme. leridir. Sadece 'Diesel motörlerinden, yahut da kalorifer tertibatmı kurmak. ta bir cins boru ve metod ile iş gör- mek gibi mahdud saha dahilindeki ih. tisas sahipleri diğerlerine nazaran bü. | yük bir avantaj kaybederler. - teknikten maksat, sadece dünyanın en ileri gelen üniver. Dünyanım neresinde Glürsa olsun büri. * halinde yazmak kabil olmadığı gibi Hayatta muvaltak olmak isteyen ğ Gençlere Tavsiyeler sahada ihtisas sahibi olmağa gayret etmelisiniz adlı eserile - Bunu şöyle bir misalle de anlatmak kabildir. Mes2zlâ ele matbaacılığı ala- lrm: sadece tipograf olan bir adamla ayni zamanda hem tipograf hem de matbaacılığın başka işlerinden anlıyan adam arasında elbette ki bir fark var. dır ve tercih meselesi mevzubahsolın. ca her iki işten anlıyan adam tercih edilecektir. Bununla şunu anlatmak ıs teriz ki, herhangi ihtisas sahasında olursa olsun yanıbaşındaki işe dikkat etmemek ve ondan da bir şeyler öğren memek gençler için istikbal bakımın - dan fena bir haldir. Bunun için ihtisa. sın da “fazlası” fazladır. Teknik sahada malümat sahibi genç lerin orta tahsilini ikmal etmiş olma - ları da şarttır. Bugün artik okuma . miş insanlara gitgide itibar edilmemek tedir. Liseyi bitirmiş ve bundan sonra da teknik sahada ihtisas yapmış olan - gençlerin hayatta kolay kolay sırtı ye. re gelmez. Bununla beraber orta mektebi biti - rerek teknik sahada ihtisasa geçmek de yanlış sayrlamaz. Ancak bunların en yüksek mevkilerde gözü olmamalı. dır. Çünkü bu mevkiler daha ziyade li. seyi, hattâ üniversiteyi bitirenlere mü yesser olur. Bu tavsiyeler henüz - hayata atıl. mMmamış, tahsil devresindeki gençlere a. ittir. Bundan başka bir de otuz ile kırk yaş arasında ve iş güç sahibi o. lan insanlar vardır ki, vaziyetlerini daha iyileştirmek, işlerinde daha faz. la muvaffak olmak isterler. Bunlar ne yapmalıdırlar? - Bunlar hangi işte çalışıyorlarsa,- o .İşe ait malümatlarını ve tecrübelerini çoğaltmağa bakmalıdırlar, Meselâ bir ,banka muhasebesinde. çalısan bir.me - mur, banka muhasebeciliğine ait ma - lümatını genişletmek için her türlü fe. dakârlığa katlanmalıdır. Çünkü ancak bu sayededir ki, günün birinde başmu- hasebeci mevkiine liyakat kespeder. Yoksa “işte şuradan aldığım aylıkla şöyle böyle geçiniyorum!,, diyerek işi büsbütün oluruna bağlıyanların hayat. ta ilerlemelerine imkân yoktur. İstikbal hakkındaki emellerinizi, ü - mitlerinizi âmirlerinizle münasip za - manda müzakere ederek onların tavsi. yelerine riayet de çok faydalı netice. ler verir. Buna da ehemmiyet vermek gerektir. Şurası kat'iyetle bilinmek lâzımdır ki bugüne nispetle yarın her sahada, hayatın her subesinde rekabet arta - caktır. Bu itibarla ona göre hazır. lanmış olmak icab etmektedir. Yarı malümatlı, tembel, mes'uliyetten ka - çınan gençlere $ kapıları büsbütün ka panmiş olacıktır. Buna mukabil tek. nik malümatı yerinde, karakter sahibi insanlar muvaffak olacaklardır. Hangi işte olursa olsun yüzde-yüz canla baş. la ve bilgiyle çalısanlarım yüzü gule. cektir. : Balıkesir hapishane- sinden kaçanlar Balıkesirde 23 ağustos günü — hapishane önündeki bahçede çalışmak Üzere çıkarıldık ları sırada bir fırsatınr bulup kaçan — katle teşebbüsten dört sene ikişer ay ağır hapse mahküm Yusuf ve İbrahim jandarma merkez karakoluna teslim olmuglı.rthr Vindsor Dükü Hltlerl | ziyaret mi edecek ? Berlin, 5 (A. A.) — Dük-dö Vindso. run M, Hitleri ziyaret edecğine dair o- “lan haberi, resmi menabi ne tekzib ne de teyid etmektedir. Mıtihjyi malümat almakta o- lan mahafile göre Dükün M, Hitleri zi- yaret etmesi bundan bir müddet ev. vel derpış edilmiştir. Yalan - Londra, 5 (A. A.) — Viyanadan Röytere bildirildiğine göre, dük dö Vindsor'un salâhiyettar bir mümeessili Dük'ün M. Hitler'i ziyaret tasavvurun- da olduğu hı.berinin uılııı olduğunu hoyın otmiıtı.ı' İçki — musiki münakaşâ$! rusu kavgası ikide bir canl M ikisinden de anlamadığM W B ğım için söze karışacak YM ' kat alatüurka musiki ale gl& bir iddiasıma pek tutuluy turka musiki işret mecli çi y nede dinlenirmiş; © ms—â:k ' ğ | ki de onu dinlemeğe $© gre ğ laturka musikiyi mlîd”'f“ ı,ıkıî" tutuluyorum. bunu inkârt n.k;dvâ' : “Müsikimizi, içkinin o i. maktan kurtaralım!, I'm y &7 | Yani her iki taraf d" ıç I’ekl B bir şey olduğunda müittk ,_glı"’ | ma içki neden kötü olSUP nlığf ra sorun: şarabı bir ilâh Se "'îâ | un icad ettiğini Soylerler Sldlrmn:ğ ler onu bir peygamberit asılâ — ha yüzünden hayatı kaldırT? bıld-'rır olan Nuh'un icad etti bir 1ütuf ııÜ: mek ki insanlar içkinin İd ç daima tasdik etmişlerdir. ledei"w b%h şairler, âşıklar onun gel mek, ü ı“l; san oğlunun hislerini ışıa.kl fazi '*h] tini artırmak hususun yer '*’! ! söylerler. ex—fyst | % Zamanımız artık içkmudıe ewgî; %ıî rini anlamaz, ondan ısufa lar! daıîih* );?“G oldu? Hayır, bugünün t yor, sagardan neş'e VE neş;ıwuhğî %ğ; de devam ediyor. Yalnız lflalktj *“ü' Ş &. Şt arttı: zevklerini mkül' | Bönlükleri de arttı! meşkük fa.r'a..-ı:..yelıâ'il'e İçenler aptal, çocukları ©? * müş... Aksine binlerce K gıı#i"'r B sSiniz, para etmez; onlaâr îî_i içiP hastk w dı,:' hammül etmiyeceği K e ld& N lanmış, biçimsiz çocuk KI VA Fd getirmiş birkaç kişiyi alarında israr eder d bol bol şarab içmiş, her & , Sofrasımı kurmuş olduklar! “sağlam dolaşan, işlerini F gören, hattâ büyük işler wgğ' damlar mısal diye kab bul edi * göste!'e la.f ,damlar mis in kü onlar dnktol'ıann el M “malzemei ilmiyeden olma ermemişlerdir!... b;lîf' | jide Musiki içki ile beraber ! ir de öyledir. İnsan içince ?w,nlh LETE ELRİLRE bir başkalık, nasıl söy! Yey;îüyzı f genişliği duyar, şiire, — Ce ü?ü;:; ş*lı türlü sanate, kafanın hef p:efî ;çğh faaliyetlerine meyledebılı b | h âkili irşad eder” diyor, ? tsw k;o * h'îf lara da birtakım mün w,wıui 8 Dkişi ettirirmiş. Zannediyor ıîı“ iş Zorw K adamlar içmese akılli g İt ler?... ” teğ'i ı,ğğ Alaturka musiki insan! K orul" î;: eder mi? etmez mi? bi Iîçm bi ire kat ediyorsa bile bu onun f gild ” rüm, bir günah değildir. bir "'::f. sanı, hem de çok daha VÖ, irlef y te içkiye davet eden P birg0 klıd:r;ı dır. Oldu olacak, 0'115”;_1 debi gki masını istesinler... İSte* ,;IDİ î'a'â <n /*;ffg:fffffiff; FF onlara gülüp Nefi'nin miğ yalrm: “Zevki o rind GYI“ Bıdv —— tuta mest-ü şadgâml —— aâ' Çobanlar af Dün Kısıklı civarında y_,.,ııî" lar arasında bir döğüş V* Kirşehirli Mehmet oğİU M ,. daşı Bekir Uzunçayırda F M ken yanlarına Bekir oğlü İ mer'8 oğlu İbrahim gelmiş " _,gf lenler Bekiri bir teıııll manı da bacağından M : lardır, Osman hastaney* süçlü yakalanmıştır. lâlefâm, bir elde zülfi fal Aç | % ' | olmuştur. gaya başlamışlardır. K' A d Şüpheli göru' —— Ç T Ç ı,,d'* N ölüm 9,,, 'J,;ı; Sirkecide I'Itî"-îapa""a ı,—sl Kavala oteli ).ral'm'ldaî'çı bıi l oturduğu kulübesinde yaşlarında bir ihtiyar lunmuştur. Ölüm şüpheli gonild tabibi Enver Karlf' len lüzum üzerine ""ol"'f ölü — ”? rılmıştır.