EN yöRsi k “SE. kendi kendine nasihat ; SM bahtiyar mahlükların- Mi mefsine telkin için uğraş» Cim ei, BUR pek çabuk © yaklaştı.) r hayat, malüm şekilde ui. Nermin nişanlı oldur bile değ'idi. Yalnız ye- gene, eski usul üzere, v eşek suretile ko- ve İm, koymuştu ki bu iz- nda hiç bir şeyi değ $- Z şu olacaktı:, Evin Koğulmak ihtimali üzülmüyordu. Zira en ürküyordu, Şim- garanti altıha alm- in kırk sekiz saat ev- Ona, İstanbüldan gelen! ii a Piketler verdi, Üç hafta! * geliş ün S*lip ölçüsünü almıştı. Pa İdem Düny Pek aşkın şaşkın bakınryordu. | li çamaşırlar. İsi “tane | T itina ile bünları üstüne va ç “karşısına geçerek, ken- İl diny NE güzel! Ne güzel?,.. taş Yanın Na rate parası gitmiştir!..... *£, onu, bir an için, | Kiz zengin adama var- luğu hiç düşünmemişti. he Rüştü bey, karunlar kadar Mim Kaderin > #6 girip Çi BUNE Şanatı ki bu adam 0- ie TS Hayretle Yaynada ken 1 pi #hsesinde büyük bir yumak| . » gür saçları. Yok, “e değildi. Acaba Rüştü e p etmişti? kanın hayali gözleri ö- a Lir erkekti... Hem zen- Tiydi. ula N lerini, çi Herhalde kendisinden a Nermini ürpertti, Kür. İni çekti, tendi; © kadar küçük, © kadar | | Mpesele yoktu. | AŞU ve âdeta gözleri kas) MK İpekli cibiseler, Düzüne! & Zun ve azametli enda-! ekin bakan açık renki ini bu azametli koca-| ( Hangi kadını! | a ve macera roman — 2132 Nükleden: (VAâ-NO) NE Rörüyordu ki Rüştü bey maddeten manen ye Mi Yavaş yavaş man- © Kendini eski kılığında un “oldu: Ayirkir “bir A weiz eğ #SNÇ kız, erkenden kalk a aki onun sekizde hâr leri bey tenbih etmişti. Ke Mitler belediyeye gidecek» gm ekletmemek lâzımmış Yapılar, ipekli 4 Riydi, “tdi elbisesini, Şık şapkasını ri hi, n yeyaz- Me eller takmtağığna | için — bok, Rüstü bey bunu akil a de teklif etmeğe via, ön e kiz: itina ile ta- kyn a Hatta dudaklarma. iy inişe > allık sürmes'ni bi-- bi itine gelini süzdü: a Me oldunuz. Çok yakiştı! *Y mahcup elmiya- evlenmek şimdiye kadar Her şey kısmeti Rüştü bey onları kar- şıladı, — Hazırmısınız? l — Evet efendim. — Bir şey yeseydiniz. Çünkü geç ka lacağız. — Kahvalt: ettim. Fazla bir söz söylemeden, erkek kızın önünden yürüyerek bahçeye çık- tlar | İlki uşak şemsiye sadi. efendileri- | nin başmda tutuyerdu. Zira Şiddetli yağmur yağmaktaydı. Nermin kendi kendine düşünüyordu. Bu gayri mun» | tazar yollar bu yağmurda her halde bataklık haline gelmişti, Buralardan nasıl geçeceklerdi? Şehre nasıl girecek- lerdi? İleride, nispeten genişce bir yolun ba şında biri otomobil. bekliyordu. Ku, çiftliğin o cihetini hiç bilmezdi. Şemsi- yelerin muhafazası altında oraya kadar gittiler. Yo İbozuktu. Otomobil sallanordu. Hatta bir seferinde kâ- yaların üstünden devrilecek gibi oldu. | Genç kız gayriiltiyari bağırdı. Erkek sordu: — Korkuyor yusuğuz? — Evet. Rengi uçmuştu. Delikanlı, onu kyuyla'sârdı. — Otomobil sizi vapur gibi tutuyor galiba... Pencereden dışarı ogöke doğ- ru bakın. Rüştü Bey kızı süzdü. Birdenbire yüzünde bir-heyecan uyânatak, gayriih tiyari: — Bugün pek güzelsiniz, Nermin ha nım! » dedi, Genç Xir, hayretle irkildi. «Ona bu tatlı sözleri söyliyen . erkeğe ürkek nazarlarla baktı, Bir an içinde iki çift göz biribirine nüfuz etti. Fakat bu, bir saniye sürdü. Kızcaağız, « an içinde niçin kalbinin böyle hızlı çarptığını ve vücudunu ne- den bir ürperme aldığını anlıyamamış- tı. “Erkek “onu göğsünün üstünde biraz fazla sıktı. Sonra birdenbire kolunu gevsetti ve kızr itti, Sert bir hareketle büşını çevirdi. Bundan sönra bir sey konusmadan saatlerce yea) aldılar. Şehirdeki merasimin nasıl geçtiğini uzun uzadıya izaha Sacet görmüyeruşz. Nikâhları kıyıldıktan sonra, tekrar © tomobile bindiler. Rüştü bey Nermini arkaya yerlestirerek kendi swörün ya- nma geçip oturdu. Şehrin iyi bir lo- kantasında yemek yediler. Sonra ote- mxebDile ayni tarzda binerek çiftliğe dön düler, Akşam olmuştu. Çiftliğe vardıkları zaman, genç kız rahat bir nefes aldı, Sabahleyin çıktık» ları şekilde, erkek önde, kadın arkada evden içeri” girdiler. Rüştü bey elini uzatarak: — Allah. rahatlık o versin! Ben yorgunum, yatacağım. Siz açsa- niz yemek yersiniz. Yeni gelin bu tekliften pek mem nun kaldı. O, Rüştü beyle karşılıklı ye mek yemekten ve geceyi onunla bera- ber geçirmekten fevkalâde korkuyor- du. Delikanlınm bütün günkü, ask suratı genç kızı büsbütün ürkütmüştü. Nermin, memnuniyetle odaşma koş tu. İçeriye girer girmez, gözüne yata- inn toplanmış ve çarşaflarının kaldı- rılmış olduğu çarptı. N (Devamı var) HABER — Akşam pastası X Ss sene evvel bugün Türke Ebedi istiklâl ve hürriyet doğdu Ajyon bu gün ejsane- iteşecek ve tapuacaklu “Her sahan ile düşünülmüş, ihzar, idâte ve zaferle intaç edilmiş olan bu barekâk, | Türk ordusunun, Türk zabitan ve kumanda beyetinin, yüksek kudret ve kahramanlığını tarihte bir dahn tesbit eden muazzam bir e serdir.., “Bu eser, Türk milietinin hürriyet ve ts Uklâ) fikrinin lâyemut âbidesidir. Hu eseri xöcüde getiren bir milletin evlâdı, bir ordu. Bun başkumandanı olduğumdan, ilelebed mesut ve babtiyarım.. İşte birkaç eilmle, ki manasını tabii için ellerle eser yazmak izm. Düşünülen ve Ihzar edilen şey Türk milletinin. arkası gel. miyen binbir felâketle estırabr, bir idam niahıkümunun Ülreyişinden çok daha ağır çök daba tesirli olan Türk © milletinin; en | feci amda ukalları durduran bit küdretle kurtarıdışıdır. Ona, tarihin bu temiz ırkına; — Sen artık yoksun. demişlerdi. O Türk milletine, ki bir zamanlar ta te yarattığı bârikâlarla bütün dünya m lerine ününde diz çöktüremüş, btretmişti. O Türk milletime, ki başar irudre, ti dahilinde olan herşeyde üstünlüğü dalma göntermişti. İşte o Türk milleti bir gün ko. ruyucuşuz Kalmış, düşman, ülkesinde ken. dinine Amir olmağa başlamıştı. Bugün, Türkün istiklâlini temin eden za. fer günündeyiz. Öyie bir zafer ki ebedi is. tiklâlis beraber Türk milletine ayni zaman. da unutturulmak istenen tarihini de KAZAN. karşıaır.da | dermiştır. 20 ağustos zafer günü, Gelecek © sesiller bugünü kutlulamak için belki bütün bay. ramları unutacaklârdır. Çünkü 30 ağustos, Türk enmhüriyetinin doğduğu, Türk toprak. larına göz koyanların mahvolduğu (gündür. Ve gelecek esli bu bayramı kutlularken di. yecektir, ki — O gün bütün Türk siileti kadımı'er, keği, çoluğu çocuğu, gene ihtlyarı İle bir kumandanın #mri İle Hareket etti. oOKiten kemikten iberet olan insan, ateğ ve çelik kar şısma göğsü De işaret edilen tarafa Koştu. Gülle bir sağmak gibi üzerine o yağıyordu. Çelikten süngüler karşısında bir orman gi. biydi. Fakat hareket eden Türk kalabalığı, işaret edilen yere bakiyor, oraya koşuyor. du. Gökten yağan ateş, göğüsler: saplanmak istiyen çelik, Aciz kaldı. Mesafeteri dolduran parçalayan, kenen, doğrayan tel örgüler bir dikendeh hükümsüzdü. Ve Türk milleti za. ferlerin zaferini böylece yarattı.,, Gelecek nesil kimbilir dahâ neler diyecek ve bigün bizim 15 inci yıldönümünü kutla. dığımız büyük zaferin belki bininci, yüz bi. minel yim kutlularket, Türk topraklarında Küzleri kamaştıran. bir âbide yükselecektir. Onun, büyük adamı, Türk milletini kurta. ran Büyük Türkün Abidesi. ve Afyon tepe, leri efsaneler diyarı gibi, Büyük Ergenekon İbi gezilecek, tapmılacıktır. Bir gün yer. yüzü bir felâketi görür de Medeniyetin eser. Wri kalmaz ve dünya yeni bir devre — girse Pile, Afyonda yaratılan eser bir destan ola. rak ebediyyen yaşar ve: — İşte & başkumandan muhârebesi şurada yapılmıştır. Türk milleti bundan sapra atik. Al ve hürriyetine kavuşmuştu. denir. “ Niyazi Ahmet Satılık apartıman Beyoğlunda İstiklâl daddesine yakın beş katlı, beşer odalı, banyolu, güneş görür, denize nazır gayet ucuz acele satılıktır. Müracaat: Beyoğlu Parmakkapı İstiklâl caddesi No. 147 birinci kat Emlâk yazıbanesine. Tonton amcanın alışkanlığı çocuk Bir xamarlar gayet güzel ve bayatu vü. yük kezlaria atılan bit genç kadın o vardı Fakat bono rağmen biç şansı olmadı. Aşkla izdivaş etti; sevgisi &z zaman içinde kül ol. du. Gayet güzel çocüklar: doğdu; lâkin onla, rı bir türlü benimseyip sevemedi, Yavrular da onm soğuk soğuk bakıyorlardı. O, bu bakışların karşımında kendinde bir kababat olduğunu hisseder fakat eksikliğin be olduğunu bir tiril anlayamazdı. Ne za. man yavruları yanına gelas, kalbinin katı. laştığını hissederdi ve bu his kendisini üz. düğü için mümin mertebe münis olmağa çâlışırdı. Gü, wrularını Çıldırasıya sevi. yormuş gibi.. Fakat yalnız kendi tilitdi ki, kalbinin derinliğinde mubabbetle uzlaşmayan katı bir nokta vardı, Herkes onun İçin: — Bu ne iyi ânne, “eyiltiarina bayleyor! derlerdi. Fakat kendisi ve çotukları, bu sözlerin We kağar doğru olmadığını pekâlâ “bill N Çinkü onlar biribirlerinin gözleri içinde bi. kkiketi okuyorlardı. Üg çocuğu vardı; Bir oğlan, iki kır. Bahçe içinde, güzel bir evde otururlardı. Maiyetle. lerinde, gayet Lertiyeli've munlazam adam. ları bulunurdu. Mali vaziyetleri iliherile ka. puya komşuya faiktler, y Maamafih, bütün lüks o bayatlarına rağ. men, eVİR İçinde dalma bir sıkmtr mevcuttu, Facin şuydu ki, para bir tümü yetişmiyor. du. Hanımın ve beyin de ufak tefek iratları olduğu belde bü servet, yaşadıkları hayats göre az geliyordu, İşi» evde, dalma, söylenmiyen fakat ya. vaşçacık fısıldanan bir şikâyet dolaşıyordu: — Daha para lâzım, daha para lâzım, da. ba para lâzım. Bü sözü kimse hızlı Osesle o söylemediği kalde, cocuklar onu işitiyor gibiydiler. Bay. ramlarda kendilerine verilen kıymetli oyun. cakları arasında, bu şık evin yumuşak k& papeleri üzerinde oynarlarken, bep ayni N& xarni kulaklarıma çalınırdı: — Daha para lâzım! Ve çocuklar, biribirlerinin ' yüzüne bakıp, ayni zamanda syni sözÜ işitip işitmediklerini anlamak isterlerdi. . e Rir gün küçük Pertev, annesine sordu: — Bizim kendi otemökülimiz niçin yek 7 Her zaman ya amcamm otomobilini kullanı. yoruz, yahud da taksiye biniyoruz. — Çünün »iz zengin bir ailenin fakir bir koluyuz. — Neden ara? Kadm, ağır ve acı bir sesle: — Çünkü... Zannediyorum ki, şansı yok. Çotuk biran süküt etti ve'sanra sordu: — Şans bedir? Şans param: dır, anne? — Hayır, Pertev! Sade para demek değil Fakat parayı elde elmek için bir vasıta! — Ne giM, anne? — Ne bileyim işle. İnsan o yüzden para sahibi olur. Senig şansım vara çok paran olur. O sebebiedir Xi paralı o doğmakdansa şansl: doğmak daha bayırlıdır. Zira, zengin. sen bile şarmazlık yüzünden servetini kayba. dersin, Fakat şans her #AMAâN para getirir. — Babamın niçin şansı yok” — Bilmem. İnsanın tali meden madığı bilinemez. — Senin, ânne” — Mademki bahtı kapalı bir erkekle ev. tendim, benim de yok demektir, İzdivaçtan evvel istikbatim açık sanırdım, fakat şimdi yanıldığıma kanlim. Çocuk, mitereddit, Doğru #öyleyip söylemediğini anlamak isti. yordu. Kadam meyuş yüzünden, bu sözlerin hskiket olduğunu hissederek, hararetle: — Bak, behim talim var, Annesi gülerek #ördu: — Neden? babanin olup oL, Çocuk irkildi. Bunu niçin söylediğin! ken. | di de bilmiyordu. Sonrr ciddi bir tavırla: Bana bunu Allah haber verdi. — İnşallah evlider. » * Pertev, evde dolaşıyor ve göcük zihniyeti. Ie şansın yolunu aramak istiyordu. Onu Rra- yacaktı, bulmak istiyordu ve mutlak bula, caktı. Hemşireleri odalarında oyun . oynar. ken, o, hiçbir göye kas svakta durdu. Sonra, salıncaklı tahta atına atlayarak, öyle şiddetle sallanınsdn başladı ki, kızlar, ürkerek onu seyrettiler Şans yaratan Annesini biran süzdü, | madan hir müddet At sallanıyordu. Çocuğun saçları buvada ie Gözlerinde garip bir şua parlıyor. du. © aıfmarda Kizlar önünlü konuşmağu bile cesaret edemediler. Çilgıncn sallanışı geçtik. ten sonrü atından İniyor ve dimdik boşluğa bakıyordu. Gözleri açılmış, bir cam parçası gibi parlıyordu ve sonra Pertev, atına: — Dinle beni! Götür beni şansım (olduğu yere götür! , diye yalvardı Amcası Osmünın kendisine hediye ettiği küme İle ötmin eözesini okşıyordu. Biliyor du ki at onu talih olduğu yere götürdeekti.. Fakat ah, bir muvaffak olabilse. Ye tekrar Üstüne binerek sallamyor, 61. Vanıyordu.. , Dadısı: — Pertev! Oyuncağını — Kirseskam yav. rum! . dali, Küçük hemşiresi - öyle deli gibi ssllâniyor ki, Raşım dö. riyom, Son günlerde de bu çıktı! . diye şi. küyete başladı. Pakat çoğu hiç birine cevap vermiyor, bildiğine devam ediyordu Bir guj, ubnesile amcam odaya girdiler. O yene bermutat, atının Üzerinde çılgınlar gibi sallanıyördu. Annesi hayretle: Koskocaman oldun srük.. Hâlâ çocuk gibi böyle oyunlardan nasl zevk alıyorsün ? Pertev, cevap vermeden, altları çürümlş mavi gözlerile onlara baktı. Anne, #ndişeyiş oğlumu süzdü. Çocuk bir müddet sonru alından atindı ve asabiyetle: — Buldum" - dadi. — Neyi buldun ? — İstediğim şeyil amet güldü. — Aferin. İnsan aradığı şeyi bulmadan &. ramaktarı vazgeçmemeli. Atmın ismi ne? — İnmi yok, — Neden ismi yok? — Çönkü birçole isimleri olacak Zeylânde... y! Sen nereden biliyormun yarişlar da birinciliği kazananı? Dadıt — Aktı fikri at yarışlarında! dedi Bi. zim bahgıvanla bep bu işi konuşuyorlar. Osman bey yarış meraklısıydı. Yeğrninde de bu hevesi görünce sevindi, O akşum amca, ÇOCUĞU Alarak tioirâbile bindirdi, gezinöğe götürdü. “Yoda” serdi — Pertev! Doğru söyle, Sen (Yarışlarda ilet falan aldırtıyor musun? Kumar Oynu. yor musun? Göçen Kabahat mi? — Yon. “Bilükin hissin Kuvvetli olduğunu isbat ediyorsun.. Gelecek yarışta hanyi atm üzerine fazla pürn köyacağımı bana siyle: — Sahi mi söylüyormun amca? — Vallahi cida) söytlüyorum. — O halde Ceylânia Karacanm milgterek bahsine kay. — Ama yaptın. Miğ sanmam. Onlar Koaş- tur değil ki. — Orasmı bilmem, Fakst kazanacak 0. lan orlardır, — Arkas var. Nükleden: Hatice Süreyya Çini yutmağa kalkan Japonlar Yılanı en lüks yemek sayarlar San, Japonyada Yüks bir yemek sayt. wahta ve “fırında Yılan, yemeği doğan gü. maş diyarın sakinleri tarafından son ders. 08 sevilmektedir. Tokyoda, günde takriben 1000 yılan yen. mektedir. Yılanların yonmiyen tarafları ©. zilmekie verbundan gayet mücesir bir İç yapılmaktadır. Tökyodaki, meşhur “yılar, kasapiarr,ndan biri senede vazali | 100.000 yılan salmakiadır. Son zamanlara Jananyada bir çök yilan vardı; fakat, rgbet arttığından,pek yakında, yılan yetiştirmek 1. cap edecektir. aramanın ra amaa ii Lisan derslerimizin geçmiş jormaları Gazetemizde neşredilen lisan derslerinin geçmiş formalarının iki kuruşa idarehanemizden te- derik edilebileceği yazılmıştı. Bazı okuyucuların, birkaç gün evvelki formaları istemelerinden işin yanlış anlaşıldığı emer li Uzun zamandanberi de” vanr eden ilânlarımızda bu gibi formaların iki kuruş mukabilin- de ancak gazetemize abone ola- caklara verileceği (o ye Keyfi iyeti bir daha tavzibe lü EE zum görüyoruz. İrtem mu ERİ EEYİRİ ye e imleme ilin diği ünik. salleninnlaki