yvye 'Selesu Bülrüsaz nezaket işgal et- !V Detler — cumhurrelsi S C, <Avrupada e Meğer, uş: Ven, ’ h Tesmiyetten Sann ÜÖN M bir kasabarı Ni delikanlırın hoşlanmaz- ına uğradı- İn Stüyy Ç belediye reisi gencin 'k Nereden bi N% sırtıma k ti '._:“ K letin ve devletin ;:uhıl.—. İtibar olsun diy NaĞ SA gitmiş. lsin? - Sakalınır Tedingotunu en , Oğ- vhkl 'W" Tada, otelin tarasa- N,ı € meşgul bulunüyor- Ğ HH e Adaşiyle birlikte ha ha Elenip durur K Tl’-r.. n"lıiı ğ :: rken, karşısın ı'h ee , tsmi suratlı sakallı- iş Öeverii '© Ölkelenmiş. Bele- k"b:h'*k fitlar yapıp bir takım k di İ turildarırken suratı hN ,f"hkn bardağında ya- ve mühmğîn.rı mütebes- rel y "!ni" K muntazam sa Slgıru— b buraya? Ben -diye ha ka î»îl'î' G Herkes ” 'ı"' “'? bu ne _M:Hn edeceği sırada, Me gel Nk ve vakarla hâ- a firi GİŞ ve gene ikbal ve *citmeden çekilip git- elediye gaze- a lı- Bizim gençterin haddini b Ter venş Avrupaya kırarlar. esnasında şu şu şu Wıqr'& ,L'f'“— Potlar Dih Bu sene de bu Yüğümüzün şerefli ai- ,_" Bü küçüğün hali yü- deyip duruyorlar * * Tüka baak hv:*“tunc uzatarak kar- u 4.'"" sokmak.. Sabah- ?ıhh"': " Bak şak da şak şak h—lıc e"csn—ı çarpıtarak t yerlerde St "'"—ırn.u Külhanbey» 'n.(l’ kleri i ti g, “Müz çarpıtmakları, k.ım Vı- h da namı altında hort- bi B “"h—ıklıklarlı büyü- Bi Vümz, ” Fabadayılık, bir az- Nİ umumi vmwv' Saki dünyalrlara katla- * Amerikanvari mede- İ gösteri lmek isteni- "' terbiyesizlik gibi M Amerikalılarda öy- a * Münakaşaları ara- Yor! Hele şükür İtdir! diye eski bir Bene kahakkuk edi- her yerde terbiyesiz- İldiğimiz terbiyemiz- Zira hakiki Ohndan âz dini bi k bir şey “Memezlik, aile o- ke- Ameri- farklı budanmalı, * — Geçende İtal. los, Etlen Avusturyanım Biyeni BEVci ü S&si ve kızıyla o- ek ı'.ı YA otomobil yo. 'derken tekerlek lâs "”"' otamabil dev *Sun kızı derhal öl. '!tımıxme nakledi- y"ıı;:ı Sonta ölmüştür. hafiftir. Bu güsel meydanı çeviren aparlımanların arkasında berbat bir mezbele bulunacağı kimin hatırına gelir ki., İstanbul konuşuyor ! Taksim meydanının yanıbaşında Civarı koku ve sineğe boğan, heran yangın tehlikesi yaratan bir mezbele var Yazan : Haberci Geçenlerde bir dost telefon etti; — Taksim meydanı İstanbulun en güzel, en temiz, en lüks yeri olduğunu bilirsiniz değil mi? Buranın yepyeni ve büyük binalarından Amasya, Zigana, Kamer, Kalis ve Deniz apartmanlarına bir geliniz, arka tarafa şöyle bir bakı - nız, Bakın göreceğiniz manzara inanılır şey midir? deli ve telefonu kapadı. Doğrusu, Taksim Cümhuriyet mey- danı civarı hakkındaki bu şikâyet bana mübalâğ Aradan günler geçti, dün ayni dost tekrar telefon etti: lt gelmişti. — Yahu, neye gelip b'r bakmadın? Bi zim derdimiz dert değil mi? Bu kısa söz Terime inanmıyor musun? Öyle ise daha iyi ya, gel de gözlerinle gör!. bir iki saat Bunun üzerine sonra orada olacağıma söz verdim. Vakit ak- şama yaklaşırken, ben Taksim meyda- minın yuükarda isimlerini — sıraladığım apartımanlarrından birinde bulunuyor- dum , Bir yüzü Cümhuriyet meydanına, di- ğer yüzü de Ayazpaşa istikametine ba- kan apartmanlar, Sarayburnundan Ada- lar, Moda sahillerine kadar denizi gör- meleri meşhurtdu. $' kâyetlerini dinlemiye gittiğim ev halkına bundan bahsetmiye kalktım. Manzara mükemmeldir amma, ne çare ki balkona çıkamadığımız için isti- fade etmemiz kabil olmuyor diye dert yandılar. Bu sözlerin.mânasını görünce, aile reisi olan rat İzah etti Bizim apartımanların arka kısmt harabe, mülevves bir çöplük ol- anlamadığımı Vaktiyle burada bir otomobil garajı ardı. Bir zaman metrük bir halde bıra- kıldıktan sora bu garaj, bir gün birden- bire yıkıldı. Hemen balkonlarımızın al- tında türeyen bu harap manzara, göz- leti rahatsız ettiği yetmiyormuş Zi burası gün geçtikçe bir çöplük halini aldı. Bir raman sonra sinek ve mikrop yuvası bir mezbelelik oldu. is kokulari- le burunlarımız tahriş edilirken, sıhha- timiz de tehlikeye g'rdi. Muhatabım burada sustu, koltuktan ayağa kalktı. — Buyurun, dedi, bu çirkin manza- rayı size de göstereyim. oturduğu Uzunca bir koridordan ve ferah bir odadan geçtikten sonra, geniş bir bal- kona çıktık. Uzakta, dar uzanan nefis bir manzara görünü - Sarayburnundan Adalara ka yordu, Başımı balkonun parmaklıkla - rından uzatrp ta aşağı baktığım zaman, evvelâ 'siyah renkli, eski ahşap b'nalar, ufacık kârgir evler gördüm, Birar daha öretme, bulunduğum balkonüun tam altı- na bakmca, gördüğüm manzara, kde resimde göreceğiniz gibi, anlatılan - Taksim meydanının — etrafındaki a. bakınca görcece, Taksim meydanındaki apar lamanların arka tarafları niz partımanların, arka pencerelerinden manzara budur. 1 i. Burası bir harabe, bir mezbele idi. Yalnız bahsed'len koküyü duyma - drm, Ailenin küçük çocuğu sanki bunu hissetmiş gibi: — Bugün yağmur yağdı. nekler azaldı. Hele bir g zaman yinc başlıyacak.. Marmaranın güzel manzarasma bir kere daha baktıktan sonra, ayrıldık, Tekrar misafir odasına dön - dük,, Artık vakit gecikmişti, den müsaade istedim. Kapıdan çıkar - ken, aile rcisi birdenbire hatırına gel « miş gibi: — Aman, dedi, ar daha dum. Burada hergün yangın tehlikesi içindeyir de. Arka tarafa atılacak bir kibrit, bir gelmiş çürük tahtalarla dolu mezbeleyi bir an- n semte Yazınızın rica dde- kaoku ve si- g açsın., O balkondan ev sahiplerin- unutuyor- tiğara çıra haline da tutuşturabilir. Bu harabeni esi de budur. sonuna bunu da ilâve etmeni en büyük tehli rim, AABERCİ Meraklı bir Alman gezetecisi Roma-yada tevkif edildi Romanya polisi, Karol Knesht isim li bir Alman gazetecii tir, Bu stratejik mevkilerin evkif etmiş- Alman, Tuna üzerinde muhtelif fotoğraflarını al- makla itham edilmektedi (Daily Herald) Bulgar Kralı Başvekilimizitaziyeelli| Ankara, 29 (A.A.) — Başvekilmizin kardeşini kaybetmekle uğradığı matem Üzerine Bulgar Kralı Majeste Boris, a- şağıya dercettiğimiz taziyet telgrafını çekmiştir : Son Ekselâns İsmet İnönü, Başvekil ANKARA Ekvelânsınızın uğradığı acı matem hakkınldaki hazin haberi alarak en sami- mi taziyetlerimi arzederim, Boris Başvekil İnönü, bu çok dostane nazikâne alâkadan derin bir surette mü- tehassis olmuş ve aşağıdaki telgrafla ve CU .ııuuım ET'te: Zaler.n en yUkıegl Yurhan Tan 80 a * muzalfferiyeti dalayısikı tarihteki diğer Türk görden geçirerek şunu diyar: zaterlerini Tarih Türklerin de say fızatında taşır. Mesclâ M rine kargı kazandı. * zaferlerini ha. nin Han sülâ. darlarından ayretle anlatıp d! ve... yurdı Cengizin açtığı bayrak alt Türklerin yaptığı harpler de tarihin ( k ve başka yaşattığı büyük hâdise Sübülayın otuz iki millet or. nmek suretile kazandığı 65 muharebesinin ber biri bir O büyük nın farp sınırlarma kadar gelmiş, bir yandan da Öder nehrini aşıp Breslav önlerinde Av. Tupalı orduları imha eylemişti. Lâkin o da günün kahramant oldu, latikbalde yaşıyan bir eser vermedi. urlengin Altmordu ile yaptığı — harp gibi Taşköprüde, Ankarada idara ettiği mey. dan müharebeleri de askerlik — bakımından birer deha nümunesidir. Fakat o parlak za. ferler birer tarih sayfasr halinde kaldı, dilerinden ebedi guleler dağmadı. Osmanlı 'Türklerinin Kosovada, — Niğbolu. da, Varnada, Muhaçta, Çaldıranda yaptıkları mejdan müuharebeleri, hayretle tetkik olu. nacak birer muhteşem şehamet, celâdet ve besalet mevzuudur kat tarih, pervasız bir ısrarta, 20 ağustos 1922 meydan muharebe. Binin bütün ba sayılan zaferlerden ve ben. zerlerinden flatüm bir kaymet taşıdığını bay. p durmaktadır. Çünkü o savaşı dâhiyane eser balinde tarihe tanıtan Büyük A, yalnıt muzaf! lerdir. dular dan mey şabesor aaker Kora'dan kalkıp Macarista. ken. r olmakla kalmadı bir rmağa muvaffak ol. ttı, yepyeni bir devtet kurdu, zaferin! ebodiyete tanıttı. © günün aziz ha eğiliriz. Gazeteciliğin ince ve ehemmiyetli taralı Gene “Cumhuriyet,le Abidin Daver, on beş sene evvelki bir hatırayı — naklederken, gazetecilikte işitileni günü gününe yazma. nan nekadar ehemmiyetli olduğunu — tebartz ettiriyor. Kendisi vaktile bir kere, bu tarzda hareket etmemenin cezasımır gürmüş. Öyle. ya... İşittiğine, İhtimal — verebilirse bemeo yazmalıydı. Gazeteci, bizim unladığımız ma. nada “müverrih,, değildir, duyduğu şaylanın bütün safhalariyte tekemmül etmesini bekli yemer. Bir mevzdun bütün hakikati Ur anla gılmasına yardım edecek hre türlü akisderini tesbit etmesl gerektir, Yanlış hesap Bağdet. tan düner zate. Abidin Dwverin anlattığı hatıra şudur: darn, zaferden bin zafer du, yeni bir mit at önünde — hürmetle n SOora An. esrarengiz gazetenin 'Taarruz başladıktan birk karanın resmi tebliğleri harici bir mubabir 6 zaman çalıştığım idarehanesine telefonla bir takım — haberler ge başlamıştı. Kim olduğumu ve nereden telefon ettiğini amadığımız, yalnız Üsküdar tarafında bulunduğunu öğrenebildiğimiz — meçhül ve iötufkâr muhabir, bir akşam bize gun yeni ini — bildirdiği gibi düşman Başkumandamnının esir edildiğin! de kaber verdi. Biz, o zaman, bunu da, Musta, fa Kemal Paşa esir edildi, diye Beyoğlunda ortaya atılan uydurma habere, bir muknabele Çünkü Yunan Başkum Hacı amı, galiba İzmir. ordumu. Bandık. Anestinin cephede olmadı de bulunduğunu biliyorduk. Bir gün sonra gelen Ankara resmi tehli. ğinde, Yunan Başkumandanlığını filen idare andanı General Tri. iğini okuğyunca, bir gün cv. koplain esir edi vel ayağımıza kadar gelen bu m hesten evvel ve Trsalını kaçırdığımız için, sonsuz bir esef ve pişmanlık Bugün büe © fazla toenni ve Ihtiyatı göster. diğimize hAJA mütsensif ölür ve bunu, raze. duyduk. tecilik hayatımın . gerçi a k, herkes la bersber verdim ama . gene en fena atla, yaşt telâkki ode: !-(UR[ * da Akrep tahtelbahir Hikmet Münir yazıyor: Bozcaada önlerinde İspaayol gemisini ba; tbran meçhül tahtelbahirin, bir hafta ev Bostancı önlerinde görüldüğü yaylamı çık. maytr. Şimdi da, tahteibahirin, kendi kendini im. ba ettiği söyleniyor. Buna bir noktadan ihtimâl verilebilir. Çün kü, bu muzir tahtelbahir, hir bakıma akrep di,. Bıkı çemberine girince, aynen — 4. teşle kuşatdmuş — akropl yaplığı 96- kilde kuyruğu ile kendini soktu ve öldürdü. ——— teşekküratını bildirmşitir : ' Sa Majeste Boris Bulgar Kralı SOFYA Majestelerinin göndermek tJütfunda bulndukları telgraftan son derece mü - tehassis olarak hararetli minnettarlık hislerime itimat ve derin hürmetlerimin kabul buyurulmasını rica ederim. lsmet İnönü vel