16 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Uzak şark ihtilâfı münasebetile vyetlerin ve Japonların askeri kuvvetleri hiç ;: Çin arasında patlak veren M Phesiz Mikado ordularının lluı 'ük 'îferınden sonra kâh gizli, bir &te devam eden mücadele- % &,m A8stdır, Bununla beraber, “ü N Sür h'mdekı adalarda cereyân e — İapon ihtilâfinden sonra ç y t Mün yeni perdesi, bir bar- 'd?ebıı Ece y Htracak bir damla vazifesini j Vaziyettedir . lpq * ::'::ı İr hr 1:f*"'îl(;uk—:wu kolaylıkla alrp t Va tün E t:î& teskil ettikten Kore 'heğı Praklarımı ele geçirsik- d%e baş a(ma:.!fl'uşlemı: arzusu hesle -rıyıh 2$an ğ Tokyo hükümeti hunu. uhh:rız alisine ve umumi! €şEli M'İr bir a:;::'“dt genişliyen istihsa nkıi .,'di!r'ordu îs bulmak zarure'iyle tü J _' Asya Asya'ılarındır.,, 4 !hm ,m İ kurnranhğı altında,, ma- Iip Olma ktan Ba başladı. Sauki, bir âz- Onlarin | Siyade bir okyanuslu olan :L“dı Cnf;;_h Asyanın öbür kıs- 'İ b al ni N menfaatlerine üyuyor İiqfdâke * * & '.*dikı h.—,zîuîdqd" Bu hâkimiyet pa- İ&d;'l Cer vehmı"'" hasretmek is- . İrabile öi VI aşanı bir takım akis- 'olulh ân gü ek k kabiliyettedir. bed::î l:“'î Memleketi, bilhassa $i çı: Sayesinde tamar cel- haş & Ruz e yuîuyusu esnasında, “eğ h“î SYanın Mmüh Rün hg Cikmi alefetiyle — karşı- 'q Yecektir. Çünkü - bu: k aov,e?dğgohstanda nüfuz sahi- h Bktan Usya, hiç olmazsa eko- r'h'na:d ki aPonların üstünde e- t z aletlerde bu nüfuzun khn dın &1 olmiyacaktır . 3—'#113 Japonların istedikleri ildi lr hha"—îa ir. Sibirya topraklarında eri ey "'n lahııı Amura ve Sakalin adasının İıq'h lrn € kadar hükümraniyeti- g“:îıq A SN istemek Japonyanın rqıuı:'ı_ adalar Miyen bir hareket değildir.. Ü h Eileri Çam garbinde geniş pet- rumlu Yardır. Halbuki kendi elin hu tark Sahilleri bundan mah- Böyy | Eko y No ıok—::b"har:uk faydalardan başka, vı.ınf“w t Japonyayı, Vladivos- k“tta: enn elinde bulunmasiyle hık“nî' y SEĞİ nütemadi tehlikeden Yet , U denizlerde ona tam in tdecektir. p Va donanması u%'ttd FN u» 'bt Rusya, burada Japon- ! harekette serbest br hm“’)’l nüfuz ve menfaat lıdır Bu tehlikeyi bek- hl?et Se derhal maddileşti- DRSRAER !ekıldc olduktan son 'Ba aht ş Sfin kuvvetlerini tetkik ada, Sovyet Rusya ile Arasında tam müşte- Miky, ü 5 Yoktur, eĞ bij “Ponya I “nı L n“ifı harp gemisi çıkara- M Mecmu tonajı 272.000 altısı zırhlıdır. 12,355 l“k silâhlarla mücehhez harp kruvazörüdür. TI Vardır. $ Onra keş tayyare gemisi 'N Mü tonajı 79.000 ton- l %dern v dîlğwazor vardır. Bunlar tü% Vardır g 18 tane daha eski %Pq K Unların süratleri bi- .İt-ını;:'hı n Ş 2uulard.aı'ı başka 75 mo büd, Tin e tleıl:ı gemi vardır. Bu İ Onajı j h_tho H ise 340.000 VA hî:îet tîtmz altı gemisi 53 ta- " Fk hll& tara n:a]ı 70.000 dir, b “"p S d |vır_ hmn tayyare gemisi ve denizaltı. gemisi edir. Bunların tona- i.,.i,,__7 ığıda 75.000 dır Bu suretle ]apon filo- su 825 bin tona baliğ olmaktadır . Sovyet donanması Dünyada üçüncü gelen bu bahri küvvete muükabil — Sovyet — Rusyanın vaz'yetine gelince o da şudur: 26.000 tonluk ve süratlezi 23 mil ©- lan dört zırhlı; 7000 — 8000 tonluk yedi kruvazör. 12 tanesi son zamanlarda inşa edilen 35 torpido, On beşi modern olan 35 denizaltı gemisi, Fakat bu nokta üzerinde resmi surette verilen malümat haricinde baş- ka rakam zikretmek imkânsızdır. Salâ- hiyettar mahfillerde söylendiğine göre, Soövyet Ruüsyanım bu küvvet: hakkında mütevazi gözükmesine rağmen deniz- altı gemilerinin yüz kadar olduğu tah- min edilmektedir. Nibayet, yeni inşaat programına gö- re, 2 saffı harp gemisi, 7 kruvazör ve 50 kadar denizaltı gemisi yapılmaktadır. İki bahriye arasındaki nisbetsizlik şu bakımdan da nazarı dikkati celbeder. Sovye Rusyanın filosundan mühim bir kısmı Baltık denizinde ve bir parçası da Karadenizdedir:, Bir ihtilâf çıktığı tak- dirde kutup denizinden bir geçit bul- mak, ve Baltıktan Beyaz denize bir ka- nal açmak gibi çalışmalara rağmen bun larım uzak şark denizlerine nakli olduk- ça-zor olacaktır; Binaenaleyh deniz üzerindeki vazi- yet Japonyanın lehindedri. Hava harbine gelince ... Fakat hava harbi bakrmım'dan mese- le hiç de öyle değildir. Sovyet Rusya- nın hava filosunun 6.000 parçadan mü- rekkep okduğunu söylemek hiç bir za- maan mübalâgalı sayılmaz. Bunün 1.000 tanesi bombardıman tayyaresidir. Bu kemmiyete, keyfiyeti de ilâve et mek lâzımdır. yan eden harp esnasında bu ispat edil- miştir. İster avcı, ister bombardıman tayyaresi olsun, Sovyet tayyareleri ken dilerine rakip olarak çıkarılan bütün tayyarelerin fevkinldedir. Mürettebâtmnma gelince, bunlar da dünyanın en mükemmel tayyare filola- rındaki mürettebattan kuvvetlidir. Bu mühim silâhın karşısında Japonyanın ancak 1.000 kadar tayyaresi vardır. Bu- nun 800 ü de deniz tayyaresidir ve beş tayyare gemisi bunların kuvvetli üssül- hareketleridir. Bu tayyare kuvvetlerinin kıymeti ol dukça azdır, Çünkü bunlar eski model- lerdir. Diğer mühim bir nokta da şu- dur: Japonlar mükemmel denizci olma- larına rağmen vasatın dununda hava pilotudurlar, Zaten bu sahada — bun- dan birkaç hafta evvel Tokyodan kal- kırp, Burjeye ve sonra Croydona giden “Allah rüzgârr,, gibi nadir hâdiseler is- tisne edilirse — hiç temayüz etmemiş- İerdir, * Ama denilebilir ki, Sovyetlerin bu a- | »detçe tefevvuku, bahriyesinde olduğu ' gibi birçok tayyarelerinin Avrupa kıta- l ” ” l Ce l Hiş 2 Çünkü İspanyada cere- | İ a AAi Sovyetlerin Mara zirhlisinin üğir topları sında bulunması dolayısiyle azalmakta- dır. Fakat Sovyet Rusya da hava filo- larının bir yerden bir yere nakledilme- si azami sürat ve emniyetle yapılmak- tadır. Çünkü bunun için hususi terti- | bat alınmıştır. Her türlü ahvale karşılık olmak ü- zere Sovyet hükümeti pasifik okyanu- su sahilinde harbe hazır 1000 tayyare bulundurmaktadır. Eğer Vladivostok- un Tokyoya 1.150 kilometre mesafede bulunduğu nazarı dikkate alınacak olur sa, böyle bir hava filosunun Japon ada- ları için ne büyük bir tehlike olduğu kolayca anlaşılır. Çünkü bunlaridan bir çokları bombardıman tayyaresidir ve hiç yere inmeden 3.000 kilometre uça- bilirler, Süratleri 1400,kilo bomba ta- şıdıkları-halde saatte 272 kilometredir. Japonlar, vaziyeti çok iyi anlamış- lar, ve bir hava müdafaası kurmak için yarım milyar yenlik tahsisat kabul et- mişlerdir. Buna mukabil şunu da kay- detmek lâzımdır ki, — Sibiryadaki en- düstriyel merkezler çok uzaktadır. O- nun için Japonyadan ve hatta Mançu- riden gelen tayyare tehlikesinden aza- dedir. Bu bakımdan da Ruslarım tefev- vuku vardır, Kara kuvvetleri Mikado ordusu, 16 fırkadan ve dört ağır topçu livasından mürekkeptir. Sulh zamanında ordu mevcudüu 300.,000 kişi- dir. Harp zamanında bu miktar beş mil yona çıkabilir ve bunun üçte ikisi harp hattına sevkolunabilir. Bu ordu gayet İyi bir surette techiz edilmiştir. Ve mo- törlü kuvvetlere dayanmaktadır. Fakat ordunun motörleştirilmesi henüz tama- miyle yapılmış değildir. Bu makldi unsura, Japon askerinin dünyanın en iyi harpçı — askerlerinden biri olduğunu ilâveyi de unutmamalı- dır. Sovyet ordu kuvvetleri Sovyet Rusyanın kuvvetleri de mu- azzamdır. Ordu mevcudu sulh zamanın- da 1.,600.000 kişidir. Harp zamanında, 36 milyon seferber edebilir. Bunun on milyonu talim terbiye görmüş, techiz e- dilmiş askerdir. Sovyet Rusya ordusunun motörleş- tirilmesi çok Hlerlemiştir. İspanyadaki kanlı tecrübe bunü ispat etmiştir. Hü- kümetsilere gönderilen tanklar, Alman- ya ve İtalya tarafımdan gönderilenler- den daha az süratli olmasına rağmen çok dara iyi muhafazalı ve daha iyi mü- cehhezdir. Fakat eğer uzak şarkta bir ihtilâf çıkarsa Sovyet Rusyanım karşılacağı büyük zorluk, orduların oraya nakli ve bunların iaşesidir. İşte Sovyetler buna karşı koymak için Siherya şimendiferlerinden ayrı ola rak, daha şimalde stratejik bir hat da- ha yapmışlardır. Bundan başka, Bay- kal gölünden Vladivostoka kadar olan saha, hakiki bir kamp hal'ne gelmiştir. Burada general Blücher'in 450.000 as- “keri her türlü ihtimale karşı her gün talim görmektedir. Nihayet Çin asker- DüLümnu B Üadü & YL L ÂK SİPr < övyet mizahı En acı bir dille hicva b'le Sovyet!erde müsaade vardır Sovyet Rusya, hicvin büyük mik - yasta ışlendiği yeğane ötör.ter mem - lekettir. Başka yerlerde, hezimetler - den müteessit olunur ve bunlar — hiç görülmek isxenmezken, Sovyetler biciv ve mizahr vile propaganda vasitası o- larak kullanırlar ve icap ederse kendi- kediler.yle a.ay etmek cesaretini göste- tirler, Sotiristler, rejimin mükemmel, beş senelik plânın harikulâde ve zalerin muhakkak cisuğünu kabul ve iman et mişlerdir. Fakat tatbikatta, henüz icap etliği kadar iyi çalışılmadığını görürlerse, bunu mübalâğalı bir şekilde ortaya koymaktan da çekinmezler. Hattâ böy le yapmaları istenir. İşte bu, mizah ve hiciv gazete ve mecmuaların günlük mevzuudur. Bu mecmualarda baza't öy le yazı ve resimler çıkar ki Sovyetle - rın “kendi kendini tenkit,, serbesti ve bürriyetindes — malümattar olmıyan bir kimsenin şaşmamasına imkân yok- tüur, Otoriter itejimlerin hiç — birisinde olmıyan bu hürriyetin, plânların iyi tatbik edilmesinde rolü vardır bile de- nebilir; çüncü aksaklıkların mühim bir kısmının böylece ortaya çıktığı gör ül- müştür. İşte bir kaç misal: Sovyet Rusyeda Çarlığın kırtasiyecilik — illetinin — bazı lerde nüksettiği görülür ve rejim bu illetle şiddetle mücadele eder. — Bu mevzu üzerinde Sovyet mizah mec - mualarında bir sürü karikatür ve ık- yarl'gârı yer - ra intişar etmiştir. Bunlardan bir ka- | çı: Balıkçılık tröstü memurlarından biri kumlar üzerinde yatarak havaya hak- maktadır. Yanındaki ağa mütemadiyen balıklar girmiş ve ağ şiştikçe şişmiştir. Fakat memüur yine kımıldamıyor. Niha yet, sabrı tükenen bir yengeç ona söyle bağırıyor: — Yoldaş, bütün hüsnüniyetimize rağmen artık giremiyoruz. Âğ adama- kıllı doldu! Düşüncelerinden uyanan memur, biddetle cevap veriyor: — Sizin müracaatınızla meşgul ola- cak vaktim yok.. Bir istida ile yarın gelin... Diğer bir karikatür de hararetli bir mülâkatta bulunan iki fareyi gösteri- yor: — Farelerin imhası için bir komisyon teşekkül etti. — Bakalım hangimiz çok yaşayaca - ğız, biz mi yoksa komisyon mu? Bir tahtâkurusu hikâyesi: Yeni kiracı, kocaman bir tahtakuru - su ordusunun eski evi terkederek, tele- fon direklerini takiben yeni eve girdik- lerini görüyer ve şöyle diyor: — Fakat sizde üç rublelik tabldotla bir rublelik tabldot arasında ne fark var? — Bir tek fark! İki ruble! — Moskovada çıkan Krokodil,, sından — mecmus — Ölür şey değil, Halbuki isşkân komisyonu bir kararname neşrederek, yeni evlerde tahtâkürusu bulurmrya « cağını bildirmişti. Bunun üzerine tahtakuruları şöyle cevap veriyorlar: — Evet amma;, bize kararname sure- ti gönderilmedi. Bundan nasıl haberdar olabiliriz ?, Bu fıkra da - tıpkı bizim tramvaylar gibi - tıklım tıklım işliyen - Moskova tramvayları hakkındadır : Kafası ve kolu sargılar içinde bulu « nan bir Moskovalı, arkadaşıma rastlı « yor: — Aman azizim, bu ne hal? Tram - vayın altında mr kaldın? — Daha büyük bir felâket, dostum! Altında değil, içinde kaldım! Bazı edebi cereyanlar ,halk tarafın- dan pek mödern telâkki edilmektedir: Bir amele kütüphaneye giriyor ve kitapçı ona soöruyor: — Modera bir eser ister misiniz?.. Amele tereddütle cevap veriyor: — Hayır, iyisi mi bana Rusca bir şey verin!.. Sovyet hayatında, en büyük dertler- lerden biri de “kuyruk,, tur, yani her zaman ve her yerde sıraya girmek ve beklemek Jlâzım... Sıraya sıkaşarak beklemek Rusların en tabii hareketle « rinden biri olmuştur. Bundan bir müd det evvel, mizah mecmuası “Krokodil,, yüzlerce insanım upuzun bir sıra yap « tıklarını gösteren bir resim neşretn—ug. ti. Resim altı şuydu: — Herkes niçin sıra bekliyor?. Sıra bekliyenlerden birisi cevap ve- riyor: — Yeni bir metro hattı için... Vakiâ ancak gelecek sene hazır olacak amma, şimdiden sıramızt alıyoruz!.. Amerikalılar, bütün garabetlerin rekorunu olduğu gibi, reklâmda da garabet rekö. Gözlerin bu güzel sırtlardan güçlükle Ayrılabileceği nazarı itibare almiırsa, bu reklâ, miın ne kadar müeasir . olduğu an'aşılır. lerinin alacakları vaziyet de kara har- binde mühim bir rol oynıyacaktır. Bun- lar ne kadar fena techiz edilmiş ve si- lâhlanmış olurlarsa olsunlar, Japonların l Wİt'k B < AÇ LA D ı'îl, hareke'l-rini mühim miktarda işkâl e— dehilirler. - İ'— d Te nu kn-m;şım;drr. Bundan bir müddet evvel, Hlorida plöjinda birçok güzel kızlar belirdi. —— — Bunların sırt'arında, plâj hakkında methiyelerle dolu reklâmlar vardı. * (“La Tribune des Natlons,, gazete- le sinde Lucien Lauraine'in yazmndan) M 4 M v

Bu sayıdan diğer sayfalar: