kağındaki ikametgâhını terkederek Har Yazan: Soğoman Tehliryan — Çevi —İ- — İktidas ve tercüme hakkı mahtusdur — Katil Tehlırvan Talât Paşanın oturduğu evin karşısına niçin taşınmıştı? Buna ciddi bir sebep bulunamıyordu... Geçen kısımların hülâsası — | nn marlında, — Berlinde,! öldüren Kati Soğumon Tebliryan, katil hadisesini anlatırken. işe mühakemeden başlamış ve — şahitle| rin Deler söylediklerini kaydetmiştir. Bundan W dı, işin bakikatiyle ya, hitlerin arasındaki — zıdâdiye H ortaya koymaktır. Cinayetten sonra kendini! yan adamım, bir başkasının ve polia Kkonülserinin — ifadelerini tespit — etmiş ve dördüncü şahit olarak da dinlenen Charlottenburg karakolu — kamiserle, rinden Kuosam, ifadesini kaydetmek. tedir. Bu gahit Talât paşanın muryane etmiştir. Demektedir. ki Kafanın arkası kan İçeri Gufu halde berhangi bir 1z taşımıyor, | du, leri yakala cesedini ... . Öğleden sonra maznunu isticvap ittim, Maalesef büyük müşkülâtla ken Aimi anlatabiliyordum. Ebeveyninin & Yümüne sebep olduğu için öldü nü söylemişti. Almanca bildiğini ve cina yeti nasıl yaptığını sordüm. Tubancayı elime aldım. Ve Alnıma dayayarak “böy le mi yaptın” diye sordum. Hayır iye yek arkadan ateş-ettiğini anlatryordu. Bundan fazla bir şey söylemek istemi yordu. Müddelumumi geldiği zaman o na da ebeveyninin ölümüne sebep olma Bma kani bulunduğu için Talât paşayı öldürdüğünü söyledi. Bilâhare yapilan tahkikat neticesinde maznunun mart bi Bzyetinde Cenevreden Berline gelerek /Ausburger sokağında S1 nümaralı ev de ikamet ettiği anlaşıldı. Reis — Künunusanide olacak, Şahit — Evet kâmunusanide, Martta Hametgâhını değiştirmiştir. İkametgâ | hını hiçin değiştirdiğini öğrenmek üzer ftahkikat yaptım, Neticede böyle bir nak li mekânı icap ettirecek kuvvetli bir se bep olmadığı anlaşıldı. Ausburger to- denberg sokağında 37 numaralı ev - de bir oda tutmuştür. Bu oda Talât paşanın evini tam karşısında bulunduğu Cihetle, maznun paşanın ikametgâhimı daimi surette tarassut altında bulun - durabilirdi. | Vakadan sonra karakola — müracaat eden bir şahit Hardenberg sokağından geçmekte iken karşıdan maztunun gel diğin gördüğünü ve maznunun musiki mektebi önünde caddeyi katettiğini Böylemişti. Ayni şahide göre maktulün önün - e bir kadın yürüyordu. Maznun maktu le yaklaşmış, ceketinin altından bir ta Banca çıkararak birdenbire ateş etmiş tir. Maktul yere yıkılınca maznun eği lerek adamın iyice ölüp ölmediğini tah kik etmiş ve öldüğlinden emin olduktan sonra kaçmiya başlamıştır. Doktorların ifades! Beşinci şahit olarak dinlenen doktor | Schlos da şunları söyledi: İ 279 — Polis hafiyesi devam etli: “Siz | Bir casusu meydana çıkardınız ve bülhare. | Bir yangın esnasinda hayatınızı — tehlikeyo | Kkoydunuz. Bu ikt şŞey, ergeç doğru yola zi | Tecefinizi bana gösterdi. 250 — Herber hayretle bağırdı: “Demek — Martın 15 inde Hardenberg soka gında bir cinayet ika edildiğini haber verdiler. Derhal vaka mahalline gittim. Maktul yerde yatıyordu. Kafasının ar kasında tabanca kurşuniyle açılmış bir delik vardı. İnce muayeneye lüzum gör medim. Delikten o kadar fazla kan ak mıiştı ki, esasen fazla bir şey de görmek kabil değildi. Başka bir diyeceğim yok tur, Talât paşanın otopsisini yapan dok- tor Senmulinsgi de şu ifadeyji verimiş- tirş Kafanın arka cihetinde yuvarlak bir delik bulduk. Deliğin içerisinde müte addit kemik parçaları vardı. Otopsiden sonra beyinin kapkara olduğunu ve kan içerisinde yüzdüğünü gördük. Kafatası derhal parçalandığından kan beyne hü cum etmiş ve ani ölüme sebebiyet ver- miştir. Bunu ani surette sektei kalbin takip | etmiş olması son derece muhtemeldir başka bir diyeceğim yoktur. Silâh mütehas Hfadesi Doktorlardan sonra “Alman — esliha ve mühimmat “fabrikas; silâh mü - tehassısı Parella istima edildi, Reia doktor Lemberg, Talât paşayı öldürmek için kullandığım tabarsayı muayene etmesini rica eti. Parella ken dine uzatılan tabancayı muayene eder ken, Reis bana hitaben: — Talât paşayı bu silâhla mr öldür- dünüz, diye sordu. — Tantyamiyorum, delim, — Uzun müddet bu tabancayı taşıdı Zınıza göre her halde tanımanız lâzım dır. — Her bâlde o olacaktır. Bu esnada muayenesini bitiren müte hassıs Parella, tetkikatının neticesi hak kında şu izahatr verdi: — Bu tabanca resmen Alman - ordu sunda kabul edilen 8 — 9 milimetrelik tabancalardandır. Kendi kendine dolar ve bir defakla tekiz kurşün atabilir. Deustche Waffen — und Münitianfab! rik (Alman esliha ve mühimmat) fab rikasında yapılmıştır. Tabancanm 1915 tarihinde yapıldığı, fişeklerin de gr. duda kullanıları fişenklerden olduğu an laşılmaktaklır, Reis — Bu tabancanın çok kullanıl - muş olup olmadığın itesbit etmek ka- bi midir — Nisbeten yenidir, fakat her halde Şok güzel muhalaza edilmiştir . Reis (Maznuna hitaben) — Taban- cayı başka zaman kullandınız mı? — Hayır.. Kadın şahitlerin ifadesi Silâh mützhassısma sorulacak — baş- kâ sual kalmadığından, mahkeme, *x - vanın esasına girmek maksadiyle beni tanıyanları dinlemeğe karar verdi, Bu nun Üzerine evvelâ beni tanıyan kâdın- şe başladı. İlk .ıhiı olarak ev ki, siz, kim olduğumu zaten bdtyordunuz. Stafford sakin dir sesle cevap vergi: “Tabil! Larduh incileri çalımdıktar sonra 281 a “.. Bizi takip ettim ve anladım, Valmond” sahiplerimden — Elisabette — Stebaum dinlendi. Protestan ve 43yaşında — olduğunu söyliyen şahit kendisine sorulan sual- lere şu cevapları verdi: “— Maznun Augsbürger sokağında- ki evimde — oturmuştur. Müstecirim bulunduğu müddetçe hiç bir fenalığı- nt görmedim. Son derece nazik ve ter- biyeli idi. Hizmetçim olmadığı için e- vin işlerini kendim görürüm. Bunun farkına varınca, bir çok işlerini ken- di görmeye, ayakkaplarını kendi boya- mıya, bana hemen hemen yapacak İş bırakmamıya başladı. Her cihetten kendisinden son derece memnundum.. — Hiç hastalandı mı?, — Evimi tuttuktan Üç gün sonra hastalandı, bu yüzden polise verilecek vimi kiraya verdiğimi daha ilk günde polise haber vermek — mecburiyetinde idim. Ancak müstecirin şahsan kara « kola gitmesi lâzım geliyordu. Müstecit birdenbire hastalanınca, tabii ben de beyannameyi polise veremedim, Bir kaç gün sonra idi, Mutfakta bu- Tunuyordum. Bu sırada kapının önün- de hafif bir hışırtı işittim. Müstecirin kapıyı açamadığını zannederek kabıyı kendim açtım. O zaman garip bir man- zara ile karşılaştım. Üzerinde bir gayri tabillik vardı. Sarhoşa benziyordu. Be- ni selâmladı, fakat ayakta dura! için fevkalâde bir gayret sarfett hissediyordum. Nihayet sallana kâ'lana odasına girdi. Ben de hez gece yattı - ğam bitişik odaya girerek ne yapacağı - nı dinledim. Havaga: yakacağını zannediyordum, halbuki ışık yakmadı, sadece müusluğu açtı, yüzünü yıkadı ve kendini bir koltuğa attı. Ondan son ra hiç bir ses işitmedim. Gi_nlm. kulağrmı kapısına dayayarak dikkatle dinledim, hiç bir şey işidilmi- yordu. Doğrusunu söylemek lâzım . gelirse, müstecirimin bu halinden hiç te memnun kalmış değildim. Kendi - | sini bana takdim eden ve uzun müd . AKŞAM POSTASI İDARE EVİ: Istanbul Ankara Caddesi Poslta kulunu © İstaebul 2i4 Telgrat adresi: iIstanbul! HABER Yazı ısları teletonu: SÜUNKT Y Hdare, nân : 24370 ABONE ŞARTLARI Lürkiye Lenebi Sesrlik — LJ0W h. 2700 Ke. # aylık 1450 , 3 aşlık Sun « 1 aylık Sahibi ve Neşriyat Müdürü; Hasan Rasim Us Basıldığı yer EVAKIT) — Ya Miz Şarltonu nasıl bulmağu muvaf | Tak öldumuz? , Btaffort izah elti Takiplerim esnasında, çördüm ki,. beyanname biraz geçikti. Kanunen & | | mekle beraber, ) — Talâtpaşa umumat harpte Nişantaşında — yaralı zebitan yurdunudBülü (x işaretlisi) dettenberi mü unan Ecineni | Apelyan'a şikâyet etmeğe karar ver - dim. Apelyan maznundan bahsertiği zaman çok kibar ve namuslu bir çocuk olduğuna teminat vermiş, ben de bu temi, üzerine kendisine bir oda Halbuki daha ilk günlerde eve sarhoş olarak gelmesi, bana veri - len teminatın doğru olmadığını göste- , riyordu. Ertesi gün maznun hiç bir şey olmamış gibi hareket etti. Buna rTağmen ben Apelyanı yakaladım ve e - vimde sarhoş müstecir kabul edemiye- ceğimi arkadaşına söylemesini kat'i bir lisanla bildirdim. Apelyan caki temi - natını tekrar ederek, benim yanıldığı - mı, dostunun içki içmediğini iddia et » bu hususta kendisiyle Börüşeceğini söyledi. Rciş — Başka zaman kendisinde bu I hastalık alâmetleri gördünüz mü> | — Son derece azabi idi ve uyuyamı- | yordu. Nasıl olduğunu soranlar böyle cevap verirdi. gi — Doktora gittiğinden haberiniz var | mı idi? . | — Evet, doktor Gasiret'e gidi; du. Ben kendisine diğer bir sinir has- | talıkları mütehassısı tavsiye etmiştim, fakat nedense sözümü dinlemedi. —Dans dersi aldığından habetiniz varmı idi? . — Biliyordum. — Ermeniler kendisini ziyaret eder ler miydi?, — Levon EBltyan adındaki ermeni - den başka kimse ziyaretine gelmezdi. — Eski müsteciriniz olduğunu söy- lediğiniz Apelyan ile sık sık sokağı ç- kar mı idi?. — Evet.. — Birdenbire evinizi terketmesinin | sebebini sormadınız mı? — Mayısın birine kadar evimde ka. lacağını evvelce bildirmişti. Bunu ha- tırlatmak istediğim zaman: “— Dok < tor havagazi ışığı sana yaramaz.. Sa - na güneş lâzım, diyor,, dedi. Son dere- €e asabi olduğunu bildiğim için Udok- n bu tavsiyesinin doğru olabilece- ğine inandım. Bir kaç gün sonra, yani martın beşinde evimi terketti. — Aklı Laşında mr idi, yani dikkat ettiniz mi, muhakeme kuvveti nasıldı? to: — En ulak bit terbiyesizliğine şahit olmadım. Dalma nazik ve terbiyeli ha reket ederdi. — Sar'alı olduğuna dair bir şey bi « liyor musunuz? Bir gece eve dönerken kapının önünde bayılmış im'ş. — Evet, biraz evvel anlattığım vak'a dir. — Maznun müsikiyi sever miydı? ima mandolin çalardı .. 282 — Başkaları da Lakip ediyor. Bun. Yarm arasında Şariton vardı ve aizinie bers. ber onu da gözetlemeğe başladım, Önun bazı mahküm ve canilerle beraher — çalıştığını kolaylıkla meydana çıkardım.. VA — Evet, söylediği nık şeylerdi. Mandolini mazdı. Yalnız katırica, ’dggb alır odasında gezine &' — Çalgı çaklığı zamali havı luînıli:ı!u:m ıdnd“’:: :.:f'J — Evet, Sic gün Apelyt bir şey söyliyecektim. M'”“ınun y sında bulunduğunu bildiğ van or pıyı vurdüm ve içeriye b" qu. karanlrklar içinde idi. İki ı'“mdu vuğ Cizare içiydr ve cElEi Siy dı. Bunun sebebini sordum ranlıkta daha iyi ilhami — Tstikbal hakkında 3i nuşmadı mı?. — Hay inle HS — Berline niçin geldiğiti y nüz mu?, — Tahsiline devam t"'"ı yordu. Filhakika İ' r“',;r gnn sonra oir İisan mualli — Mazisinden, ebeveynini y ğinden bahseder mıy!l" Devatti K Şikâyetler, M Yatılış bir durak Bit okuyucumuz yl“)’of Ramis — Sirkeci oluba'" / den Beyazıt meydanında bir PÜ vârdı ve bu durak o hat için ©© Jı mel bir duraktı. Çünkü BeX danı çok geniş olduğu gibi bü tobüs yolcuları da sabah VE glef çok buradan binip mmck"d’wj Halbuki helediye nedentt sonradan kaldırmış. Ramis © Bakırköy, Koca Mustafapaf? ,l ri gibi Parmakkapının daracik ,u"" sinde durdurmiya başlamı$#” d bu hareket çok yanlıştır. W danında birikip boş yer€ ' mektedir. Bun yanlış işin & ni ve durak yerinin uk"' | Bayarıtta harp malülleri İ/ de yatıp kalkan başçavut ,1! bize müracaat ederek ıl”'*wl "" zabit vekili iken yaralanar” kör oldu. Birinci Gerecedt Senelerdenberi malül maff izdihaâm çoktur, hem de yüzde doksan beşi, hâlâ W ı—"" ; çirileceğii helediyeden bE Bir malülun “Ben umumi harpte )' y *i alay bitinci nb“' rld'/ rüm. Bir ay evvel Ankarayi A0 yirti El'an bir netice alamadıim- melemin biran evvel il 233 — “Öyle ki, kaz BüRYşünüzümd! mw—:/ ba bir eve kapatıldıktan DİF anu kürtararak emin bir