“agaay sunısm unung — aaasıı — YPeLLory 03 vung uö; unung aMgsoKANTON TENG YEYYEKKANRE YU “E-REYAOOL T AYA MA YULPYITDUU. MŞN UD YU ( 380W0 HOYSYA UH YA AYUY HONEZDUSĞO 49P Jf HAP) “aduy Yapgığ vça YAY SN TORYELAĞO J9P JOA UTAP “açunung — yunary eÂvang teyerey nag epmsuyse ununa D l - hzep gnerep « ASYLOTU aayun do p #prisey Te unud —— iauyyep gorEp Epummek unuo — 18 - auyyld Y - goYİMMZUP UOYIĞIMZLNL iğdey vuağg — w08331014 epursere Teyuma eprusere vrkeğ uRpunag *uayaayıt vuo Yepuo İwepero —- epünre unung opunyan ununa öpamıstı 'ıKeyop vepuo — yaerep vapKaH o tuvpuo suLssayt 'aunun Unuma (FUBD) NS7 Hat supufav oĞYUNA — DUhU vun OpaRy aP tş YAYIĞ aNf v ) İUDEBUÇ NZ USYOLUU HUYLU —guruadıuoy Sam um OAT pl örp t goror3 dyy YOT € « HOĞDA D3 HŞİY TOOUNYUZLANY HOMAY YATIPALOÂ YNĞ U opuysaza mıso N “HROfİNMYO 190)ŞIT TUPTU YONEL SEP OKİİ YOT Tepsapy Anumyng epunuos Pu (EyOy) WEMLez O ıSsrok “1po 14599 9pt Dey TaKpyrğ MYEL ÇUY TUTUUZ YOÇUN) Sümp3olimumnayo 1yopA N HYAÇA Yoti SEP SUL VAT tapumuo — 3oatp eputye — döyüt.rep davdörn UnmoCağUNISN UNU0 — AD9YEP apımsdanı Tapaeyuns Tapdlra K — sayana3 (ap) — surak (tp) EszoKKöU9 ALNY YEPUE DOYALU POKEĞ 4 yaydağgas 0 —— UMLep apındı unuyo — ŞULUUpP srunuo — yuup wör UNU — anyep 8303 BU0 «« YOLUEP EPUĞUYMEK e— NAYDULP 3a99) aa (ep) NeK ea EK Luyusuda VÖnV AY Yaryıtar d mapa Ço yOĞaN VUPUNSAKUN ( yese -au Sanunyna apanuo Sumak KUYUŞKİLL YaLyUaCN “(JYOU) DK cumuna - gaşdağos n — Un apur “RpN3YO Maşbopanay '1ÇAP UD VADIRM gepung uapkad n — U0ALa(g “umpreyo Vio)azm0b AGap MDIPA WOT “Sunuoz atp uLapuos *ussaya$ YONgL SUP UDU SGEY YAT *Taptug UU Uraptos “HaAKAAĞ YANT SEP 24EY YAT IYEN PAYUSHSU Win KA sazpmunyo YğUYEy TUSRAÇAS TDrU YOlşA SUP AĞN YAT 30 PARDAYANIN KIZI — ——— —— ——— — -.2—— 2 sarmrmam aA bir hizmette bulunmak benim için bir gerelse de.... | Genç kız Trahuvar - sokağına loğru gidiyordu. Pardayanlar kızı gördüler. Pardayan samimi bir tavırla cevap | Jan babasının kolunu sıktı: verdi: — Hayır çocuğum, işinize bakınız. Üç adam biribirlerinin ellerini sık - tılar. Ode, Eakargas ile Grengayı da nazikâne — selâmladı. İki kabadayı bundan fevkalâde memnun olarak hür- metle mukabele ettiler. Valver bir kaç adım yürüdükten sonra birdenhire durdu. Kraldan büyük bir memnuniyetle al- dığı beygir kendisini rahatsırz etmeğe başlamıştı. Öyle ya! Yedekte bir hay- wanla kadın peşinde dolaşamazdı. — Her halde Eskargasla Grengay bunu münasip bir yere götürüyerirler, diye düşündü. Geri dönerek beygiti kendi oturdu - gu otele kadar götürüp götürmiyecek- lerini sordu. Parisli olan Grengay hür- metle cevap verdi * — Size hizmet etmek bizim için şe- ryeftir, Mösyö Lökont. Eskargas ilâve ettit — Hizmetinize canımız feda. Öde kralın ihsanr olan atını, iki ar - kazlaşa verirken, sıkısıkı tenbih etme » Bi unutmadı. Uzaktan bu hali seyre - den Pardayan hafifçe gülüyordu . VU İLK KARŞILAŞMA Pardayanlar Trahuıvar — sokağına doğru gid'yorlardı. Grengay ve Eskar- “* "ahenden gel Hlerinde O4> - | #din Beyaiti nraugu nalde geliyordu. Ü- e ise Sentonore sokağındaki araştır- malarına basladı. Halbuki çiçekçi kız buradan ayrılalr epey olmuştu. —Gi | — Zavülli Ode., Sevgilisini şımdi merelerde arıyor, Pasdayan omuzunu silkti: — Korkma canım. Aşıkların koku alma hissi kuvvetlidir. Başkasının mu- valfak olamıyacağı işleri onlar yepar- lar. Genç kızır.; bir anne olduğunu hatır. Jtyan Jan müteessir bir sesle söylendi: — Keşke onu bir daha görmese.. *“İnci Çiçeği,, Sentonore — sokağın - dan çıkmış'tı. Yürüyüşü kendisinin bir maksadı olduğunu gösteriyordu. Yol - da her rastzeldiğine dikkatle bakıyor, herkesten korkarmış gibi hareket edi- yordu. Sık sık arkasına bakıyor, yolu - nu değiştiriyor, tekrar geri dönüyor ve bu hareketini tekrar ediyordu. Ha - reketleri, takip olunan bir kimsenin tavırlarına henziyordu. Acaba bunu Öde için mi yapıyordu??? Fakat Stok- ko Koriçiniye, kızın ötedenberi yerini belli etmek istemediğini söylemişti. Bunun için nu hareketleri başkası için yaptığı söylenebilir. Genç kız böyle saklanarak — yürör « ken Rospinyaka rastgeldi. Onu tanı « dığı anlaşıİryordu. Görür görmez kaş « larını çattı, yüzünün hatları sertlesti. AAırmlarını sıklaştırdı. Adeta kacıyor gihi yürüyordu. Rospinyak, maiyetinde bulunan Lüö- vinyak, Lanzusl, Eno ve Roktavla he- taber Ödeyi aramağa çıkmıştı. Gene kr- - görüncn elsleri Sevincle perledı “Takat kendisi vezifesini hakkıyte ya « man Kir nenketr. Blentisi era Ödevi tevkif etmez'ni emretmişti: sevdiği kızı görmek, onu vezifesinden alakoymadı. — j D t 21 nci resim (Doklor ve eczane) Üzerin, ünerinde öğ: DERS: 7i İ (21 No. ı “Doktor ve Kezacı” tesmiyle takip edlecektir) — ALMANYEN DERALERE Gendi kendine 10090 kelime il ALMANCA DERSİ Geçen derste, dexı çalışmalarımıza başlamışlık. Bu mevzu yra (Zi No, li “ -. rRT ven daRUA, €V vcün sas y ee Ve hâşlğlır. yt Sukar, Türkçeye çevanmnız ALMARCA — Meine Frau ist plützlich keank gewoutu, 2 — Waz Sie mir sagena, was fehlit es ilir ? 1 — Warum sind Si Freitag nicüt gekommon. Herr Bundan başka fotoğraf malzemeleri 4e, Müller ” “bundan başka fo'oğrafin meti 6 tuvalet eşyasında;. kıcılığa att her bir lev İ dlmesi lâzımgelen ilk kelimeleri, onlar üzerindeki iza, — hacı görmüş ve bazı cümleler teşkil ederek bu mevzu hak, Çevrilecek olan almanca cümlelerin türkçeleri gunlar, — dır: Geçen dersteki vazifeler 1 — Birisi hakikaten hastayaa ne yapmalıdır? i t'ruçeden almancaya tercüme vazifelerinin yapılmış şek. — lini gözerek çalışmalarımıza devam edelim: ğ — Ja, gestera war unser Hausarzi swcimal ber una, Almancaya çeviriniz 4 — Nun, was sagte ery — Er sagte, es gel eine Blinddarmıcizung. — Ieh weiB &5 selber nicht gut, 3 — Haben Sie den Arzi geholt” 5 — Fühlt sich Thre Frau heute besser, — Ja, danke, bevte ist sle ganz wohl, — Ekczahaneden, 1 — Nereden getiyoraumnuz? PARDAYANIN KIZI e Bu adamların hiç birisi yakalamağa memur edildikleri şahsım ismini bilmi- yorlardı. Rospinyak yolda düşünmüş ve bu delikarlıyı Koniçniye teslim € - derse daha münasip bir işkenceye çar- prlacağına kazar vermişti. Genç kızı Kgörünce, alâkasını ondan çevirmek ve araştırmağa devam etmek için kendisini zorladı . Valverin bu civarda bulunacağına emindi. Fakat biliyoruz ki bu seferlik aldanıyordu. Bütün gayreti boşa gi - dince çiçekçi kızı düşünmeğe başladı ve ona tekrar rastgeldi, kızın kendisinden ne kadar çekindiğini farketmişti. Kendisi pek yakışıklı bir adamdı ve ancak otuz yaşında vatdı. Kızın bu kas gışına çok sinirlendi. En kibar — ve en güzel kadınlar kendisine iltifat ederler: ken âdi bir sokak kızımın - bu hareketi tahkir demekti. Bü variyet Üzerine her şeyi unutarak deli gibi ileri atıldı ve bir kaç adımda siçekçiye yetişti. Sakin göstermeğe çalıştığı bir sesle: — Ne © gürel kız, dedi, sizi korkut - tum mu?. Genç kız sert bir sesle cevap verdi: — Haydi oradan. fasan hiç bir Ros- pinyaktan korkar mı?. Rospinyak bir tokat yemiş gibi sen- deledi. Az xalsın kendisini tutamıya - YTâk fena muamele yapacaktı. Sekline - tini muhafazaya muvaffak - olduktan sonra alaycı sir sesle: — O halde neden kaçıyorsunuz? dedi. — Çünkü her zaman siz veya Kon- ÇİNİ yoluma çıkıyorsunuz. Halbuki be- ni koruyacak hiç kilnsem yök. Bunu bildiğiniz için bana alçakça tecavüzde bulunuyorsunuz. En adi insanlar bile #izin uşağı bulunduğunuz İtalyan ser - serisi gibi hareket etmeazler. 3 Bu gözler Rospinyak'ın suratımı ' miş birer kırbaç tesiri yapıyordu . y sıtada yanlarına gelmiş olan V Eno ve Roktay'ın ayni sözleri düY # olamaları kendisini çileden çııdl'_ w — Bu hareketinle bana fiyakâ ÖÇ yapmak istiyorsun? diya hiylüti olduğunu düşünsene.. Adi bir * kızı değil mi? İnsanım gülmekten Ö” di geliyor. Bir asilzade seni beb' isc eğilde onun eteklerini Bp.. — Çiçekçi kızin cevabr eskisindet detli oldu: | — Bana baksanız a, siz asilr8* Kil, bir üşaktan daha aşağısınız- p ğgildi. Genç kızı bileklerinden ki Kendisine doğru çekti. Gözleri Kt miş, yüzü korkunç bir hal almı$: köpürmüştü, Kizm üzerine hırslt * lirken homurdandı: — Dur güzelim, sen benilt Şeytanlar şahit olsun ki seni bu € da herkesin içinde öpeceğim. D y tımız birleşecek ve herkes senif: nim malrm olduğunu [Mh.w se... Yoksa buradan gidemezsit y Çiçekçinin bileklerini bütün - Fi ile sıkıyordu. — Hayvani bir ' titriyen dudakları genç kızın ne doğru yaklaştı. z İnciçiçeği isteseydi yoldakil rine sığınırdı. Belki de namuslu dam imdadına koşabilirdi. Fakât ” || etmek istedi. Buna rağmen ih bulundu: — Bırakın beni.. Yoksa imd bağırır ve bütün - halkı başına ALAY ©