Dış Siyasa: Pravdanın makalesi Yaza OVYETLERİN bir nevi “Tak. vimivakayi” i olan Pravda 'Türk diş sıyasasını pek yakından tet kik etmek iddiasında bulunan bir ma kale neşretti. Bu makalenin belkemiği bir yıl evvel, Çekoslavakya umumi er. kânıharbiyesi tarafından ortaya atılan fikirlere tamamiyle resmediyor. Çekoslovak erkânıharbiyesi İlalvar faşizminin Romayı Asyanın göl ulaştırmak için kullanmak tasa: runda bulunduğu yol ile Alman faşiz: minin Şimal denizindeki Hamburgu Hind Okyanusunun Basrasına ulaştır mak için tasarladığı yolun Boğazlarda birleştiğini söylüyor ve dolayısiyle hedeflerine ulaşmakta ısrar ettikleri takdirde Almanya ile İtalyanın behe. mehal Türkiy kazanmıya çalışacak. larmı ileriye sürüyordu. Pravda bir yıl evvel ihsaş edilen bu görüş tarzını hâdiselerin seyrine tat. bik etmek gibi mübalâğalı bir iddlayı a ifade eden yazısında Türk - İtalyan ve Türk . Alman münasebetlerini şu İki neticeye bağlıyor: 1 — Faşist diplamasi Boğazlar mu- kavelesini tanrmak için “şimdiden ge. nişliğini tahmin etmek müşkül olan bazı tavizler elde etmiye,, çalışacaktır. 2 — Türkiye - Almanya münasebet. lerinde Almanlar için mühim inkişaf- lar görülmektedir. Pravda'nın Türkiye . İtalya müna. sebetlerini tahlil ederken “taviz” ke- limesini kullanabilmesine hayret edi- lir. Tavizleri eski Babıâli dağıtırdı. Bilhassa “Boğazlar mukavelesi” gibi çok hassas olduğumuz bir hükümrani Hakkın İtalya tarafından tanmması için Türkiyeden tavizler kopartılabile. ceğini sanmak hataların en büyüğü, dür. asi Türkiyede bir vasıta öla- anılır. Fakat hükümrani hak- larmın tanınması için ne Türkiye rüş. vat teklif eder, ne da kendisinden bac aranmasına müsald bir çehre gösterir. Türkiyenin millt haklartna hep bey- nelmile! hukükün meşru yollarındaz ederek ulaşmak — için gös- arzuyu yanlış tefsir etme. melidir. Boğazlar mukavelesinin imza. sına takaddüm eden günlerde bu Tür- kiyenin tavizler vermemekteki 1srarı- nın derecesi ve gekilleri malümdur. Eğer Türkiye bir hükümrani hakkını tanıtmak için tavizler vermek hafifli, Zini göstermiş olsaydı “Boğazlar mu. Kkavelesi” ni konuşmak için toplanan Murahhaslar Montrö atellerinde bir buçuk ay sürünmezlerdi. Binaenaleyh İtalya hariciye nazırı Çianö'nun ilk- lar mukavelesinin imzalanması için hiçbir devletin kapısmı çalmış değil- dir; ve bir imzanm eksikliği veya faz- Talığı ile Boğazları müdafaaya her za. man hazır olan kudretelrinin eksilece. ğini veya fazlalaşacağını sanmak da Ççocukluk olur, Türkiye en zayıf ve halkının millt ve vatani şuurdan en mahrum olduğu devirlerde dahi ya- rattığı şehnameyle bu Boğazlarda ne- ler başardığını ve bugünkü granit devrinde neler başarabileceğini pek Pravda “Faşist devletlerin tecavüz politikalarını takib ederken Türkiye, den arazi elde etmek yolundaki plân, larını birtakım ekonomik ve kültürel kayi" inin bu cümlenin ilk kısmımnı nasıl yazabildiğini ve ikinci kısmından neyi kasdettiğini anlamak müşküldür. Herhangi bir devlet bir tecavüz emeli besliyebilir, fakat biz herhangi bir te- cavüz emelinin Türk hududlarına ka. dar gelemiyeceği imanmdayız, Ve bu iman bütün dünyada umumileşmiştir de. Herkes bizim cihan sulhüne kargı olan bağlılığımızın derecesini ve ma. Basını bilir. Bilhassa kendi sulhü. Müze karşı olan bağlılığımız ve kendi #ülhümüzü bozmak istiyeceklerin ka falarma kendi cihanlarını ve kendi muvazi bir ha* | n: Şekip Gündüz pek zayıf bir ifade ile aksettirmesine rağmen bu cihetin Moskovada da bi. lindiğini gu cümleleri gösteriyor: “Barış davası aleyhindeki maksat- lar için Türkiyenin kendini istismar et. tirmeye müsaade etmiyeceğini birçok defalar beyan ettiğini ve Türk hükü. metinin “müşterek emniyet ile parça- l larması kabul edilmez harış prensıpi.. nin taraftarı bulunduğunu biliyoruz. Son günlerde hirçok hareketler Tür- kiyenin bu sahada mühim kazanclar tasakbuk e ti-d ğini göstermektedir.,, | Bununla beraber Pravda Türkiye- nin bu vaz yetinin, bodgâm bir endi. geden doğmakta olduğu iddiasında, dır. Şu cümleyi okumak, Pravda mu- harririnin ne derece yarlıldığını unla- Mağa kâfidir: “Türkiye, Türk topraklarının mü. tecavizin genişleme yolu üzerindeki coğrafi vaziyetinin, memleketin emni. yeti için mufzam bir tehdid olduğunu hesaba katarak bilhassa Müşterek em- :ılî'nt teşkilâtiyle alâkadar olmakta- Balkan paktının ve Garbi Asya pak. tının ve Türkiye tarafından cihan Sulhü için gösterilen büyük yardım. ların bu tarzda tefsiri bir. hakikatin anlaşılmaması veya gizlenmesi mana- sına gelir, Her paftası Üüzerinde bin tecavüz plânı hazırlanan gu dünyanım herhalde en çok tehlikede olan ve te- fazladır ve bunun içindir ki biz pek di. ğergâm ve çok insani bir- durumda. yız. İnsanlık tarihi ideolojilerin realite- lerle ölan rabrtalarmı — kaybettikleri bir devre Di lowgi? 4 a [&q'î Tmıyacaklarma - kanilsi- Lükin —Santyo. ruz ki dış sıyasasınım İç ideolojisinden insani vasıflar ve aldığı en önde devlet biziz. Türk hudutiarı dışına yayılmak için en ufak bir iddi- ası Ve Arzusu olmiyan, buna İlüzum görmemiş bulunan ve realist kıymeti. ni bir parça da bu #üretle göze vuran Kemalizmin dış sıyasası meydanda, dır, apaçıktır, gizli kapaklı fek tarafı yoktur ve bilhassa içinin tekliği ve kuvveti herkese ayan beyandır: “Sulhü çok severiz; fakat icap eder. se harbin danıskasını yapmakta göz- lerimiz hiç bir tehlikeden korkmıyacak veçhile pektir: İşte Türkiye harici şi- yaszetinin hülâsası budur.,, Şekip GÜNÜZ eee einenekesinlaikğEe | a| . Ispanya asileri (Baş tarafı 1 incide) man edilmesi bakkında İngiltereye ver- miş olduğu cevabı neşretmiştir. Bu ce- vapta tecavüzün vukuu anımmda nasyo- nalistlerin hiçbir tayyaresinin uskeri üs- sülharekeler har'cinde bulunmadığı be- yan edilmektedir. Banka soyan gönüllüler Londra, 11 ÇA.A.) — Bir Londra gazetesinin Cebelüttarık muhabiri, bir takim Alman askerlerinin tapanya ban- kasının Algesizastaki şubesine müselle- han tecavüz etmiş ölduklarını — bildir- mektedir. Bu askerler, banka şubesine bir zerh- | İt otomobille gelmişler ve Karlistlerden | İ 1.500 kilo şeker hediyeli Müsabakamız Kupanların toplanma mülddeti ta | ı İHâîiiseAle; ve fikirler... ı Devlet demiryolları ve Devlet yolları Muhterem Nafıa Vekilimizin son seyahalti münasebetiyle Yazan: Nizamettin Nazif *BURSA & ŞANKARA Osvvas &R .Kğlllıl ÖOkKonYA e AFYON Nafia Vekili Ali Çetinkaya, ön beş gün sücen bir tetkik geyahatinden dön- dü. Pek muhterem Çetinkayapın büyük devlet adamı meziyetlerine memlekret dışında yüksek takdirler toplayan bu seyahat, Kemalist Türkiyede büyük iş ler deruhte eden devlet adamlarının mâna ve hüviyetlerini zekâ ve irlan de- receleri ile dürüstlük, dikkat ve görüş derinliği gibi hususiyetlerini tebaritz et tirmek için de bir yeni vesile teşkil et- ti. . Bu seyahatin bütün devamımca İs - “kandinav ve realistli » ğini en açık bir şekilde göze vuran İs- veçte ve nasyonal - sosyalist Almanya- da gerek matbuat, halk ve gerekse dev Tet müesseseleri ve devlet adamları ta- rafından memleketimize karşı izhar edilen güzel hisler ve Çetinkayanın şahsiyle tahrik ettiği hususi dikkat ve alâka bizi ayrı ayrı hayran etmiştir. Memleketin ümran işinde aldığı bü- yük Vvazifeye bütün zekâsıtı, şerefini ve dikkatini hasretmiş olan muhterem vekilin, sır£ kendi vekâletini & de verillği rden Daşka, ayrı- <a memleket propagandası bakımın - dan da mühim olmuştur... denilebilir. Ali Çetinkayanın İsveç Hariciye Na- zırı $andlerle teati ettiği nutukları tah- H ederken de söylediğimiz gibi, Nafia Vekilimiz “Seyyar devlet adamı,, yaz- fint tamamiyle beğendirerek dolaşmnış, ve'her nasıl bir sebep ile memleket dı- şgına çıkarsa çıksın bir devlet adamının seyabatinden beklenilen €n mühim faydayı bize kazandırmıştır. Nafia Vekilimizin yakından terkik citiği memleketlerin nafia bünyelerinden bize uygun gelecek krarmlar etrafında şeflere izahat verdikten sonra alacağı yeni direktiflerle mesalsine yeni bir hız vereceğini tahmin etmek doğru o'ur. Bu yeni'hız ne olabilir? Sathi bir dü- şünüşle batıra gelenler şunlardır: Devlet demiryollarına halkın göş - terdiği alâkanın birdenbire artmış ol - ması; bu yolların yeni ihtiyaçları karşı lıyacak yeni vasıtalarla kuvvetlendiril - mesini zaruri kılmıştır. Yeni yapıları ve pek yakında iş'et - me emrine verilecek olan hatların tec - hizatı da nafiamızım bir an evvel başar- mağa karar verdiği işlerdendir. Şark vilâyetlerimizde girişilen büyük nafla taahhütleri ile — demiryollarına — ait bütün levazımın memleket dahilinde iralini hedei edinmiş olan sanayi plânı da Ali Çetiakayanım seyahatinden müs- bet birer hisse almış olacaklardır. Almanyada bulunduğu günlerde Na- fia Vekilimizin Alman — otostradlarını büyrik bir alâka ile tetkik ettiği şuy - lendiğine bakılırsa, devletin bir taraf- tan demiryollarına devam ederken bir taraftan da otostradlar yapmak arzu - sunu gösterdiği de tahmin edilebilir. Otostrad yirminci asrın en mo- dern saydığı yoldur. Fakat bu modern vasıtadan eyice istifade edebilmek işti- yen m'lletin demiryollarını asla ihmal etmemesi, d>miryollarına tahsis ettiği enerjiden zerre eksiltmemesi, bilâkis bunu çoğaltması da lâzımdır . Havayolları açılabilir, havayolların- da İşliyen tayyareler tabil nakil vası - *ası haline gelebilirler; balk bu yollara Dost ve müttefik İran: Avrupa piyasalarına bağlıyan en kestirme transit yolu azami alâka gösterebilir. Fakat demir- yolu ihmal edilemez. kiş nakliyat temin edebilir. Fakat demir yo- lu yine ihmal edilemez. Zira demiryolu “asıl,, dır. Demiryolsuz vatan olmaz. Otostrad denince hatıra — gelen ilk şey İran hududundan Karadenize ula - şan yol oluyor. Şimalde umumi müfet- tiş Tahsinin idaresi” altında girişilen büyük imar faaliyeti ile kırymeti gün- den güne artan bu yol, otostradlaştı- rılması ilk düşünülecek yollardan biri Olsa gerektir. Dost ve müttefik İzanın ticaret merkezlerine Avrupa piyasaları ile en emin ve sür'atli bir şekilde teması temin eden bu yol bir otostrad halini aldığı güm birdenbire bugünkü kıyme- tinin kat kat üstüne yükseliverecektir. Bir ticaret yolu için aranılan milbim şartlar şunlardır: 1 — Geçtiği mmtakada, emniyet ve asayişin tam olması, 2 — Temas edilecek insanların iyi niyetli olmaları ve istifade edilecek va- sıtaların mükemmeliyeti, 3 — Maka, maliyet fiatına dazla-bir yük almıyacak derecede ucuz makledi. lebilmesi, 4 —Yolun iyi ve modern vasıtalarla mücehhez limanlara ulaşması, $ — En hareketli dünya merkerleri- ne en kestirme ulaşan yol olması, Büu şartlardan birincisi tamam'yle mevcuttur. Ve bu emniyetin ebediyen devam edebilmesi için lâzrmgelen bü- tün şartlar yerine getirilmiştir . İranlıya karşı Türkün gösterdiği iyi niyet ise her münakaşadan varestedir, İranlıyı biz kardeş biliriz. Onun men- faatini bizim menfaatimirz sayarız. Bu yolda kullanılacak naki) vasıtalarının mükemmeliyetine bilhassa dikkat edile cektir. Bu mühim transit yoluna Nafia Vekâletinin tayin ettiği direktörü ta- nımak, Ali Çetinkayanın bu yola ver- diği ehemmiyeti ve işe göre insan bul- mak huşusunda göstenliği yeni ita - betin derecesini göze vurmaktadır. Transit yoluna tayin edilen direktör gençtir, bu işin tam ehlidir. Motörlü naki) vasıtalarının her cinsi — üzerinde ayrı ayrı ihtisas yapmıştır.. Transit yolları üzerinde, otostradlar - etrafında tetkiklerde bulunmuştur. İran — Karadeniz transit yolunu ida reye memur edilen direktör - Kâmil, hem milli, hers şahsi bakımlardan tam seciyeli, işinde titiz, arkadaşlarının saygısını kazanmış bir şahsiyettir. Bu civarda herkesin İranlı tacire — karşı göstereceği kardeşliğe onun kontrolü ve bütün bunların fevkinde Çetinkaya- nın dikkati de katılınca İran - ticareti için bulunmaz bir yardımcı olan bu vo- Tun kıymetlerini arttırmak için hükü- metin gösterdiği alâka bir kat daha tebarüz eder. Transit yolunun iyi ve modern va - sıtalarla mücehhez limanlara ulaşacağı günlerden uzak bulunmadığımıza da inanmak lâzımdır. Nafia Vekilimizin Avrupa seyahatinde limanlarımız - için almacak vasrtalar etrafında tetkiklerde bulunduğu da şüphesizdir. .*. Cetinkayanımn Avruna — seyahatinden aldrör intibalarla, Nafia Vekâletimize yeni bir hız vereceği günlerin içindeviz. N. NAZİF AZETELER her ğı" büyük harbden; ÜÜ gggf bi bütün milletleri biribirP L çe cek harbden bahsediyorlaf, yor, onun akşama 5t nı haher veriyor, bazanı birkaç ay, th%kyi müjdeliyorlar, zaruri, mukadder oîmğww herkes müttefik; ancak Ülâf var... v * Sinirler geriliyor, geriliti ge sükünu en çok sevenler / caksa çıksın da biz de ©? 4 olalım!" diyorlar. H! Tarı yok; sizi, tehlikedti için başnı kumlara görütü ,N' ne benzetsinler, zarari 0“'5 bütün kuvvetinizle, '“ığ:“;: V imanımızla inkâr edin. Üwı' harbin yokluğu demek â miş. Sulh, her şeyden erre Tei bir imandır. Onun iyiliğit? fenalığına inanmaktır. Harbin, birtakım * min ettiğini ve bunun bıribiriı:iö öldürmeğe onlatif ; tiğini söylüyorlar. ıîm" bll'y ğ irima: görüş olduğunu bilir! “" gösterilir, kimi gösl ö çok sebebleri vardır. B—::;/ mübarek diye bildiğimiz İ toprağımızın, bir. fikrilev ., Müdafansr gibi, Öyle 'M İ diaya inanmak, yani j menfaati olanların nÇWM belki daha hayırlıdır: / ne, inkâr olunmasına yardıf” £ bilir. ; Dünyada harbi hcrkd'h::% di o yine çıkabilir miydİ ) Pket yorum; çünkü o zaman aa gelmemesine ı:ılışırdı.,ı":w ca vasfı, faal olmak. /' mektir. Etrafına ıeıx'ın:;:; ' bu arzuyu içinde karsi e his diye duymıyan ıd":,)’ zalmış demektir. Hatta © ı!â nın ancak hatırası W“fd:w riz. Sulha iman da böylt İmüüminleri de sulhü içleri Je kalmaz, herkesi ona ipl nün ayinlerini, mı:rnıll»“u vet eder. Önu yıkacak pi ği ile halledilmesine " GÜSÜŞ dünyanın b'r sulh sefe! / yacı var. Harbi :Ü“””“ var, inkâr edersek $ büsbütün ortadan kaldırıttPİRA, ları çoğalır. Her gün ondaf # zaruri, mukadder old"'l;ı dersek insanları ona uyandırmısş, monfa: gönüllerde sulh ruz. İşte asıl harb hali Izmir BB'İ:W reisini kabü Ş$ehrimize gelen t!'*'__, *j doktor Behçet Uz dün & Üa tarafından kabul edilmi$ ” , W İzmirlilerin sonsuz İ rile halkın İzmir beynt nasebetile Büyük Şefin 17 dirmesi istirham ve ümi arzetmiştir . j tmiştir. Behçet ÜP l — ::::;.mwm"vıfi | ök ” - N & u'?ü Miştir,