3 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

z ” e— AAA A e L ka, Ti basan genç kızla Sundan Üç gün evvel, Londradaki Luna Parklarım.. birisinde çok garib bir kaza olmuş ve büyük kafeslerde teşhir edilen aslanlardan biri bir papa 81 ağırca yaralamıştır. Hâdise şöyle cereyan etmiştir: Sabık papas ve şimdiki aslan terbi- ; yecisi olan Davidson adında orta yaşlı Ğİ bir adam, her zaman olduğu gibi o ak- g şam da, gösterişlere başlamak üzere, Vi iki aslanm bulunduğu büyük kafese girmiş ve bermutat seyircilere izahat vermekle işe başlamıştır. Bu izahat esnasında Davidson bir hayli coşmuş, ve kendisini dikkatle dinliyenlere, ni. çin papaslığı brraktığını ve insanları | döğrü 'yola getirirken bundan sarfına. Vi zar ederek niçin bu defa da hayvanları î terbiyeye karar verdiğini anlatmıya e « koyulmuştur. Sabık papas bir aralık | fazla coşmuş ve farkında olmadan, ar. L kasında bulunan aslanlardan birinin h. kuyruğuna basmıştır. Bunun üzerine fena halde canı ya. nan aslan, pencesini uzatarak zavallı adamcağızı altına almış ve tırnaklari- DŞ le sırtını kazımıya başlamıştır. V Etraftan çığlıklar kopmrya ve: "İm- dad! Aslanlar papası parçalıyor!” şek, linde feryatlar yükselmeye başlamış « e sa da, hiç kimse “kafese girmek,, ce. | saretini gösterememiştir. | İşte tam bu esnada, 16 yaşlarında VS bir kizcağız herkesin hayret nazarları (Ğ önünde, büyük bir soğukkanlılıkla ka. ü fesin kapısını açarak içeriye girmiş, Ü e ve sağ elindeki bir kırbacı aslana in- ; dirdikten sonra, sol elindeki demir çu- İ buğunu da onun kocaman ağzına sok. A muştur. Aslan bu beklenilmedik taar. | ruz karşısında çarnaçar gerilemiş ve Ü bundan istifade etmesini bilen genç Londrada garip bil - Aslanın kuyruğuna v a ee A $ L""r' h lli—_ıh.ı-ı-ai asi papas Kendisini kurtaran on altı yaşındaki evleniyor Papas Davidson aslan kafesinde kız da, kanlar içinde yerde yatan za. vallı papası yakasından tutarak dışa. rıya sürüklemiştir. Halk — coşkün tezahüratla, — bu kahtaman genç kızı alkışlar ve tebrik ederken, o da kafesin kapısını itina ile kapatmış ve ayni zamanda baygın bir halde, papasın yanına düşmüştür. Yapılan tahkikat esnasında, genç kızım bu kahramanlığına başlıca se- Bep, papasa karşı derin aşkı olduğu anlaşılmıştır. Filhakika genç kızla papas uzun zamandanberi sevişiyor, fakat bir türlü aşklarını itiraf edemi. yorlarmış. Binaenaleyh bu hâdisenin güzel bir aşk romaniyle »neticeleneceğine mu. hakkak nazariyle bakılmaktadır. 4 Kutupta kuşll_wanllara - “Sesli mektup,, Gönderilmeğe başlandı Kutba civar mıntakalarda seyahate çıkmakta olan Sovyet buzkıran gemi. v leri, kutub istasyonlarında kışlamak. Ş ta olan âlimlere 300 kadar “sesli” mektuh götürmektedir. Bu mektuplar 4 üzerlerinde gramofon plâğı tertibatlı ğ bir şerit bulunan kartpostallardan i- - brrettir. Bu kartpostallarda, kutub eĞ t 'ayrelarının gocuklarınım, karıları. n:i, annelerinin ve yakın dostlarının leri bulunmaktadır. Bu kartlar, i. lim uğrunda kutbun soğuk mmtakala- rında yuvalarından uzak yaşıyan bu K kahramanlar üzerinde herhalde çok i. * yi bir surette tesir edecektir. Bu, ken. ş dileri için en büyük bir hediye.ve en ! beliğ birer mektub teşkil eyliyecek. :f' y tir. _ Ğ ZAYİ: K, Örtaköy spor yürduna ait resmi mü- H hür 28.7.93 günü zayi olmuştur. Ye- | h nisi alınacağından leskisinin hükmü ol- İ mıyacağı gibi bu tarihten sonra bu mü- Ş hürle zuhur edecek herhangi bir mua- * melerin dahi mutebe-' olamıyacağı ilân 2 BN olunur, _Gencl Sekreter Dr. Şükrü Yeni Sovyet pulları Sovyetler Birliği P. T. T. Halk ko. miserliği, Çkalov, Baydukov ve Belia- kov tarafından yapılan muazzam Sov.. yetler Birliği , Amerika Birleşik Dev. letleri hava seferi münasebetiyle bir seri pul çıkarmıştır. 10, 20, 40 ve 80 kopek kıymetindeki bu pulların üzerin- de Kutub yolu ile yaprlan bu muaz. zam uçuşun trajesi çizilmiş bulunmak. ta ve pullar ayni zamanda bu uçuşu mu vaffakıyetle başaran üÜç kahramanın AKŞAM POSTASI HF Poslu kulusüu : İstanbul 214 idare, ilân ö .0'e B48TO efijisini de ihtiva eylemektedir, İDARE EVİ”: | Telgraf adresi: Istanbul HABER ' ABONE ŞARTLARI " gp ğ * HABER Iİstanbul Ankara Caddesi Yazı işleri telefonu; 23872 — Türkiye Ecnebi Senelik 1400 &r. 2.700£&Kr. | 6 aylık 730 *A 1450 , 3 aylık 400 » B00 ,, £ aylık 150 » 300 « Sahibi ve. Neşrigat!Müdürü; HasanjRasim Us J Basıldığı yer '—( VAKIT) Maltbaası n N iA—JEı[: — İu... n omoetaar & Istanuuı konuşuyor (Baş tarafı 3 üncüde) Ciltçinin söyledikleri bu kadardı. Dr. şarı çıktık. Yolda ihtiyar bir kâdına rastladım. Onun da arzüsu şöyle: — Sokağımızda çok toz var. Burası sık sık sulanmalı. Ben ihtiyar kadınla kofluşurken bi « raz ilerden giden Ali bağırmağa bq « ladı: — Gel, gel.. Bak burada sineklere iş« kence yapıyorlar!.. Dostumun feryadı garibime gitti, ko. şarak yanına vardım, Bir evin bodrum penceresinin par - maklıkları önünde 4—5 yahudi çocuğu toplanmışlar, bir şeyler yapıyorlar, bi zim Ali de hem onlara hayretle bakıyor hem: — Sineklere işkence yapıyorlar, &i - neklere işkence yapıyorlar, diye söyle. niyordu.. Gülerek yanına ıokuldum. — Ne oluyor! Ne var, diye sordum? Ali adamakıllı telâş içindeydi: — Bilmem amma, sinekleri yakala - yıp yakalayıp buraya getirip bir şeyler yapıyorlar!.. Yalmnayak ,başıkabak çocuklardan bi. risi ayağa kalktı, arsız arsız gülerek: — Yok be ağabey, dedi, sineklere iş- kence yapan da kim?.. Biz ancak zavalli örümcekleri besliyoruz.. Hayretle yüzüne bakmaktan kendi - mi alamadım. O zaman izah etti: — Sinekleri yakalıyoruz, kaçmasın diye kanatlarından birisini koparıyo - ruz, Sonra; mahzenlerin duvarlarında kurulmuş olan örümcek ağlarından bi . risine atrveriyoruz, Zavallı örümcekt* ge lip sineğin kanını emiyor, karnını doyu- ruyorl. Bü izahattan sonra hâlâ mahzenin ağzında bir şeyler yapan öbür çocuk- ları da seyrettim; Avuçlarının içinden sinekleri çıkarıp çıkarıp, tıpkı arkadaşlarının anlattığı gibi, örümceğin ağlarına atıyorlardı. — Peki amma diye sordum, bu kadar çok sineği nereden buluyorsunz?. Çocuk yine biraz evvelki gibi çürük dişlerini göstererek güldü: — Çok kolay ağabey, dedi, gelin de göstereyiml!.. Sokağın ortasına doğru ilerledi. Yo- lun tam orta yerinde küme küme du . ran karpuz kabuklarından birisinin başına çömeldi. Bir an içinde sağ elini sallayrverdi ve sonra ayağa kalkarak yanırma geldi, Kapalr avucunu burnu - mun dibine kadar soktuktan sonra, aç. tr. Bü pis avücun içinde iki karasineğin birdenbire havalandığını gördüm. — Yahu ne vakit tuttun bunları!. Bu ne sır, bu ne beceriklilik diyecek ol- dum. O zaman tekrar yerinden fırladr, bu müthiş maharetini isbat etmek isterce- sine karpuz kabuğunun başma geçe - rek, yeni sinekler avladı. Bu iğrenç manzarayı daha fazla pör- memek 'için geri geri giderken, orada bulunan biribirinden farksız bütün ço- cuklar, hâlâ arsız arsız Sırıtiyor ve bi. zim Alinin tabiriyle, yeni baştan müthiş | bir sinek katliâğmmna hazırlanıyorlarrdı. HABERCİ ZAYİ — 3566 'No. lu araba sürücü. lük ehliyetimi zayi ettim. Yenisini çı-. karacağımdan eskisinin hükmü olma. | dığı ilân olunur. Adres: Ortaköy Dere boyu 83 N. da Mehmet oğlu Tevfik ——— Yazan:-Moris Löblan Gerdanlığı “Artık yüuyvalarını, samimiyetlerini ye- niden kurabileceklerdi. — & £ Aradan birkaç gün geçti. Dönmek zamanı gelmişti. İşleri, Patrisi mütema. diyen Parise çağrıyordu. Bundan başsşka Delboyu birkaç kere- ler, şatonun etrafında görmüşlerdi../Ne istiyordu, hâlâ bu adam?. Bir akşam, balkonların kapısı şid . detle açıldı ve içeri bir adam atladı. Patris elini silâhına götürürken: — Allah aşkına, dedi, beni kurtarı - niz?. — Kimsia sen?, — Ben Jülo Kaboş., Yeşil çayırda ©. tomobilinizin önüne çıkan adam.. Şam- panyaları dağıtan., Hani beni Jülo diye yakalamışlardı da sonra benim aranı. lan Jülo olmadığımı anlamışlardı. O zamandanberi mevkuftum. — Kaçtım. Kaçtım amma Delbo peşimde! , — Peki ne istiyorsun?. — Bir dakika beni dinlemenizi. — La Piyerözü sen öldürdün değil mi?, — Hayır.. Hayır.. Ben değil, öteki, asıl Jülo! Kargaşalıkta aramıza karış - miştı.. Bana 'sen git!.,, diye emir ver . di. Gerdanlığı La Piyeröz aşırmıştı. O- nu almak istıyordu. Vermeyince, onu öldürdü.. Ben kenara saklanmıştım.. Herkes kaçtıktan sonra La Piyeröze so. kulup baktım.. Belki kurtulur - diyor - dum amma, çoktan ölmüştü.. İşte © es. nada, çimenlerin arasında bir şey — Dr- rıldığını gördüm. Bu, madamın ger - danlığı idi. Her halde La Piyeröz, he - rif Üzerine #aldiırdığı zaman, vermemek için atmıştı. Aldım, Aldığıma fena et . tim. Zira, o dakikaya kadar hiç bir fe - na hareket yapmış değildim. — Vakiâ sarhoşlük etmiş, polislerle hırlaşmış fi. lan idim amma, namuslu bir adamdım.. Gerdanlığı alınca, hırsız oluvermiştim .. İster inanın, ister inanmayın, müthiş vicdan azapları çektim.. Hâlâ da çeki- yorum, Geceleri kâbus içinde idim, Gündüzleri de yakalanmaktan korkuyor dum, Bu gerzdanlıktan ödüm patlıyor - du. Onu, Marli ormanında, üç gövdeli bir kestane ağacının içine saklamıştım.. Her gün gidip yerinde mi diye bakmak tan da kendimi alamıyordum. İşte © aralık Jülo ,sanki gerdanlık onda imiş gibi gelip size şantaj yaptı. Hikâyenin “âlt tarafını biliyorsunuz. Jülo öldü. Ben de hapisten kaçtım.. Hemen gidip ger. danlığı sakladığım yerden aldım. Bu gerdanlık yüzünden az kalsın Jülo beni de öldürecekti. Benden şüphelenmişti, ve yakalandığım gün, beni vurmuştu bile, biliyorsunuz ya.. Beni yaralı öola « rak yakaladdardı.. Şimdi, gerdanlık ü. zetimde... Lâkin her dakika yakaları - mak korkusiyle uyuyamıyorum, Ora « dan oraya kaçıyorum. Bir * yakalanır « sam, hem ben mahvoldum, hem de ger. danlık gidecek.. Bu canabet şey elleri- mi yakıyor. Önun için size iadeye karar verdim, onutı için buraya geldim.. Hem | yartına kadar yakalanmazsam, büradan yani Fransadan ayrılmak için her şeyi hazırladım, başka memlekete gidip ye. niden hayata atilacağım, İş te buldüm. Jülo Raboş, cebinden gerdanlığı çı - kardı, Patrise uzattı. Patris sordu! La Piyeröz aşırmışh-' af almak istiyordu. Vermeyinc? onu Öldürdü.. |Jülo gerdanlıkla o kadar sayrılmadı. — Kaç/para ıstıyof!un? si,g”v: — Santim bile istemtiP: .ı:îî”’ edeyim ki ben hırsız filân buraya şantaj için gelm” — Demek sadece.. .. Malınızr iade *9;,,#” Kendı kendime, vicdanıma rıb't kalmak için geldim. . .Artık alabilirim.. 9, Bir süküt — oldu. Patris yd'ı' g’ götürüp bir çekmeceye d,ıhlw koca bakıştılar. Bir ker€ dan anlaştırlar, Jülo Kab”'d"ğı tam değildi. Belki dı.hl bil dı?. Patris bu beklenilnufeâüw gözlerini çevirdi, mütert | sordu: go" — Bizim için oldukça ”üî;u lar. var. Zannedersem bu ? malümat verebilirsiniz: Pa — Ne gibi?. .Bılp w — Herkes kaçana kadâf P diğiniz yerden ayrılma madnif y — Evet.; : — Demek clanı bitenl — Gece ne görmek kâ Hem lâmbalar da vardıi. gözlerim de keskindir. — La Piyerözle olan V? erkeğin Jülo olduğuna —Buna kat'iyen € : le gördüm.. î İki dansöz kimlerle idi jhjğ — Ha!.. Çifte kumrulaf arkadaşlarınızdan ufak, tef lanr almıştı. Ötekini de, zel arkadaşınız almıştı « Ü sanü —_;'U._'_ _* -- .— 3 ea a YAW HO — (O G ) A girk etg;,':ı'f di — Emin misiniz? — Katiyen eminim.: H;:;lf kumrular, arkadaşlarınıza © git Darling... Darling dıyorlardî* latmadılar mı? Patris ile oDninik tckf Bu bakış önce mı.ıtereddlt yet peyda etti ve Daminik sor,, der gibi bir işaret sormak ve bilmek laz.'ımdI nilmiyen şahitlerden hak kati bir kanaat elde etmeF M ris adama döndü, dedi ki: — Bütün bu sözlerinisd” yalan söylediği anlaşılıyo” yi yebik f' — Ona şüphe mi vıl'? seri olduğunu siz de gö £dün ı;iy taj yapm.alr. için karınızı İ sonra zengin karıların plf'” M delikanlıyım diye de fiyakâ Affedersin abla... Sizin ıih rum..: Ben de yakıılıııı'hğıııı 4/;! lan söyledim. Zira ]ülo duğu'da meydana çıktı Y"'Mıy çet m""a" w# ni haber göndermişti. NU bul Korktum, bir sürü ! dum, Hoş sonradan hıııuîll"ıı 0 La Piyerozün yanından bî" Patris hafif bir teredditt” Kati sualini sordu: — Ya ben? M lğ — Siz mi? Karmız #el! sizi birakmıyordu, Tesadüf / saklandığım yerin ikı üç deyd.uıız. ımerdivenlerden indirdiler. Sokak kapısı ö. nünde, kapret açık olan bir otomobil, kendi. lerini bekliyordu. 232 — Otomobil bir müddet bütün süra tile gitlikten sonra durdu. Kafası sarılr olan 231 — İki kişi onu yerden kaldırarak Kibar hırsız — Siyah centilmen Herber Valing yeniden kaldırıldığını bir yer lere götürüldüğünü ve — tahtadan bir satıh Üzerine uzatıldığını hissetti. Devamlı bir sal lanma, bir sandalda bulunduğunu ona an. lattı. 233 — Şarlton emir verdi: — "Kafasınt açti fakat ağzmı sıkıca kapatın!,, Kara göl ge derhal etrafına baktı. Taymis — kıyıları, önünden Tresmigeçit ediyordu. Motörlü bir sandal içinde bulunuyordu. 234 — Ön tarafa toplanan haydutlar ko nuşuyor'lıa.rdı. Şariton onlşrı para dağıttı.. 234 || Bir müddet sonra sandal — durdu ve iki haydut sahile çıktı. Ve Şarlton sandala bü.. tün hızınt vererek oradan uzaklaştı. Böylece başbaşa bir saat müddetle gittiler. 285 — Herber gözlerini — kapamıştı ve tamamile baygın görünüyordu. Hakikatte bi yük bir faaliyet gösteriyor V" MJ ti celbetmekten çekiniyordu: K Pa Eimin iplerden tamamile kurtül BJ. setmişti. .Şimdi bütün ipleri & yordu, F S

Bu sayıdan diğer sayfalar: