2 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Yıkı İ ' a vrkarareererdenA ErRARe KA KA KA e AYA KAmADErErek Ker YAt DA n BAArceKE YA SA Ka DA BerAKARARE AA AR Yaz Köyseri . 18 7 937 Otalarınd kten ça n kopup Anad Onta birçi * birçek adlarla Vüüm eserler ne M Şebirlerimiz, z 4 3 aei CtA Birer Btralı İma duvar meş- çeke “nliğedir., Jevhası Savuran düğür ; ü Üncesir mi Di ay d Tanıl, n > da bur H, baksalar daha heler ve eler ok Vzak tamanlara ae L Lf Yrmi sene Silan v . M Ulağan . e * bugüm bez İN Cadde üzt b Ulünan &l B Pati t edilivermiş?.. & Müseller u, Ç* tesadüf D Zaman sa- &v ise n kimbilir MMek bile ivt t ha emedim; e- K DEİkİ Gğimargekarçirbur & B '_'ej","r'f'm is- İt PATası mi yok p Kayseri ö ıtı“dlğım u? Eğer “ ve zengin ol tahibi, e bf&'ıîâym.:m' n burasını miydi? * Gtekinin yı &Crine belik getirmi- ça ” BüNü söyliye- ö '»l“ının kali? İşler, eT var ',"iılıcıı.ım.î':ü“[n diğ." İt geri lli yen saatin- "ynıu,; İ de ileri, Kay. GN Birleştiği, yolcu. 4 bir Yer; vokı B * Oktsa Yneti Ş saatlerin, Üleyel Zamanda Los An Tesi reisidir. e SA Kayseride e Yol ortasında kaldığı için lan âbidenin hazin hikâyesi d Melek Gaziye ait tahail edilmiş iskelel parças Ikirci Aldaddin Keykubadın karısı Mahperi Hatun camiinin batı kapısı (Şimdiki müze) » M Talas yolu Üzerinde BSelçukilerden Şahcihan Hatun türbesi, (Diğer ismi döner künbet.) belediyeye ahırlık da etmiş; neden son- ra, yani şu bir kaç sene içinte akıllar başa gelmiş; temizlettirilmiş; etrafın- dan toplananı çok krymetli eserler şimdi burada hufzediliyor. “Ne olacak? Bir vilâyet müzesi,, de- miyelim; Kayseri müzes'nin cenupta gi- bi görünen mevcudunu hirer. birer ve kıymetlerini bildirerek yazacak olursam bilmem ki neler ve hekadar yazı yaz- malıyım? Bügün sekiz yaşına girmiş olan mü - zeye pek eski devirlere ait bir çift “ma- harman savuran miraş yediler gibi davranmayıp da bu eserlere bizden evv | Sökmmam, Daktalardı. bugün elimizde dahaneler ve neler bulunmazdı ki? İ ikiler hoş İ vevtapaeeeseeRAAREREARAELEARAİ an : Hüseyin Rifat büyüle bir kartal Etilerin şarap kadeh- leri, nehir kenarındaki kumlar çıkarılmış bir testere içinden balığı, sonrak devirlere ait olmak üzere Ürgübün Da- getirilen levha bu ma köyündi emsalsiz, çok ince oyma bi deki biribirine muttası! dört nerelerinden başladığı görülcüy ne çok ince öymalı kornizeler, Selçuk Ulu camiinin kapısı ile mihtabı gibi öy- le eserler wvar ki ” karşısında - hayretler içinde kalmamak kabil olamaz. Bu oymaların yapıldığı afaçlar san- ki bir sene evvel ağacından kesilmiş gi- bi sapasağlam; yalnız toxz, toprak. rü daha € onla tubet, Erusu dünün ihmali rı biraz z0 bilmiş; yoksa tahtas gibi işçiliğinin de gençliğine hükmede bilirdik. Müzede'bir de “delâil! hayrat,,kita- bi var ki kabındaki altın ile yapilmış © lan iace iş önünde bütün başlar eği! Müze müdürü eline bir parmak en ve boyunda küçük bir tahta parçası al ağrzına götürdü; alttan, Üstten, dan, yandan, uçtan Üfürdü, belki yirmi Dü- yan Ös. çeşit kuşun üttüğünü taklit etti. maniye kazasının Tüysüz köyü ahalisi kendisine hediye etmişler. Anadolüya i, düzgü lüklerini muhafaza eden Tüysüz köy geldikleri gibi hâlâ saffetler ler bununla kuşları aldatarak avlanırlar mış, üzerine üdük biribiri iki küçük tahta ile aralarında kapatılmış ufacık bir meşin parçasından ibaret; oyuncak- çılar bunu nasıl öğrenip yapmışlar? Bu köylüler bi çağıracakları zaman bep “kurbanın olam,; bir Jâkırdı. ya cevap verdiklerinde de gene “kur- banın olam,, diyorlarmış; ne samimi, ne samimi? Atalarımın oraya yerleştikle- ri ilk günlerdeki gibi -- e müze müdürü a söylediğim Selçuki tahta oy- maları gi “Bu oymalardaki ince sanati iren ziyaretçi bir çcnebi seyyah öğrenip yapabilmek için thilyon veririm,, demiş. | den İstanbula gelerek len kalan bu güzel eseri'ne ski eserler yazık bir VERİt eüdde açadağı: di ye yıkmışlardır Koyseride Solçuki dsarından Şifaiye medresesi, (Evvelce Şifaiye, Kıyasiye ne diğeri tıb Jakültesiym hi Nes tarafından inşa edilmiş). Kılınç Aslanın Ben de müdüre dedim kit — İki milyon kazanmak için olacak! Müze ziyaretimde duyduğum “Şilir,, zevykinden:sonra bir vakitler Kaygeri- medreselerde, dirsek çürüterek (Reip p — harici ye nazıtı) mevkiini işgal eden Raşit e- fendi küti anesiri xiyaretimde Öyle tezbipli, altın kakmalı yazma eserler gördüm ki sanatteki incelikten ziyade, altına adını bile yazmıyacak kadar gös- terilen feragate şaştım. Bin sayıfalık yazma eserler “sânki bir hamlede ve hiç kalerm - kırılmadan, mürekkep değiştirilmeden- yazılmışlar gibi... Başka bir eserdeki yazınımı “çleri inceden inceye yaldızlanmış! Üç ciltlik bir mesnevf de öyle - dikkat ettim yazan adam cahil de değil, “küllü hattat cahil,, hem âlim hem sanatkâr. malüm —ya derler; bilâkis Bunlardan ekserli yalnız ilk ikişer sayıfasındaki tezhib? yapmak için hatta bir sene kâfi gelmez. Bu kütüphanede — malüm ve âdet olduğu üzere — On sene evveline ka- dar kapalı kalmış; bu nefis ve bulun. maz eserler tor, toprak içinde güvelere yem olmuş; hemen hepsi ötesinden be- risinden kemirilmiş, günün himmetli elleriyle çok şükür şimdi kurtulmuş bu- Hüseyin RİFAT Karikatürle mektuplar mot,, dişleriyle tırnakları, milyonlar ve | Tilte bir tanesi daha cle geçirilmesi mümkün olmıyan Eti arması, Mısırlılı la Eti arasında muahede kilabesi, naklar, içinde altın var hülyasiyle ve dinamit koymak suretiyle kısmen par- galanmış olan ve olduğu verden buraya nakli için de beş altı yüz lira sarfedilen Ro- | malıların göz yaşlarını tepledıkları ça- | Krklarelinide hakân vaziyeti —
