" (40 HS 2 YAY) TIS 'YESS V ANEL — #guypuofa UDU Vyua “aduroğ DASA DU 508 AYA YOW 298 TWWAPADLUYO,, 'TEyes aa Örs U9PU'T senafanı “vaş öü DUBAY İDE,, *uypuofa “yogoe YÂZ,, *Czydl Yapğ puo TOYAZY) ,wıd *darya putv yndzjepL — AZTULUZE “g218 VdT YOYLİD WOG YUYAOYYNL arr,, , 8NOK Soz OP T UBD YEUM “ ÇEnA dof np Fo uzy zamy) fegegmu) unspoıkey Teyyuges *(498 “Gupuamu Pab) Ha “Surudovu poop — rurpuayo (mmfaog “döRüNMocNP Kumş Şüyoli Den ÖNÜNESE 06 YAT YONLAŞAİ Te THABADdİNA,, “ŞENUNSICANEI ÇU oYT "(49E PAĞ HŞ9) “118 Ppoo3 LA — “NOZAP ZNTEK — esSyOK TUT YONLANSOY ESİK TENULTUYİLE "(Umumt*X05) ünEO BANÇ LMTTEL DA ISEKIV - (4408 ndwuod 9 10 Duşe 9 YADI AA zupya) 4496 “OOdumuys v 10 OZuYE * ONÇT HOK TUPMOM — Cumpoopo 'ppsa “uaprofo Vi yod,, “eyofayı “doyuokt dd DYa0 DP DEVL UNY (d “zypfine pts YoA aP 30 HH0Ğ “409) seseaıd “Sopıs pire KovG OÜD ge HOYE — KA — (GPOUYIŞ İSDO 30 F4OĞ FMDY 4ZY ANA Şuem KA NP) dpouum) Yenf 10 TOYE YNO TEY MAK ge NoK NOT 8U wma10g MYSLOĞ WaY ELIDdDÜ SUPBDAL DN » (ân 9 An np ömil av4) 4no£ amo g op YAINTA M0 TMANö0g (Hağ) —« 9 Ab tam0 Ç yUKyo üözog — 9 3 tamo OG PUmısula MOZİNLONU N4298 açvuuyo “suşpuafa (1yDunos UmpNNa)3ODOĞ TUYE DS (V *(49e GYo 1D N *9) 'e İpou are NoK “4O Za c ua OĞ BIZEJ NOĞ “eymizm o3 yanaoryoğ YOODANUZO MEİS, ) —— CKO ŞADA INN ASA INON MÂ) *3üö KIĞA Yrem OY SALU Y UOM HOK tuKlsuma KOZLULONİ '(UyAS ene vzuos TEpung) ZAUETIE TAN0S ULpun a PARDAYANIN OĞLU Onun çehresinde o kadar acı bir stırap vardı ki, Bertiy gayri ihtiyari mırıldan- dı: — Zavallı kadın! k — Bana acıyorsunuz ve filhakika ben den daha sefil ve daha fazla — acımacak bir mâhlük yoktur. Uzun senelerdenbe- ri çektiğim ıstırap bütün — işkenceleri fevkindedir. Asla sevmiyen ve sevemi- yecek olan birisini bütün mevcudiyetle, Çılgınca bir şekilde sevmek kadar bü- yük bir felâket olamaz! Bertiy tatlı bir tavırla sordu: Leonorh ıstrrapla başını salladı. — Ben de öyle zannetmiştim, — dedi, artık ümidim kalmadı! — Ve heyecanla: ğ — Siz hetşeyi — bilmiyorsunuz. Ben kıskanç bir kadınım!.. Çıldıracak kadar kıskanç!.. Konçini, istediği kadar beni sevmesin, her şeye rağmen o, benimdir. “çünkü kocamdır ve onu herşeye ve her kese karşı müdafaa etmek azmindeyim. Bilhassa kendisine karşı... Esasen ıstı. rap ve acı içinde geçen hayatım, onun mütemadi hiyanetlerile tahammül edi! mez bir hal aldı.. Buna rağmen onu hâ- lâ çılgınca seviyorum. . — Size bütün kalbimle acıyorum, ma -&__th*hlndîndmnlğıhı— tardığımı anlatmak için bu — itirafları yaptım. Sizi tanımıyordum ve size kar. — teşekkür ettiniz.. niz. Yaptığım şeyleri sizin için — değil, ' sırf£ kendim için yaptım, Anlryor musu- nuz? burada muhafaza etmekti. Bu — uzun sürmiyecekti.. Çünkü Konçini çok ça- buk unutur. Bertiy ümitle ürpererek ayağa kalk- ti , — Nasil madam? Bu 4licenablığı göz terecek misiniz? Beni serbest — bıraka. cak mısınız? — Bu maksatla sizi buraya gizlediği. mi söylemiştim. Bugün ise, — heyhat, Bertiyin sevinci birdenbire — söndü. İçine korkunç bir endişe girldi ve ürpe. rerek yavaş sesle sordu; — Niçin? " ; Leonora hesaplı bir ağırlıkla cevap * verdi: İ — Çünkü Konçini benden daha küre naz çıktı. Çünkü biraz evvel sizi temin etmek üzere buraya — geldiğim zaman, evin muhafaza altında — bulunduğunu gördüm.. Çünkü bu adamlar, Konçini- nin adamlarıdır ve ben sizi dışatıya çı- karmağa kalkarsam, beni bilâtereddüt öldürürler. Ve nihayet, çünkü, Konçini sizi ele geçirmek üÜzere buraya gelmek. tedir ve birkaç dakika sonra, burada ©- Tacaktır!.. Bertiy, etrafına ümitsiz bir nazar ate fetti: — Mahvoldum, diye mırıldandı. Ve yanımda bir tek silâh bile yok, — benl Tekelemekten kurtaracak bir tek silâh.. ğ Z ğ u " Leonora'ör son bir defa daha bakt İNGİLİZCE DERSİ Z. İNGİLİZCE DERSLERİ Kendi kendine 1000 kelime İle (21 No, it "Berber dükkânı” resmile takip edilecektir.) — fendim.,, Türkçeye çeviriniz 1 — Shall I havesto wait very long? — No, sir, you are next, İNGİLİZCE DERESLERİ I am very muclh obliged to you, sir. (ay &m vöri maç ablâyoed tu yu, sör, *“ben im çok çok mütceşekkir 6. sis, €| Çok teşekkür ederim, efendim. — Good mornlng (gud marminğ). “İyi sabah” (Bonjur) gülegüle, — Good morning (gud marninğ). “iyi sabah”, (Bonjur) Allahaısmarladık, Lütfen parayı kasaya verin, PARDAYANIN OĞLU sısık ğ sümle gülümseyerek — merhametsizce ısrar etti; — Evet, maattcessüf mahvoldunuz, çünkü sizi kurtarmağa muvaffak ola- madım. Bertiy beyaz yumruklarını — sıkarak, bağırdı: — Ahi.. lekelenmektense, ölümü ter- tih ederim., Nasıl ölmeli? Ne yapmalı? Leonora bir defa daha gizlice gülüm- sedi. Sonra ayağa kalkarak, cebini ka- Tıştırdı. * — Heyhat! dedi, hayatınızı kurtara- mamakla beraber, şerefinizi kurtarabili- rim! Bunu ister misiniz? Bertiy, bir hamlede Leonoranın yanı na koştu, ellerine sarıldi ve Leonorayı sevinçle ürperten bir şekilde bağırdı: Leonora yumruğunu açtı, Elinde kü- Çük bir şişe vartir. Sakin bir sesle: — Bununla, mukadderatınıza hük- medebilirsiniz. Bu likörden iki damla iştiniz mi.. Konçininin elinden kurtul- dunuz. Bertiy şişeye yapışarak: — Rica ederim, verin — madam, diye bağırdı. ç Leonora bir saniye ona baktı ve ga- rip bir tavırla: — Daha büyük bir iyilik yapmak is- terdim, dedi, fakat insan, her zaman i- tediğini yapamıyor. — - Bertiy, artık Konçininin elinden kur- tulacağına emin olduğu için, bütün so- ğuk kanlılık ve sakinliğini — bulmuştu.. Ölüm onu korkutmuyordu. — Vakur ve sakin bir sesle cevap verdi: — Bana yaptığınız iyilik, son derece büyüktür. Bununla iktifa etmemek cid- den nankörlük olur. Son iki derstenberi mütalea ettiğimiz “Berber” Üzerin, *| pekli yastıkların arasına gömülmüş 9" | -| Uuğrayacaklardır!.. Şimdi b-yd' gi —— Sıralarmı bekliyorlar, — Bir tanesi gazetesini okuyor. 4 — Her gün traş olur musunuz? — Evet; fakat tembelliğim tuttuğu zaman iki do bir traş olurum, 2 — Ne bekliyorlar? 8 — Ne yapıyorlar? .İt* Ş t dir: — Yalnız saç. | 2 — Saçlarımızın kısa kesilmesini mi istiyorsunuz? Ingilizceye çeviriniz 2 — Do you want your hair trimmed? 1 — Saç mı, sakal mı? — Yes, but a little short at the back, 8 — Wouldn't you like a shampoo? — No, thanka, not to-day, 4 — T can recomend you our lotiona, — I have tricd several, eğildi ve merhamet ifale eden bir t vırla; u — Elveda! dedi. ae Bertiy onun selâmını zarif bir M » SĞ iadectti ve kat'iyyen titremeyen sakip bir sesle cevap verdi? iid — Elveda madam! Tanr; sizden T9f — olsun! ““öR Leonora tabahhur eden bir gölg€ / bi, dışarıya kaydı. Sözde muhafaza S!E” —— na laman bu kapının arkasında ğ yoktu. Kapıyı kilitlemedi — bile, yalfıf itinayla sürmeyi itti.. O kadar. ( Sonra ağır adımlarla — dudaklarınd? — korkunç bir tebestümle, bahçenin nibi” yetindeki duvarın arkasında lımi!". #i bekliyen arabasına doğru ilerledi. viğ Araba, Parise doğru yollanırken: F ll «f lan Leonora da şöyle du“.:"n';,â — Evet, daha fazlasını yapmak İ' AŞ dim!.. Onun kalbini elir'e söküp î ğ peklere atmak iİsterdim!. Beni * üzetl o*i ği lerile ezerek Konçiniyi el >de- al ui!'l' istiyanlerin hepsi, ergeç ayni İ’_“ N 1; , goğl Konçinocuğum, koş, sevgiline koş!.. Ben senden daha evv.. dâ- NM düm ve aşkının titrettiği kolların ın':ğ_’ bir kadavrayı — sarabilecektir! V€ " — genç kızt da benim öldürdüğümü iddit edemezsin yal! AA B bi D Öğle vakti yaklaşıyordu. Yakıcı ;:,_ güneş odayı kasup kavuruyordü. * — — taraf tenha ve sessizdi. Ü Rüyideki eski kral şatosunun ktP'' yanında bir adam, — büyükçe bir Kü parçasının arkasına saklanmış hekliy” SAAT ĞA