Tarihi macera ve aşk romanı Yuzan: (Vöâ - Nü) Papas Osman, müstakbel nesillerin kendini teVin etmesine bile ehemmiyet vermemiş, hakiki hüviyetini gizlemiş bir Türk casusiydi, bir Yuvarlandığı yerden yüzüme in zin hazin baktı. — Ölüyorum! , deği, — Geber... Fakat bu kâdının ne mal olduğunu bilirdim, Başıma müthis bir iş açahi, lirdi, Üzerime sıçrayıp kendi ölürken beni de boğabilirdi. Onun için, belim. den tabâncamı çektim. Üzerine ateş ettim, —aAh. Ve son sözü hu oldu. İçerki odadan bir inilti . hissediyor- dum, Koştum. Oşmanı kan içinde bu. larak tedavisine başladım. ... Ayda, doğru söylemişti. Hakikaten intikammı söylediği tarzda almıştı. Osmanın, bütün dünya kadınlarmı çi. leden çıkaran o emsalsiz erkeğin ben- den bir farkr kalmamıştı artık. Oda bönim gibi hadımdı. kahramandı ! verdiği teferrüattan teşhis ettiği İçin Osman neler tavsiye etliyse ayniyle hareket etti, Uzun zamandanberi 'Türk lere mukavemet eden Girid adasıda böylelikle senelerin fasılasiyle düştü. Ben, Rusyada uzun zaman şehir şe. hir dolaştımsa da, Osmanın verdiği vazifelerden hepsini yapamadım. Aklımda dalma gu kelimeler vardı; Rezalet ya resulâllah... Hakikaten de, ömrüm sefil ve sebil olmuş değil miy- di2,.. Eski kitabım birkaç sayfası daha vardı, Lâkin elde.taşına taşına okun. mıyacak bir hale gelmişti. Yalniz birkaç satırmı daha seçebil. dim: Bütün dünya, bütün bir millet, Pa- pas Osmanı bir hain saniyor. Tarih böyle yazacak, Fakat ben onunla be. raberdim. O; yalnız kahramanlık et. mekle kalmayıp yaptığı işlere dair bir Günleres onün başı ucunda bulun. dum. Bütün şehir, muharebeyle meg. gul olduğu Için, bizim evde dönen fa. cia dikkati bile celbetmemişti. Esa. sen, ölenlerin, kalanların haddi, hesa. bı yoktu, Bulunduğumuz yere, oklar, kurşunlar yağıp duruyordu. Cinayeti, min kurbanı olan Aydan cesedini de, münasip bir yere birakrverdim. Onu, bir harb kazasma kurban gitmiş san. dılar. Nihayet, Osman, uzun tedavilerim neticesinde kendine gelebildi. Gözünü açtığı zaman, ilk söz olarak sunu sor. du; — Kaç gün yattım? © 0 begi — Eyvah. Mahvettim orduyu dese, ne, Benden talimat bekliyorlardı, Ta. mamiyle aksl şekilde harekete geçmiş. lerdir, Ne haber? Neler duydun? Nefretle beni itti: — Memleketine beni mi tercih et . tin? İnsan bu kadar alâkasızlık göste. rir mi? Git, öğren, Sokağa çıktım. Her yeri, herkesi, bayram eder vaziyette buldum : Türk- ler, mağlüp, münhezim olmuşlar, çe. kilmişlerdi. Bunu haber verdiğim vakit, Osman: — Kadınlar beni mahvetti! . dedi, . Fakat, bundan sonra, artık, böyle bir korku kalmadı. Nefsimi yalnız vazifeme hasredece- ğim. İyileşir iyileşmez, bu hatamr baş ka bir yerde telâfiye gidiyorum. İyileştikten sonra, bana Rusya içle. rinde bir vazife verdi. Kendi de hare. ket etti. . Herkes “Papas Osman” 1 bir manas- tıra kapanmış biliyordu. Tarih de böyle yazdı. Lâkin o Girid adasına gitti. Orada ahaliye, avdet eden Mesih gibi göründü. İhtiyarlar, onu değişmi. yen yüz ifadesinden ve maziye dair 228 — “Yavaş yavaş bu adamım giz. iscağımıza kansat gelirmeğe başladım. İyice sma olmak için, gece Gündlir alel talip et tirmeğe başladım. Evinizden her çıkışmızda takip ediliyordunuz: Meştur yangın gecesine kadar, bu böylece devam etti, vesika vermemek için kândi namını, namusunu bile feda etmiş “bir kahra. mandı, Müstakbel nesillerin Tünetine ehemmiyet vermemiş bir Türk casusu idi, Yalnız bir yaafı vardı: Kadın. Son zamanda o zaafından da kurtul. duğu İçin, tamamiyle bir kahraman ol. du. SON Sovyetler gibi Fransızlar da . hava piyadesi ihdas ettiler i Bunlarla düşman siperlerinin arkasına hücum edebilecekler Yransanın göçenlerde yapmış olduğu mu. azzam havx gösterişlerinde dünya yeni bir ders öğrendi. Zamanın en medern muharip &uvveti olan “hava ( piyadesi,, müstakbel barplerde çok mühim roller oynayabileceği. nl bu gösterişlerde isbat etil Bundan böyle artik seçe kıtaların ve hilcum taburlarının düşman makineli tüfek va topçu ategi altnda döğüle döğüle ilerle. mesine ve dikenli tel örgülerini uşmağa uğ. raşmasına biç lüzum kalmamıştır. K Bunun yerihe kilcum ( taburlart husus İ bir serefte feehiz eğilmiş tayyareterle düş. men gerisine (aşınacak ve ağır tanklar düş. man siperlerine hücum ederken hava piyn. deleri de paraşitlerle yere aDıyacaklardır. Fransadı havi piyadeleri şimdilik ancak birkaç taburn inhisar etmektedir. Fakat ya. pılan tatbikat bu plânın sağlam esaslara ig. tinat etraekte olduğunu göstermiştir. Yakın hir Wikbalde bı kuvvet Franz ordusunun bir silâhı olarak tarmaenktr. Naldiye iin Kullanılmakta olar tayyare. ler yirhişer kişi tişmaktadır. Her neferi. Pir tüfeği, üç günlük cephane ve arrakı var. dır, Yirmi peferdeni biri batif makineli tüfek ye Ladildir ki bu, 'aeferlerin hapsi paraşütle techiz edi'miştir » Kibar hırsız Ke, GE. 4 w | a | 271 — O zaman sizi ele geçirmek bu, sısundeki plAnlarımı hazırlamağa başladım, Elden düşme güzel bir valiz sateş atmıştım va bunun içinde bir paket mektup buldum. Derhal şunu söyliyeyim ki bu o mektuplar ehemmiyetsizdi. Fakat son derece (o işime yaradı! çikseakların en iyilerinden beşine muhtelif ve kıa .metli hediyeler verilecektir » Bize bildiğiniz güzâl fıkraları Polisle yankesici Polis — Oğlum bugün pazar tatili, Halbuki sen yine İş peşindesin. Yankesici — Mademki pazar tatili, sen de riayet edip te brraksana yakamı... BURHANETTİN Hiç durma Gayet çirkin adamm biri ezcaneye girer ve bir gişe uzatarak: — Eczacıbaşı, der, şuna afyonruhu doldursana! — Kabil değil, reçetesiz veremem. Müşteri kızar: — Bana bak, der; bee hiç kendisini öldürecek adamâ benziyor müyum? Eczacı cevap verildi: — Ben senin yerinde olsaydım, bir dakika bile tereddüd etmezdim. Tevfik TEZCAN Kışa hazırlık! Cep sobaları icat edildi Kışın soğuk havalarda kullanmak üzere Macaristan Mako şehrinde Dezşo Nagy adi; delikanlı bir cep se- bası icat etmiştir, Dışardan bir silindire benziyen bu soba Nagynin icat etmiş olduğu hususi bir mahruk. yakmaktadır. Bu mahruk maden kömürü, kâğıt hamuru ve kı. zarmış kestane tozundan mürekkptir. 250 gramlık mahruk elti saat müddetle hararet vermektedir, HABER AKŞAM POSTASI Ç Üvareyevi? Istanbul Ankara Caddesi Postu kutuma» İstmabel 214 * Te'gret adresi: istenbul HABER JABONE; ŞARTLARI Aşti İ Türüne? Benebi Senelik ,6 aylık 18 »; aylik 1400 Kir. 4,2700 Kir, 740*n 1430 “00 » 150, sepizl Sahibi ve NeğriyetMüdürü; i HasaniRasim Us” Basıldığı yer Ri V ARIT) Matbaası. kullanmasını öğrenmiştir « Fransa bir sene içinde 50.000 havas piyade. sini taşıyabilecek sayıda tayyare baziria. mak için planlar yapııplır. Hava piyadeleri için o dakikada 60 fişek alacak yeni bir cins meğazrlı (tüfek icat edilmiştir. Mütehassısların söylediğine göre bu yeni silâh sayesinde eo Kuvveli o kara istihkâmları büyük bir kolaylıkla düşürüle, bilecektir. — Siyah 08 ete ye ya gr EN 228 Dyana Valmonda müracaat etmekle, hiçbir gey elde edemiyeceğimi biliyordum. Binen. aleyh kiz kardeşi Kateyi korkutmağa ka. rar verdlın ve onun tuzağa düşeceğini tah. mia ettim. Pakat asl maksadım sizi ele ge girmekti, Onun bu işten sizi haberdar ie 2 XGUSTOS — 158, İM öl GA di Yazan: Moris İğ Makledeni 4 Halbuki, düşün. O akşam senin hesabi" düşen kadının sana “darling» dediğini ssylemiştin.. Patris? — Hayır, dedi, başka bir şart.. Din le Rişar “Yeşi çayır,, da Dominikle ... olan adamın sen olduğunu iddia ediyor” Sun. “ ğ — Evet » — Yemin €t.. — Yemin ederim.” * — Güzel.. Bazı hâdiseler, o hâdisede karşılaşmış olanlara, biribirlerine karşı hemen hemen bir hak verirler, Hem demin, iki O mevcudiyetin biribirlerine aşk muanikası ile bağlanışının da ara- larında bir rita teşkil edeceğini de söylüyordun, Yalnız bu hususta tam bir kanaat olmak gerek. Tam ve hakiki bir kanaat... . Halbuki, düşün, o akşam | senin'hesabrna düşen kadının sana “dar ling,, dediğini söylemiştir. — Yalan söylemiştim. - — Şimdi de'yalan söylemiyor mu - sun? — Hâyıru , — Bir dâha yemin et...Şerefine ve annenin başına yemin et!,. —Yemin ederim, şerefim-tizerine ve annemin başı için yemin ederim., . Aldanmadığına emin misin? Evet. Vakiğ istikbale ümit bağlıyabilirşin... Lâkin, ya seninle Domitik arasinda bilâhare bir şüphenin doğuşunu düşür. Ya Ben bir vehim yüzünden, bir yalan yüzünden kendimi kurban etmiş isem.. Tereddüt ediyorsun Rişar!. Tereddüt ettiğini zannediyorum Rişar.. Hayatı - mızı bir intiba, bir şüphe üzerine yıkıp yerine bir yenisini yapamayız. Bir şüp- he... Belki senin de inandığın, inanmâk istediğin bir şüphe.. Ne diye ıstıraplar içinde kıvranan Dominike bunu derhal scöylemedin? Niçin ve lüzumsuz yere bü sırt bu kadar mühafaza ettin?. Ne diye tayd çıkarak “bendim, m. gina, b Seadar vakit göçtirten sonra ne diye söylüyor. sun? Yoksa, bizzat kanaat getirmekli « ğin için bu kadar zamanın geçmesi mi tâzımdı?, Patriş elini Rişarın omuzuna koydu: — Rica ederim, Rişar, diye ilâve et- ti, Bir erkeğe, vaktiyle bana samimi ve açık bir dast olan bir erkeğe hitap edi. yorum. Vicdanı kurtar. Üçümüzü de kurtar ve hakikati söyle.. Dominik yalvardı: — Rişar, rica ederim... Yeter. Rişar bağını kaldırdı. Onlara baktı. Sonra, yüzünde müthiş bir ıstırap pey - da oldu, Başını önüne eğdi. Mırıldar. dı: — İkiniz de beni affediniz. Evet, fe- şeyi hakikatmiş gibi gösterdim. O ge - ce, sarhoşlukla, senelerdenberi şiddetle arzulamış olduğum şeyi elde etmeğe ça- lıştım, Anla beni Patrisi Hakikaten o kargaşalık içinde, bir an yanına yaklaş» mış olduğum Dominikin elimden kaç - mış olup olmamasından emin değilim. Ve hakikaten benimle beraber olan ka. dının bana “darling,, diye hitap ettiği- nl duydum... Ve sonra "ne yaptığımızı bilmiyoruz. Bu bize yakışmaz!.,,, da dedi.. Lâkin bu sözleri kim söyledi. Karın mı? Yoksa yanımda başka bir centilmen Karaer İŞ kadın mı? klar pi” Sarhoşlukla bir şeyin farkında “e Hayır, hayır.. Doğru, bütün vr nim için bir tasavvur ve gi“ fazla bir şey değil. Bu ph balar Üzerine kav? bir 999 mem, Sustu. Boğuk bir sesle! — Yaşadığım müddetçe, ark olmanıza imkân yok,. Ve ben mesut olamıyacağım. Dominik haykırdı: i çi — Hayır, Rişar, yi yl yg Kederlerimiz; bir de ölümün 3 etmeyiniz, — İkiniz de bana elinizi if bana açıyınız.. Betbahtım.. M »# 5 irt bahtım.. Karı koca ellerini uzattıla” gır ağır balkona yürüdü. dü: w — Allah samara, deği, ET g suz ki side keridimi unuftursAi?” ge Ri affetmeniz kâfi değildir. 3” manız: istiyorum. Ve gitti, Yalnız kalmea, Patçis İE ai balkona yaslandılar. Orada, a cenin içinde, gil kokan “ rinde ve yıldızlarla titriyef e nün altında bir sant kaldılar: HAKİKAT yi” İki hafta sonra, bavullar Ty yük bir otomobil, şatonun babi agi içeri giriyordu, Otomobilde yeli Antuan vardı. Amerikaya gidi ee Antuan bütün işlerini tasfiy? yel? Rişar da onun gibi yapmış İdi serbesttiler, wi Amerikayı gidecek, bir Nevyorkta kaldıktan şonr# “ wi da satin almış oldukları böyÜK £ mayı işleteceklerdi. Patris* ; — Demek karar verdiniz, yenik j dinizi sürüyorsunuz, : Rişar cevap verdi: v — Hayır, Sürgüne gelmiyor" dece yeni bir hayata atılıyoru”. yek Avrupadan bıktık. Bize basi? lar,başka âlemler lâzım. Yeni ve yeni heyecanlar... Müstehızt bit talâkatla görüs Fakat bu İstihzada makul i olmayan bir :stırabın Ac ed Dominik kimseye fari a Yİ na bakıyordu, Rişar sapsarı al nün hatları gerilmişti ve e Antuan ise neşeliydi. Yeni yi zâptına çikan bir fatih edâf' du. , Rişar ise Fransa ile beraber tanda ayrılıyor gibiydi. ve derlerken, Patriş ikisinin N minnettarlık hissi de taşıyord” na kadar teşyi ettiler, Yavaş bal m 280 — Valinge hücum takrar odaya girdi ve efendisi tavırla bağırdı: Yapacağınız nuz!,, BU, çoktanberi maskesi lan kara gölgenin kafasına Dİ”. > k ”