K ç AÇ . ' G Of SÜa S a CI G Y Pibh$ .._,'Öııım Seviyordu, Çiftçilikt, azan : Şarlot Prim <— — ilzetden tercüme kalb ye his romanı E ae ten Başka bir şeye dkil erdiremiyen bu a 541 senö evvel bugün Macar ve Fransızlar 15000 Türk şehit ederek kanlı | bir harbe giriştiler, fakat 40000 Türk | askeri kat kat fazla intikam aldı 1806 yılı 24 tammuş günü, 541 sene evvel Mi | bugün, Türkler alayhint hazırlanan — muaz, Mmilgfik adama seviyordu B WT';::;* içinde başka dü- Fit c Teti .:z;':;î [knîıımhı): Mİk < letme! h :;ş::l ııâ“mı Wdî)n::.y"" Hayatın Kötdi tifade “etmesi lâzıradı SÖT et P:ğ' Bum Bitmek için:e sebep KDA kazi Biç e alacağr karar, İstikamet verecek: SÖT YAYAYi n i Muhitiniden Yeyi dinliye- b be_hmm:; bil. e"y Söylemediler. în"l hafifçe titre- L min k'b; hareket edebilir. hk, İt'" v"dinı kg’:' bir adant 4 Kendi - Mence, hakiki b Unutm a Cüduğu v;ebiîyı—üdü. Sinden, paakla olur. İleride, a CN lıt akrabandan u- | S Biş Mdam ©bir oli İStediğini ol y"""“! olursun, Vey Man; | “3PRmam baba... ı;î,;"'*'iyle babasın- “que:nn:f'lhır duyar i B lhesi, — şefk k.h% n .;em;.f di ve istida> | ü | nın hali, mühendise pek dokundu. uzaklaşmıya | B g ğ Pa | ginden emindim. Çünkü akıllıca bir karar. Büyük kabiliyetlerden — isti- fade etmek lâzım. İhtiyar çiftçinin — heyecanı, töz söylerken dudakları titriyen - karısı Bundan sonra geçen günler zarfında çiftlikte gürültüsüz bir hüzün vardı. Hazırlık yapmıya lüzum yoktu. Çünkü mühendis, Veyn'e lâzim ola» bilecek her şeyi Londrada tedarik e- deceğini söylemişti. Çilftçi ile ailesi, bu sözlerin manasımı çok iyi anlamış lardı. Çünkü verecekleri şeylerin hiç biri işe yaramryacaktı. Stifen çok kederli görünüyordu. Zevcesi çekildiği köşede gizli gizli ağlıyordu. Dee Fartda gelince o, te- essürünü ortaya vuracak bir kelime bile söyliyecek — vaziyette değildi. Yalnız sevinçli olan Keyt'ti. O, kar- deşinin kibar bir adam olacağı düşün dükçe kabma sığamıyordu. Çünkü önuün hayatmdaki değişmenin kendi hayatına da tesir edeceğini umuyor- du. .. * Bu yaz sabahı, Veyn erkenden kalktı. Değirmene, — dere kıyısına, Holvut ormanına, tepelere, tarlala- ra gitti. Daha küçük yaşındanberi görmiye alıştığı her şeye, her köşeye veda etti. Artık ayrılma zamanı gelmişti. Sıcak bir temmuz günü, Veyn, babasından, anaaından ve kardeşle- rinden ayrıldı. Kız kardeşi arkasın- dan: — Veyn tekrar geldiğin zaman seni kibar bir adarnı olarak göreceği- me seviniyoruz . diye bağırdı. (Devamı var) Kam bir seler için harakete geçildi Hatp, Macarfistan Ve Türkiye arsamday. G, Bir eht evvet Machristan krahı Bigiğ. Mmund Nigboluyu muhasara ederek zaptotmiş tı. Şimdi Frünsanın da yardınımı temin eda. rak harbe girmiş bulunuyordu. Hleden giden Niğbolü tekrar ele geçirilecekti. .. * Vodin Üç yüz kişi ile zaptedildikten sön. ya Orsuva beş gün muhasara ile alındı. Bu. vanıs yerlileri 'Türk muhkfızlâri — Çıkarak Macar kralma testim olmuşlardı. Rako da büyük bir bücum e zaptedildi. Burada bulunup teslim olanlar hiç olmazaa Blümden kurtulacaklarını umarlarkan indaf. Bızca kılıçtan geçirildiler. Baütün bu işlerden aönra müttefilr ordular altmış bin kişi olarak Niğtoli önünde toplan dilar, İşte Asil harp, barada olataktı. Çünkü düşman, KAVI ve amansız bir intikam alma. ga hazırlantyördü. Muhafın kumandanı Doğan Bey, Bayeti. din tmdada yetişeceğini umuyordu. Bunun için bütün hüsumlara büyük bir — cazaretle zTukabele etmağe azmetmiş bulumuyordu. Franmz sakarlari Dağan Bayin mükave. meti ile alay ediyorlar, sefer için acele #t menin manasızlığını ileri atirerek kadınlarla eZleniyor, zevk sürüyorlardı. Bayezit. düşmanın bu aman vermek late. Miyen hücamlarma müthiş bir darbe indir. mek Azİm ve kararlle ilerityordu. Düşman gözcüleri Türk askerinin ilerle. mekte ve gittikçe yaklaşmakta — olduğunu görerek karargüta geldikleri vekit Mmareşal Basikolet hiddetle hayltırdıt — Yalancılar.. Buraya hangi Türk sükeri gellyormuş, siz korkak İnsanlarsıaız. Yoken ağaçlar gözlerinize Türk aakeri mi gürün. dü?, Ve sonra ilâve ettir — Astıdlstz Bir haberle örduya dehşet ver. diğinitden dolayı hepintzin kulaklarını kan. Üüreceğim. Şövalyeler sealerinin bütün bağırıyorlardı: — GöK düşecek olsa Mizrüklarımıza tu. tartz. Tarth, şövmlyelerin bu sözlerine Bayezidin çu sözünü kaydederı — Yakında hayvanıma Ben Piyer killsasi. nn Mihrabında yulaf yedireceğim. Bitaraf tarihler, Bayezidin — Böyle bir söz sarfetmiyeceğini kaydetmektedirler. Bayezit, belki Ben Piyer kimasini vaptedeceğini söy. lemiştir. Fakat — Hristiyanların dahi — ölüü Ki döril muhkabll bir mübedde hayvâna yulaf yedirmek arzu, | su duymadığı muhakkaktır. Ahcak Türklere yaptlâarı Sülümleri gönlüğü, — duyduğu için hazırlandığı intikamı çok Kockünç olacaktı. ... Bayetit askeri ile düşmana altı mit yak, Taştığı ve en ünde giden Azaplar yayılmağa başladıkları vakit Pranma ve Wacar sakar, leri harekete geçülter. Fransızlar: — Bu harbin gereti bizim olâcaktır. diye bağırıyor ve — çilgınca alkişliyorlardı. İlk Karekâtta 016 geçirdikleri esirleri kılıçları Ve hiç merhamet etmeden doğradılar... Hü. variler © kadar gddetla hücuma — geçtiler, ki Ba safta buhunan Türk” sökerleri dağıl. Geği gibi Yeniçeriler de yoruldular, Muhure, be meydanında ön bin Türir gehit edllmmişti. İkinci hücum da Fransız sakerlarinin lehin. da Inkişaf ederek beg bin küği gebit — ettiler. Cosaretleri kat kat artmıştı. durmadan at sürüyor. baykırarak ilerliyorlardı. Sön küvvetleri de yök etmek için atıldık. Tonton amca Ve radyolu otomobil iki çocuk !! — Buyurun., — Yok olmaz. Rica ederim. | — Buyurun alluh aşkına, ' — İki gözüm kör olsun ki çıkmam, Siz buyurun, — Nasıl olur efendim, buyurun. — Taş olurum! — Siz önden, ben arkadan! — Hayır, siz önden ben arkadan| * Anladınız, değli mi? | İki kişi kapınım. önüne gelmiş, biris | birlerine — Sözüm ona — ikralm edi ' yorlardı. [ Bizde, Biçareler, onlat teçelf buyur- sunlar da kapının önü açılamı diye “ya tabur,, çekiyorduk. Nibayet, çok şilkür, geçtiler. Yerle tine oturdular. Biribirlerine hatir - sor- mağa başaldıları — Peder beyefendi afiyettelirler in. Şallah,,. — Vülde hammefendi natıllar?.. İlâh.... Yanımdak; arkadaşa : — OF, canım sikildi bü kâadat nesa- ketten! Patladım doğrusu, - dedim. — Ben de.... Üçüncü bir arkadaş kendi kendine gülmeğe başladı:, — N& o?... Senin de mi sinirine do- kundu? - diye sorduk, — Hayır.... Aklıma bir hiltâye geldi. Anlatayım, Ve anlattı: .. . * Bir varmış bir yökmüş, Biz kadın varmış. Fevkalâde nerzaket meraklısıy- miş. ün birnide, kocasından hamile kalmı: — Aman, şu çocuğu düşürelim! de- Miş. | — Niçin, hanım? ! — Niçin olacak? Elâlemin evlâdına bakiyorum. Çok haşari şeyelr... Ne ter. | biye, ne nasaket.. Şimdi, devir kötü de- vir.. Benim de çocuklarım ayni turetle terbiyesir olurlarsa diye üzülüyorum. — Aman, terbiye ederiz. — Terbiye fitridir. Doğuştandır. — Belki bunun da bir çaresi bulü- nur, Soralım: Hocalar, doktorlar ne di- yecekler. Hocalara sormuşlar. Bunlar demiş- | ler ki: | — Kolayı var; Dua ederiz, şerbetle. | riz. Evlâdınız, daha karnmısda iken nezaket peyda eder. 4 Doktorlar da bunu mümkün gör- | müşler: — Şimdi, telkin usulü diye bir usu! Zuhur etmiştir: Her sabah “evlâdım na. zik olacak! evlâdim nazik olatak!,, di. ye kendi kendine telkinde bulunsun! Bunun bir faydası olur. Görürsünüz! Bu suretle hareket etmişler, Bir dart küçük bir dağın arkasında henüz harbe girmemiş ve bir ormanı andıran — kirk bin güzide Türk aakeri ile kargilaştn0a Şaşırdı. dar, Kaçmağa başladılar. Paxat kaçamadılar Çünkü kırk bin kişi o stati Bekliyordu. Göz. | leri karartan bir harp başlağı Türk mizrak, Jart durmafan aaplanıyor, düşmân dakerleri kaçmak isterken kendilerini ölümün: kuca, Bina stıyorlardı. Harp etmeğe mukavemetleri kalmıyanlar teslim oldular ve Bayezli oa bin esiri kıilıç. tan geçirttikten sonra diğerlerini Affetti A, ailzadeleri de hapsettirdi. Mahpuslar, on bin düka — kaymetinde bir aitim meyve tabağı, üç hayvan yükü ergu. veni kumaş, ince Reyma besleri, Büyük İa, kenderin zaferlerini taavir eden balılar v& | iki yüz bin Güka mukahilitde hükümcetlerine lade edildiler. Niyazi AHMET Nezaket timsali | yandan tesbih a, bir yandan on gün olmuş. Fakat âğrıdar başlamamış Çödük yok! On ay? Gene yöz. Üki se beş sene, on sene.... cuklar doğmuyor , Boyuna doktorlara müracuat edöre lermiş. tele Ço Bir muayene, bir muayene ... Gebeliğin blrü: alâmetleri görürü. * Karın dolül. Behemehal hi 8l . — Evet., Ben de karnımda kıpır» danmalar hissediyorum.. Fakat — niçin doğmuyor? — Fennin izah edemediği bir hâdise. Şaşılacak bir hal..,. Nice profesörler toplanmış, hepsi de bu bir türlü doğuramıyan kadının ma- cerasına merak sarmış. V Nihayet, günün birinde, altmış ya» fına giren kadın ölmüş. Doktorlar, ailes sine müracaat etmişler, — Şunun karnını açıp bakalım, Va ziyet neymiş anlıyalım? - demişler, Bir Ce Otopsi Masasına yatırmışlar ki ne görsünler: Kadının karnınıa ilei çocuk.. İlkiainin de yüzlerinde sakal bitmiş. Biribirleri. nes — Siz buyurun. — Hayır. Estafirullah... Önce tit - diye yol gösteriyorları, uyor! İşte bir mülrit nezaket hikâyesi:; Kapıdan çıkarken “Siz buyurı diye ısrar ödenler slürsa bunu anlatırsınız. (Vâ-Nü ) ar Aşka karşi'” sigorta ! Amerikan film yıldızlarından resmini gördi iz Sally Gray aşka karşı kendisini 200.000 İngiliz lira- sına sigorta ettirmeğe karar vermiş" tir. Aşık olursa kendisine büyük bir para temin eden yıldızlığı terke mec bur kalmaktan korkuyormuş. Ancak böyle büyük bir tehlikeye: girecek bir kumpanya bulamamaktadır. Ken disine tena bir reklâm değil AKŞAM POSTASI İDÂRE EvVle Istanbul Ankara Caddesi Pusla Kutusu t İstoobal 24 Telgrat adresi: istânöyi HABER Yazı işleti telefonu : 23672 Vöare, ilâön » 34870 ABONE ŞARTLARI Türkiye Eenebi Senelik LA0 Kr. — 2700 Kr. 6 aylık — 730 , 1480 . S ayhık — 400 « S00 « Daylık — 130 , 800 . Sahibi ve Neşriyat'Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı ger EVAKIT ) Matbaası