— İ8tanbi D Bi p U1 bi Yük tol, emüştir * t Şehindir.. Piâ baz S Eiştir, DoklAbildiği Olaeh, Ka Düny AZ, Varilatı az... O. N Haz elendim Oler az... Bu şe. ğ benzerini, dün ilm g #eklini, muh- ""J"—ııhı.u; VSUSİ yahut yarı n *? Suretinde , işidir du. &İ İnp, taçıı ADmak K l m-fkkmînmyvınıx bir tür. €a, daha iYe hale yola sokul. ğ "mnlbmkumrkv-n. bu mu. nt gııu Tejim bir İstanbu- e 6 .'m..ı!ı.ı... İnanama- 5 kalkıyor, sa. ıhğ_':uını geliyormuş için çIS, halka, ortalığı Saallığı h V Baslhatler veriliyor p 'Mdl_ı_*ılacıkmış. kediler | muda — abdesinane ilâh bir ü fej » ira., k « Lâ. € Otada €rdi. , eTdin hâğı d'İîldır, İş k> Ytecede Pâra rah B yranbulun mi İ :,::'ll ki r!ıl““"'kt>'“l ve mükem- M yet Olmadış N t ı.nn:îmı: kelli bu da nazari- Yi 1 "üdıy eç devrilecek S2zamdır. Halbuk! Yöktur. Ne yapma, albukij i Praltik bir dimdır, . Bu, bebemec, tutur Düz, her adıra başında . Bö İ Bi ızlıer Tzi tırmalayıp bizi kp 8 kokulard kötü adar her Bey bi u"l"l'nd N KST ediyor, ea ge tedbi, mda Yapıly <Ü g“"l'iu dıyîî:.' İstan. dürüne M FGi de bura- | e hir İN proapgan- Mimmet et Di İ Trakyanın | —ıavrı ayrı be. | ©& Tiletek B y TAĞOU Va MK Aları gibi, a AFT dah ha fa, ! Si Onla İşor- n ANbülüm — Usları ıîr:; | İt daha Bzdı Müşhür seyatle. | Yulga F Olün v öt Bemtle, ledi eti SESERELESELİNLEDERETAEİNEZESİ -d Istanul koh Suadiye plâ uşuyor ! jında Hafta arası günlerde öğleden sonraları cinler Cirit Suadiye plâjında de vi ihtiyari uz2andım. ( 'ndi Bi, serin suyun adetâ o kadar derimi de kapayıp Vir - milddet boş ve va ayukledım — Pazar günün. den ayrı bir gün de, Floryadan baş ka hangi plâja git seniz, hepsini bom. boş bulmanız mu. kadderdir, derler. Fakat ben huna pek de inanmaz. dim. Haufta içinde bir gün Foto Âli ile beraber — Suadiye plâjına gitmii: Burayı oldukça tenha bulacağımı . zı aşağı yukarı bi- ilyorduk. Amma, f ne de olsa, hiç ol- mazsa 40 . 50 kişl ile karşılaşucağ timidindeydik. Böy le sıcak bir hi da Suadiye gibi tanmınış bir plâ . jin bombog olaca, ı hatırımıza gelmiyordu. Epey uzun tay labilecek bir yol - culuktan Suadiye gar 5 nun yoluna saptı. ğtmız zaman, daha yüz metre uzak , tan, Pulaklarımız güzel kir müzik se, siyle dolmiya baş- ladı. Arkadaşımız Âli: — Öh, bak, mü- 80 * ki, plâjda abalık var, diye seviniyordu. kat beş daki . varmadan Fir. sukütü hayalle karşılaş . tik Koca plâjda ya beş, yazut da altı kişi vardı. Kumlar, odalar, deniz hep homboş. kaya tam de onun yüzüre ba ka kaldım. Âli: «— Yandık, diye döğünüyor, ne ya- pacağız şimdi, ne yapacaığız ş'mdi di yordu. Haksız da de ğildi. Bu — kadar zahmetlerle bir hayli de vakil kay bederek buraya ka dar geldikten sonra, geriye eli boş dönmek, ağlanacak bir vaziyetti doğ. p >den bir ibadet yapmiş gibi çıkıyot ve yak'aşıyorlardı... dufun altına oynarlar ! B Yazan : Haberci Kosköca plâje sanki kendileri yapılmış gibi bomboş görenler, kum- ların üserinde; yarı mağrur yarı nc- şeli dolaşıyorlardı... Tusu, Fakat Suadiyeyi böyle ble gezsek, başka türlü bir plâj Mmevsuu Cıkar. mak mümkün değil miydi? Dostuma — Korkma, dedim. İşta birkaç ki. Şİ var, işimizi pek âlâ görebiliriz... Ona böylece cesaret verdikten son. ra, kol-kola içeri girndik. Ben bir kabineye girip soyunurken, arkadaşım da boş plâjın içinde fır dö nüyor, resmini alacak insan arıyor. du. Hava çok sıcaktı. terlemiştim. Onun için yunmaz, kendimi suya atlım. Serin suda dakikalarca kaldıktan sonra, biraz ferahladım. Tekrar sah'le çık- tım. Bizim arkadaş hâlâ mahzun mahzun duruyordu. — Bir şey .yapamıyacağız, diyor du. Bu sırada gazinonun cazı tekrar çalmıya başlamıştı. Plâjn ortasına yerleştirilmiş olan iki kuvvetli hopar- lör, orkestranm - bütün nağmelerini etrafa yayıyordu. Vakit ilerledikçe plâjdaki insanla, rın adedi de tek tük arttı. Kumların Üzerinde tune renginde yanmiş insan. lar, genç kadınlar görünmeye başla. dı. Âli artık çalışma imkânmı bul- muşlu. Sağa sola gidiyor, deminden- beri âtıl duran mâkinesini yordu. Ne yalan söyliyeyim, bn kadar ten. halık, can sıkıyordu. Biraz daha yü. zerek vakit geçirmek istedim ve tek. rar denize girdim. Bir müddet yüz, dükten sonra yorulmuştum. Dinlen- mek için sırt üstü yatıp gözlerimi ka- pıyarak bir müddet böyle suyun üze. rinde durdum. Bu sırada bilmem na. sıl oldu, birdenbire müthiş bir patır. HABERCİ (Devamı 18 incide) Boram boram soyunür 80- çalıştırı. ($ TAN' da AK AGU Neşenin âşıkıyım, Jâktı sun'| keylin — ve k dostu değilim. Li. bütün dünyanın haş gördüğ en şeylerin pe yifata bücum etmek budalalıklır. O, inbilir. Dünyadır büdalalık yalmız — bi değit ya! Hiç olmazsa ben Bü budalaca f rimi az çok sağlam bir temel üztüne oturta bültrim Şöyle ki Keyfin aleyhinde değilim, Fakat söz artık Bgötürmez hakikattir ki insan, keyif ve. ren şeylere çabucak müptelâ oluyor. Doğru. dan doğruya dimağ yani inaanlığın cevberi üzerine tesir eden bu maddelere — müptolüâ olmak ta adamı mahvediyor, yoksa kıvamm da kalan kimserlin bir diyeceği yok İşte benim mükeyyifat — aleybtarlığımın esasşı budür. Nice dostlarimın ayyaşlık yü. zünden harap olduklarını, işlerini, güçlerini. sıhhatlerini ve hattâ evini harkını gaybetlik. örerek elem çekmişimdir. Onun için herin düşmanım Bu Arada bilhaasa birisi v geçtikço tüylerimi ürpertir Bilhasaa getçler, hattâ genç kızlar ve ka. dınlar arasında tahribat Şapan bu ak zehi- ki her sözü rin memlekette kökünü kurutmak — cidden bir vatan meselesi halindedir. Babit vasıtal kolay istihasi — edildiği için hergün b enisi keşfedii yapan ların çarpıldıkları ceralara — yağın ülâ mütenebbih olmamalarını bü işin geçirditi kolay kâra atfetmekle — beraber sık sık keşfedilen bu zehir fabrikacıklarını ku. ranlar, işletanlar ve bu ak ağuyu satanları daha hususi ve aor cezalarla hırpalamak ve Artık bu memlekette gençliğin kanını emen. onların hayatı pahasına para kazanan cana. vrlâra yer bulunmadığını daha şedit ve verici husust cezalarla göstermek genç selâmeti namına,cidden arzu edilir bir şey, dir. (B. Felek) KURUN'da Japon takbiyesi Japonlar tabil olarak şimall Çindeki ar. ei art bir fedakârlık ile elde &t Bunun için bir taraftan Çi kârşt kuvvet göndermekle berâber, zularını iaterler taraftan diplomasi müzakerelere — giri ü lar: “Taponya çimali Çini zaptetmek niye, tinde değildir. Biz yalnız burada — tebâmız için emniyet ve iktinadi metifaat arıyoruz., iyarlar, İşlediklerini tatmin için de şimalt * n azkeri Japon köntrolü altına alınma. tını teklif odiyorlar. , Nankin hükümeti Japonlarn bu teklifinin ne demek olduğunu biliyor. Onun ren uzlaşma yolları aramakla beraber 'mü Kavemete hazırlanıyor.” Şimdiden — yüradn burade mübademeler oluyor, Hattt bu mü. n zahi. sademelerin mevzil muharebe şeklini aldığı da görülüyor. Bâyle bir valyetteki vehameti mümkün olduğu kadar saklamak Japonların Menafii icabıdir. Onün İçin Uzak — şarkta tehlike asla eksilmemekle beraber ara sıra üna girdikler |. ilerin anlaşma yv oldukları r. (Asım Üz) Iranla aramızda yeni müzakereler Tahran, 23 (A, A.) — Birkaç za. mandanberi İran hü tiyle Türk he yoli arasında bazı meselelerin halli |- çin başlamış olan müzakereler, yakınm istikbalde imzalanacak olan bir avelename projes'nin parafe edil- tir. lerini gerl çekmeye ra telgraf. Tarla her tarafta neşrediliy le neticelenmi: "T bDikkat! — Mahallelerinizde gördüğünüz bütün eksiklikleri, bütün şikâyet. lerinizi, yapılmasını istediğiniz şeyleri, canmızı sıkan - hâdiseleri her saat, ister mektupla, telefonla ve isterseniz matbaamıza gelerek bize bildiriniz. Muharririmiz, - fotoğrafçıları . mız ayağınıza kadar gelip söy.- lediklerinizi inceliyecek, şikâyet . lerinize veya temennilerinize ga SLRDEEETELUUMUD $ ği # zetemiz tercüman olacaktır.