l Hâdiseler ve fikirler... | Denizci millet olmanın dört şartı Yazan: Nizamettin Nazij (Baş tarafı 2 incide) mağa çalışıldığını biliyoruz. Demek ki bugün değilse yarın hükümet bı kendisine lâyık bir şerel derecesine yük selterek başarmış olacaktır. Ya ne ektiktir? Denizciliğimizin hiç bir eksik tarâfı yok mudur?, Ben var olduğunu iddla etmek cür'e- tini göstereceğim. Bu eksiklik Deniz . yollarımıza ait işleri bu işin tam mü . tehassıslarına hasretmemiş - olmamızla hülâsa edilebilir. Faraza ben geçenlerde, müuhterem Başvekilimizin tersaneyi zi - yaret ettiği gün, Avrupadan yeni gelmiş ve Avrupada boş zaman geçir . mediklerini de memlekete döner dön . mez esetleriyle isbat etmiş genç deniz mühendislerimizin bütün arzularına ve ricalarına rağmen Başyekilimize takdim edilmek şerefinden mahrum edildikle - rini gördüm. Memleketin her işine o işin başma giderek, o işi tetkik ederek bir istika- met, bir hır veren İnönü, tersaneye ka. dar gitmek, orada saatlerce dolaşmak ve her şeyi anlamak arzusunu ve ceh- dini gösteriyor da ikinci sınıf eleman. lar bu Başvekile aradığı şeyi göster . miyorlar. Hani burama kadar geldi.. Atılıp söy liyecektim.. Başvekile karşı olan çok yüksek saygım, basit bir müşahid ol. maktan ibaret bulunan mesleki vazife- min dışına çıkmaktan beni menetti. 'Tıpkı bunun gibi yine bir kaç gün evvel gazeteler Denizyolları işletmesi umum müdürünün Almanyaya gittiğini, orada apılmakta olan “gemilerimizi tet. kik ve teftiş edeceğini,, azdılar. Bu bü- yük memurun ben orada neyi, nasıl, Brkek kedi — Bevgilim evlenelim, arlık çalışmazsın. Sana mükemmel bir fare kapamı alırım! iin harfloriyle yeni kâğıt paralırın basılmakta 7 yakında piyasaya çıkarılacak lımhgı gösteriyor , olduğunu — yazmıştık. olan"du yeni paralapdan beg hangi mikyas ile tetkik edeceğine bir türlü akıl erdirememekteyim. Sadettin inşaat mühendisi midir? Kaptan mıdır? Denizci midir?, Almanyaya denizciliğimiz için mil « yonlar veriyoruz. Yüz binlerce lira ve. rerek yetiştirdiğimiz mühendisler var, mütehassıslar var, Bunları o milyonlar bahasırtidal işleri tetkike neden gönder. medik?. Deniz ticaretimizi yeni vasıtalarla zenginleştirir. ve kuvvetlendiriren de- niz fennimizi de arami randıman ala . rak kullanmağa başlamamız doğrudur, santyorum. Ve inanıryorum ki her sa. hada bilgiye, İhtisasa ve enerjiye im - kânlar vermiş ve vermekte İsrar etmiş olan İnönli hükmetinin de urzusu bu. dür Nizamttin NAZİF Beyoğlu 4 üğcü sulh hukuk mahke. mesinden ; Mahcur Rebekanın beşte bir hissesi - ne sahip bilunduğu Beyoğlunda Şahkuli mahallesi Şahkuli sokak eski 13 yeni 19 gayılı nim kârgir evin beşte bir his . sesi açık arttırma suretiyle 31—8—0937 salı günü saat 15 te satılacaktır. Tafsilât: Zemin katta çift kanatlı bir kapı ile zemini mermer döşeli bir sofa. ya girilir. Sokak cihetinde mutfak var- dır. Burada bir helâ, bir dounluk mev . cuttur . Birinci kat: Buraya bir ahşap merdi . venle çıkılır. Camekândan sofaya giri - lir. Önde ve arkada birer oda sofada bir helâ vardır. İkinci kat: Sofa önde ve arkada birer oda vardır. Bir helâ mev. cuttur. Üçüncü kat: Sofa ve önde arkada birer oda vardır. b 'Tavan arası katı: Arkada yanyana iki oda ile bir helâ, sofada bir ufak mut. fak vardır. Bu katta bir tarasa meyçut- tur, Evin elektrik ve su tesisatı ve ayrıca bir sarnıcı mevcut olup katkat kiralan. | mıya müsaittir. Ve ayda otuz beş lira kira getirir. Tamamının nuhammen kıymeti 2799 liradır. Buna göre beşte bir hissesi 548 liradır. Satış,bedeli dörtte üçü bulduğu tak. dirde en çok arttırana ihale edilecektir. Rusumu dellâliye ve ihale pulu müşteri- ye aittir. Müterakim vergiler mahçura aittir. Satış bedeli peşindir. İsteklilerin yukarda gösterilen gün. ve saatte Beyoğlu dördüncü sulh hukuk mahkemesine başvurmaları ve arttırma. ya gireblimek için kıymeti muhamme . nenin yüzde 7,5 nisbetinde pey akçesi yatırmaları ilân olunur, Kolumbia şirketi Satışa çıkardığı plâklarını muhterem SA0K MaTER Yeni Kör Oğlu Gürses Bay Kemal 17869 Yılınn elleri Ze Karâm müşterilerine takdim eder Ba: Ni 17367T Sari bebek — ' Gönülacısı Bayan Küçük Bedia 17308 Penbeli kız Gözlerin tatlı olsun Medenı edilir. Bunlar itikat ettikleri hayvanları ve nebaları da yemezler, Fakat itikat etmeyen kabileler yeyebilirler. Kabile , ler inandıkları şeylerin çoğalması için de âyinler yaparlar, Bu âyinler ekseri - yetle o şeyin en çok bulunduğu yer . lerde yapılır, Meselâ yılana - itikat ve ibadet eden bir kabile bir meydanda toplanır ve yılatların çoğalması için içlerinden birisi, yahut ikisi kırmızı ve sarı boya ile boyanarak meydanın orta. sında diz çöker, iki elinde birer kemik tutarak ve ellerini göğe kaldırarak dua etmeğe başlar, Bunun sağ tarafındaki diğer birisi sağ elindeki, sol tarafındaki de sol elindeki kemikleri alırlar ve bu- nun koluna saplarlar. Bunlar ayni za. manda anlaş:İmryan bir şarkı söyliyerek âyini nihayete erdirirler. Yılanlar tesa. düfen çoğalmağa başlarsa diğer kabile- ler bunlardan bir kaç tanesini tutarlar, ve reislerine götürerek: — Bak, yılanlar çoğalıyor! derler . Reis yılanlardan birisini alarak öldü. rür ve yılanın yağiyle yüzünü yağla . dıktan sonra bunlara: — Öyle ise yılanları yeyiniz! der, Solucanların çoğalması için de sihir yapılır. Solucan Avustralyalılar için pek nefis bir yemektir.Bir adam diğer bir adamın karnını mukaddes bir taşla oğar. Bu taş solucan sembolüdür, Yağ- mur yağdırmak için de hemen yapılan bir kulübenin içine kabile azaları top . lanır ve en ihtiyarı sol kolunu bir bezle sımsıkı bağlıyarak damarlarından biri. sini keser ve akan kanımı etrafında otu- ranlara serper. Sonra kulübeden çıka. rak bir ağacın eti yüksek dallarına taşlar bağlarlar. Bu esnada diğerleri de su ü. zerine beyaz bir toz serperler. Sonra kafalarını biribirlerinin kafalarına çar- parlar . Ve bunun bir tarafma ate; yakarak ve diz çökerek üşümeğe benzer hare . ketlerde bulunurlar ve böylece havanın soğuyacağını zannederler. Bazı kabile. ler tapındıkları hayvanların tepdil edi- leceeklerine kanidirler. Avustralyalılarım itikatlarına göre ta. pendıkları hayvanm kendilerine hiçbir fenalığı dokunmaz. Meselâ yılana tapr. nanları yılan sokmaz. Bir malüm şeye itikat edenler kendilerini onunla akraba addederler. Babanın İtikat ettiği şeye oğlun iti - kat etmediği vükidir Bazan babası baş. ka bir şeye, annesi başka bir şeye iİba, det ederler. Anne, nerede hâmile oldu- ğunu hissederse, doğacak çocuğun ora. da bulunan herhangi bir şeyc itikat et. mesi ve onu mukaddes sayması lâzım gelir. Meselâ bir kadın hâümile olâuğunu bir ağaç yarında hissederse çecuk ©o cina ağaca itikat etmelidir . 'Tapınma işi en ziyade orta Avustral- yada ilerlemiştri. Bunlara göre, insan . lar daha dünyaya (ılmeıdcn ön:e bü dünyanın dışında AvuStra_lya kabileleri Yılanlar çoğalınca reis emreder “Tutup yiyiniz! Avustralyanın Varramınga kabilesin. de ölüleri ağaçlara “gömerler”, Ölen adam eğer cinayele kurban gilmişse, akrabaları birkaç gün sonna gelip onu bu mozarında ziyaret ederler. Böylece katilin izini bulaocuklarına kanidirler. yitk.ve meçhul kuvvetler mevcutmuş. Bunlar bilâhare hayvan ve nebat şekli ne girmişlerdir. İşte bunlar da kadınları aşılayarak dünyaya şimdiki insanların gelmesine sebep olmuştur. İnsanlar dünyaya gel - dikçe ruhlar da yine geldikleri yere dönmektedirler. Binaenaleyh insanlar bu meçhul kuvvetlerden başka bit şey değildirler. Avustralyanın bazı kabileleri - itikat ettikleri şeylerin âyinlerini de yaparlar Bunlar da ibadet ettikleri şeyler imal edilir. Meselâ topraktan bir küme, bir ' tepe yapılır ve bunun Üzerine itikat et. tikleri ne ise onun birresmi yapılır. Avustralyalılar düwııhnm uldllml-(çh büyü yaparlarken... Birisi elir. deki sihirli ipi Büşman istikametine tutarken öteki dişmanın mahvolması için dua pdiyor a eğa ğ e d di — Gi nn İ lll l Avstra rııı/uh kadın erasında s0pa ile düello,.. Kaderine razt sopaların verulmasım bekliyen kadin suçludur, öleki kadının “baştan çıkardığı için” kabile ta yafından Takidesine teslim l / — — hücüm ediyormuş gibi'üzerili lar ve yıkarlar. Buradaki gTe & ı l : ı İ h h  i « İ i * ı A g ) g ı t ı ı İ ı İ İ İki muharip bu tepenin dolaşırlar ve bir dal ile "P’r ğunu okşarlar ve bütün lî:/ rafında şarkı söyliyerek / sonra ertesi günü bir dıkları hayvanların hareki dettir. Mukaddes saydikları ıeyl taşlarla yaptıkları resimlerin' ve çocuklara da ;öızcm!“ı': lerin ateş ve sair âyinlerle Ka kası yot:ur Dı:ıer bir İYM" vardır. O da biribirleri üzerint 'Ö Bire hücum etmeleridir. Bağ'f birlerine dayak atarlar ve yemeklerini alır, ıiıihlı!mM Böylece hepsi eğlenir ve Aâyin gece yarısma kadar söref ./ günü sabahleyin pındoml"" arip garip danslar yı :n:rıl, üzerinde dört ayak me’) hut, ellerini, kafalarını tu' w ların bulunduğu mahalleye derler, yine geri dönerler. Pi Bu sırada kadınları gör / tır. Bu hareket yapılıp H ormana gidip gelirler ve diıd ateş âyini için hazırlıklara hazırlıklar büyük ızq'ılol' rulacak bir kule hazırla! î&;:l:lır ığıç' m.ğ kn&lı:îcmy.;şı.n aşağt â ge boyarlar ve ellerindeki düşmanlarına hücum ederktü ları da kendilerini Bütün kabilenin biribirine lür « Ellerindeki meşalelerle tutuşturmaya çalışırlar. nnd:kl değneklerle erkekleri” malarına mâni olurlar. Bo)’ı bir gürültü içinde ateş & der, Bu âyinde döner ııî bir rolü vardır. Çünkü ıc“ olarak döner ağacı burada F kendilerini korkutan sesin ” diğini anlarlar. Buna Anıl' ringa yani “mukaddes,, ld' , Herkesin kendisi için bir€f vardır. Yalnız kadınlarla Ü/ di Çuringalarını gnremclî';/ Çuringaları ayrı bir yerde dilir ve bunlar pek mukadde? ğ Hattâ bir avcının avlılld" " ringaların muhafaza e&lw