ÇTT T gaN Ş p - aa SAYANIŞ İ üş . .» n B z ) ğ 5 ; - v | E %ğggğğğââ&âğ ğ HUĞ V ETDPI ğşğ ğ" E 5 $ ğ SS S göşt e S EPL ELEELErE ü gön gi i k A ğ Ü ysiyeiçilüzdi laSe l0 GLbERE , £ M Pi S y CU YUŞ b bi &* -V © & n f z z ; a B M h - &0 İ E GS E | ç. p ae g g Ş v F _ nmap'E: © l N :© e ü Ş BISEĞİREFEL S EPEOSESLER 3 © « Va $ DGU ÖB Y 0 TU l n_ğ" E Z © n — © O g—m“g Ha “ B A Di İ'::V'Sş:'-’ö E Sir ae e eee b e .ğ gqgğ sıIğ 5 İFe 'irA gidat F2 e- 4 ğâî 4 Üz İÇRE yT âî*%â—î—ğââ ü ğ » e isE git dt - S 8$i lgtçi İzif a0 im aet LA Hi $ eTi A L GU : ş&ilpüPi> siğltiğE gtt 5şs 3d dik N ğ ei (Eeikg . Vp N3 e o" y ?pPSAf.r GA 0GA0 la ”ct ç B ALEN | : Üözak |B ” e » D SEPİEDEĞi göüğedifleğeE 05 şzEzİ ! — ik £ M eiza ğ . BHU? B9 RAb T” S a a YA MN &| ğ © .B - P» © SZİKbEitSi ğğ%âââ&âwağâğğföîkâög'î Ki B S z |3 ; di Te DA TT UK LAT S LA FF "E a z EBİREDPiS AALLYRAL el PSSE5 g ik at v | Ğ 8 âsmpo.Ep â'ı :ğı #V () G b PMei H4 h - &“ F * ha ı&g_ e. (B H |. : F . K — o Bi H 5 - 4t d_ââıı ğ.—. â-ğ_ â— H ğm ğâ ğ—ğ—* ğ. aj N ğâ Eâ ğg ğ—. #'EŞŞ İ ö ÇESİ Sogi Gf vEr, ERE Gi dk L Mıl di 3: Hoo g ÖEGE sEP ? ; PÜ LK Oi e B B | & © a B Ve 38_ ö e <e — 5 _ğ g . z Di lîğ » B ER 9E ” e Ürgei © <a o iR : AÇA Ş < gA | - -- Er ; Ze? (& M .e âs ğ; el g a| &8 —ğ tHir HB n B. B A t %.u-ğ R € y © < 33 pi : 8 &£4 $ ; j ol * kririk b £C. e 56 n © s * GAT GKT A 0 SRE SA F *9 SŞ& Li - Ö - 5i Z ö * g qâ_â ':î' —- bi K z 'S'U gg, o c v £ b a ğg— Mi0 gi b la Erlğ g Ön GR GÇ © a st3 £ 5 F "SE CYerke idde B UU LA TU K Âtb | ö yg gel 3i g5 İlE : " Sğ U ye 3RE <O cA el E€ BLU Cu öt, ÜzteRat & a U ng.ğn 8 | 5 Mi ğ z E-A ng 5 - .T N E z > & » (E ahâ İi % E 5 h â z ğj z B a 5 İ ÜŞ &l 3 Ş b * MA Eg ğoî Gâ &| & k z ü -a — B0 ğ B : Hi a. 35 > B 3 ö .B ü â:heu > B gâ â“ ÜÜÜ çoi S S ÖF e ürü Za » y o .X K-SA p H 65 SAa £ Ç K AA S AMÇAİR S E gL0 Si0 giş <. İBE & © ü S 5 b B ; | $ « e E li rtik eğ b Spla a Z ği Sit:i 45 îâğ ağa BE SG, $ V. Bo g' ğ ' LAİ z . - HGA ü G dedi G ee * 5 £ öçiğe M AO ç Gi u e Yf e cydiğ — İzo Bi, iş, gb Dle l A Z =m : : 'g'î 8 vâ_ g ğ ŞA BÖTsE — 38 MHBŞ _ğğ Ğ—ğğ Ü B ı,ğ ü & 3'% 5 5 & AŞ gAŞ S& ğ Ği Üüke b .' 'a g -. maneim bi eee $e kiu N.;i-'-wır%—ı ara ef e yi ; g' 332 PARDAYANIN OĞ U PARPDAYANIN OGLU 329 ,d: Pardayan tekrar, dudaklarında biraz | Yalniz, Pardayan, kralın bu düşüncesi- gene de, itham ettiğiniz aynı — adama | ların birer hakikat olduğu anlaşılacak- BU bedbin bir tebessümle eğildi. ni endişeli halinden — keşfetmişti. Ve medyunum,. Siz ayni zamanda — onun | tır. KEİ Hanri devam etti: kralım baklayı ağzından — çıkarmasını bildiği birçok şeyleri — bilmiyorsunuz. Dördüncü Hanri her şeyden şüphe e- -| A MA , — Fakat söyleyin bakayım, — galiba, Sizin babası olduğunuzu bilmiyor. e F:m'“ikl bunu bilmiyor, sir. Ve ha bir müddet bilmiyecektir. — Bir düşüncem var, sir. mn . Ckâla, pekâlâ Size — küçük aile larınızı sormuyorum.. Demek, sizin sükühnetle bekledi. Kral kısa bir tevakkuftan sonra de- vam etti: — Oğlunuzun belki beni görmeğe ih- tiyacı olacaktır... Bu gizli — fesatlar,.. Hiç belli olmaz ki!. Pardayan kaçamakla: Bilmiyorsunuz ki, benim — katlim için gizliden gizliye uğraşılıyor ve bugün akim kaları suikast, belki yarın başka bir şekilde tekrar edilecektir. Siz — cidden jandarma kumandanına lâyik olmaya- cak derecede birçok şeylerden haberdar değilsiniz. Öyle ki, sizin vazifenizi bu den bir insan değildi. Bilâkis kolaylıkla itimat ederdi Fakat o anda, henüz kor- kunun tesirinden — kurtulmamıştı. Ve ayni zamanda Janın, Pardayan tarafın- dan teyid edilen sözlerinin tesiri altın- daydı. Jandarma kumandanının, azimkâr ve kendinden emin bir tavırla söylediği söz d oğl — Filhakika, belki gence vermenin daha hayırlı olacağını inde ğ i“i“nuzdur_ ha?,. Ve beni —öldürmek | — — Nezdime kabul — edilmeniz için, düşünüyorum. Çünkü o, vazifeniz icabı lîr. zihnini karmakarışık etti. Hareket- U Yenleri tanıdığını “ söylüyorsunuz, | sizin veya onun Pardayan ismini söyle- olarak bilmeniz icap eden fakat bilme- | Siz duran Jana şüpheli bir nazar atfet- - o e- i 'ağ F ılhı ) ç a L. Öyle mi? ;HIS olmazsa bir kaçını tanıyor, sir. Ve alın alnında bir endişe dalgalandı. __ya;ı,;._ bir nevi tereddütle sordu: bu g & size. Veyahud ida oğlunuza.. rtita « bana da — tanıtmanızı edersem?, ııpudım doğruldu ve kat'i bir tavır- | <— Pakat oğlunuz.... Belki o söyler! FAŞ Böyıe' h'b“mı böyle o r ! ğlu — olur, M Artık bundan bahsetmiyelim! “_?l..hm cevap vermedi. Fakat hali, | Sağını ı.::" etmenin gayet makul ola- yordu. kendi, rdayanın olduğu gibi, kralın Haa .Itüğı bir düşüncesi — vardı. p3 ' _—:ıi—-:——_._.:_iâ;__ ıA!_ _!.": Ce çS #v K K ' W7 meniz kâfidir. Günün ve gecenin her- hangi saatinde olursa olsun. Ne demek istediğimi anladınız mı Pardayan? — Gayet iyi anladım, sir, Yani demek istiyorsunuz ki, geç kalmak tehlikesine maruz kalmaktansa, böyle... — kazaları evvelden haber vermek daha hayırlı o- lur. lan tebessümü bertaraf etti ve en tabii sunuz, değil mi? — Ta kendisi, sir. — Ve onun, Monmartr manastırında zorla esir edildiğini — söylüyorsunuz? Buna kim cesaret etti?.. Ve Niçin? Pardayan çok ciddi bir tavırla cevap werdi: — - : Es diğiniz bütün şeylerden haberdardır. Tardayanla Jan yekdiğerine ** — Tv. Kralın bu itham dolayısile. kızmadığını pekâlâ anlıyorlardı. Kurnaz Hanri; hâ- diseden istifade ederek, fena muhafaza edildiğinden dolayı memnuniyetsizliğini göstermek istiyordu. Növiye gelince, o, mahvolduğunu zan Fakat ayni zamanda biliyorum ki, bu o- nim bilmediğim, geçmişteki ve gelecek- teki suikastlara gelince, onları tertip e- iden gene odür.,, Sir beni tevkif ettiri- niz, Eğer vazifemde bir hata işledim- se, beni mahkemeye sevkediniz. Hatala- rımı başımla ödemeğe hazırım. Fakat yalvarırım size, bu adamın muhakemesi görülsün.. O zaman serdettiğim itham- D Te Na l r ai F d ti ve düşündü: — Fakat yarabbim, bu çehrede' mert- lik ve asaletten başka bir şey yokl.. Ve- yahut da ben bir şey anlamıyorum! Pardayan, kralın bu — düşüncelerini manalı gözlerinden okudu ve Növinin kurnazca ve ustalıklı — manevrasının, oğlunun hemen tevkifine sebebiyet ve- E ş Sevap verdi: Hanri memnuniyetle : netti. İşinden atıldığını, bütün serveti- | Teceğini anladı. Derhal müdahale etmek K Bq— benden canımı — istiyebilir.. — Evet, dedi. Bunu demek istiyor. nin elinden alımdığını ve hattâ hapisha- lâzımdı. Kralın, düşüncesine, — mühim at vellıı hendiıiigjn tehlikeye koyabilirim, dum. Ve şimdi, söz aramızda dostum, neye ütüdiğimı görük ŞDi öldü. Ümit- zamanlarda aldığı sert bir tavırla cevap ü Dördü .yo" Tum ki bunu isbat ettimi; -| Çlinizi vicdanmıza koyarak . töyleyin, sizliğin verdiği bir kuvvetle kendisini | YTdi: bti a ! " son kanlı hâdiseler ve infilâk esnasında, sonuha “Kaddk tatldaflk aha ümarilü — Hakkınız var, sir, bu genç, kendi- öa) mh“:::m herşey istenebilir. Fakat | Oğlunuzun Monmartr manşıîtm ;?rı- doğruldu ve: ;i_“â isnat edilmek istenen katil değil- #, | —D ib“ı::_?'m' asla.. hib;ıiîn wp%ğab:; !c ı: aürz — Bu adamın, kralın atlarını zaptet- ı;_ğ?aîam'k :'te"“î kı."husuu MÜYEL aj ' BEĞAYİC YÜKMĞE DEĞUĞCE GESTE üe miş olduğunu — biliyordum, sir, dedi. | Sahibi olan mösyö dö Növi, yanılıyor, Bunu kat'iyetle iddia ediyorum.. ve kral nizi biliyorum, dostum.. Fakat yanıla- * bilirsiniz. Pardayan ayni emin ve çok ciddi bir tavırla: i — Bu işte yanılmıyorum! dedi. Hanri hiçbir şey söylemeden — biran daha ona baktı, sonra jandarma kuman- # Gi M , S .;-_'ILM e LASL VI h;; Hiç Zannetmiyorum!.. Maamafih | V Saf bir tavırla cevap verdi: nun tarafından düşünülmüş şeytani bir | *Sla yalan söylemediğimi pekâlâ bilir. | 'i “Hanri edebilir. — Manastıra Şıüeyle kapatılmış_ ?ı_"f kurnazlıktır. Hainane maksadının öğre- Dördüncü Hanri k“"_"" ; 3_&1““ iı | %Plrdıyınm dudaklarındaki te- | Ve orada zorla l'ıapıedilen sevgilisini nildiğini anladı ve bu kurnazca çarey- | Pardayanın mavi gözlerine dikti ve ya- l ” | İçini say Bördü ve anladı. Gene esefle kurtarmağa gidiyordu, le işin içinden sıyrılmayı düşündü. Be- | Vasça: ıÖ?"l ğ Sekti ve; — Bertiy dö Sojiden bahsetmek istiyor i — Hiç bir zaman yalan söylemediği-