a ey A . ana side “82617 4g “3ynz3g #pfogsö,söv),PUfUE SDP Mp SA am s0JE oyyy eosfiny iayeğLayı, Up yözmp OyMA 0S UYUZ isepeYOL (iWwp5)0d YUN) yüpod HN aldı. Pardayan acıklı bir tavırla ve sanki yalvarıyormuş gibi bir vaziyet takına- rak: — Ah? Yarabbim! Ne yaptım? Kim 'derdi ki, sizin arkanızdan koşarken, ö- maksadile, derhal hücum etti ve b e birkaç darbe indirdi. Fakat bü- tün bu darbeler, şayanı hayret bir usta- bk ve kolaylıkla detedildi. Saetta bun- ları içinden takdir ettiyse de bir şey söy Hakiki kuvvetinden emin olduğu için, |. endişeye lüşmüyor ve sabırsızlanmıyor a mi i kendisine biraz area edebilecek bir adam buklu- Zu için bir nevi zevk bile, duyuyordu. Miraz daha Jarla gayret sarfederek tek- şiddetle hücuma geçti, en gizi en aatalıkı indirdi. Fakat bun- darda kolaylıkla defedildi. da AT çük bir evakkuftan istifade ederek: ir - Tebrik ed erim, mösyö, dei, Şimdi- Üe 1 nd di j3 Eişie hr ri iş, * siri İ İzsrederpsis xi E 2E3 Hiçi atıği Lip B 88» bep ik O ÇipsiğimeE 235 ie. ilg Epi İp EEİ izi ME İç sil EMEP? zi REREŞ ŞİEER) 1 © 5 FE 5 si elin Gelirin ii: İM Hi gbi: Mile Ori Bep: BEZ RPE, Ealepi giz 3 pr akik Et işik ie ER EE? i ; Site (Ex. ER bi ER e le rai b İsme e gioşe'#ekmirripllcz ŞTEPEB bp ii iii diem iğ $ dersek | sirie eileriieiii £ SApEki £ izle İyi, İŞE : EEeğLİ X ART, B“pELE EŞİ 3 ei ? Rifağ Gireeliir £ kimi z 3 gusliuk ge EŞEN beeçi ipli SM? z - piri gi 2 EMS Saşe pa ii ipi e 2 ş N 280 PARDAYANIN OĞLU N na kabil kendişimi iyice tanıyan adam ye kadar hedefini asla © şaşmayan bir dan kurtulmuş olacaktı. darbemi defettiniz. Derhal bütün soğuk kanlılığını topla | © Pardayan mütevazi bir tavırla cevâp verdi: — Oldukça iyi kılıç kullanırım. — Fakat görüyorum ki, hücum etmi" yorsunuz. — Çünkü müdafaa tarzım kuvvetli” dir... Hücumlla daha zayıfım.. Bilhassa sizin kuvvetinizde bir rakibin karşısın” da olunca. : Bu sözler, Pardayana has öyle bir is- tihzayla söylenmişti ki Saetta | bunun farkına varmadı, Fakat anladı ki, evvel ce tahmin ettiğinden çok daha kuvvetli bir rakip karşısında bulunuyordu. Ve içi ne ani bir endişe Müştü. Yaralanmaktan hattâ ölmekten korkmuyordu. Cesurdu ve Janın ölümünden sonra intikam: dâ suya düşünce, hayata fazla kıymet ver- miyordu. Fakat kendi kendine söyleni- yordu: lur şey değil! Ben yalnız Parda- yanın, bana kafa tutacak bir kuvvete olduğunu zannediyordum! Bu adam kimdir? Sakın Pardayan olmasın? Olur a1... O da aşağı yukarı bu yaşta olmalı! Fakat hayır, Pardayan hücum ederdi. 'Bu ise müdafaa ile iktifa (o ediyor, hem de mükemmel bir müdafaa!. Fakat ber ne olursa olsun bu işi bitirmeli!. Saetta bu düşünce neticesinde bir çok kurnazlıklarla, meşhur yıldırım darbe- sini hatırladı. Bu darbeyi uzun seneler zarfında büsbütün tekemmül ettirmişti ve buna mukavemet edilemiyeceğine ta- mamile kanidi. Çünkü kimse bunun esra tini bilmiyordu. Bütün sürat ve şiddeti- le italyanca bağırdı! — İşte yıldırım. Pardayan bemen ayni zamanda dare * beyi defeklerek, 5 da itsiyanca: 2 ağ SALMANGA DERSLERE iü di Pe id diği rm bi SM ç : : - k * ği > RA 0 İİ la ki U ! 1 j ie : iş iğ si e - 8 5 İRİ 3.3 “ . N gi İİ şi pişi O A İelEğENiN! des öğiipir 3 yili E.E Le GİziEp: b ş allik tapa AL “ika nijiş pi“liğeğn 2) MW dezibisilessğideğia42813333 ğ la ği e 5 a İ Di j İ : ? 3 5.3 iz i # 3 çA'2 Sşşk ti 5 ira DRE Sada fp 3 De time | kA dei lila 3 BA, EAŞİRi etsç leşi $ sa lmelaği mehlleipş 4 stilarinameil a ö a ag S 2 7 a balik nelikişin $ aepillimaşiğğ diği das iözisezıdi SLİP SİMİ a Şi ipi ye PARDAYANIN OGLU "277-., —— Eğer delikanlı mütearrız bir hareket yapsaydı, yüzbaşı hiç tereddüt etmeden onun üzerine atılacaktı, Fakat o, o ka- dar sakin bir istihfafla © duruyordu ki, Tan bir defa daha, gayriihtiyari dur di, j m bir hale gelen Konçini köpür- — Aman yarabbim !., Eline kelepçeyi vurmak bu kadar kolayken bu serseriyle münakaşa etmek. Asilzadelerine kendisini takip etmele rini İşaret ederek, darağacımın yan tara- fına gitti ve sahanlıktaki adamlara hid- detle bağırdı: — İşinize devam edin... Ve çabuk o- Tan? Adamlar, derhal itaat ederek faaliye- te geçtiler, Bu esnada Jan da soruyordu — Beni tevkif etmek istediğinizi mi söylediniz? Yüzbaşı matik bir şekilde cevap ver: di: — Emin oluntz ki, çok müteessirim, çünkü siz cesur bir gençsiniz, mösyö.. Fakat bu bir emirdir ve bunu yerine ge tireceğim » Jan ayni nezaket ve zaraletle eğildi ve gizli bir heyecanla titriyen sesle: — Şu halde gelip beni burada yakala- manız İâzımgelecektir, dedi... Bu kapıyı kırmanız lâzımdır. Zaten bu güç bir iş “eğil ve admlarımıza ateş etmiytceğime söz veriyorum. Kap: kırıldıktan sonra, buraya gireceksiniz. Size mertçe haber vereyim, mösyö, ve zâten makszdım da bünu söylemekti.. Buraya girenler, bır râ&dan sağ olarak çıkmıyacaklardır. H- beriniz olsun” : Yüzbaşmın, bu garip ikazın tevlit et» GL 4 ni i : 5 i —— tiği şaşkınlıktan kurtulmasına meydan bırakmadan kapıyı itti, Yüzbaşı biran, bu kapanan önünde düşünceye daldı, sonra sallayarak mırıldandı: — Cesur bir genç!.. Ayni nazik ve çok kibar!,, Cilden Fakat emir emirdir!. Adamlarına dönerek bir işaret yaptı. Tokmak kaldırıldı.. Kapı, ortasına inen üçüncü darbede kırıldı. Askerler hücum etmek İstediler. Yüzbaşı önlerini kestire rek onları durdurdu ve âmirane bir tas vırla: — Dürun içeriye giren bir daha s5 çıkmazmış! Ben yalnız giriyorum! Dedi ve mahzene yalnız girdi. Orada artık hiç kimse yoktu. Bunu görünce, şöyle düşündü. — Anlaşıldı? Bir yeraltı geş'di var- dır, orsilean kaçmışlardır!.. Kendisine yapılan ikazı aklından çı- karmadığı için, gözlerile etrafı (o aradı. Döşeme taşını örten sandık (o kapağını, barut fıçılarını ve fitili örten, sandık ve döşeme tahtasını gördü. Bütün bunları, saniyenin onda biri kelar kısac:* bir zaman içinde gördü ve mırıldandı? — Bu tahtaların altnda bir. delik bulunduğuna eminim!.. Oradan kaçmış olacaklar. Bu istikamete doğru bir hareket yap- tı. Bu esnaija bir taş parçası kubbeden ayrılarak gürültüyle düştü. Konçininin adamları, nihayet, kvkbeyi delmeğe mü vaffak olmuşlardı, Bir ses duyuklu: — Oradalar!.. Bir sandığın altına sak lanmışlar 1. Saniye burada tamamlandı. Taş dü kapının başını zamanda yazık, ; şerken döşeme tahtasmı yerinden oynat | mıştı. Yüzbaşı, yılankavi bir şekilde w- zayan fitili gördü, i herhalde, mutlaka, âynen der Vorsehlaz, - Vorsch'üge — teklif, - ler der Ausflug, , Ausflige (ya, das vays ih avh niht, yedenfals bin ih fray.) “vala, bunu biliyorum ben dahi değil, fakat im ben ser. Bast. tenezrüh, ge int, de Ideç, .n — fikir, .ler