2 SUBtO 2-2 mektuplar imzasız mek. | Birdenbire Şevket bugün gene bir tup almıştı. “Beyim karınız sizi alda - tyor. Eğer gözünüzle görmek istiyor sanız, bugün saat 9 da sinemaya gidi - Yorum diye evden çıktığı zaman takip | &diniz. — Sizi seven bir dost, Buna benzer birkaç mektup daha al. miştı. İlk zamanlar Macidenin böyle bir Şey yapacağımı ummuyordu. “Bir düş man daha!,, deyip geçiyordu. Fakat bu artık kaçıncı mektup olmuştu?. Bu mânasız yazılar Şevketin rahatını, bu. #urunu kaçırdığı için eve geldiği zaman Macidenin her halinde bir gayritabillik sezmeğe başladı, uğraştı; fakat genç kadında hiç öyle bir hal yoktu. Karısına düşman olmuştu. Kaç senelik karısın bu kadar sahte oluşuna şaşıyordu. Artık bu akşam bu işi halledecekti. Daireden beş buçukta telâşla çıktı. Yol da giderken “muhakkak Macide gene evde yoktur!,, diyordu. Fakat karısı onu gayet güler yüzle karşıladı. Arka - sına yeni yaptırdığı pijamaşını giymiş. ti, Karşılıklı oturdular. Yemekten ev - vel bir parti bezik yaptılar. Şevket iğne | üstünde gibiydi. Macide sokağa çıkmak için hâla bir hazırlık yapmıyordu. Yemekelerini yediler. Kahvelerini içerlerken Şevket artık dayanamadı: — Kurum Macide bu akşam hiçbir | yere sözün yok mu? Sokağa filân çık - mıyacak — Yooo! Görüyorsun ki ev kıyafetin-| deyim. Şevket “gene bir kurnazlık!,, diye dü. şündü.. — Öyle ise ben klübe kadar gidece - ğim. Arkadaşlara söz verdim, sen evde misin? Busra Be “Beni evden savıp âşığına daha evvel kavuşmak için ne soğukkanlı hareket ediyor!., diye düşünüp köşe başında | durdu. Macidenin şimdi kürisüne sa . | zılmış çıkacağına o kadar emindi ki.... Almanca dersleri HABER'in lisan derslernii tere eden heyetten bir muallim hususi al manca ersleri vermektedir. Bilhassa ikmal imtihanlarına pek kısa zamün. da yetiştirir. Şerait ehvendir. Hab | de “Almanca hocası” rümuzuna mek- | tupla müracaat, HABER AKŞSAM,POSTASI DARE EV! Istanbul ; Ankara Caddesi © Posta kutusu : Istanbul 214 Telgraf adresi; istanbu! HABER İİ” yazı israr telotoru: 21872 * #dareveliân > * 189 , ABONE ŞARTLARI * Türkiye Eeneki 1400 Kr 130) 1801” Senet lale lam aylık Sahibi ve Neşriyat Müdürü; Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKİT) matbaası geçirmişlerdi. z ketin gözünün önül ti, artık sabrederedir &eler yok. Eve «ki samanları hatırladı. Macide ile ne mes'ut bir nişanlı devresi Bütün © tatlı anlar Şev- ihden bir sinema Şi - idi gi idiyordu. idi gibi akıp gidiyo" , i Aradan 20 dakika geçti Ne gelen | ne gideni. On dakika daha geç“ yavaş yavaş € . Acaba Macideyi vardı, vine doğrü ilerledi. ne halde bulacaktı?" iyinmiş olduğu için ne Genç kadın giyinmiş © mazeret bulacaktı? Anahtarla kapıyı i Hiçbir yerde ışık yok * şı, Eve girdi. Hiçbir yer e Teme Macidenin odasında lâmba yanıyordu. Hayret! Maci: kitap okuyor — A, Ne çabuk döndün? Biraz başım ağrıyordu da. geri gel dim. Sen bir yer€ çikmıyacak ması? — Bu saatten sonra nereye gideyim? dakikada buluşmaktan de soyundu. Bu de şezlonga uzanmış “Galiba son rika vazgeçtilefn diye düşüp ma ki Çe sabah neş'e ile kalktı. Kahvaltı da güzel gözl konuştular, karısının ak nun öptü VE yankanesinegitti. Masanm üstünde mektuplar duruyordu... Gene imzasız bir mektup: “mKarınız bugün saat 6,5 ta Çı.) sinemasının localarının birinde buluna. cak, — Sizin daha fazla müşkül mevki- de kalmanızı istemeyen bir döst.,, pla geçti. Artık bu. Bütün günü azâ z ile görecekti... gün muhakkak gözleri Altı buçukta sinemayâ gitüi. Fakat kim döndü; Macideyı ge - ne uzanmış okuyor. buldu. — Evde misin, cicim? — Evet buglin provaya gidecektim, hali bir türkü anlayamamıştı. | fakat terzi eve geldi, ben de artık çık. madım. LE Bu mektup hikâyesi birkaç defa te» kerrür etti, Şevket mektup alıyor, Ma - cideyi her defasında evde yahut kay » nanasında buluyordu... Karısmın masu- miyetine bir defa daha kanaat getirdi. Bir gün dayanamadı vaziyeti Macide » ye anlattı. Özür Giled. Kusurunu af tititmek için tabii bir hediye aldı. Macide soğukkanlılıkla: — Karılarına itimat etmiyen kocala - gına senin gidi böyle eziyet çekmesine çok memnun oldum. Karının birdefa daha kıymetini anla. Hlem bu akşam bilezi gimi göstermek için Aliye Harım- lara gideceğim. — Peki canım nasıl istersen. Şevketin neşesine payan yoktu. Macide şimdi bir yenç sporcu deli » kanlı ile başbaşa idi. Genç kadın ken * dinden geçmiş, delikanlının pazıdarma zevkle bakıyordu: — Güzelim bir daha ne zaman bulu- şacağız?» Artık senin hasretine dayana” meyorum. Bu kadar seyrek olur mu? —— Artık tehlike geçti, şekerim! Yarın sana tekrar gelirim. İlk imzasız gelen mektuplardan da doğrusu çok kork - tum, amına sonra bulduğum çare il Şevketinn itimadını kazandım. . Bu TEREDDÜN: Lİ İseseBini Ann ) - NEDE TAC Li İyAmıyoRu Me TAYTA HTİYACIM YAR... BEN AşK iariYotv 1 NPE © V9 Kızıl sacayak Çelik yüreğin maceraları -5)— SENi ÖLDURECEĞİ KAFİ... ARTIK KES SESİNİ HAKARETLERİNDEN Bix- TıMı. YARIN BENİM OLMAK İŞTE MEZSEN İL! Filoransalılar Türk deniz kuv- vetlerini müthiş bir tarassuda tâbi tutmuşlardı. Balyöz Venonce ku- mandasındaki filoya şu emri vermiş ü: — Nerede Türk kadırgası görür seniz saldırmız. Amiral o ayrıca kumandanlara şöyle demişti: — Avlıyacağınız gemiler mu- hakkak altm dolu bulunacaktır. İki sene evvel Taşoz sularında avlanan Türk gemilerinden yedi yüz esir ve iki milyon duka alınmıştı. Venonce Malta kadırgalarına kumanda ediyordu. Napoli kadırga ları kumandanı Marki dö Sent - Kro- va ile birleşince: — Bu arasta istifade ederek İstanköyü tahrip edelim.. dediler. 1610 yılı 6 haziran günü, 23 sene evvel bugün İstanköye yakla” şan düşman donanması, o gün şid- detli bir bombardımanla şehri tahri- be başladılar. Ada, atılan toplarla yer yer tutuşuyor, halk korku ve deh setle kaçışıyordu. Bonanma kumandanlarının mak sadı yalnız şehri tahrip etmek değil. di. ' Adayı tamamiyle zapletmek niyet ve arzuşundaydılar. Fakat bu- na muvaffak olamadılar. Türk asker leri ayni şidetle donanmaya, muka- bele edince ümitleri kırıldı, hatta korkarak arzularından vazgeçmek mecburiyetinde kaldılar. İki kumandan muhakkak suret- te muvaffak olmak azmindeydiler. — Ne yapalım? — Ele geçirilecek bir kadırga arıyalım... — Fakat son baskınlardan sonra buna imkân yoktur. Belki kuvvetli bir Türk donanması ile karşılaşırız. — O halde dönelim. — Buda olmaz.. Hiç bir şey ya» pamadan dönmek çok ayıp olacak... — En iyi çaresi Arnavutluk sa” hillerine çıkalım. Bunu Venonce söylüyordu. Da- ha ziyade izah etti: — Oradan gelirken birçok hıris- tiyan Arnavutlarla görüştüm. Bize her süretle yardımda bulunacakları. nı vaadettiler. Donanmamızı görür lerse hepsi ayaklanacaklar..* Onlar. dan göreceğimiz . yardınla bütün Arnavutluk sahillerini zaptedebi- liriz. Bu dünşünce çok parlaktı. İyi netice almak da kolayca mümkün olabilirdi. yalnız, gidilecek yere da: ha önce gizli bir haberci göndererek tahrikleri yaydırmak lâzımdı. Bü su- retle zaptetmek emeksiz olacaktı. Düşman casusu Arnavutluk sa- hillerini dolaşırken papasları bulup müjdeler veriyordu! — Din kardeşlerimizi bir araya Yazan : Niyazi Anmet 327 sene evv?l bugün Floransalılar, Istanköy'ü muhasara ederek bombardıman ettiler Hükümete karşı gelen papasın deris) yüzülerek saman doldurulduktan sonra her iş yoluna girdi 118 sene evvel bugün m Jik kadın baloncu düşerek parçalandı toplayıp nasihatler veriniz. Birkaç güne kadar bütün kuvvetlerimiz ge- lecek ve her yer zaptedilecek. On. dan sonra istediğiniz gibi rahat ra- hat yaşıyacaksınız. Vergiler verilecek... Bu sözler, menfaat peşinde ko- şan papasları harekete gelirdi. Hı- ristiyan ahaliye gece gündüz propa- ganda yapıyor: — Donanma gelir gelmez Türk- lere hücum edeceğiz. İntikam gü- nü yaklaştı.. diyorlardı. p Fakat hükümet bu içlen içe bü- yümek istidadında bulunan taşkın. lıkları pek çabuk sezdi. Bir papas © vinde taraftarlarını toplıyarak onları tahrike uğraşırken yakalandı. Papas: — Evet, sizi istemiyoruz. Sehri düşmana teslim edeceğiz. Hepinizi öldüreceğiz.. diye bağırıyor, yanın» da bulunanlara: — Ne duruyorsunuz? Yarm donâhma gelecek.. Hepimizin inti- kamını alacak.. Biz vazifemizi şim- diden yapalım. Bize karşı gelenleri öldürelim... Papas fazla söyletilmeden yaka landı. Halka karşı gelmek istiyen- lerin de cezaları'verildi. Ai do nanmanın intikam alacağına ina- nanlar nerede bir Türk kadını gör seler parçalamak, öldürmek için ça balıyorlardı. Bunun sureti katiyede önüne geçmek icap ediyordu. Venedik tarihleri bunu şöyle an latırlar: “Hükümet düşmanlarm tahrik. lerini haber almca papasın diri diri derisini yüzerek içine saman doldu” rup İstanbula gönderdiler. İspanyol larla gizli münasebette bulunan aha- liden de birkaçı idam edilerek başları İstanbula gönderildi. İşte bu tedbirler, büyük muvaf- fakıyet kazanmak sevdasında olan donanmanın ümidini tamamiyle #u- ya düşürdü. Bu esnada bir milyon iki yüz bin altınla İstanbula gelmek- te olan Öküz Mehmet paşa da Mr sır donanmasiyle rahat rahat İstan- bulu boyladı. Arnavutluk sahillerinde alınan tedbirler ve düşman donanmasının sukutu hayale uğraması Mısır do nanmasmnın serbestçe yoluna devam etmesini temin etmişti. Öküz Meh- met paşa bu hizmetinden dolayı kap tan paşalığa yükseldikten başka üç yaşındaki padişahın kızına da nam- zet oldu. size (Devamı 11 incide) OKADAR ÇOK giminüein IRAZ KON MAYA Ge , ... mani özll