is Günün meselesi Dünya kinci bir iktısadi buhrana mı gidiyor ? | Yazan: Ahmet Ekrem VRUPANIN silâhlanma faaliye. ti en yüksek kertesine erişip de silâhlanma sanayiinde İşsizlik münbanisi düşmeğe başlayınca ne olacak? Bu mesele şimdi yalnız Avrupa hü- kümetlerini değil Bir) Âlnerikn devletini de çok ciddi bir surette düşün- dürmektedir; çünkü harp sanayüinde bir sukut derhal bakır, çinko, çelik, nikel ve pamuk gibi ham maddelerin fiğatlarnı düşürmek suretile kendini gösterecek- tir. Ve bütün mali buhranlarm — tarihj bize diyor ki, buhranlar esas fiyatların düşmesile doğarlar. Silâh sanayiinin ne vakit durgunluk devresine gireceğini söylemek biraz güç tür. Fakat çok uzak olmaldığını gös- teren izler şimdiden belirmiş bulunmak- © tadır. Avrupa devletlerinin en çoğunun milli bütçelerinde bir türlü muvazene temin edilememektedir. Açıklar dehşetli bir surette kabarmaktadır. : Hattâ İngiltere bile yergilerini » yük- seltmek ihtiyaci karşısındadır. Halbaki İngilterede kazanç vergisi şimldiki hab- le bile dünyanm en-ağır vergisidir. He- men her yerde vergiler iradı azaltacak derecelere varmış bulunmaktadır. Ver. Bi yükteldikçe mükellefin tediye kabi- liyeti azalmakta, bu suretle hazine va- ridatı öksilmekteğir, Burdan başka bir milletin satım #la- bilecek silâhların mühimmat, gemi ve uçaklarm da nihayet bir hududu vardır. Tahrip vasıtalarının boyuna (yenileri icat edilmekte ve eskileri ıslah olunmak tadi:. Binaenaleyh modasr o geçenlerin yerlerine yenilerini koymak için daimi bir faaliyet, daimi bir masraf lâzmgeli- yor. Bugün şahit olduğumuz dünya si- Tâhlanmasırldaki hilmmal hal bu tarzda bu tempoda devam edebilir mi? Tahmin edildiğine göre birçok mem- Jeketler silâhlanmanın en yüksek“ ker» tesine 1938 senesinde ulaşmış olacaklar dır. O zaman tabii fiyatlarda bir sukut başlıyacak ve bütün sanayi ve ticaret yubelerine derhal tesirini yapacaktır. Weselâ bir frenk gömleği ve yakalık fabrikisinm bundan müteessir olamıya- & ğı sağılır; halbuki pamuk fiyatlarında bir sukut o fabrikanm demirbaş defte. rindeki kiymetlerde derhal bir düşük. lük doğurur. Gömlek fabrikasmın en- vanterine bakarak borç para vermiş 0- Jan bankalar, kıymetler düşünce tabii kredileri azaltacaklar, darlaştıracak'ar- dır. Bu takdirde fabrika da alacaklarını tahsile kalkışacaktır. İşleri tasfiye için gösterilecek umumi istical krediyi kıs» tıkça kısacak ve faizle İskonto hadletini yükseltecektir, Yeni makineler, yeni bir malar vesaire için yapılmış olan kurtu. zatlar feshedilecek, tüccar (| fiyatların düştüğü zamanlarda daima yapageldiği şekilde, elindeki stokları azaltmanın Şa relerini arayacaktır. o İmalâthanelerle fabrikalar yen kaj kapayacaklar yahyd da amele sayını eksiltecekler- dir. Satınalma İruvveti azalacak, işsizlik soğalacaktır. Ekonomi bilginleti harp sanayli yeri- ne sulh sanayi ikame için “lâzrmgelen tedbirler alınmadığı takdirde yakın is- tikbalde böyle bir bubranla kKarşılaşıla- cağını müjdelemektedirler.. Diyorlar ki: “Bütün dünyada yaşama standardı umumi bir surette yükseltilmedikçö ikin <i bir mali ve iktisadi buhrandan kaçın- manın imkân: yoktur. Hattâ bu buhran 1929 da olan panikten daha korkunç ve felâketli olacaktır. *;. yi İktisat sahasınm dışında olan başka neticelerden de korkmak icap ediyor; bilhassa sıkntı ve buhranın şiddetli su. rette avileti ani olarak harbi tevlit ede- bilir. Tarihte bunun birçok © misalleri vardır. Milletler dâima dahili harp be- Jâsından kurtulmak için - komşularile harbe girişmişlerdir. Dahili harb. Yaşama darlığı ve buhran hükümet- erin önüne geçemiyecekleri kadar had bir şekil almca, politikacılar, sebebleri yabancıların kötü hiyetlerine hamlet- | müdafnası için, bir harbin lâzem olduğu na ahaliyi bütün küvvetlerile kandır- mağa çalışırlar. Faşist memleketlerden başka amele, bu Duhrana karşı gayet hassas davran- maktadır. Amele birliklerinin yevmiye- leri arttırmak ve mesai saatlerini kısalt- mak için mütemadiyen çalışmakta olma m. ancak bununla izah edilebilir; bir- Yaşama standardını yükseltmek suretile İş imkânlarını da çoğaltmak gâ- yesini gütmektedirler . ; Fransada amele yevmiyeleri İngiltere ve Birleşik Amerikadan Benz çok aşa- Zu seviyelerde olmakla beraber son za- manlarda haftada £ 40 saat kanununun tatbiki ile geçen yaz verilen © ücretli mecburi tatil, şaşılacak neticeler doğur- muş bulunmaktadır. Bankaların cumar- tesi ve dükkânların pazartesi © günleri kapanması milyonlarca amelenin hayata yeni ümitler bağlamasına yol açmıştır. Ameleden bir çoğu ailelerile (birlikte iki günlük hafta sonu gezintisi yapmak- tadır ki.bunun neticesinde şimendifer varidatınn arttığı we Paris civarındaki otel ve !ökantâların büyük İşler yaptık- ları, çok kazandıkları görülmektedir. Ancak bu tarzın zenginlik ve iş do- ğurmak bakımından teslihat sanayiinin yerini tutacak kadar . genişletilip ileri götürülebilmesi şüpheli bir meseledir, Meseleyi halletmek için Oumumi bir beynelmilel iktisat konferansının topla- nacağına dair olan sözler kimseyi avu- tamamaktadır. Cümhurreisi o Ruzvelt böyle bir konferansı davet ettiği takdir- de Hitlerin bile iştirak arzusu gösterme si bir mana ifade etmiyor, liberal mem- Jeketlerle faşist ülkeler arasında tesa- nüt için müşterek zemin bulunabilece- Zi ümit edilmemektedir. Liberal mem- Tekötler Küttdlüşu “ancak hayatstar- dartlatının yükseltilmesinde. görmekte dirler, halbuki milli faşist devletler mis- tsizme yapışık kalmakta ve idare ettik- leri milletlerin maddi'yaşayış şartlarını ıslah ile uğraşmaktadırlar. Ahmet EKREM 3 tren kazası Parasız bir yolcu ezilerek öldü Derbend istasyonunda ölümle neti- celenen feci bir kaza olmuştur. İzmitin Şirin Sulhiye köyünden Yusuf oğlu Mehmet Cevdet isminde genç bir adam parası olmadığından Bilecikten İzmite gelmek için yilk trenine gizli olarak bin- miş ve Derbende gelince memurlara görünmemek için inmek isterken muva- zenesini kaybederek tekerleklerin altına düşerek parçalanmıştır. İzmirdeki kazalar Dün İzmirde de iki tren kazası ol- muştur. İzmire gelmekte olân tren, Ö- demiş hattında ilk kurşun atımı mevki- inde hayvanlarını otlatan 26 yaşında ço- ban Hüseyine çarpmış, ağır yaralânan Hüseyin, hastaneye kaldırılmıştır. ” İkinci kaza da Manisadan gelen trende olmuş, yolculardan OoOOsman trenden atlamak istemiş, fakat yuvarla- narak ağır surette yaralanmıştı?. Bir cinayet ihbarı Bir adam öldürülerek cesedi ortadan kaldırılmış Emniyet müdürlüğü ve müddelumu- milik esrârengiz bir cinayet ihbarı karşı” sında kalmışlardır. Bu ihbarı yapan Be- Şiktaşta bir tütün deposunda çalışan Osmandır. Osman, verdiği ifadede Beyoğlunda Mevlüt isminde bir şahsın Siirtten yanma misafir gelen amcasınm oğlunu öldürdüğünü, cesedi ortadan kaldır- dığını ve bu malümatı- tesadüfen * öğ- xendiğini söylemiştir. Sür İtgklemRi Avrupanın fırtına merkezinde sükünet Orta Avrupada harp korkusu muhtelif tesirlerle azalmıştır Yazan: W.N. EWER (Daily Herald'ın diplomatik muhabiri ) Bir afkadaşım Orta Avrupa seyaha- tinden henüz döndü. Bunun fevkalâde bir tarafı yoktur, Fakat bir arkadaş, — ki ismini söylemekten çekiniyorum — iyi malümat almak ve doğru hüküm ve | rebilmek hüsüsünda mutadın fevkinde mükemel fırsatlara sahiptir. Giderken çok endişeli ve meyustu.; Fakat dönerken, tamamen değil fakat vaziyetten oldukça emin avdet etti, Diyor ki: “Vaziyet, Praga veya Viyanaya git- tikten sonra büsbütün başka görülüyor, Herhalde Londrada tahmin © edilenden başka bir manzara ile karşılâştyorsunuz. Umumiyetle halkın sinirleri daha sabit, korkuları daha azdır. Ve istikbali birkaç ay evvelinden daha sakin görmektedir.,, Yanlış görüş Bittabi, bu gibi vaziyet ekseriya olur,. Korkunç şeylere yakından: baktığınız zaman, Uzaktan göründüğü kadar deh- şetli olmadığını görürsünüz, Beynelmilel işlerin en zor | tarafıda hakikatleri olduğu gibi görebilmek me- #elesidir. Bundan başka diğer kimselere de o hakikatleri olduğu gibi gösterebil- mek... Bilhassa birçok kimseler korkutulmak tan hayli zevk alıyor ve bütün söylenen şeylerin bir oyundan — ibaret olduğu söylenince âdeta kızıyor. Panik azalıyor Her neyse, orta Avrupatla — geçen senekine nisbeten — oldukça sükün hü. kümfermadır. Panik psikolojisi yavaş yavaş siliniyor. Ahali, hemen harb ola- cakmış gibi ve harbin muhakkak oldu- ğunu konuşmuyor. Hiç şüphesiz ki, korku (o mıntakas hayli değişmiştir. Bir zamanlar Leh koridoru ve yukari İM Gr “gibi görünüyordu. © Siyaset pi böfleri; buradan muhakkak su- rette harp çıkacağını tefcül ediyordu, Sonra Memel geliyor. Daha O sonra Avusturya geliyordu. Hele son zaman- larda Çekoslovakya da.işe karıştı. Na- ziler “Sudeten,, havalisindeki Almanla- nı kışkırtarak bir ihtilâl çıkarmağa ha- zırlanıyorlardı. O sırada hemen yanı ba. şında bulunan Almanya hududu geçe- cek ve “harp,, başlayacaktı. O kaliar ki, bütün bunların, İngiltere tac giyme merasimi günlerine isabet e deceği bile söylenilraişti. 'Tac giyme günü geldi gitti.İsyan ve- ya istilâ nevinden dişe dokunur bir şey de olmadı. Çekler teşriki mesai ediyor Şimdi o yalancı peygamberlerden da- ha kiymetli şahsiyetlere dönelim, Mayıs 21 de doktor Krofta'nı Çe- koslovak ayan ve mebusan meclisi ha- rici enclmenine söylediği > nutkun bir metnini henüz aldım. o Dokter Krofta' nın Çekoslovak hariciye nazırı olduğu- nu biliyorsunuz. Krofta, Almanyaya dair söylüyor. Evvelâ, henüz aktedilmis olan “hava muahedesi,, ne ve şimdi devam etmekte olan seyyah yolculuğu, ticari tediyeler ve saire üzerinde cereyan &den müzake- relefe işaret ediyor ve sonra diyor ki; “Almanyanm © siyasetinden mesul muhtelif kimselerin muhtelif beyanatla. rından anlaşıldığına göre, Almanyanın esaslı surette Çekoslovak aleyhtarı bir siyaset güttüğüne hükmedilemez.,, “Ayni suretle, biz de, kendi hesabı mıza, Alman aleyhtarı bir siyaset güt- tüğümüz rivayetlerini şiddetle reddede- riz. “Kat'i olarak söyliyebilirim ki, ütün Çekoslovak hükmet partileri, bilâistis- na, Almanya ile dostça analşmayı sami- miyetle arzu etmektedir. Böyle bir an- laşma ite orta Avrupanm © sükünu için başlıca şartlardan biridir.,, Şunu biliniz ki, Almanya - Çekesle- vak antantt nevinden muazzam bir gey olacağını Ümüt etmiyorum. Fakat Prag ile Berlin arasında münasebetlerin hay- i ilerlediğine ve ilerlemekte devam ede- veğine emin olduğumu söyliyebilirmi, Tuna deliliği na devletlerinin iktisadi bir teşrikümessi de bulunmasının gittikçe daha yakından anlaşılmasıdır. Mazide, bu devletlerin iktisadi ibti- | İ yaçlarını siyasete âlet etmek (| gayreti vardr. Bunları Alman aleyhtarı bir blok haline koymağâ çalışırlardı. © Bu, daima bir delilikti. o Avusturya, Macaristan, Küçük itilâf devletleri Al. manya ve İtalya ile teşr'i mesai etme- dikçe İktisaden ayağı © kalkamazlar, “Bunun pek basit clan sebebi de, bu İki memleketin onlar için en büyük piyasa olmasıdır. Yalnız mühim olan cihet © şudur ki, Tuna hükümetleri, bilhassa Çekoslovak hükümeti, bu hakikati Mükemmel su. rette anlamıştır. Ispanyadan alınan ders Orta Avrupada iktisadi teştiki mesaj. de bulunmanın zarvretini gittikce daha | iyi anlamak ve böyle bir teşriki mesaiye şart olarak siyasi sükün lüzumunu tak. dir etmek, iyi netice veren bir âmildir. Bir diğer âmil de, İspanyol harbin. den alınan derstir. Avrupanın her erkânı harbiyesi, kom. şu bir devleti derhal ezmek ve muvaf. fakiyetle istilâ etmenin pek kolây olma. dığını takdir etti. Tayyarelerin, tankla. rın ve makineleştirilmiş cüzütamların, müdafaa karşısında taa'ruza yeni bir faikiyet temin ettiğine ve harbin kısa, keskin ve kat'i bir surette neticelenebile | -eğine İnanan bir mektep Omescut.. Politikacılar, tecavüz fikirleri ile bes- lenmekten zevk ve cesaret alıyorlardı. İspanya, yeni bazı düşünceler ihda- sına sebep olmuştur. Müdafaanın hâlâ daha yüksek olduğunu, ve herhangi har sim vans “ete ssilamağimi inanin aka iyilm Uzun muharebelerin tehlikeli sonunu tahmin etmek imkânsızdır. Barometre yükseliyor Böylece, her iki tesir (altında, Orta Avrupa süküânet bulmuştur. o Sinirler daha durgündur. Harp korkusu azalmış tır. Devlet ricali, önüne geçilemiyeceği- ni zannettikleri bir harbe hazırlanmak. tansa, ihtilâflatını halletmeğe ve müna- sebetlerini ilerletmeğe çalışıyorlar, Bu böyle devam etmiyebilir. Yeni ve karıştırıcı bazr âmiller araya karışabi. lir, Bugünkü vaziyet değişebilir. Fakat şimdiki halde, barometre — ki düşüyor. du — durmakta, hattâ yükselmektedir. Bu, Avrupa sulbü için kayda Meğer iyi bir haldir. | Sak saçım > Tasarruf sandığı ONTON amcan üç oğlu verd “Yara, maz, Afacan ve Töpaç, Tenten SM6& her yılbaşı bu çocukların her biri için tastrrur nundığına para yat:rırdı ve takip ettiği usul çok basitti, Her birisi için geçen doğum (Yılında kaç yaşındaysa o yüşin 25 İruruş darbederek Hagi 4 darbeçocuğun namma yatırırdı. 29 kânünuevel 1835 tarihinde o Yaramaz nama yatırılmış olan para Afacanın pars, sından 1 1/2 minli fazlaydı. Dört #ens evvel yani 131 de Yaramazın hesahı Afacanla Topacın hesaplar! yekünur dan dürt defa fazla bir meblâğin arttırılmış tt ve bundan dört sene evvel | (8* Afacanm hesabı, o tarihteki yekünun dörtte biri mir. betinde srtirrslmişte. Tonton amcanın Üç oğlunun yaşları nedir? Bu mesele mlikAfatlıdır. Doğru balledenler den bir Kişiye, hediye verileceklir. Cevapla» rın 11 harizan tarihine kadar gönderilmiş ol mas: İâzımdır. Hal şeklini de o Gülkü nüsha Dürkü nüshamızdaki sualin cevabı şudur: Aranan rakamlar 1.2.3 ve 6 dir. Açık teşekkür Beyoğlu Zükür hastanesinde (o vefat eden sevgili paderimiz Halit Allıntaşm (Cenaze merasiminde bulunan dost ve ahbablarımıza ve merkür hastane doktoru Necmeddine şük. ran borcumuzu sayın Haber gazetesile bildi- ririz. Oğulları Saffet ve HamitBakahaşı ve diş; Nİ ocukluğunda resimli posta tı biriktirmeğe merak sâr tım; üç beşini bir araya getirdi sonra sıkıldun, hepsini bir taraf tım. Keşke «sebat edebilsey Simdi elimde . dünyanın muh yerlerini gösteren resimler bulu du. Memleket resimleri seyretn bayılırım. Bir'faydası olduğu değil, zihni oyaladığı için. Resi re bakarak bir şehir hakkında edinebileceğimizi sanmak, kaf; zın havli çocuk kalmış olduğuna İâlet eder. Herhangi bir şehri parcacık olsun (o anlamak için g içinde birkaç yılmızı geçimıek zımdır. . Edgar Poe Paris'e dait taplar okumus, o şebrin plânla ezberlemiş, orayı anladığını sanr bunu kâfi sanıpıyakası pariste çen hikâveler yazmağa kalkı Bunların bedii kıymeti ne olursa sun, Paris hakkındaki o maâmi pek garip olduğunda münekkitl emen hepsi müttefiktir. İnsan gi görmediği. yerleri “bilemez, on ancak hayal eder ve her hayal ; bu da hayal edileni değil, yal hayal edeni gösterir. Resim belki tasvir ettiği yeri ten bilen kimseler için faydalı Onlarda hatıraların uyanmasına dım eder. Diğer'erini ise tatlı hayal ile avutur: Bu da az şey Resimli posta kartınm bir me yeti daha olabilir: Sanatkâr bir toğrafcnın elinden çıkmışsa güz dir. Fakat bu yepyeni bir san sanatkârları da az. Hele kart po: biriktirenler arasında o sanatten | hıyanlar hemen yok gibidir. Son zamanlarda şehir kaft p talları biriktirenler azaldı, belki kalmamıştır: simdi artist karti toplryanlar var. Bunlara cikulata da yardım ediyor. Onunda bir 2 ki olabilir. Güzel kadm, erkek yi leri, vücutları seyretmelk.... > gi şu pul meraklılarını | pa Rip kece terlere birer birer yapıştırmakta - keyif olabilir? Bir gün bir. pul alt münü karıştırayım dedim, içim kıldı. Hemen hepsi biribirine ben yor. tirmenin de herhalde büyük bir k fi olacaktır; birçok kimselerde bir tiras halini alıyor, adamcağızlar lerini, güçlerini bırakm Ben anlamıyorum ama pul e Pul ark: tarihini, kendi eline nasıl geli borsadaki o kıymetini anlatıyor. Meğer o işin borsası da varmış! Delilik hiç olmazsa yetmiş tür dür derler; biri de puldan 2 mak olacak. Nurullah ATAÇ Hala - Sevab cedvali Windsor Dük İle, Bayah Wârfleh svienme merâsimi, mütevazi, — fakat | parlak olmuştur. — Tün, 4537 Hem mütevazi, hem çek parlak.. Böy Üstadlar böyle tezadları severler. o — — İstanbul Üniversitesine getirilen ec: Profemirlerdean üçünü kaçırıyorur. İl sat Fakültesinde Pro'esör Roplbe C. reye, Radyöloji “Enstitülkünün © mile Doktor Desssver İsviçreye, Prolesörü Freundileh Praga gidiyor, Tan (günün mesteteleri), 4.537. “İktisat Fakültesizde,, deği, (Faktites deh) demek lazım; yahut “Profesör, & kü harfle yezmilı. Bü, bir tertib hatası ola Fakat Cenevre, İsviçre, Prag'ın tertib sı olması kabil değil. Acaba “Günün lerini,, yazan sayın muharrir o İsviçre'yi Cenevre ve Prag gibi bir şehir mi < Yoksan Ceyevre'nin İsviçre'de. olduğunu Biliriyfor ?... Saym muharrir devâm Bu üç profesörün gidişi, — bizim telâfisi güç bilyük birer ziyadır, “birer ziyadır., diyebilmek için “gidişleri, demek lazımdı. o Onn.da bas yok: “birer. yerine (biri denilmesi Kâfi —aa— Hiç bir zaman kealle hakikatin ve haşin yüzü arasında kalan büyük bahtların iztırabını tatmadı. Onun eserinde insür! gaafların yokluğu il se çarpan ekaikliktir. — Ahmed (Hâmit hakkında), Mer Ay, 10.57 “Hiç bir zaman,, zarfı başı değil, ( bini,,dan sonra, filin evveline gelmeli, cümlede “zaaf, kelimeği (iztırab) kullanılmış; fakat zaafı yoktuğunu tir sik, bir kusur saymak tuhaf — oluyor: sal “yokluğu... ekalikliktir. de kiç iyi deki.