Bu kızın kötü akibetinden —— SİZ Mesuülsünüz (M. 5.) imzeasiyle aldığımız — bir “Tamam iki sene evvel henüz on dört yaşlarında bir kızla — tanıştım. Çok geçmeden, zengince bir zatm yanımıda evlâdı manevi olarak bu - landüğünü öğrendim. Bir seneye yakmn bir zaman, izahı gayri kabil derecede samimi olarak seviştik. Zeki, terbiyeli, ince ruhlu, - <evgide fedakâr bir kızdı.. İkimiz de henüz tâalebe idik. Bir yuva kambilmek için beni icap ettiği kadar bekliye- ceğini söylerdi. Buna inanıy: rdum. da.;: Bu ana kadar hiç kimse ile konuş namıştı. Lâkin ne yezık ki, biraz hercal idim. Vukuu muhtemel müsfakbel bir felâketin vicdan azap- larınır önceden duymağa - başlamışz tım. — Ne çare, biribirimize tutulmuş- tak. Bu derin alâkanın ilk acı ha- tiratıtır smıfta kalmakla kaydettim. Nihayet çok geçmeden birkaç gün ara ile ikimiz de hastahaneye yattık. En nazik uzvumdan muztarip oldu- ğgum halde, onu müteakip ben de çıktım. İşte olanlar bugünden son- ra öldü: - Konuştuğum diğer kızlarla tesa- düfen benden bahsetmişler. Pek kr sa bir zamanda hepsi ile darıldım. Bu meyanda o da ayni şekilde hare- ket etti. Fakat o bambaska bir va- ziyette idi, ağlıyordu. İkna edeme- yince, mMüteessir oldum ve ancak bir delinin yapabileceği çok çirkin bir harcketimle karşılaştı, el kaldır - dim, fakat vurmadım. İsin daha ilerisine giderek evine mektop yazdım, kızı derhal dışarı gönderdiler, bir müddet sonra gene geldi. Tekrar barışabileceğini öğ- âcnd'm Bu sefer de ben aldırma - m. Geçerilerde tenha bir yerde kar- şı kargıya geldik. Bilmiyerek yap- tığım bir iyilikten dolayı beni tebrik etmek istedi, elimi uzattı, ben gene aldırrazdım. O anda yanımda bulu- man arkadasımı çağırdı, onu çok mahcubp etüiğimi, ve beni hâlâ çok sevdiğini söyliyerek âdeta merha- metimi cebetmeğe çalışmış. Zavallr, şimdi bir arkadaşının yanında, eski şeklinden bambaşka bir tarzda yaşamaktadır. Bütün bu hâdiselere müsebbip olduğuma ihtimal vererek vicdan a- zabı duymaktayım. Şimdi hayata atılmış bir gencim. Fakat henüz evlenemem. Maamafih aonu unutmak üzereyim, Zira bu benim icin bir mecburiyet oldu. Acaba beni affettiğini söyleme- si, çektiğim vicdan azaplarını tahfi- fe kâfi gelecek mi, yoksa tekrar ko- nuşsam mı dersiniz.., CEVABIMIZ: Henüz ön dört yaşında bulunan bu genç lazın bugünkü acı vaziyete | düşmesinin yegâne mesulü sizsiniz. Onun sizi bütün kalbiyle sevmesine mukabil siz onıınh sadece bir ma- cera yaratmak için alâkadar olmuş- sunuz, Üstelik onu evinden kov- durmuş, sefalete düşmesine sebep olmuşsunuz. Duyduğunuz vicdan azabı pek yerindedir. Onu büsbü - tün unutmadan tekrar barışınız ve hatanızt tamir etmek için onun'a evleniniz. Hercailikten vaz geçiniz. Birçok kızlarla arkadaş olabilirsiniz, fakat bu luz kadar size bağlanacak olanını bulamazamız. Feshane mısnsucat fabrikasından 5-195 (Sabri Durul) imzasile mek- tup gönderen okuyucumuza: | — Şeraiti Türk Kuşuna müra- caaf ederek öğrenebilirsiniz. 2 — Mağlüp Fausta römanı içi:; Ankara caddezinde Vakit kütüpha- nesine müracaat ediniz.. Romanı bırakırken adresinizi kaydetmişler- se Hümaranızı bulmak kabildir. Fatih'e At pazarmda (M. N. Zey nep) imzasile melilup gönderen oluyucumuza: Nafalça işinizi süratle intaç etmek için bir avukata müracaat etmekten başka careniz yoktur. Bunu yap- mazsanız işin bugünkü şekilde d-- vammıa razı olmalısınız. Mahkemme- nin bu hususta bir karar verebilmesi için kocanızın iddiasının doğru olup olmadığını şahitlerin ifadelerile ve tahkikatla tevsik etmesi zarur' ve kanunidir. *” * * Burdurdan (Muzaffer Akdoğan) imzasiyle mektup gönderen okuyur cumuza: Size “Pratik elektrik,; isimli ese ri tavsiye ederiz. Ankara caddesin- de Kitapçılık Türk Ananim Şirketi- ne mektupla müracaat ederseniz bu hususta daha fazla malünm at edi- nir, hem de kitabı elde etraiş olur- sunuz. * * * Bodrumdan (Nizamettin - Aydo- gar) imzasiyle mektup gönderen o- kuyucumuza: Üç sualinize srrasiyle cevap ve- riyoruz: | -— Roman formalarımnı tama- men ele geçirebilmek için yalnız bir derse değil, üç derse birden abone olmanız zaruridir. Takip etmediği- niz diğer iki lisana ait derslerin bu- lunduğu nüshalarda cıkan tefrika parçalarmı size ayrıca ver2bilmek maalesef imkânsızdır. 2 — Memlekette çıkan Litabları “Ankara caddesinde Hilmi, Maarif, Ikbal ve Sühület kitaphanelteri gibi bütün büyük kitapçılarda bulabilir- siniz. Fransızca kitaplar ve gazeteler için de Beyoğlunda Haset kitap evi- ne baş vurabilirsiniz. 3 — Çok okumaktan çıldırmaz sıniz. Ancak bütün istirahat zaman- larmızı okumağa vermek sizi çok yorar, sıhhatinizi bozar. Bu da bir çok fena akibetlere yol açar, İstira- hat ve gidanızm intizamını bozma- mak şartiyle istediğiniz kadar oku- yabilirsiniz.. Açık konuşma: Ankarada İsmet İnönü mnhalle- sinde okuyucularımızdan — Necdet Oktay'a: Cazetemizin güzel Prenses ro - manından evvel forma halinde neş- rettiği Borjiya, Ragastan, Serseri- ler yatağı, Pardayarnların ölümü, Fausla ve Mağlüp Faısta tomanları 'ötap şeklinde çıkmamış olduğun - lan maalesef tedariki mümkün de; gildir. Karacabey Harası - Direktörlüğünden: Hazaya yeniden yaptırılacak üç adet talim arabası açık eksiltmiye ko - nulmuşltur. - Arabalarm mukammen kıymeti 750 lira olup muvakkat temi- natı 57 Hiradır. İhale 15 mart 937 pazartesi günü saat on beşte Hara merkezinde yapılacaktır. Şartnamesini görmek istiyenlerin hergün Hara direktörlüğüne ve Bursa, İstanbul Ba ytar direktörlük'erine müracaatları ilân olunur. “1067” | Şikâyetler, KA W Ç” temenniler Kereste yüklenen Hamallar Bir faciaya se- bep olabilirler Kerestecilerle Eyüp arasında işli- yen otobüs şoförlerinden bir okuü- yucumuz gönderdiği mektupta şöy- le diyor: “Günde geçirdiğimiz binbir he- yecan yetişmiyormuş gibi şimdi bir de Unkapanı ile Keresteciler ara- sında kereste depolarından sırtları- na kereste ve demir çubuklar yük- liyerek sağına soluna bakmadan volun üzerine fırlayan hamallar bi- ze zararlı olmağa başladı. Geçen gün az daha bir facia oluyaordu. Sabah seferini yapmak üzere Eyüp ten Kerestecilere gelirken Unkapa- ninr geçtiğim sırada sağ taraftaki dükkânlardan birinden — sırtında uzun keresteler yüklenmiş bir hamal birdenbire yolun ortasınâ fırlayrver- di. Yavaş gidiyordum. Birden dur- dum. Fakat ne de olsa duruncaya kadar hamalin sırtındaki kerestele- rin ucu yanımdaki cama çarptı. ve camı parçaladıktan maada az kal- sın yanımda oturan bir polis me- murünun da kafasını parça. parça edecekti. Benim ge kadar yavaş gittiğime ve muhakkak bir faciadan elimin cabırkluğu sayesinde kurtul- | duğuma yanrmadı oturan polis me- nruru da bahit olmuştur. Bu hal tekerrür edip durmakta- dır. Harellar, ikt taraflarına bak, madan karşıdan karşıya geçmek için dükkânlardan ansızın fırmamalıdır- lar. Belediye- bünu menetmelidir. Bu hal bir gün birçok insanlarm ca- nına mal oleabilir.,, Okuyucumuzun anlattığı hadise- yi ve dileklerini aîaka.daxluın ehem- miyetle nazarı dikkatlerine koyuyo- Yarım kilo - kıyma 4Ö gram Kâğıda sarılır mı ? Ortaköyden (Nuri) imzasile al- dığımız bir mektupta deniyor ki: “Ben Ortaköyde esnafım. Geçen gün burada Oskiyan adlı bir kasap- tan yarım kilo kıyma aldım. Fakat eti sardığı kâğıt o kadar kalmdı ki adeta mukavva., Merak ettim. Kar- şımızdaki berberin kalfasile beraber eti boşalttıktan sonra bu kâğıdı tart- “rım kilo kıyma da 40 gram kâğıt al- —bütün müşterilerine aynı kâğıdı kul lanıyor. Bu henph kiloda seksen gram kâğıt veriyor. Bu, doğru mu- dur? Kıymanım sarıldığı kâğıdı sak- | İryorum, Belediye memurlarına ve- receğim. Alâkadarların ehemmiyet- le nazarı dikkatini celbetmenizi rica ederim.,, Okuyucumuzun iddiası, eğer mü balâgali değilse, ehemmiyetle takip edilmesi lâzım gelen bir hadisedir. Halka et yerine kâğıt satılmasının süratle önüne gecilmelidir. Ortaköy Belediyesinin nazarı dikkatini cel- beder_iz. Kitap pahalılığından şikâyet edenlere Yeni çıktı Amerikaya kaçırılan TÜRK KIZI Yazan: İskender Fahreddin Aşk, heyecan ve macera romanı 17 forma . Resimli kapak: Fiatı 25 kuruştur. İstanbul - İnkılâp Kitabevi “deketin maddi hayatı ancak bu suretle | göreneklerinden yine en çok zararı biz . RE . ae Teşkilâtı Esasiye ye ki nunu müzakereleri Arkadaşlar; bu memleket kâhinlerin| ve gayrimes'üllerin vicdanlara âmil ol- maşından ve Devlet ve Millet işlerini görmesinden çok zarar görmüştür. E - ğer Türkün yolu başka yerlerden geç- seydi ve orta Aasırlardaki zamanlarda kendi bildiği, kendi yaptığı kanunlarla idare etzeydi Devlet ve Millet idaresini| mistik ve doğmatik esaslara bağlama - saydı ilk zamanlarda ve Osmanlıların ilk devirlerinde — olduğu gibi kendini kendi kanunları ile ve usulleri ile idare etseydi bugünkü bulunduğundan daha çok ileri ve geniş olur ve medeniyete daha çok hizmet ederdi. Türk milleti - nin sön asırlarda gördüğü felâketlerin, çektiği sıkıntıların — sebepleri, aslı birl takım gayrimes'ullerin ve gayrimer'i memba ve vasıtaların yaptıkları kanun- ların altında zebun olarak İş görmek mecburiyetinde kalmasıdır. Mademki tarihte deterministiz. mademki icraatta pragmatik maddiyetçiyiz, o halde ken-| di kanunlarımızı kendimiz yapmalıyız. Kendi cemaatimizi maverayı dünyaya taallük eden her türlü — endi - şelerden her türlü (Jâhuti hayaller- den müberra olarak kanunlarımızı bu - günün icaplarını, maddi — zarüretlerini göz öÖnünde tutarak yapmalıyız. Mem- kurtulur. Maneviyatı için Türkün te - miz ahlâkını inkisşaf ettirmek kâfidir, Onun içindir ki biz her şeyden- evvel lâikliğimizi ilân ettik. Kanunlarımızı o* na göre yaptık, ş'mdi de Teşkilâtresa- siye Kanunumuza — koymak istiyoruz. Eşhasın vicdan hürriyetlerine ve iste - dikleri dinlere intisabına - zerre kadar müdahalemiz yoktur. Herkesin vicdanı hürdür. Bizim istediğimiz hürriyet, lâ- iklikten maksadımız dinin memleket iş- lerinde müessir ve âmil olmamasını te- min etmektir. Bizde lâikliğin çerçevesi ve hududu budur. Arkadaşlar; biz şe - tayii salifenin geçmiş bükümlerinden çok zarar gören bir milletiz. Onun fena Türklet görmüşüzdür. Çünkü Türkle - rin hasleti ve karakteri, imnandığı şeye| sadıköne raptı kalp etmek ve önün üğ- runda kanını dökmeği ve hayatmı feda etmeği emreder. Fert ve aile hayatm- da beğendiğimiz ve inandığımız ahlâk esaslarına bağlılığımız da bundan ge - lir. LÜTFİ MÜFİT ÖZDEŞ (Kırşehir) — Yiğit millettir. Da. V. ŞÜKRÜ KAYA (Devamla) — Hiçbir din kendisini müdafaa için 'Türkler kadar azimkâr, Türkler kadar vo sesleri, alkışlar) Eğer, dünyada islâmiyet 10 asırdanberi kendisini... RASİH KAPLAN (Antalya) — Tam 12 asırdanberi, Da. V. ŞÜKRÜ KAYA (Devamla) — 10, 12 asırdanberi kendisini müda - faa eden Türklerin koluna, kanına ve kafasına medyundur. (Bravo sesleri, al- kışlar) Bizim davamız, bu hakikatin de çok feykinde bir davadır. Biz diyoruz ki dinler, vicdanlarda ve mabetlerde kal- sın maddi hayat ve dünya işine karış- masın. Karıştırmıyoruz ve karıştırmı - yacağız. (Bravo seleri, alkışlar) Türklerin fena miras olarak diğer bir şeyi de bir takım tarikatlara salik ol - masıdır. Bizim bildiğimiz, Türk için yegâne doğru yol ve tarikat müsbet ilimlere dayanan milliyetçiliktir. Bu yolu tutmak Türkün maddi ve manevi hayatı için en büyük kuvvettir. (Bra - vo sesleri, alkışlar) Bunun içindir ki eğer şurada burada vatandaşlarımızın kalbinde bu yanlış gidişlere küçük bir rabıta kalmışsa o rabıtayı B. M. Mec - lişinin kararile kökünden silerek bu ta- rikatlardan — uzaklaştırmak istiyoruz. Binlerce Turk 30 senelik tarihimizi canlandıran Türkün büyük zaferini gösteren Türkçe sözlü büyük TÜRK Matineler 11 de başlar. milli filmi görmiye koşuyor İNKILABİ TURK G Sineması i nda Terakki Hamleleri * .&ğ_ı ll “__-_-.ed—â:iıu_.—_ı&.k;_ı_.ı l5 Kut b AD el | larmdan birçok zatlar hazır bulün- Evlenme Iktisat vekâleti başmüfettişi Hüsnü Yaman'ın kizı Nüzhetle ve- kâlet memurlarmdan Sait Türeha- nın dün Beyoğlu Belediye dairesin- de nikâhları kıyılmxıtır ve törende Vali ve Belediye reisi Muhittin Üs- tündağ ile saylavlardan ve aile dost- müştur. İki güzide gencin kurduğu | ü 21 ŞUBAT — 1937 (Bravo sesleri) Koyduğumuz prt lerden biri de büdür. J Diğer prensiplerimizden IMĞW ai de tesadüf edeceğiniz bir iki N9 . ha vardır. Bunlardan biri; Gıf“w MN rak sahibi yapmaktır. Arıîad“şı’r milyon Türkün 15 milyonu Gl[tşdı 15 milyonun bir çoğu kendi top? da çalışmaz. Çiftçiyi, Türk wag toprak sahibi yapmak demeki çiftçisini yani Türk ekseriyetini kıl"" ekonomik mukadderatına sahiP bu memleket için hayirlı VE 31 3'5" elemarı yapmak demektir. " kütleden eğer büyük bir menf Kİ liyorsak, ötekinin, berikinin topf BM da çalışmaktan kurtarmalı: HST l kendinin olacak olan topraklara kılmalıyız. (Kurtaracağız sesleri" b ( Devun_u’_,v“”/" | Amerikö Bir Avrupa l'ıc':l'*:’niı ne girebileceği” söylüyor ğ&: Amerikanın Fransa büyük & reisicumhurla bir haftalık tatil B m!*' tisine çıkmak üzere Amerikaya g den önce ÂAmerikanın ilerde çıkü bir harbe karşı ne vaziyet alacaği îli kınd:ı beyazntta bülunarak demm iştif — İnsanların hür bulünduğu * ı bir E letlere karşı derin ve devaml pati duyuyoruz. Vaktile büyük haf karışmamak için elimizden gelenı y N mıştik. Gelecek bir harpten € ayn retle kaçiınmağa çalışacağız. Fakat * milletin bizi de barbe sürükliyec? dar delirmezi rmümkündür.. M Amerika sefiri burdan sonra, ';Jır kanın silâhları tahdit yolunda 28 ç rake büX çle o.y. e“’" ZN a herhangi könferansa iştir duğunu söyliyerek sözlerini $ tirmiştir : N “Dünya sülhü beynelmile! ticâ î ıfı D kalkınması ve silâhların tahdi dini ni zamanda yapılmasile başları. —PııWZW- Alman casuslarına karsı Ingiltere clddî | tedbirler alıyo" » Deyli Herald gazetecinde cku M İngilterede Alman caausluğu"“ndp Nazi propagandasının birdenbirt | A, ması üzerine İngiltere hükümeti v,';" di silâhlanma p'ânlarımı Alminî'aî _ belki de başka memleketlere $ $ af ' tiyen casusların faaliyetine karş! mak üzere tedbir almıştır. â hl'i" İngiltere ordu, donanmâ ü teğ küvyetlerinin — bususi — , 60577 lll kilâtı, silâhlanma esrarını İki ka hafaza altına koymak için YâzHR her tedbiri almıştır. if' Kullsndıkları seullarin MAP İ M şa edilmemesi için birçok Ünay; seselerine İde talimat verilmis!!” pi9 Yeni Japon elçisi beyanatı yetomtl Yeni Japon büyük elçisi çi deı'î!/"' dün Romanya vapuruyla den şehrimize gelmiştir. tz“-“&" Blçi kendisiyle görüşen ııü' demıştır ki: “— Japonyada Türkiyey* k'“::nl*' yük bir sempati vardır: Türkleri çok - severler. W memleket münasebatı da d IWÜ Aramızda halledilmemiş €N ge mesele bile yöktur. Ywden i . laşmalar da yapıla.cskw' gidj y Pazar günü akşamr W ' rek hükümet merkezinizi gd'e FY - £ 4 Zük'e . )em yuvaya Bıhuyuğlu dileriz. e AAA O, - ZAYİ — Çapa kız tebinden aldığım 930 detnameyi kaybettim. Y | şeügadan; eskisinin h |