27 Şubat 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

27 Şubat 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

P İ B : yi : Ş 3 : ğ BA :4* p. $ Ş “AİNPLOİ OPELOP NO YOPAINZ UoYtPo PASE) OplıNSS TUA V 'doAnungng deym adrg nönpnyo PaAAsS YEpLumAN 'unuo 'opuLdazı) UNUBSEİN » 'Iy93 vurseucu , Yenu “Koy öuydağn ULK9S g,, “9PeÂız vyep “, Dosod,, 'Zimye K 'am) « yDÜumlin. * uap 190 "da APN3YO O NU0 Wi dDPU 49 ANUNDNA DEMU IPULLAZİ),) ÇuRudopuds op UDAD N3 D YPEE LUZ UD ANAŞ 9S 1903 D ANS) .tr. O da, Juana gibi, bu kahramanın kim min edıhneıım bekledi. 'ITuLI0pua s 9p YJÜRAL Nj ei ND ada ÜN SaNOJ) 98 9973 Vi NS 119p9 yı9Ğ9) Turu “ElYez |Zeti GruLrepstlu puoy ücülez GSiplıpo PİsSe) Oy! lü GA OD N1 9f) 1S1AN Of N TÇ seuwrez Tey urunuz W ETuyo TAOĞ Ira UPULSLI9 — MHOAB,, HT “(GAH SD NT D IŞ 1SOTAN SöÇ Nİ E 1T Zzmro4KndoS sporumo ITo OTA98 apzrunsd9p NUj Na “tUnpnyo 9EPy * doşay Snüünyo - ada üMlLaĞ,, aPpnyo LEJdeyiyi : çfD)dDPUNY SMULUNDY!O ADA UNUÇ,, “Tayour guası,, Na ULLONZ DA ZilroKiyıg “ZaoANa93 yunSıp “ANSNUTUN YO TEJde yi 2 EMUNYO ADLAP ADIĞDPZİ ,, "gpo guse) OyAmuY .Henyo — ana,, unu ,H,, Eprung A G : YaAazn:i SiR 5e B â < c € "(DUP 21 4HS ANTADAMA 3) HL D OA VT) 'sdelp sorp Gms S pı9AaNdDI Saj STvn © Suuog 8'T *Tnıönuyunuoy TejneSloA surlazn ULULLEJFESdtİ YETEA y AHDTUDĞAOĞM. BMUJMUDY ADIAAP LLDYİDĞADİ YDIDA DÜLLIZ ),, “YOK YLrej Öry uammay U9Uy EPUNSLAL ULTeyuna OŞALTEOI N BTCM Yipıs ,assed ödpryred,, urunsrdunıı 9p , 9s0d,, uut “SDULYA , ST 3890 11980d,, "Heğıp -3 ZiuoArteynn TUZ TEI Türseneur NETULON,, “Eperng ounısn uruLrejyjfesreS YUYeA LrejueSiok tipen TöPOlüzIH ARWDYOSADÖ — YORDA MadJUDDAOR NPİOY PY 1ÖZMUZLH,, 5 — CÜCENİN aAsşkI Pardayan mfasaya yaklaştı ve birden bire dönerek hayretle sordu: — Nasıl?... Bir tek kişilik yer mi ha zırlattınız? Betoaht çocuk, bilmiyor mu sunuz ki, ben bu sandalyeye — oturuşu mu bilı: kahraman ve cesur bir — gence 'vunum ve onunla beraber yemek ar udayım, — Ve Jüana gayri ihtiyari etrafıma bakı narak, kahraman diye tavsif edilen ada mın kim olabileceğini ararken, Pardayıu ilave etti: — Çabuk! Sevgili dostum kahramana da bit tabak getirin. Doğrusünu söylemek icap — ederse, bu sözler, Juanayr olduğu kadar, Şiko yu da hayret ve merak içinde brrakmış olan bu olduğunu kendi kendine soruyordu. -Fakat, her ne olursa olsun, Juana ma saya ikinci bir yemek takımı koymakta gecikmedi ve merakının biran evvel tat| Pırdıy;nm gözlerinde kutnaz bir hal vardı, masaya yaklaştı ve Şikoya oturma sını işaret ederek: — Haydi bakalım dostum Şiko, dedi, şöyle karşıma otur karnımızı — doyura İrm! Herhalde buna hak — ettin, ne der sin? Bu ümit etmediği şeref ve iltifat Şi koyu fena halde mahcup etmiş, Juanayı büyük bir hayrete düşürmüştü. » Şiko, Pardayana, tanıdığı ve hürmet ettiği insanların çok fevkınde bir insan nazarile bakmağa başlamıştı. Pardayanın en küçük bir arzusu bile onun için, her ne bahasına olursa olsun icra edilmesi lâz:mgelen bir emir haline Pardayan ona oturmasını söyleyince, "Rİ' M d vaş B a W e '“disinden çok daha asil olan S & .— E 5. E - ERSSBELERE ğ _==E_ :::H.Dı HHT EE z ".2 n D zi Ve İŞİ Zi pan, ni yğaş ** Pu 8-'—:-—'33 S Fuh 7 ?—osgwğ—f*'"ğ? © > —- S | © . ü ağagğoğşgz'Üâ a .._..:_—;:g _ğ-ws__a N— - 3 - 'jaâmâîm > Sülaselaşı OA ; şm;î'ğ- oğ"'rî'a -2 Si Ü Şi B b .ğ -ğ_ ğ?- gıa z Ve S ğ DA 09 € ST PLİ E g. tnfâı a &l B Z 3 E & m D z 3 5Z& — z £ 3 B Üü SK AŞ . HePSİ AM <ie 5 g E P B L Mi r ddiT P Üç H üTerd .e Si ŞAĞA E g 5 ğ; m'g'âî. Egg BER.. .t Eğei FELLE ? 88 G” ÜğSER.> 3 e.i g“âq,aa' z â" « & 'e üm n B ş'â'ğ B B ğ DüT 'âıgs;' AR ' ŞE a 8 Pa 3ç" » p İ$iR TÜşEEF ââ ğ:—c“p z ğg R Y g İfdE 15585 & -—i ğagğ EŞES A At l W A — Ğ ?g% - £ Süs5 z Ş KOKD DAS z .—ı—'ğ .. © l .ğ' e © dan, işaret edilen yere oturdu. Parda yan, ona, mühim bir şahsiyete lâyık, il tifat ve ikramda bulünmaktan âdeta bü yük bir zevk duyuyordu. ; Bu aralık, aşağı inerek ayni — masaya oturanı Servantes, Don Sezar da bardak larını Pardayanın ve Şikonun bardakla rile tokuşturuyorlardı « *Servantesle El Torero, belki de, Par dayanın bu küçük serserile ayni masa da samimiyetle yemek yemesine hayret etmişlerdi. Fakat bunu goıtermemege çalıştılar. Hem de mademki Pardayau. Şikoya bu kadar iltifat — gösteriyordu, demek ki bunda bazı mühim — sebepler vardı. Bunun için onlar da, — şövalyeyi taklit ederek, Şikoya dostça muamelede bulünmakta kusur etmediler. Juana, herkesin fevkinde — addettiği bu üç asil misafirin, Şikoya gösterdikleri iltifatı gitgide artan bir hayretle takip ediyordu. O, Şikoya, ayakkabısının u- cunu öptürmekle bile, büyük bir şeref bahşettiğini zannederdi. Halbuki, ken. insanlar, ona bu kadar iltifat gösteriyor dostça — muamelede bülunüuyorlardı. Juana hiçbir şey söylemiyordu. Fakat Pardayan, onun aklından geçen şeyleri yüzünden okuyordu ve onun merak ve hayretini tatmin etmek istiyormuş gibi, yüksek sesle Servantesle Don Sezara, başlarından geçen vakaları anlattı. Fa- kat bu anlatışımnda, Şikonun lehinde hir hayli mübalâğa vardı öyle ki, Pardayan Şikoyu hakiki bir kahraman — olarak göstermişti. Pardayan sergüzeşti — anlattıktan ve bir müddet düşündükten sonra : — İnanır mısınız ki, dedi, bu küçük şeytan bir aralık benim üzerime ka. K f & Gt DERSELRRİ l 145 * Kendi kendine 1000 kelime İile mevzuu “yemek" üzerinde öğrendiklerimizin hepsini tekrar ve toplu bir gekilde gözden geçirmiş ve o parçanın Türkçeye tercüme- ğ & manız için, size 0 parçanm Türkçesini veriyoruz. Ondan 4 ERS:19 - (Her hakkı Haber gazetesine aittir) FRANSIZCA FRANSIZCA DERSİ mızı #elirmiştik. O dersin sonunda (6 numaralı “Yatak odası,, resmiyle takip edilecektir.) — la *) '« müsasınım bulunuyor Türkçeye çeviriniz 1 — Est-ce üune chambre â coucher gue vous vöyez sür cette gravüre? - DERSLERİ FRANSIZCA Yatağın baş ucunda, gece masasının üzerinde, onun, (A lâ tet dü li, sür lâ tabl de nüi, sö truv ön Hvr, kil a yatmadan evvel okuduğu bir kitap bulunuyor, A la töte du lit sur la table de nuit, se trouve un livre, lü avan dö sandormir). (Lö dormör me sa tet sür le zoreye) “Uyuyan koyar onun baş üzerine yastıklar”, Uyuyan başını yastıkların üzerine koyar. gu'il a lu avant de s'endormir. “Başında yatağın, üzerinde gece bir kitap, ki onu 0 okumuştur önce uyun 152 t «i » _E 3 — Ev sahibi Ve ev sahibi kadın masanın bir ücunda — v Z. D şmalarımıza geçec ınız tercümeyi karsılaştır- Geçen dersin tercümesi duvetülerin herbiri de masanın bir ke nı işgal ediyor. * - Şimdi, yaptı 1 — Önümüzde, içinde dört kişinin yemek yemekte — olduğu bir yemek odası var. ; 4 — Bunlar, ev sahibi, ev sahibi kadın ve onların iki — 4 — Madam Löriş hizmetçinin kendisine uzattığı gmı ; bayı dağıtacak. sonra G ıncı resim üzerindeki calı sini istemiştik. davetlisidir. yer almışlar, W ğru, ps et des couvertüres, 2 — Saat kacta uyursunuz? Fransızcaya çövirin 1i — Saat kaçta yatarsınız? — Bir saat sonra. 8 — Kitabı masanın üzerine koydunuz mu? — Dui, e'est une chambre â coucher. 2 — Üüe porte le lit? , — Il porte un sommier, sur legtel on a mis un ma- — İl y a une table de nuit. — Sur les oreillers. t—OU'ya.t.ilâlatâtedulit? — Dokuza do 3 — Oü met le dormeur sa töte? telas puis değ' dra CÜCENİN AŞKI hi masını kaldırdı? Hem öyle bir kaldırış ki, sağ kaldığıma hâlâ inanamıyorum. Servantes ciddi bir tavırla bağırdı: — Al.. Desenize bu küçük adam akıl. İr cesür? Pardayan ciddi bir sesle cevap ver. di: — Hem de zannettiğinizden çok da. ha fazla bu küçük adamın içinde kuv- vetli ve hassas bir kalp çarpmaktalır. Ve ben, kuvvet ve cesaretlerile şöhret kazanmış birçok insanlar tanırım ki bu küçük kahramanın göstermiş olduğu büyüklük ve cesaretin yarısını bile gös. teremezler. Kendisinin bile farkında ol. madığı bu büyüklük pek ender kimse. lerde bulunur. Bu çocuğun neler yaptı. ğını size bir gün anlatırım. Şimdilik şunu biliniz ki, onu seviyor ve takdir ediyorum. Bunun için ona dost mua. melesi yapmanızı sizden rica ederim, benim hatırım için değil, fakat buna lâ. yık olduğu için!. Servantes Pardayanın yüzüne ba. karak: — Şövalye, dedi, # mademki — onu dostluğunuza lâyık görüyorsunuz, biz de sizi taklit etmekten bir zevk duya. rız. Siko bu tasavvur bile edemiyeceği iltifat karşısında iyice şaşırmış mahçup olmuştu. Birer kahraman telâkkli ettiği bu üç silâhşorun sözlerine ne süretle müukabele edeceğini bir türlü kestiremi. yordu. Fakat buna rağmen, göz ucile Juanaya bakmaktan da geri kalmıyor. du. Konuşulan şeylerin Juana üzerin. ide çok iyi bir tesir yaptığı besbelliydi. Çünkü ona en tatlı tebessümle ve tak. ditle bakryordu.. Cücenin kalbi büyük bir saadetle dolmuştu. Eğer cesaret et. seydi, Pardayanın eline sarılacak, ya. & rattığı mucizeden dolayı ona teşekkür edecekti. Pardayan, Juana üzerinde 15t€d'ğ' tesiri yaptığını anladıktan sonra 9Nü döndü ve yarı şaka, yarı ciddi bir tâ- vırlat — Güzel Juanacığım, dedi, çocukluk arkadaşınız olan bu kimsesize seneltr- ce siz baktınız. Beni o kürtardı, bunuf bilmelisiniz ki, Şiko tarafından 5€ mek saadetine nail olan bir kadın Ö- rTünün sonuna kadar bu aşka itimat edee bilir. Bir insanın içinde, hiçbir ? onunki gibi asil ve sadık bir kalp çarpı mamıştır. Juana hiçbir şey söylemedi sadect? — Bana yeni bit şey ogı'ı:tıfm!"*""'s nuz. Der gibi gülümsedi. Pardî;rangher şeyi kısaca anlâtm’gu' Zaten bu onun adetiydi. Gizli müzakt- “ reler esnasında duyduğu ve Doön 5“” alâkadar eden şeyler hakkında bir € ei kelime söylemedi. Sadece, Şikoyt” J nanm nazarında büyütmek içiN. ettiği kadar mübalâga etti. Bu izahatı verdikteni sonra, Y”'ŞI olduğunu söyliyerek odasına çıktı. örü kikaten de Pardayan son derec* y ei gundüu ve onun yerinde başka birisi © e saydı muhakkak ki yo'rgunluk“" lırdı. yrâe Pardayan odasına çıktıktan 5;“ l Sqrvanteı ide gitti. Dot Sezar l“ çinek danm uyanıp uyanmadığını göre için yanına çıktı. de, Juana ona yine hiçbir şey di. Bir müddet salonda dolâ”!“" kendisine tahsis ettiği ve mediği kü;uk odasına doğru Y9! îîıpıdan içeriye doğm gimw gi" 5 — Masa bir beyaz örtü ile kapli: — Gavetliye Yazım olan için size de müteşekkirim. Yalnız !“““ « Mal yale e Y Şiko yalnız kalmıştı. Öyle oıdug“emc! yül

Bu sayıdan diğer sayfalar: