Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
S 2A SUBAT — 1937 G? HABER — Al—. am postatı .==: Üzel Sanatlâr Akademısının yeni profesoru Leopold Leviye göre 25 senedir Parise giden ’Türk ressamları muhit ve -hoca seçememişlerdir ! rJ_uzeımdıff—şnmz- Nizameddin Nazifin ğ an atlar Akademisine getirilen f €sörlerden Tressam Leopold ’üu En ıllu Pf;Lle ea nn Gt Wıı dckî asmanı dün neşretmiştik. Mcinci Tasmanı neşrediyoruz: ö Güzel atımı h he z ha b ll' m | Sıan atlarımız ve resim kkmdaki fikrinizi öğre * iyim 2, * î_“u ko ;aldhwet halinde bu mev- akat ileceğimi sanmıyorum. Yak :;n Uhakkak ki resim sğnatma Vüra ka" ariçinde en fazla göze ağüran san at eski yazılardır. *llr İ'ıaıx F ki “plâstik sanatta birer ly linde irler; Gözlerime inana- ]'ğrı ha sevr'Ettıgım birçok nümune-| d'rler Vayrete şayan derecelerde - ki ka :ream san atımız hakkında- leriniz) lesef geniş ve şamıl bir Müş kğ rYa şımdı)e kadar yal- Buna ri 1, lerin ve "D.. grü- ğî;"n g Sup bazı artistlerin birkaç 'k'ı'ı Tz -m örebild dim. Hoş.. Bunları da| ” ' n'ı inde , yahut bir galeride | © T geıı v gm'muş değilim. Mektep | dı " âziz direktör Bürhan 'tı V ııya“mda şöyle bir görebil-| tek "fla talent,, larını inkişaf ettire lh h"ıan haiz olur olmaz ılleh kıymetler halini alabi - lqı- tanıa Mmin ettiğim genç Tres;) | frr nla bember resim san'atı, kıye dgx_kh boya ve tuvali ile Tür- 'er!ekt“'r'—i ım asır ca]ıqmr; bu- e hiç durmak müm - Bent Mi de e ,,"ı L R SEra kd:tle dinleyişinden istifar l Fara Vâam ettim: eli y Yillık 1 bundan bir müddet ev lle TJesim san'atımızın topr İf*r "'*vm,ı Hümunelerinden bir de e a BCYUıyı görmedim. hm' ön bl:;r Fakat elli yıl içinde el- Tniş Ve € tene Yirmi san'atkâr tebarüz hk '“emlek elbette bu san'atkârla- ehel ta Esirleri € şöyle veya böyle bir değ Stin ı de olmuştur Demin “lun kr tesirden salim bir hal - 'hışhdabu qürmı söylediğiniz za- fh &ti size söylemek iste- özl î;lah Eâ' küçük salonu doldu - Vaîîlc kaj İbi; Tur gibi oldu. Zira ga- h Tnin b 1 bir artist olan Leopold ı!“at-— Ü suale de bir “idarei mas- dede'ha Yap vermek istemiyeceği - li Syle DldStm"—'mHİerdı Nitekim Çel:r—h Ctti”-u Fikret Âdil'in yeni ıüqğlkten Sİ sisaradan bir iki nefes t*t Elh en:n li H * Hiç de kısa bir zaman Tu hll' ma“mak lâzımdır ki bu İ %—y &da ""ın tarihi içinde mutlaka 1 » €nteresan san ât a * hhn bel"::::# beğenilmiş, muhit !h beg İ İmiştir. Bilhassa son İlhaşa, p'tdenberi garbi Avrupa an—'ıa ile yapılan devam baı.ı ressamların 0 a Tra ressam şöyle muka- httm ıa Fr arıse gunderılmelerı bir takım hare - h buw vümesini ve a arında bir hayli mu- l.lş rın Yetişmesini mu- Bi Lii in derhal size söy - eş yıl içinde Pa- iş ol-ı;(ı Türk ressâmn - Vem arını kati * Uhüar badir. Parıs RRE y v tiyş Hleri ozi in hakiki san'at hh VS Pa Hi ıı—m h P meçhul kal - l k talebeler yal - Ni tesiri altında kal: ü elıftt Versin son on yıl ler lyn İ'ı seyahatlerini yapa - gmaa"'"' taba bu yarım asrın | nlar memle' Ve îuşmemışler. kete hakikaten “kıymetler,, halinde dönmüş ve burada istikbâllerine em- niyetle bakılacak san'atkârlar halin - de çalışmağa başlamışlardır. — Acaba üstat bu sözleriniz bazı “müstakil,, ler ve bazı “D,, cilerden maada bütün Türk tessamlarının san'atkâr hüviyetlerini şüphe ile kar- şılamak manasına almmabilr mi? — Yoook.. Hayır. Tanıştığım res- samlar, hattâ tanıdığım ve eserleri Ressam Nazmi Ziya hakkında hiç bir kanaat elde etme - miş bulunduğum ressamlar hakkın- da böyle bir zan uyandırmak iste - mem, Benim söylemek — istediğim Şudur : — “ Yirmi beş yıldan'- beri Parise gönderilmiş — olanlar katiyen “talent,, siz, istidatsız e- gillerdi. Bunlar Pariste muhit ve haca seçmekte hata etmişler, aldan: mıişlar ve yanlış bir sahada, müstahak olmadıkları bir şekilde inkişaf etmiş lerdir. Bununla beraber onları mazur görmek lâzımdır. Zira- lehlerinde kullanabilecek “esbabi - muhaffefe;,, vardır. — Ne gibi? — Zira o devirde Parise gelen yabancı talebelerin hepsi de sizinkile- rin hatasına düşmüşlerdi. Ve bütün Pariste de bu hataya düşmemiş olan lar parmakla sayılabilecek derece- de azdı. Düşününüz bir kere... Kos - koca Paris.. Milyonlarca insan.. Yüz binlerce san'atkâr ve on bine yakm ressam içinde eski sanat ile eski ekol ile resmi san'at ile mücadele - eden on beş kişi. Memleketinden Parise gönderilmiş genç bir talebe için bu n beş kişiyi secip, bulmak ve anla- mak mümkün müdür? Elbette değil- dir.. Ve elbette bunlar doğruca “Cor mont,, a gitmişler ve oracıkta kalmış- lardı. Eğer “Salle de Caillbaot,, e “Durand Ruelle;, e bir uğramış olsa- lardı orada mutlaka “Menet,, ile “Ce zanne,, ile, “Renoir”, "_Pissaro.. ve “Sizley,, le velhasıl bütün “impres - sioniste,, lerle görüşüp tamgabılecek Ierdl Bununla beraber dört beş yıldan - beri Parise giden gençlerin ayni ha> taya düşmemeleri de ancak bir tali meselesidir. Zira yirmi beş yıl ön - ce ancak ön beş kişinin ulaşmış ol - duğu hakikate, şimdi Pariste bütün bir san'at âlemi ulaşmış bulunmak - tadır. Ve Parise giden bir talebenin bu muhit içine düşmemesi mümkün değildir. Yani eskiden bir “San'at ihtilâli,, olan şey ' şimdi “San'at an' - anesi,, oluvyermiştir. Tabii hatırlarsınız. Zaman oldu ki edebiyatta da Mallarme'yi beğenmek bile bir cinnet addedilmedi mi? Hal - buki şimdi hem “Corneille,, i sev- mek, hem “Mallarme,, yi anlamak mümkündür, Tıpkı bunun gibi bi - zim sahada da “Mikel Anj,, 1 sevmek ve “Sezan,, t anlamak mümkündür ve... Lâzımdiır da.. ; Ve gittikçe artan bir heyecan ile devam etti: : — Sorarm size.. “Resmi San'at” n manasızlığını ölçmek için zamanr mızda “Roma mükâfatı,, nı kazan - mış olan ressamların. hayatı kadar veciz bir mikyas bulunabilir mi? Pa- ris güzel sanatlar akademisinden çı - kıp “Roma mükâfatı,, kazanmış olan artistin encamı şudur: Beğenilen tab lo müzeye almır ve kendisi bilmem hangi vilâyet lisesinde resim hocalr ğına tayin olunur ve sonra bu zatın adı unüutulur gider. — Peki.. - dedim - neden yeni san'at, hâlâ Paris Akademisinde- bir yer bulamadı? Güldü: — An'ane.. -dedi. - An'ane.. dü - şününüz bir kere.. Bizim Akademi tâ Napolyoön devtinderi: kalmadır. O> nun 'ressamı”'BDavid,;“in vmektebi.: Böyle bir yere yeni san'ati, ne kadar beğenilir ve yükselmiş olursa olsun sokmak bir hayli büyük meseledir. Halbuki burada her şey” yeni ve her şey gençtir.— Ve eminim ki iki yıl i- çinde burada ulaşacağım neticeleri “Paristekilere söylediğim gün dehşet- hi bir hayrete düşeceklerdir. Ve gene eminim ki ve mutlaka göreceksiniz burada ne yaparsak Paris daima biz - den iki yıl, üç yıl sonra onu yapma -| Ba kalkısacaktır. Şimdi ressamim her tarafından v - zün yıllar için için duyulmuş ve mü- temadiyen menfi kalmış bir isyanm müsbet rol merhalesine geçmek im - kânını buluşündan " mütevellit se- vinç, ve ferahlık, her uzvundan bir başka ifade alarak taşıyor, fışkırı - yordu. Bahsi bir başka mecraya sev- ketmek için; — Anlıyorum ki.. - dedim. - Son elli yılm eserleri ile bizde bir resim galerisi açmak da doğru olmayacak — Bilâkis.. - dedi. -tam smrasr dir. San'at başlarken halkm.resim terbiyesini de ihmal etmamek lâzım- dır. Bürhan Toprak bu cevabı tamam- ladı: — Memleket kültürü namma bu- nu yapmağa mecburuz. Hem bu galeri bir * resim müzesi ,, de olur. Leopold biten sigarasını ezerken bağırdı: — Evet.. Böyle bir galeri bir san'- at sanatoryomu kadar lüzumludur. Hem halka resim terbiyesi vermek , -hem de talebeyi eski san'at'ın pek lü- zumlu olan tezadından mahrum et - memek lâzımdır. Bakmız size bir misal söyliyeyim : Biz, şimdi eski san'at atölyelerin - de bile talebeye gösterdiğimiz kadim eser modellerinin yanında cıplak modeller de teşhir ediyoruz. Bundan maksadımız nedir? Beşinci asrın san'atiyle'Bugünkü hakikat, yani tabiat arasındaki mu - kayeseye imkân vermek. Vakit, biz farkıma varmadan, bir hayli ilerlemişti. Dışarıda yağan yağ- mur ile gevşeyen sinirler, gözlere mahmurluklar serpmeğe başlamıştı. Esniyen ev sahiplerine hep birden| GEAEREE ea Kler Akşam e LONDRA Bayan Ha mî yet Zeylîîk ler Biraha- nesinde Taksim abide karşısında kışlık ELVÜ SALONU BU AKŞAMDAN İTİBAREN: AŞAĞIDA YAZILI ŞAYANI HAYRET PROGRAMI MUHTEREM MÜŞTERİLERİNE BİLDİRİR 1 — Kemani NECATİ TOKYAY ve arkadaşları saz heyeti.' 2 — Bayan Faide,Mahmure HandanMelâhat, Ayda, HAFIZ BURHAN bu geceden itibaren iştirak edecektir. 3 — Büyük fedakârlıklarla Mısırdan gelen hakikt Arap muganniyvesi ÜMMÜ ŞERİFE'nin hazin Arap şarkıları, ayrıca Arap raksları HAYDAR Kemani meşhur 4 — Meşhur tanburi solist (Sarı kordelâ şaheseri) 5$ — İki kız kardeş Banatkâr (NERMİN, ŞERMİN) goruîmemxş zey. bek ve varyete öyunları. 6 — Hiç tanımmamış altı bayandan müteşekkil zeybek ve kıvrak oyun bütün zevkleri celbedecektir. 1 — Bayan MECBURE varyete ve akrobatik oyunları ve KAZ BEK MURAD'ın harikulâde bıçak oyunları. havaları Fahri (Malatyalı) en bakir halk türküleri refakatile, meşhur YEZEEREĞENEİEEE B H # — Müdüriyet M AY R A M münasehetiyle gayet zengin program E Anadolu ve Zeybek Oyunlariyle enteresan REVÜLER İ Yerlerinizi önceden temin için müdurıyete müracaatınız rica olunur. di BENRRRAN ü Telefon: 40335 !ğfış SESSSSLE İĞ v Şirketi Hayri yede-n Bayram günlerimizde seyrüsefer tari- femiz aynen tatbik edilecektir. Araba vapuru seferleri pazar tertibi üzerine icra edileceğinden başka olarak saat 8 de ve 20 de usküdardan Kabataşa ve 8.30 da ve 20.30 da Kabataştan Usküdara ikişer sefer daha ilâvecten yapılacaktır. 5 —h P o H 5 w Emniyet sandığı Taksitle Mülk edinmek — ilânları Caf mn5 5 ü HK istiyenlere Müessesemiz peşin ufak bir tediye mukabilinde sekiz seneye kadar tak-ıs sitli gayrimenkul satışma karar vermiş tir. Küçük bir tasarrufla İstanbulun ” her semtinde her çeşit mülk edinmek fırsatını verecek olan satış ılanlı.nmm iş behemehal dikkatle okuyunuz. Sandığın kiralık mallarının lıslesını görmek herkes için faidelidir. (1001) 5'. İstanbul. Belediyesi - İlânları Otobüs sahiplerinin Belediyeye vermeği kabul ettikleri hisse y'cıılı:ulaı*daı:ı—’S alımmakta olan ücret tarifelerine zam yapılmamak şartile ödeneceğinden tıoj,; rifede ve biletin üzerinde yazılı olan miktardan fazla ücret istenildiği tak-m dirde verilmemekle beraber en yakın polis merkezine de haber verilmesi hal- .. kim menfaati namıma ilân olunur, (B) (1024) 10 - zt veda etmeğe karar verdik. AÂpart- | gn b manın merdivenlerinden inerken Le- Bursa lise m ezu nları-” opold Levi bu konuşmayı şu sözler- le bitirdi: — Eski san'at.. Hayat ıIe intibakı olmıyan san'attır. Bu san'atın elim âkibetinden yeni nesli kurtulmuş ad dedebilirsiniz. YA Ben, artist Leopold ile Güzel San'- atlar Akademisinin yeni ve büyük bir kiymet kazanmısş bulunduğuna i - nanıyorum, Nınmeddm NAZIF nın gezintisl z Bursa erkek lisesi mezunları cemıyeti,ı nin İstanbulda bulunan azaları her senez! olduğu gipi bu sene de Bursaya bir se-in yahat tertip etmişlerdir. Yarın hareket edilerek perşembe günü avdet edümek:â Üüzere 4 gün Bursada kalınacaktır. Bu,-! arada Uludağa çıkılacak ve belediye sa.jd lonunda bir balo verilecektir. Bu gezin-0? tiye 30 kız, 50 erkek iştirak edecektir. ’ğ