Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
LÜth yYÜZÜN- den kahır Hürgid baba, zayıf, cıliz, ihtiyar bir ğî*ı“"cüydü. Yüzünün e oamık eş olmuştu. Yapım kestiği meşeleri kömür Ü yazlar y akla hayatr geçmişti. Ekse- Yalını v İşler meşgul olur, kışm da, thk için kasabaya inerdi. bip mtü;rm“a yükler, inliye oflaya Ürüç — YOlu üç saatte yürüyerek Bi A üYA m;ğoğ Müşterisi vardı. Onu görenler azıç YA “gel Hurşit baba!,, der- h mm Soğuna bakmazlardı. B&hri efeyatîda kasabanın eşrafından alırdı, ;ndı de, kömürünü ihtiyardan W'ırd,_ ğîîğ Pek acır, onu daima ka- Taraj n Hurşidin omuzuna vu- VA som" dedi ki: ü Pi Hana bir hediyem var.. KALİ Ha'yl"üla,' paşam ? Onü m“vlu- bizim merkep yok mu, aç © İhtiyarın gözleri fal taşı gibi Biralaya, YiN hakikat olamazdı, bu, & ğiîx' fakat kalbini tatlı tatlı çarp- alay! Bo.hrî ; Na efendi , gülerek devam etti: 'îuııuy S9$trdn? Niçin inanmaz gibi . ” Orsun ? hi ği bilme, — SAhi söylüyorum.. Bizim K Bmmîyorsun ? Sük haşç” Tüm efendim.. Hani şu kü- —BR, T*ktebe götüren.. lan bayş;ı“ kendisi.. Artık bizim oğ- &eği ,an_a“- Bisiklet istedi. Ben de İeri oan, 4 Yermeği düşündüm. Kömür- İht: € yüklersin. hük îy%r kömürcü sevincinden bayı - tikanar Piydi. G j B ırtlağına bir geyler ;İ_:h. ııışi'meriıu:"ıeı:ı yasşlar aktı. Bir Hıht% P olmak?.. Bu, onun bütün Sbiy , Sayesiydi! Fakat heyhat.. Saman iki büçuk parayı bir a- ek buna muvaffak olama-. Tit w şükür, cenabı hak Ufta buj Yösıtasiyle ona böyle bir ü 'ncîüd uhrdu. “gğı: dahi ;h, ne biçim teşekkür ede- # Y, kargısındakinin kalbinde m"'" mMı sıkıl- t'#. yoksa Uhaf mı EMİİll'ıı'uıı.ıış ? flm ç:,uzamanlarda İnçilterede bir M'l“len $ olan Alman artisti k mthh, _Nevyorka döndüğü ehdi.ine l:ı?te':llcr etrafımı — sararak BK İT sual sordular: b ettiğincaf"z Rudolf Sieber ile kav- Ş B“u“ z söyleniyor? ae Yükangi erine Marlen Ditrih ;u'l%tn_ görüldüğü gibi bir hal Aeabn e ' Ğ b“lı:lî _:'kıl ne demek istedi. Ca q»a suali tuhaf mı uyandırdığı bu büyük neş'eden mem - nun olarak, ihtiyara derhal eşeği tes- Baba Hurşidi sokakta eşekle beraber görenler arkasından seslendiler: — Hey!.. İhtiyar.. Define mi bul-- dun?.. Nereden çıktı bu eşek... Vay kâfir.. Bizi ama da soymuş.. Para bi - riktirmiş baksan a... Kömürcü, hiç bir şey işitmiyor, önünde yürüyen eşeğe aşkla bakıyor - du. O ne güzeldi... Tombul tombul., Ren gi de kurguni.. Ne de 'munis.. Hemen beyefendisine alıştı.. Birlikte tıpış tıpıs gidiyorlar... Hurşit baba, bekârdı. Kimsesizdi. boz eşek ona hayat arkadaşlığı da et- tiği için, ona karşı muhabbeti iki kat- lroluyordu. Her dakika yanma gidi - yor, onu okşuyor, hayvanla konuşu- yordu. — AÂcıktın mı?.. Susadın mı? Sana “sap,, Vermek olmaz.. Nazlısın, arpa vereyim, Havalar çok yağmurlu ve soğuk ol- duğu zaman, eşeğine kıyıp da onu bir türlü ortaya çıkaramazdı. Gene kömür- leri kendi yüklenirdi. Hayvan da hakikaten nazlrydı. Ha- valar biraz soğusa hemen öksürmeğe başlardı. Çok soğuk olan birgün, hayvanın öksürüğü arttı. Gece dehşetli kar yağ- maş, ortalık buz tutmuştu, Kömürcü baba, merkebini kulübesinde bıraka - rak kendi çıktı. Kasabaya indi. Avde- tte odayı boş buldu. Acaba eşek ne- reye gitmişti. Her halde içi sıkılmış, civarda dolaşmağa çıkmıştı. İhtiyar |- adam hemen firladı. Onu aramafa ko- yuldu. - Hayvanı, kurumuş çalılıklar arasm- da, karların kenarmdan çıkan otları yemekle meşgul buldu. — Eyvah.., hastalanacaksın.. Ne ya- O akşam merkep fazlaca öksürdü. İhtiyarım kalbi sızlıyordu. Rüzgâr buz gibi esiyordu. | Yatağından kalktı. Kaputunu hay- vanm üstüne çul makamında örttü. Fakat boz eşeğin öksürüğü devam e- dince kendi yorganını, battaniyesini, her şeyini hayvana yığdı. Onu iyice sardı, sarmaladı. * A & Kasabada, konakta, efendi pencere- sinde oturmuş, düşünüyordu. “Dışarda, kar, şiddetle yağıyor. Fakir fıkara bu soğukta donuyor. Hepsine yardım etmek kabil değil. Ney se şü kömürcü babaya merkebi ver - mekel çok büyük sevap işledim... Herif ölünceye kadar biraz olsun rahat eder.î O esnada kapı açıldı. İçeriye kâhya girdi. — Haberiniz var mı efendim? Pek acıyacaksınız: Bizim kömürcü Hq_ıfşid baba sizlere ömür... Ş — Hayrola... Neden? — Soğuktan donmuş efendim... Ne- si var, nesi yoksa merkebine örttüğü içima " mümkün olan yardımı yaptı. Fakat ' ediyor, fakat İvonya istediği gibi hü- k | Yediler arasında Yazan: Niyazi Ahmet 363 sene evvel bugün Yaş divanına umumi bir isyan çıkaran ferman geldi Ivonya dört elçinin kulakları ile burunla- rını kesti, kale duvarlarına baş aşağı astırdı. Cezasını cesedi develerin allında parçalanmak suretile ödedi Moldavyalı Jan İvonya, Eflâk prensi Boğdanın Lehistan ile müna- sebata girişmesinden istifade ederek Osmanlı padişahından yirmi bin ki- şilik bir kuvvet istemişti. Lehistan bu hareketin önüne geç- mek ve Boğdanı kurtarmak için İvonya çoktan kuvveti almış ve mu- harebeye girişmişti. ç Boğdan, İvonyayı davasından vaz geçirmek için kendisine Radeçkiyi elçi gönderdi. Fakat zavallı elçi, iş yapacağı yerde başına ummadığı fe- lâketler geldi. Zincire vurularak İs- tanbula sevkedildi. Bu hadiseler cereyan ederken Le- histan kralr Sigismund öldü. Bu ölüm, Lehistanı büyük felâketlere sürükliyebilirdi. Onun için bir şartla Hotin, İvonyaya — terkedildi. Şart, Lehistana sadık kalması idi. İvonya sadık kalacağına yemin ederek Hoti ne girdi. Yeni hakim, ilk iş olarak kendisi- ne yegâne düşman addettiği Boğdan ile kardeşinin teslim edilmesini iste di. Fakat bu istek yerine getirilemedi. Çünkü Boğdan sert İvan tarafımdan bir çuval içine konarak suya atılmış kardeşi de ortadan kaldırılmıştı.. Hammer, İvonyanım Moldavyada yaptıklarını şöyle anlatıyor: “Pisko- posları, papasları, güya - gizli olan hazineleri teslime mecbür etmek için| diri diri gömdürdü.., Hammer, belki biraz mübalâga küm sürmeğe başlamıştı. Bu vaziyette iken 1547 yılr 20 şubat günü 363 sene evvel bugün Boğdan Voyvada- lığının merkezi olan Yaşa bir çavuş gelerek divana bir ferman verdi. Fer- manda o zamana kadar verilmekte olan altmış bin altın yerine yüz yirmi !Jâln altın vergi verilmesi bildirilmekte idi. İyonya fermanı alır almaz bütün Bayarları umumit isyana davet ede- rek: — Ya hepimiz yaşayacağız, yahut hepimiz öleceğiz.. Şimdi buna karar verelim.. dedi. Herkes: h — Yemin ediyoruz. Ya hep, ya hiç., diye bağırdılar. İsyan korkunçtu.. Ölmek göze almmış bulunuyordu. Türkün yardımı ile kuvvet bula- rak mevki alan İvonya, şimdi eski dostunu mahvetmek ya mahvolmak için yola çıkıyordu. İlk çarpışmalarda muvaffakiyetler kazanarak — galip geldi. İbrail Türk kumandanma düş- manı Piyeri tardetmesini bildirdi. Türk kumandanı bu serserinin sö- zünü büyük bir hiddetle karşılayarak cevap olarak dört adamı ile on gülle ile iki ok gönderdi. İvonya bu hedi- yeleri alır almaz dört kişinin kulak- ları ile dudakları kesildi. Kale duvar- ları önünde ayaklarından asıldı. Bundan sonra İbrail üzerine yü« rüyerek dört gün rastlanan insanlar insafsızca doğrandı, # * &£ İvonya, artık yaptıklarının cezası- nı çekmeli idi. Kendisini dev ayna- sında gören bu serkeş adam çok geç« meden büyük bir ordu ile karşılaştı. Moldavyallar müthiş surette - sü- suz kaldıklarından teslim olmağa razı oldular. Kapıcı başıya teslim edi- len İvonyanın ölümüne gelince şöyle oldu. Kendisi ile görüşürlerken bir zabite hiddetlenerek birdenbire biri yüzüne diğeri karnıma iki hançer sapladı. O anda üzerine hücum eden yeniçeriler başmı gövdesinden ayı- rarak bir mızrağa geçirdiler. Cesedi üzerinden develer yürütülerek parça parça edildi. Başı, isyan eden emir adamlarından nasıl intikam almdığı« nı göstermesi için Voyvoda saraymımı kapısma mıhlandı. Bulgaristanda Çırçıplak Gezen Belediye reisi Köylülerin şikâyeti üzerine tevkif edildi Bulgaristanda, çıplaklık - kültürü- nün eski bir propagandacısı olan Krikofo Belediye reisinin tevkifi ile çıplaklar cemiyeti kurmak tarafe tarlığı, ağır bir darbe yemiştir. Belediye reisi Georgi Georgiyef, çıplaklık yolunu tutmuştu ve bunun çığırtkanlığını yapmaktaydı. Bu adamın adeti, civar köylerde, çıplak bir halde beygirin üzerine bin- miş olarak ve beygiri dört nala koş- turarak dolaşmaktı. Onun bu mecnun halile birdenbire görünüşü, köy sakinlerini paniğe uğratırdı. Aynı sürette gene çıplak - olarak beygirle, şehrin dışmdaki mektepler civarında da belirir ve garip man- zarasile hoca ve talebeye dehşet sa« lardı. | Nihayet köylüler yüksek makam- lara mürataatta bulunmuşlar ve Plovdiften gönderilen bir polis gru- bile bu zıpır tevkif edilmiştir. — Balkan Herald — dan Kimyager | Hüsameddin Tam idrar tahlili 100 kuruştur. Bil- umuüm tahlilât. Eminönü Emlâk ve Eytam Bankası — karşısında İzzet Bev Hanı. (Hatice Süreyya) H GÜ v İkt  | İHELE..Su DUYAR” BİRGÖRSEM ? )) DE ü A lARIDâ BİR ) B'R“m?fî ' ”â;’?âe" DEFA ARAŞDIR.- :u MİiKIİNİN ea İ FENA OLMAZ-? UĞRASŞMAK NERONLAR « ü (u | Ç N AKLINA DAN KOR-İ- SS — — , KAT aS KUYOR Kü Ş G -fğ,ğ_:_.—_ı y İT VeALBA, h .P Ş ua - | 1[,1: KÜ ; Jı —ı K | w Vı Y V0 zz L/"'ü';, UT W & Pa İ - A.&_ üü yi ği dU Zç AM ;*: , 2 — İ W ü D S l d l ğ l4 £i Tei gll dd 'î-*.—;,&', l İA v p * illa