Lütuf yüzün- den kahır Miniş Zâyıf, cılız, ihtiyar bir Yüzünün rengide kö- le artik ©$ olmuştu. Yapıp sar Kestiği meşeleri kömür im hayatı geçmişti. Ekse- Râlnş ger meşgul olur, kışın de, Yüklerin; ak için kasabaya inerdi. ME siatlik yor erler, iliye olaya yl Yolu tiç saatte yürüyerek lem, >< Müşterisi vardı, Onu görenler İş, , far, “gel Hurşit baba!,, der- Bum Soğuna bakmazlardı. Me syanda kasabanın eşrafından .. Yirirdı, Kabaya Pek acır, onu daima ka- Tarak dahili Hurşidin omuzuna Vu- ki: Ki bir hediyem var. az ğe Paşam? Şu bizi ima N 7 yok mu Alg, tiyarın gözleri fal taşı gibi YP, hakikat olamazdı, bu ala; at olamai " İran Si kalbini tatlı tatlı garp- e fendi , gülerek devam etti: Şöğirdin? Niçin İnanmaz gibi > * Sak yi i “ Ky yoru Bizim Sik ime efendim. Hani şu kü- — ekteba götüren. La Miyan kendisi. Artık bizim oğ- İİ any Bisiklet istedi. Bende İt yi Yermeği düştindüm. Kömür. İrtiye, yüklersin. arak Biye üre sevincinden bayı- Üküner YAL Gertlerına bir geyler KEY rinden yaşlar aktı. Bir a) ri olmak?.. Bu, onun bütün Shi, , Bayesiydi! Fakat heyhat. nan iki buçuk parayı bir a- Biri y cönabı hak tana Dalay ıtasiyle ona böyle bir Ml m teşekkür eğe- kemTŞt. R Ni bey, bağli kalbinde m mı sıkıl- $. yoksa çuhas mı ulmuş ? K şükür, So, li MN NN çeşi amanlarda Yanülarede Hi e my olan Alman artisti San gazi Nevyorka döndüğü İnd, etiler etrafmı o sararak —E, 2 sual sordular; ÜN etiğiniz Rudolf Sieber ile kav- Bun iz söyleniyor? e yuk. üzerine Marlen Ditrih Z d ne demek istedi. Ca- Kk buna muvaffak olama-j ayarda görüldüğü gibi bir hal) İ riktirmiş baksan e... efendi de, kömürünü ihtiyardan | | NN "uyandırdığı bu büyük neş'eden mem - nun olarak, ihtiyara derhal eşeği tes-| Tim etti, Baba Hurşidi sokakta eşekle beraber görenler arkasından seslendiler: — Hey!.. İhtiyar. Define mi bul-| dun?.. Nereden çıktı bu eşek. Vay| kâfir.. Bizi ama da soymuş. Parn bi-! Kömürcü, hiç bir şey işitmiyor. | önünde yürüyen eşeğe aşkla bakıyor -. du. O ne güzeldi... Tombul tombul.. Ren | gi de kurşuni.. Ne de munis.. Hemen beyefendisine alıştı. Birlikte tıpış tıpış gidiyorlar... Hurşit baba, bekârdı. Kimsesizdi. boz eşek ona hayat arkadaşlığı da et- tiği için, ona karşı muhabbeti iki kat- 1 oluyordu. Her dakika yanma gidi - yor, onu okşuyor, hayvanla konuşu- yordu. — Acıktın mı?.. Susadın mı? Sara 'sap,, vermek olmaz. Nazlısın, arpa vereyim, Havalar çok yağmurlu ve soğuk ol- duğu zaman, eşeğine kıyıp da onu bir tilrlü ortaya çıkaramazdı. Gene kömür- leri kendi yüklenirdi. Hayvan da hakikaten nazlıydı, He- valar biraz soğusa hemen öksilrmeğe başlardı. | Çok soğuk olan birgün, hayvanm| öksürüğü arttı, Gece dehşetli kar yağ! mış, ortalık buz tutmuştu, Kömürcü baba, merkebini kullibesinde bıraka - rak kendi çıktı, Kasabaya indi. Avde:| tte odayı boş buldu. Acaba eşek ne- reye gitmişti. Her halde içi sıkılmış, civarda dolaşmağa . çıkmıştı. İhtiyar adam hemen fırladı, Onu aramağa ko- yaldu. iş Hayvanı, kurumuş çalılıklar arasın-| da, karların kenarından çikan otları yemekle meşgul buldu. — Eyvah... hastalanacaksın.. Ne ya:! Piyorsun? - diye bağırarak boz eşeği içeri çekti, O akşam merkep fazlaca öksürdü. İhtiyarm kalbi sızlıyordu. Rüzgâr buz gibi esiyordu. Yatağından kalktı. Kaputunu hay- vanm üstüne çul makammda örttü. Fakat boz eşeğin öksürüğü devam 8 dince kendi yorganmı, battaniyesini, her şeyini hayvana yığdı. Onu iyice sardı, sarmaladı. | #3 | vu, Kasabada, konakta, efendi pencere- sinde oturmuş, düşünüyordu. “Dışarda, kar, şiddetle yağıyor. Fakir fıkara bu soğukta donuyor. Hepsine yardım etmek kabil değil. Ney 86 şu kömürcü babaya merkebi ver 1 mekel çok büyük sevap işledim... Herif ölünceye kadar biraz olsun rahat eder.! O esnada kapı açıldı. İçeriye kâhya girdi. — Haberiniz var mı efendim? Pek acıyacaksmız: Bizim kömürcü Hurşid baba sizlere ömür... — Hayrola... Neden? — Soğuktan donmuş efendim... Ne- 8i var, nesi yoksa merkebine örttüğü! ? Yoksa suali tuhaf mı) için. | mi (Hatice Süreyya) i Tonton amca kaptan Yediler arasında 1 aa astırdı. Cezasmı Moldavyalı Jan İvonya, Eflâk prensi Boğdanın Lehistan ile müna- sebata girişmesinden istifade ederek Osmanlı padişahından yirmi bin ki- şilik bir kuvvet istemişti. Lehistan bu hareketin önüne geç-| i gelerek divana bir ferman verdi. Fer- mek ve Boğdanı kurtarmak için! mümkün olan yardımı yaptı, Fakat! İ İvonya çoktan kuvveti almış ve mu-| harebeye girişmişti. Boğdan, İvonyayı davasından vaz geçirmek için kendisine o Radeçkiyi elçi gönderdi. Fakat zavallı elçi, iş| yapacağı yerde başma ummadığı fe- lâketler geldi. Zincire vurularak 1s-! tanbula sevkedildi. | Bu hadiseler cereyan ederken Le- histan kralı Sigismund öldü. Bu! ölüm, Lehistanı büyük ( felâketlere| sürükliyebilirdi. Onun için bir şartla Hotin, İvonyaya terkedildi. Şart, Lehistana sadık kalması idi. İvonya| sadık kalacağına yemin ederek Hoti ne girdi. ğ Yeni hakim, ilk iş olarak kendisi- ne yegâne düşman addettiği Boğdan ile kardeşinin teslim edilmesini iste di. Fakat bu istek yerine getirilemedi. Çünkü Boğdan sert İvan tarafından bir çuval içine konarak suya atılmış kardeşi de ortadan kaldırılmıştı.. Hammer, İvonyanm Moldavyada yaptıklarımı şöyle anlatıyor: “Pisko. poslar, papasları, güya gizli olan hazineleri teslime mecbür etmek için diri diri gömdürdü.,, Hammer, belki biraz mübalâga ediyor, fakat İvonya istediği gibi hü- küm sürmeğe başlamıştı. Bu vaziyette iken 1547 yılı 20 şubat günü 363 tene evvel bugün Boğdan Voyvada- lığının merkezi olan Yaşa bir çavuş manda o zamana kadar verilmekte olan altmış bin altın yerine yüz yirmi bin altin vetgi verilmesi bildirilmekte idi. İvonya fermanı alır almaz bütün ne umumi isyana davet ede- Tek: — Ya hepimiz yaşayacağız, yahut hepimiz öleceğiz.. Şimdi buna karar verelim.. dedi. Herkes: > — Yemin ediyoruz. Ya hep, ya hiç., diye bağırdılar. İsyan korkunçtu... Ölmek göze alınmış bulunuyordu. Türkün yardımı ile kuvvet bula- rak mevki alan İvonya, şimdi eski dostunu mahvetmek ya mahvolmak için yola çıkıyordu. İlk çarpışmalarda muvaffakiyetler kazanarak (galip geldi. İbrail Türk kumandanma düş- manı Piyeri tardetmesini bildirdi. Türk kumandanı bu serserinin sö- zünü büyük bir hiddetle karşılayarak cevap olarak dört adamı ile on gülle ile iki ok gönderdi. İvonya bu hedi- yeleri alır almaz dört kişinin kulak-| Yazan: Niyazi Anmet 363 sene evvel bugün Yaş divanına umumi bir isyan çıkaran ferman geldi Ivonya dört elçinin kulakları ile burunla- rını kesti, kale duvarlarına baş aşağı cesedi develerin altında parçalanmak suretile ödedi ları ile dudakları kesildi. Kale duvar ları önünde ayaklarından asıldı. Bundan sonra İbrail üzerine yü. rüyerek dört gün rastlanan insanlar insafsızca doğrandı, ... İvonya, artık yaptıklarının cezasis ni çekmeli idi, Kendisini dev ayna. sında gören bu serkeş adam çok geç» meden büyük bir ordu ile karşılaştı. Moldavyalılar müthiş surette sü suz kaldıklarından teslim olmağa İ razı oldular. Kapıcı başıya teslim edi- len İvonyanın ölümüne gelince şöyle i oldu. Kendisi ile görüşürlerken bir zabite hiddetlenerek birdenbire biri yüzüne diğeri karnma iki hançer sapladı. O anda üzerine hücum eden yeniçeriler başmı gövdesinden ay rarak bir mızrağa geçirdiler. Cesedi üzerinden develer yürütülerek parça parça edildi. Başı, isyan eden emir adamlarından nasıl intikam almdığı- ni göstermesi için Voyvoda saraymını kapısma mıhlandı Bulgaristanda Çırçıplak Belediye reisi Köylülerin şikâyeti üzerine tevkif edildi Bulgaristanda, çıplaklık” kültürü. nün eski bir propagandacısı olan Krıkofo Belediye reisinin tevkifi ile çıplaklar cemiyeti kurmak tarafe tarlığı, ağır bir darbe yemiştir. Belediye reisi Georgi Georgiyef, gplaklık yolunu tutmuştu ve bunun çığırtkanlığı yapmaktaydı. Bu adamın adeti, civar köylerde, çıplak bir halde beygirin üzerine bin» miş olarak ve beygiri dört nala koş- turarak dolaşmaktı. Onun bu mecnun halile birdenbire görünüşü, köy sakinlerini paniğe uğratırdı. Aynı sürette gene çıplak “olarak beygirle, şehrin dışındaki mektepler civarında da belirir ve garip man- zarasile hoca ve talebeye dehşet sas lardı Nihayet köylüler yüksek makam» lara müracaatta bulunmuşlar ve Plovdiften gönderilen bir polis gru bile bu zipir tevkif edilmiştir. — Balkan Hereld — dan Kimyager Hüsameddin Tam idrar tahlili 100 kuruştur. Bil- umum tablilât, Eminönü Emlâk ve Eytam Bankası (o karşısında İzzet