23 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Wistne edinen doktor Fuat Aslan hastahanelerde — stajını bitirip de doktorluğa başladığı zaman büyük şehirlerden birine yerleşerek, bol bol para kazan- mağı Aaklına bile getirmemişz, kendine hayat arkadaşı seçtiği bayanı ile birlikte Anadolunun çok güzel bir bucağı olan Çer- keşe gitmişti. Bayan Aslanı o bölgede tanı- mayan kimse kalmamıştı. Bu genç ve iyi yürekli kadın her kesin imdadmma koşar, yoksul- İara üst baş ve yiyecek dağıtır, küçüklere oyuncak, bunların an ne ve babalarına para verindi. Köylere gitmek için tek atlı bir araba satın almıştı. Bunru kendi kullanırdı. Yolculuğa çık- tğı zaman yanına daima altı yaşındaki kızı Ülâyı alırdı. Ço- cuklar için bu araba yolculuğu büyük bir bayram ve sevinç kay- nağı olurdu. O gün bayan Aslan her za- man olduğu gibi hayır işlerine sabahleyin erkenden çıktı. Kol tukta annesinin sağ ve soluna oturmuş olan İhsanla Ülayv kah- kahayı basıyor, yaşamaktan se- vinç duyuyor, iki yanında koza- man yeşil ağaçların gölgelen- dirdiği güzel şosede araba ile gitmekten seviniyorlardı. Küçük at keyifli keyifli koş- tukça, çocuklar durmadan öna haykırıyorlar: — Haydi kuzum; haydi ca- nım; biraz daha hızlı!.. diyor- lardı. Atın böyle heveslendiril- meğe hiç ihtiyacı yoktu O yor- gunluk duymaksızın kendiliğin- den koşuyondu. Cok geçmeden, dağfların ya- macına kurulmuş ışık köyüne sapan dönemeçe varmıslardı. At kendi kendine adımlarırfı yavaşlatmıştı. —Köye girdiler araba ve yoksul görünüşlü bir evin önünde dürmustu. Cocuk- lar annelerile birlikte arabadan asağıya atladılar. Kapı aciktı, İçeriye girdiler. Ev dediğimiz bu yer bir tek odaydı. Burada eski bir demir karyo- la üstüne üzanmış yaşlı bir ka- dın vardı. Ön bir yaşlarında bir kız da yatağın başı ncunda ötür mMmus, Fsstaya yüksek sesle oku- Yora.. Açeriye girenleri gören bu kız, sesini kesti, —yerinden fırladıfı. gibi onlara doğru koş- tu. Bayan Aslan: — Gün aydın Fatma - dedi - büyük anen nasıl? — Bugünlerde iyicedir şü- kür! Ağrıları yok ama yataktan çıkmak istemiyor, Bunun üzerine bayan Aslan, yas'ı kadına döndü. Hal hatır sorduktan sonra yanı başına oturdu. Kendisine ve torunları- na getirmiş olduğu armağanla- rı verdi. Yaşlı kadının Ahmet adlı bir de erkek torunu vardı ki evde hiç oturmaz, bütün gün dağ ve bayırlarda yaramazlık eder dururdu. D * b İşte o günde Ahmet pek uzaklara gitmemişti. Evin çev- resinde dolaşıyor; kendi yaşın- daki arkadaşlarile — yaramazlık için bir oyun düşünüyordu. Co- cuklardan birisi, geçen hafta kasabadan kestane fiseği almış- tı. Ne yapalım diye düşünüp du- rürken ÂAhmet: — Arkadaşlar, bakın dokto- run karısr arabasını bizim evin önünde bırakarak iceriye pirdi. Haydi şu fişekleri tekerleklerin arasında patlatalım da, at nasıl ürkecek bakalım!,. dedi. Bu dü- şünce bütün arkadaşların çoök hoşuna gitti. Dediklerini hemen yaptılar, Fişekler küçük bir si- cimle tekerleklerin arasına bas- landı ve epey uzun olan fitile ateş verildi. Fakat ne yazık ki tam bu sırada, bayan Aslanla çocukları evden çıkarak araba- ya binmisler, bavan da dizgin- leri eline almıştı. İşte bu sırada fitil yanmış, fişekler hep bir arada patlayın- ta at fena halde ürkmüş, gemi azıya alarak çılgın bir dört nala kalkmıştı. Bayan Aslan, ürken hayvanı durdurmak için beyhude yere uğraşıyor, korku içinde kalan çocukları da, çığlığı basryondu.. Tehlike muhakkaktı. Zararsız bir eğlence diye ya- pılmak istenen bu şakanın kö- tü bir neticeye doğru gitmekte olduğUnu gören Ahmet bir sa- nive bile tereddüt etmedi.. At baş döndürücü bir hızla kendi hizasına gelirken, çocuk sıçradı - ve dizginlere yapıştı. On metre kadar sürüklendiği halde atın başını bırakmadı. Kuvvetle çekilen gem, hayvanı az ötede durdurunca, Ahmet de bitsin Rr halde verlere serildi; bütün gücünü harcamış olduğu için bayılmıştı. Bayan Aslan arabadan atla- yarak, imdadına koştu: olup bi- teni görmüş olan köylüler de koştular. Ahcda hafif bir yaradn baş ka bir zarar olmamıştı. Onu kaldırıp evine taşıdılar. Gözle- rini actığı zaman bayan Âslan kendisine nasıl teşekkür edece- #ini bilemedi: cocufun pösterdi ği büyük kallramanlıktan o ka- dar heyecanlanmıştı ki, ancak kekeliyerek söz söyliyebiliyor- du. Ahmet ise büyük bir şaş- kınlıkla: — Aman bayan teyze bana teşekkür etmek değil, dayak at- malısınız. Atı korkutan — ben- dim. Önun ürkerek gemi azıya alacağını düşünememiştim. El- lerinizi öperek, suçumu bağışla- manızı dilerim. Diye yalvarmağa başladı. Bu Buç çok çabuk bağışlandı. Gös- termiş olduğu büyük - cesaret, yapılan yaramazlığı tamir et- mişti. Bundan başka, Ahmet için bu yaramazlık iyi bir ders oldu. Hasta yatağında yatan büyük annesi de artık onun hakkında şikâyette bulunmak için hiç fırsat bulamamaktadır. Filipin adalarının Bazodo kabile. si kadınları — dişlerini sivri uçlu yapmak için törpületirler. 23 İkincikânun — 1937 Her hafta Cumartesi günleri HABER gazetesine ekli olarak parasız verilir. Miki'nin nisanc_ılııl_(_marifeti LKAYI ATTIM . VARDIĞI YERE OK Â HALKAY Zacima ORTASINCAN GEÇİR VCEĞİM KIZILKUKULETE, Ylîılı- Ç BUNU SENDE D YAPAMAZSIN ALIN BAKIN— NE ıı'uîavıb_ l NE KERAMET EL FABUKLERE $M GU MaRiFET— - L DeZ ŞİMDİ İKİNCİ HALKAYI [ KiİMSE GÖRMEDEN OKA GEÇİR DİKR l © R4 DEN EVVELVARA- ÇT BİLSEM İSİN- FARKINA VARA- PU ARADA ÇETENİN DiĞGER MEN SUPLARINDAN Şiş GÖBEKLE JÖON İ ÇOMAK OYNUYORLAR... İ '.X 4 S A AŞK OLSUN SANA BABACAN... OŞDU İŞTEDE MUVAFFAK OLDUN — '#. ÇA, 2t — et a. GN SORBA DÜDÜNÜ DUYANLAR | UZAKTA KALAN NÖBETGİLER. ı LHAYDİ MIKi soF- . RAYA ÇA- BE Ş GĞIRIYOR- A N MR. Çocuklar: Mecmuanızın 54 üncü sayısile birinci cildi lamamlarmı;tır HABRER gazete- lerini almak suretile hemen hemen para sarfetmeden elde etmiş olduğunuz bu mecmuaları ciitlettii' mek istiyorsanız, Ankara caddeşinde (Vakıt Kütüphanesi) ne bir numara mukabilinde bırakımız. Cilt parası için /25) kuruş getrmelisiniz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: