17 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"(Sjo3 Yprs3) Snmayo Trsya — UonuroyoSun . gHONrarOROSTE Pürs TSÜOSLİT PPLASTAM — f"“mu A # & İ UJESİ — 9)5ED 9SVD) op TPTS Yuyasp — vege — 2B199) — Jepörma #perag 'oPöy — vp zıiğ — MA Mağıyıar adaf Lap pumij Ve POLip doj W7 Yoyuo Uop Iemi Do9 Oi W ASIPMU UOf U 1iporAo8 Lrejönunyo sSöymn ULreyfung “ayyory NeL g dap PUeH 91P 190TLIP T9 9d dOpa ll Y YIDIMOIAIAZA TONYUO YAP ISSTAĞSY A9YDINI SKT OPININ HOA TLDİRMYOŞ -abB908 1p 189 Joğıar üDA J TuSUNUOYADUD PWZ 9)89b5 WT “Tanın K Lap pusH 9rp P 9nap — 39)9yoy Ner g “UoduruğıoA TopısuyoS 9iT 9HY9N sıp pun aj “32N Yop purs 'pujs uournmoyaSur öyoram “opupy sıd — 49)5ED 81P PUTS OM — ( dPus usunmoyaSun öydrama “apuryı 9p purs aa — 'OpTEL, 9P 357 9S7 TanmuoyaSUL SyaraM 'NELT SNT — 43981 Usurumoyaduns ayojaM NLT NP IST SEM — YOYUO 1ap 351 9ST TönruroyOİLE ToyoyaM “THERN SA — i357 Younmoyadur TaydyoM 'TULIN 19P 157 SN — BUSNUOY -Ture g 19p 199 Pusgy Yap YAyOM S9MEI, aP PuN TAYTO 121 | *UPOTA YOOU 357 HYT HOA 8SE9 OT “YAySA Homras 35511800 P e R EYESSE PP İpklpi * osEs> ERREZE sile TEpejf Biks ( PieEl £ e .yE a B ÜFt O Büpziş & S ee BÇm a _gs.g > ğ K o .N....,...E' p ğE ğ ğğ%ğğ z : F- P G Hi $ E ş Eğğğî z B 4 SpELE * g &£ z gi u zi E ğıâgğ z el ş MAi Eeşi | i — » (B m © p ©. H gv Di0 PPP & 5 US D ge Ça w iş ââgğâğsâ - E n_n.m — © KA C. SözekltE , © pi M âğğâ ÇEb'<SEn < gâ' OE Ğ_.Sâ.ğ.ag p ERBN . EERİRE , v eti GLim'a6 & YANA REnRbEE» & oA B TEge Ğğg ğgâ 3 n G E a Tz EşŞ « rııâ_—mı gâğgî S RÖSE Faplati Eğî%q gğg_g -3 gg-ı:jö li ğğ!—ğg B uü cE RYEş ?ğ-“âs & _5'0' 8_ ğğ&m a SO — kı.âh ! İblisi diye mırıldandı. bu “hıı Barip elçiyle öyle alâkadar ğa W ki biraz evvel kendi- Şqm Miş olan küstahlığını unuttu.| r de"'m ediyordu; Hı dlm bu parşümeni çı. 'nün.h'. i hakkında müzakere ve edebilelim. Çünkü bu evrak hp'“?' kralımı ne kadar alâka- m&h kendisini burada temsil et- kı “ d“?dnğum Fransa krah ü Hanriyi de o nisbette P | Ü“Ğmıd::d.m bunları söyliyerek iyice d&inde öyle bir kıvılcım. H. dyle bir nüfuz — ve kudret *fa kral da onu takdir et. kendisini alamadı. Fa l"ıiı:î_ yle vaziyetlerde soğuk kan- hk Ve gi Sayesinde bütün kurnaz. Ben İe "yast İncelikleri sıfıra indiriyor, kullanarak vaziyeti o- p. niçin çevirmeyim. M Evrakı çıkarmak üzere eli- F'ht hllmğm götürdü. ki, aa bu evrak üzerine elçiyle du; h%&la bn-ğe niyeti olmamış olacak İestle Faustayı durdur. k '!%“âlm Lâ Prenses Faustaya izin Pausta, aedi. .on" P.:m“ indirerek kralr selâmladı Yana bakarak sakin bir ses- ::: Eörüşürüz şövalye, dedi, E Pht etmiyorum madam., h.h'üt'lı bir selâm vererek, ayni d'lhlar . Ya la odadan çıktı. Espi- hlhı Et eseri olarak, yahud da ea le onu bitişik odaya ka. Ü HORTLIYAN FAUSTA dar teşyi ettikten sonra, Pardayanla kra lım müzakeresinde hazır bulunmak üze- re tekrar geriye döndü. Baş engizitör yerine geçince, kral | elçiye baktı! — Mösyö, şimdi lütfen — nezdimdeki vazifenizin mahiyetini anlatınız, Pardayan, kendisine — mahsus o âni karar ve görüşile kralın ahlâk ve âdetle rini öğrenmişti. Onu — kurnazlık ve do- lambaçlı yollarla iknaa — çalışmakla bir şey elde edemiyeceğini mağrur olan bu adam karşısında kendini küçültmekten se açıkça konuşmak icap ettiğini anladı. Onun için kralın gözleri içine bakarak sert ve kat'i bir sesle: — Majeste Fransa kralı, Paris ve Fransanın diğer yerlerindeki askerleri- nizi geri almanızı istiyor. Size ve mille- tinize karşı en dostça hislere mütehas- sis olan majeste, Fransanm her tarafına asker sokmanızın dostluğa yakışır bir hareket olmadığı kanaatindedir. Fransa kralı aynı zamanda Fransanın dahili iş- lerine karışmanızı da doğru bulmamak- tadır. Filipin gözlerinde, derhal uonen bir kıyılcım belirdi; — Majeste Navar kralının istedikleri bu kâdar mı? Pardayan soğuk hir sesle cevap ver- di: — Bu kadar.. Tabit şimdilik. Kral bir müddet düşündükten sonra tekrar sordu: g — Majeste dö Navar, eğer hakikaten Fransa kralı olsaydı istediği şeyler/ bir dereceye kadar fiili ve kanuni olabilirdi. Fakat madem ki değil.. — Bu, burada konuşulacak bir mesele değildir. Mevzubahs olan şey sizin Hanri dö Navarı Fransa kralı olarak ta- nımanız değildir. Gayet açık ve vazih bir İ 06 : Sis 153.$ " : â âğg g 5A 3 âğ ğ ğ e M âğîâğ ça Ş üD iy: afküıı GEE 104 e Fj KA â.—ı â z gığ r.'"ğ ğâgâğ 5 H M OYEM BÜU ce gb ' ka <£ A d ği n 2? ğ E g ae SSAZE Ü, ?gğa 9 gi çati Alş1t “ S C3Rbf Öy gi &öğe ELİERLE G ğâ Tedü î“ğğâ o .msâââ"5“ g hat g7193 3745 S y7 449305 3 İği,b'iği4 S Eit? a| =>'gâllğll l . E ğunğg%n&ğ'âğğgoâ e J"ığd;noınnğ :,;S_a.m'ğ:â%âx'gnoâg;âo F â%ğâîâîâğ UN e FF LLRİ ÖRSESEĞENELAYİS!ERİ BENSEE ğ ı*!.,,'â âim;ğ: oâ onâ"gmn;ğ) H ; n%âgıâîîîğnuîıî %ğâ%gîğâgğâğ BİSLİSAYSĞEASALSLİSAL5ML 54! 3 E : SAR BAĞI 'GSE — ERE SyAl Ü Sdel - e : UB ” Eğ-6 B B ğ c ğ ğ“ğs ğ © gğmg Z| D& BEZ 5 gi0 Si Ş » 34 . Gi & L 301ş : 37 İdzişidil. S B dluş z SÖ4 ERESARREŞ. ”.ğğ İ yppdildi Bali Pai 5 5 (0i ğîîuîun HHİHİHHİBE' — ğğâğ” NlisEy Zei ı REELA AE53 gağ;&zü Huâîâgğqğğ ââg ç söstüğ4 SİnKHİRİİZ : . < £ 08 HORTLIYAN FAUSTA 65 Fausta, şimdilik kraldan bir şey elde edemiyeceğini anladı ve şöyle düşündü; “Müzakereye bilâhare devam ederiz. Ve mademki, bütün beşeri zaafların fev kinde zannettiğim bu kral, benim şah- sımda güzel bir kadından başka bir şey görecek kabiliyette — bir adam değil, o halde ben de kadınlık silâhlarile ona ta. hakküm eder ve böylelikle — hedefime doğru yürürüm,, Fausta böyle düşünürken, Espinoza da, — her halde bir emir vermek için olacak — yandaki odaya — girdi. Biraz sonra da tekrar içeriye girerek eski ye- rine geçmek üzereyken kral kendisine bir işaret yaparak sordu: — Mösyö baş engizitör, yarınki mu- kaddes günü tes'it için, bazı — nümayiş ve temaşa hazırladınız mı? Espinoza eğilerek cevap verdi: — San . Françisko meydanında, ye- di ateş yanacak ve bunlarda yedi din - siz yakılataktır. Malüm olduğu veçhile yarmki bayram haftalık bir bayram ol- duğu için yedi kişinin yakılmasını mü. nasip gördük. — Çok iyi mösyö. Ve Faustaya dönerek; — Bu mukaddes nümayişte bulun- mak isterseniz, sizi orada — görmekle bahtiyar olacağım. Fausta soğuk bir tarzda cevap verdi: — Mademki kral beni — davet etmek lâtfunda bulunuyor, bu heyecanlı tema- şadan mahrum kalmak istemem. Kral ayni soğuk tavırla başile tasdik etti ve tekrar Espinozaya dönerek: — Ya boğa güreşi? — Öbür günkü pazartesi günü, gene San - Françisko meydanımda tertip e- dilecektir. Filip dikkatle Espinozanın gözleri i- çine baktı ve Faustayı âdeta ürperten çok garip ve gür bir sesle sordu; — El Torero? — Majestelerinin iradeleri kendisine bildirilmiştir. El Torero güreşlere işti- rak edecektir, Filip, sanki Faustanın bir şeyden şüp helendiğini anlamış gibi ona döndü: — El Toreroyu tanrmıryor musunuz ma dam? Bu İspanyanın-en meşhur — boğa güreşçisidir. Bu işte büyük bir sanat- kârdır. Bütün Endülüs kendisine peres- tiş eder. Boğa güreşinin ne olduğunu bilmiyor musunuz.. Pekâlâ o halde size balkonumda bir yer - ayıracağım, mu hakkak geliniz madam.. Fevkalâde bir temaşaya şahit — olacaksınız.. Öyle bir temaşa ki, hayatta bir defa görülür.. Kral bilhassa bu son — cümleyi öyle tuhaf bir sesle söyledi ki, Fausta büs- bütün meraka düştü. Ve ayni zamanda kralm nazikâne bir işareti üzerine idoğ- rularak: — Bu davetinizi büyük bir sevinçle kabul ediyorum Sir, dedi. O anda kapr açıldı — ve teşrifat me. muru yüksek sesle haber verdi; — Majeste kral Hanri dö Navarın elçisi, mösyö şövalye dö Pardayan. Ve Fausta bütün gayretine rağmen mıhlanmış gibi yerinde duruürken; kral en cesur adamları bile şaşırtan o sert bakışile onu süzerken; ve baş engizitör bir köşeye çekilerek dillere destan olan bu müthiş adamı köşesinden — dikkatle tetkik ederken, Pardayan başı dik, bakış ları emin olduğu, halde hakiki düşünce- lerini gizliyen o sade hali ve sert adım- larile kralın önüne kadar geldi ve ken. dine mahsus zarif ve mağrur eğilişile onu selâmladı. Fakat Pardayan, — gözlerini mileri kullanarak.bunları iyice öğrenmeniz lâzımdır. Şimdiye kadar gördüğünüz kaidelerin tekrarı Şimdiye kadar derslerimizde geçen gramer kaidelerini bir defa daha tekrarlıyalım ve gözden geçirelim;: Das Bild zeigt uns ein Wohnzimmer. Die Familie, wel- che im Wohnzimmer sitzt, heiBt Schneider. Die Familie ist groB. Das sind der GroBvater, der Vater, die GrobB-

Bu sayıdan diğer sayfalar: