Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| | | 1 | | TTTT T A F G — — T —— — S ç — Ç : : 3 İ LA * yi ilerlerken şöyle düşünüyordu: — Nihayet şu meşhur ve korkunç &3- damı yakından görebildim.. Aman ya- rabbim nasıl oldu da bayılmadım?.. İlk fikrimde tekrar musırım; Hakikaten a. bus çehreli, Allahımn belâsı bir kral! Ve Pardayanın dudaklarında alaycı bir tebessüm belirirken, gözleri âni bir nazarla, köşesinde hareketsiz ditran Bar| ba Rojaya, yanındaki Espinozayı süz dü. Barba Rojanın sakin ve hattâ müte- bessim çehresi nazarı dikkatini celbet. ti; — İşte mücadele edeceğim hakiki ra- kip, yalnız bu adamdan sakımnmalı öte- kiler ehemmiyetsiz! Gayet ince bir müdekkik olan Espi. noza, Pardayanın âni bir nazarla, salon da bulunanların hepsini tetkik etmiş ol- duğunu anladı. Fakat Şövalyenin eğil- miş olduğu halde kime selâm verdiğini anlayamayınca bundan bir mana çıkar. mış olacak ki, mırıldandı: — İşte hakiki bir erkek! Sonra, kralla, ateşli gözlerini Parda- yana dikmiş olan Faustaya baktı ve iyi- ce köşeye yerleşerek: — Bereket ki ben buradayım, yoksa Ötekiler için farkında değiller, Diye mırıldandı ve gene Pardayanın hareket ve tavırlarını tetkike koyuldu. Diğer taraftam, — Pardayan da kralın gözleri içine bakarak gene düşünüyor. zurunda lâf söyliyen bir zavallınım ka- fasını kestirmişsin hal.. Bunun için şı- mararak benim de önünde — titriyerek durmamı mr istiyorsun.. Yok azizim!. Bana sökmez.. Pardayan kralın işaretini — bekleme. den doğruldu ve Faustaya doğru ilerli- yerek: — Ne o gitmek mi ıstıyorıunnı ma- dam?., Canım biraz daha kalsanız ne çı. kar?., Mademki tesadüf bizi karşı karşı- ya getirmiş, şu küçük meseleleri hemen halledelim bitiversin! Büyük bir sadelik ve — samimiyetle söylenen bu sözler, salondakiler üzerin- de bir yıldırım tesiri yaptı. Fausta beyninden vurulmuş gibi şa. şırarak, evvelâ dehşetle Pardayana, son- ra bu küstahın cezasını verip vermiyece ğini sormak istiyormuş gibi, krala bak- tı. Hayretler içinde kalan kral da: “Bu nasıl bir insan?,, manasınr — ifade eden sert bir bakışla Espinozaya baktı. Barba Roja da elini kılıcına götüre. rek kraldan bir işaret bekledi. Espinoza kralım bakışındaki manayt anlıyarak omuzlarımnı ve sonra — başını oynatarak; — Size söylemiştim.. Birakım ne ya- parsa yapsım.. Vakti gelince hesabını görürüz.. Ve kral Filip engizitörün bu nasiha tini kabul ederek yüzünü tekrar Parda. a g O e 4 SEBESELA — Ö 2 > E g % E b | LA SBİ. İğde V Eğ3NİR iEBd5e 5 z İ 2 P VEBiceri | » 5 SS B - £ düct | K o rka 't * B BC g"gğ“'&âğg“;g 2 . ; ll £ İ | & 3 İzdişse o GBeg 4 YEL DCPEFRELEİİ < F E S ZO : 04 )| 5 34080950103 ) $i İ LAŞ e %î?rqââ—îğğsğ e Galla n 5 ©O <£ G EKŞEYSEELEL gqşzğ â_sı E ğ: ı—ıâ_ e EBase e . a B — q m g _Ğîgano:âüu î O geş ÖDi B $ Güg0 ai K g e S Ed l Ve siifdl S | Ü ÇGiğ .-: ".ctb # 5e T Eğek DdEi B 8 ç < 9O |K İ| S işts ssis t 5 ŞE Eilr & B..E n B S5EF v z e: 'a a S OĞS EE A d! KA ğağ auâ - ğ 3 Egşf " ciT ş E. ğ Z o z gi M ka 5) ğ”âğğgv,nw':i güÜ O ÇF RRE Ü0 0emi Ti S : SEZIMi İ iDlleaesi : B SS 4 B9 £ EdER. f4 aa " e p | £ Eğahâgglşğa-; E . Ersi $ gl < Eb, Si e a— O3İ 5 5380488157 T o GdR * S ER İ TEK g-ğ S E4 z z £ | S SEoabi B3i #9 'T GAS AĞA İ ŞÜ Sar £ — Ö öpstiszt18 | £ g Ö ci T E <e li z Z S adama ” 26 B Ekan a ö a " $ 5 v e u STİN3 P e B b — * RE F R İ z Z M £ 38935238345 || l _ k ü ; Ş F £öbeğti — gö3gtsdfİ İ E ğ%âââğâaâgâî LNM ”ğğ’ EFE E ğğgâââîğ âğ =55î.'_ 4 %%— ğ K wı y eet "aığlgl E. ğ"a BH ç E 34hğğ2ğğ : î" | p BDEPepegloCir'gip.s ” Caz SEE İ ee BösMi tü â B ü ;% "âğâ ““î“'ğğş uğğ ğğğ% SA gmâ _ğg 3 ğ%ğv_agâ. â hi Ü g Ek $ $ ERr gf ;” D a Ens c B ğ& Fl gS .i S ğer) * 5 #L 5 o ya h - 4 N - ha ge ü> _l:"'g'-; -i : %5 E.———% &b âgv ER"aEk ğmğ ğ:ğ"" E a kzI e;â k.. ğg”ğğ-a-ğ—î-ğ A .e â vEĞ FR Gfy glebie ah let 3 » Ş3i Bi £ gifcdssd F Elag ni Z ğ İ Eşî BİREiFE vEş ğğğ a L Bk F aâşâğiîî S 53 îsg :: âğ $ a $ ân:.qa - şüğ a. * | ğdâ ” ee gâvâğüge b sEş” AT5 Sİz ğğ $t -ğğğğî iir $8 S Öğe ai £ yab Sari £ yh3RlAM Kati dir 2 G ğ e MA 3 » > sE7E St 3 3HEö3şiRi HRİS A sak gi ti Flşakl bi Ç £ digi 1i İ ) göğal. | jibletmi ri M .,ğ FoN ğ - ââğ ; 0_93': £ g — âmğn eZ _h%ggodgg z 'â : ğ y İzE D ğ ğf'î N B RR ; Eâğââğ% ai LA EE £ ” e -| E EüradüT 4g0 RL BAA N CĞ ) ğ: Ha ğ e » 3 __%E' 'a aâ.uğ 'Z mıâ_q A.EBG â 'Ai 0 & - | t ” abadita s0ğ4€iLe 27089460 BŞ © ğ ğ TEĞMESA eç — aa * t g — b F Hd ““"' . 66 HORTLIYAN FAUSTA HORTLIYAN FAUSTA 6i Filipin yüzü tekrar ideheştli ve — kor. kunç bir hal almıştı.. Faüsta ise, nerede bulunduğunu ve hattâ kralı bile unuta- rak meydan okur gibi gözlerini Parda- yana dikti. Fakat buna rağmen, içinde rakibine karşı hudutsuz — bir takdir ve perestiş hissetti. Espinoza, hayranlığını şu şekilde iz. har etti: — Buadam her — ne bahasına olürsa olsun bizimle beraber olmalıdır! Barba Roja, kralın hâlâ kendisine ni- çin bir işaret yapmadığına hayret edi- yordu. Yalnız Pardayan, — dudaklarında, o meşhür masum> tebessümile, salondaki. ler üzerinde yarattığı fırtınanın ve öy- nadığı tehlikeli oyunun hiç farkında de- ğilmiş gibi duruyordu. Aymni sadelik ve ayni tebessümile kra. —— Affınızı riça ederim, Sir, belki teş- rifat kaidelerine riayet etmekte kusur ediyorüm./ Fakat bizim — Fransa kralı- mız (Pardayan bu son kelimeler üzerin. de bilhassa ıstrar etti) — Biraz sahte ve komik olan bu gibi — meselelerde bize büyük bir müsamaha gösterirdi de.. Vaziyet gülünç bir hal almak üzerey- di. Kralm küstahlık addettiği bu hare-| ketin önüne geçmek için, onu ya mah. vetmeli veyahut da ehemmiyet verme- miş görünerek izzeti nefsini korumak lâ zımdı. Fakat, mademki sabretmeğe ka. Pardayandan başka herkesi yerin 'WJ' ne geçirebilirdi. Fakat Pardayan böyle — şeyleri. îâ gördü ve duydu. Pardayanın o andl- fi pek yerindeydi ve nihayet Parda fena halde sinirine — dokunan bu M çehreli kralın gururunu kırmak istiyo' — le: ş Bunun için hiç kızmadı. Bilâkis İW 'cı bir tebessümle kralıri önünde € — Büyük bir lütufla bana bu ©1 deyi vetmek tenezzülünde bulundur larından dolayı Majestelerine S | rimı arzederim. Biliyor musunuz sif. | Şu bizim güzel madam Faustanin ” Ki mil olduğu bir parşümen beni öyh | ka düşürdü ki.. Sırf, onu yakmdın bilmek için Fransa ve İspanyayı Iİ”; buraya gelmekte tereddüt etmedh“' evrak, sizi de yakından alâkadar eeti — i için herhalde bu merakıma siz de M * ediyorsunüz, fi Ve birdenbire ciddi bir tavırla dd' ;l etti; — Eminim ki bu parşümeni ,,.Ö' Faustadan istediniz ve eminim ki * size bu evrakın üzerinde J' onu emin bir yere sakladığımnı öY7 75 | Büu yalandır.. İşte parşümen.. İ'"ılt | Ve Pardayarı işaret parmağını tanın göğsüne uzattı. Mo, Bunlarr öyle kat'i bir- lisanla * ©4 P mişti ki, bü beklenilmiyen ânf 547 İ seyredenler, birdefa daha hıyro! - kalmış, üzetrlerine derin bir m Bti *J 1 du: yana çevirdi.. Bu adamın harikulâde ce- rar vermişti mühakkak cevap — vermek| müştü. | F P| — Vay!l.. demek ki mahcubiyetle göz| Sareti, önünde daima el pençe divan du lâzrmdr, Espinoza bir defa daha takdirle ” — lerimi indirmemi — istiyorsun!.. Madam| ran dalkavuklarma hiç benzemeyişi kra. Kral son derece kızgin bir sesle ce-| dandı: p '“', | Faustanın önünde şapkanı — çıkardığın halde, Fransa kralınm elçisini kabul et- mek için şimdi tekrar şapkanı kafana geçirfyafbıın ha!.. Sonra haber aldığı- o mâ göre, senden müsaade ılmıdın' hu. lı her şeye rağmen meşgül etmeğe baş- lamıştı! — Hakikaten tmerak ediyorum.. Baka hm bü yolcunun küstahlığı nereye va- racak! vap verdi: — Fransa kralının (o da bu kelimeler Üzerinde ısrar etti) — önündeymiş gibi; hareket ediniz mösyö! Adeta hakaretle söylenen bu sözler, — Ne müthiş adam! Faustaya gelince, bu darbe onâ | tesir etmişti. Fakat bunu belli _. ğe çalışarak sert ve kindar blı' " Pardayana baktı ve: "”