Yemin . etmiyen Rüstem “K—." kasabaamda, biraz akaryarak Yürüyen iri boylu, pos bıyıklı, ellilik Di #dam dikkatimi celbetti. — Kimdir bu, kuzum ?. - diye sor - — Yemin etmiyen Rüstem'dir! - de- Mer, Lam — Ne garip Mkap! — Evet. garip... Fakat macerası da Adan &caiptir. Anlatalım: Bu Rüstemin bir de şeriki vardı. A- Ör Hacı Mehmeddi. İkisi de gayet sofu #damlar... Biribirlerine fevkalâde iti- Ni var, Birlikte ticaret ediyor- ant, © zamanlar, ortalık karığık- Duha eumhuriyet hükümeti tecessüs StMemiş. Pontusçular filân ortalığı ka- WP kavuruyorlar.. Çiftlikler mi basıl- Miyor efendim, evler mi yakılmıyor?.. ulâsa, ana baba günü. Tabiatiyle paranm da vaziyeti ma - Yam değil... Türk evrakı nakdiyesi, dü- Mevek mi, kalkacak mı?. Bilinmiyor. Millet alına rağbet ediyor.. Çömlek- NE Bönüp bahçenin bir tarafma.. care Marina, ' Rüstemle Mehmet de, Samsunda etmişler, geri dönecekler... At- binmişler, o dağ senin, bu dağ benim, hanlarda kala kala memleketle- Pakat, önceden de ibtiyatlı davran - Kaşlar hn... Ne olur ne olmaz belki, dü ME diye düzünerekten kâğıt paralarmı! a derala tahvil etmişler. Çünkü dir çangırtılı çungurtulu bir maden Tag Bin tanesini, iki bin tanesini bir. y. Saklamak kabil değil... İnsan 80- vg. Pırlantaya gelince, sokacak yer | m a te böyle düşünerek, altı tele taş bi- Kayn, altı tek tp Sürü MKande- buna bağlamışlar... Bir taraftan! Slam kmteşlıyorlar, öte tarftan da tuluş çaresi var, yoksa sermeyeyi ke — Ne yapalım? — Birkaç âltınımız kesemizde ksi- sm, pirlantalardan birer danesini de yanımızda alikoyalım... Ötekileri yuta- Im... Her yerimizi ararlar ama, kar- »ımıza bakacak değiller a... — Peki, muvafık. Fakat ben sırrı- mızı faş etmem diye yemin ediyorum işte, Sen de et bakalım. — Vallahi..." Hemen bir sürahi su... Hap gibi koy dilinin ucuna mücevherleri birer birer.. Gözlerin faltaşı misâli ağılaraktan yut babam yut... Hanemm telâşlı telâslı yürümesi, ko! nuşmalar derken ayak sesleri de kapı-! larına yaklaşıyor... Trank, arkaya ka-| dar kanat açıldı: — Eller yukarı. Tabiatiyle teslim, teslim... Beş tane ı2bandut aramışlar iki şerikin üstünü! başmı... Bulduklarmı bulmuşlar, fakat! kanaat getirmiyerek: — Ötekileri de çikarm! — Hangi ötekileri? — Siz Samsunda yedi tane tek taş aldınız... Bizim adamlarımız görmüş..! Halbuki üzerinizden iki tane çıktı.. Be) şi nerâde?,. vi | Arkadaşlar düsinmüş: “Demek ki yalnız bir dükkândan &l- dıklarımızmn farkındalar... Öbür dük- kândan da, boş tane almıştık... Neyse, | fakat onları da haber vermemeli, Zira| karnımızdan yirmi dört saatten evvel! çıkmazlar... Çıkmasını da bunlar bek- lemez a...,, Başlamışlar yalvarmıya: ! — Yanımıza raktık... Samsunda bı - Şideri lerde. Bir pusuya düştükleri-! eser de göre dürreabiak Male efendim, 6 gün de sağ salim! hana varmışlar. Ocak yaktırıp| Rear, karınlarını doyurmuşlar. Ön Yatağa girecekler, şose tarafın. e Oğru at sesleri... bire! pi —O Aman bire Rüstem. Bir tek kur. Sütçülükten. dan Viya Botun katli bu kaz, eskiden mik eivarmda süt satıcılığı yapa” Mina e Parasını kazanırdı. Dansöz Sen pi, cin mesleğinden vazgeçti. Ge- Başvekili Mussolini- Bin an Li — Yalan.. Haydi çıkarn, nereye sak Jadmızsa.. Yoksa... Hançerlerini sıyırmışlar.. Tabanca - larmı iki arkadaşın gırtlağına daya - mışlar... Fakat, nasl söylersin, karnımızda diye?.. İmkân: yok, deşerler alimallah Her türlü işkenceye bir müddet gö- ğüs germişler... Çünkü, söylemek daha tehlikeli... Hacr Mehmed, ayaklarınm ateşe sokulup kömür gibi yakılmasına ser verse, sir vermiyecek... Eşkiyalar, bunu anlayıp, bu sefer de Rüsteme pışmış... Onu, ocağın karşısma sürükle mişler.. Ayakları kebap edilmeye baş- lar başlamaz, sizitikisi haydi baklayı ağımdan çıkararak; — Yuttu... Karnında! - demez mi? Burada, ufak bir alçaklık etmiş. Kendininkini söylememiş de, karşısm- dekinin yuttuğunu baber vermiş... "Zatan ayakları yandı.. Ne de olsa, ar- tık yaşamaz! Basri ben kurtulayım!, diye düşünmüştür belki. Hacı Mehmed bunca işkencelere rağ men bayılmamış meğer... Gözlerini bi- tap, açmış: — Çarpılacaksm be adam, yeminini unuttun mu?.. Demiş, İntikam almak, bilmukabele haber vermek ?... “Şunun da karnında mücev- her var!,, demek... Hiçbirini yapma- mış, kelimei gehadet getirerek teslim olmuş.. Deşmişler karımı aramışlar, bulmuşlar... İki, beş daha yedi. Alıp) gitmişler. İ İşte, Rüstemin bugünkü serveti, son radan meydana çıkardığı beş tek taş- tan üremiştir.. Fakat bu hâdise üze - rinde öyle müthiş tesir bırakmıştır ki, hiç yemin etmez... Her halde o müthiş sahneyi hatırlıyor olacak.. Tâkabmın da sebebi budur... (va-Na) HABER'in Güzellik Doxtoru iki tane pırlanta alğık,| piri algı Tonton Amca çocuğunu Yazan: Niyazi Anmet yıkıyor GÜ Bir yıldız Bugün yeni yıla girdik. Milâdi yılın başlangıcından bugüne kadar tam 1935 sene geçmiş, gitmiş Bu senelerin sakladığı öyle sırlar “var ki, bunların çoğu ebediyen sır olarak ka- lacaktır. Hiç şüphe yok, 1936 yılın 1936 ikin- cikânununun lk gününde düryanm dört bucağında bin bir hadise olmuştur. Ben, lâlettayin birkaçını sralıyaca- ğım. ... 1889 yılının 1 ikincikânun günü gü- neş tutuldu. Bu hadise, ne bir memle- de bir ictayr alâkadar etti. Bü- tün dünya, 107 sene cvvel bugün kap- karanlıktı. Tarihte büyük hadiselere sebebiyet ve| yen güneş tutulmaları vardır. Bunlardan | günleri tesbit edilmiş olanları s:'rasr-ge-! Yince yazacağız. Günü belli olmyanlar-| dan biri milâttan 480 sene evvel ölmuş-| tur. Tarihi Heradot bu küsufu şöyle an-' latır: “İran hükümdarı, eski Sardes şeh. rinden Ahidos şehrine hücum için ordu- suna hareket emrini vermişti, Ordu yola çıkacağı zaman güneş kubbei #6 mada hiç bir bulut olmadığı ve gök yü-, zü de kâmülen berrak olduğu halde bir. denbire görünmez oldu. Âlemi bir şid. detli zulmet istilâ eylediğinden aydın) hk olan gündüz karanlık geceye döndü. | İran hükümdarı bunu görünce büyük bir korkuya kapılarak sebeplerini Mecu- silerden sordu. Mecusiler: İ Güneş Yunanklarm koruyucusu- dur. Bu vaka ile mabutlar Yüunanhla- rm mağlübiyetini ihtar ediyorlar... dedi- ler. r T 4 Hükümdar.bundan son derese mem- nun olarak yürüyüşe devam etti,,, Bir yıldız keşfedildi 1801 yık 1 ikincikânun günü, 135 sene evve) bugün - fakat gece - de gök yüzünde bir #seyyare keşiedildi. Merih yıldızı ile Müşteri medarları arasında ve güneşin otyafında dolaşan birçok küçük yıldızlar vardır ki, bunla” ra “Teleskopla, görülen geyyareler,, des nir, Kepler, Merih ile Müşteri arasındaki boşluğu keşfetmiş, fakat İzak edememiş. ha iğ Elise s > Burası Tevratta Moab toprağıdır ve Erihanın tam karşısındadır Allah Mu- sayı Kenan topraklarına girip ölünceye kadar müdafaa etmesi için buraya gön dermişti. Ben kokney kıtlarile birlikte idim. Talad Ed Dum tepesine çarptık. Burası kırılması güç bir cevizdi Mer delikte bir top, her kayanın gerisinde bir ma- kineli tüfek vardı. Türk nişancılığı da gittikçe iyileşmekteydi. Attıkları her mermi hedefini buluyordu. Kokneyler fena halde çarpıldılar. Fakat kabadayı kişilerdi onlar.. Topçumuz dağa karşı müthiş bir ateş açtı. Kokney kıtaları topçumuzun heran yükselen mania ateşi gerisinden yama» ca hücum ettiler. Onları hiçbir şey dur- duramazdı. , İ Türkler kuşatılmakta olâuklarını'gör:| düler, Vakit ve fırsat varken şehirle ges! şidi bırakarak Şeriaya doğru hicret et-; tiler ve... Eriha bizim oldu! İ © Bunu henüz yapmıştık: ki uzun zaman! dır beklenen emir Londradan geldi. e) AKSAM POSTASI IDARE EV! Istanbul Ankara Caddesi # Posta kutusu» Istanbel 214 |, , Telgraf adresi; istanbul HABER Yazı işieri telotonu : 21812 ” idârevellân :24370, , ABONE ŞARTLARI genelin limli piyade fırkalarımızın hemen bep- si Fransaya naklediliyordu. Garp cep- hesinde piyade askerlerine ihtiyaç »l kadar büyüktü ki, ancak süvarilerimiz:| den birçoğunu atlarından irkdirerek bu piyadelerin arasına soktuk. Geriye ka- Janları şöyle bir gözden geçireyim de- ig ie Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT) matbaası 107 sene evveli bugün neş tutuldu 135 sene evvel bugün keşfedildi 444 sene evvel bugün Araplar, tamamile Ispanyadan çıkarıldı ti. 135 sene evvel bugün Sicilyah Piyaci adi heyetşinas meçhul seyyarelerin ye- rini tayihe muvaffak oldu. kuzuncu yüz yılın ilk göcesinde yıldız- ların yeni bir fihristini tertip ederken bir sabit yıldızın yerini işaret etti, Fa- gece yerini değiştir ren tetkiklerden sonra Serz ey- yaresi adı verilen yıldız: keşfetmiş oldu. Araplar Ispanyadan çıkarıldı 1493 yılı 1 ikinci kânun günü, (897 sefer 29) Granata İspanyalı krah Fer dinand tarafından Arapların elinden alin dı. 444 sene evvel bugün kanlı bir harp Ja işgal edilen bü şehir, 1235 den 1492 yılına kadar Arapların elinde kalmıştı. Rivayete göre Granatada' ilk önce Pini- keliler bir şekir kurmuşlardı. Murabitin. ve Muvahhidin o devletleri zamanında şehir ahalisi 420.000 nüfusu bulmuştu. Granata, İspanyada en sonraya kadar Arapların elinde kalmış bir şehirdir. A- merikanın keşfi yılı olan 1492 yılında yukarıda yazdığımız gibi uzun'bir mu- hasaradan sonra Ferdinandın eline geçti, Ferdinand, tarihin daima lânetle kay» dedeceği İspanya engizisyonunu icat e | den ve bütün İspanyayı tahakkümü altı- na aldiktan sonra müslüman ve yahudi leri en müthiş işkencelerle mahveden, Kristof Kölomba Amerikayı keşletti- ren, fakat ona'en büyük ıstırabı veren kraldır. Arapların İspanyadaki en büyük © serleri olan (OElhamra sarayı burada idi Şehir, Üç tepenin eteklerine kurul- muştur. Granatadaki arap köşkleri hak kında Kamusul'alam şunları yaz'yor: “Bü surun içinde sümlümanlardan kal- ma olan o köşkleri, bahçeleri, saleleri, havluları, fıskiye ve'şadıryanları, çeşme- leri, rengârenk mermerlerden yapılmış kemer kubbeleri ve her nevi tezyinat birer birer tarif için müstakillen büyük bir cilt kitap yazmak iktiza eder,,, male mühateleleti $ Yazanlar: İpgiliz ordusu hava zabitlerinden Kenneth ' Brovn Colline, Meşhur seyyah ve muharrir Lovell Thomas Dilimize çeviren! A. E. derilmiş olan acemi Hind kıtalarını gö- rünce bütün cesaretim kırıldı, Bu kaki- kat Allenbiden başka hemen herkesin ümidini parça parça edecek gibi idi.” Erihaian vonra Allenbi, zaferi tekrar kaptırmak Üzere avucunda tuttu. Yolu- nu Şeria ırmağı boyunca ileriye süre- rek, Tibriye gölünün uzak köşesinden, Şam kapılarına dayanabilirdi. Bunu Türklerde biliyordu. Şimdi ise bunu yapamamasında Kendisi kabahatli” değildi. Düştüğümüz vaziyet herhangi bir generalin bütün ümidini perişan ede-. bilirdi. Fakat Allenbi içini çekti ve yeni bir ordu. yetiştirmeş işine koyuklu. ŞERİA OVASINDA HARP Allerbi büzbütün yeni bir karp plânı tasarladı. Falkenhayn Şam yolunun Şe- ria Üstünden olduğunu biliyordu. Ha- zırlandığımız zaman oradan hücum &de- ceğimizi düşünüyordu. Allenbi de öyle düşünmesine meydan bıraktı. Allenbisin maksadı Gazzedç tatbik etmiş olduğu plân: bu sefer maküs ol- © mak üzere yeni baştan tekrarlamaktı. Gazzede sahil boyuna nişan almış ve iç © taraflardan vurmuştu. Şimdi ise bütün maksadımız sahil boyüncâ vurmaktı. bunun için bütün kıtalarımızı dağlarda *opladık ve oralardan taarruz edeceğin miz hissini verecek manevrale: ya, p Tr.