Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
"(4230/) 429 8) EVP) 29YBA T9P 15) BET HPUNZEL KOTT9ILOS | (90f 49pP) Toye A döp Wwero yomop D9Da,, dağLdag OTAYLTENŞTEm VP VAUOB VUT ©| (484) Wejo yamı9p çelip,, VINOS 'I (SEp) U9fOİ TMTSEUEİ eMa,, YISAAa MÖŞ YoTIGAAIP “APDADA NA,, EPLOULUTW eXgdrruye T£ ,ep BJIU0S 'T (0)) vero your ;TOPGA, VP wrN0S vTEP T (MSP) -P ,SPUPÖL,, ŞIPAAS TFÖŞ ZHUST GALLADİ -ö wnuoyes,, puuğ p sop 1913 zıuunSnpsos Vp VDLrEN -a£ gereyiyaey unung 'arponımaş Jiğ ZISSÜYO SOUNUNTUYOM a (s0p) :sed “SA — (pun) :pum (Pwz) :purg /ouyu famre yokga — (L9)P94S040)) :(p) Tayımuıgora) ma Çusypsut) :(o) TAYOPERE "YErAS ZI — (42)10)) :(p) daşıpon 'Tn3o — (üu9z) (a) Uyoz NE, ŞS0 taideyidek ©| , iPe U “repmp tegog “YNDoĞ — (PUPY) (o)PUTE "T ojuuna ynöny UA g9 SA duumoy Oi foptumo ynöny vo T zuma zrundaH “Teynı ump,, Eptousune Turı “aX ururmyepa , Unu,, zutmn 3npKoy türsere Ltojdlunjor 9PUrö; 'Orç Hoyes wenrez zun3tpop , opmör unuores,, 9PoSyAnL 'T9ı3 Yegeag ü : (49)pf Ufin) tTeyo yonmp voyes Pposopi AHETER APAPNU) NİNPIO ZI8 --up vdaa yayıp düyoy Lapa3 PpAAo Hapuısıpusı (m0) (uwuap) — L —- doppyas AZİpPge Üyğ e) HUH ' "YAD0İ SEG #(PEY UWÂD) 'PUT3L W enp3 , um,, supaK 'reyyuy ,SEp,, möŞ yemmop Yymood g JaysA U 10998 (uto) üsyo İyeyis TLes yoyda SULDA SA TeyTEN , d9p,, OPPENSS çu ap mrör Yonap eğec DŞ y pPya N9 T 'anne — (dopyyuü) :(p) ayark döye , —3öp smame dta : (SOPURK Süle) doyına do 'age3 î. aa gi ';as.g—"*-'—_î g 3 La v GA H H SA A cp e a S eleE Si “-xggl:gğ_xd v—ıw— ğ —ğîğ'”ğıışğ 8 îğ Ni —,Fğ—şığg:ğîg (xb_""'g ) l v.ıpşğx—ğ% â ; kıe $i ö p : SPH B tü Ş K b 4 - $ $ ) BEZERESE HHLLER Eın_âağ Eğ a # SELELMRLN Cg ;şğğââ SA  ğîğ"îfğğ ü ğğğğîğ&% âğ ; yab .': .- . ü âğgğîâ-ğ v FHLH HÜT ğî üi Eğğğğâğ-ğ * B - 8 â%ğgğğoğî N HORTLİYAN FAvJ STA Faustatın ölümü 1590 semesinin 21 şubat günü sa - bahı, şafakla beraber papalar Roma - sını. kiliselerin matem çanları çınlattı. ÂAyni zamanda, henüz karanlık olan Sokaklardan —yükselen büyük bir gü- ,Tültü ve ayak sesleri, halkın esraren - _ğ'îz 'bîr toplantrya gittiğini gösteriyor- vdu. - Bu toplantı “Del Popoölo,, mey - danında idi.. Orada bir — darağacı kti - Tulmuştu... Orada, şimdi — cellâdın e- linde pırıldıyan balta, bir müddet son- ra bir başm üzerine inecektir. Bu baş- yere — yuvarlanacaktır. Cellât düşen başı saçlarından kavrayacak ve onu Roma halkıma — gösterecektir. Hüküm böyle emrediyordu.. Ve bu baş gü - zel, genç bir kadınındır. Bir kadın ki, büu urak asırların en müthiş sergü - zeştine timsal olan ismi, şimdi daraga- G etrafında toplanan halk tarafından, bir nevi prestiş ve takdirle fısıldanı - — Favusta! Favusta: Favusta öle « cek!... - * * * * . - « Prenses Favusta bir zamanlar Par- dayanı da kendisine çeken — Romada Sent Anj şatosunda kapatılmış bulu - nuyordu. Favusta yalnız — Pardayanı sevmiş, bütün — mevcudiyetini kendi - sine bağlamışt:. Fakat bütün aşkı « na rağmen onu öldürmek — istemişti ve artık onu ölmüş biliyordu. Kadın, papa Yanan — annesine — sadık kal - mak istiyen bu müthiş — sergüzeştçi kadın, şimdi rahat rahat, idam hük - münün infazını bekliyordu. — Fakat, “heyhat.. İdam tehir edilmişti. Çünkü Favustanın — cellâta teslim — edileceği gün, hamile olduğu anlaşılmıştı. Fakat, şimdi artık, çocuk — doğduk tan sonra, hiç bir kuvvet onu — ölüm- den kurtaramıyacaktı. İşte, bir müd - -det sonra, Favusta, cür'etinin ve pa « - - H B 3 | SasAçı T A N gâ F 3Âş61 A Ha l x330R n b ğâğ yğ > L . Sıüme üA0 a (-| %â :o'_â”ğ'ğğ“â < Y ĞU 33604014 (e& | >’=|8 -ğîaa'g - ç mğ“g DİREİ z O;gğâ â_ğuâa:gg ; tü 3 gâ%ğs 9 ıe> £ geç di 8 îğsâğgğ âğâ Hİ y 2 $ Âğd$ö © büyük ve muhteşem salonların bi - mesi için yalvaracağım. 'sa, onu affetmek şöyle dursun, kendi ALMANCA DERSİ ERS: 1 ( 1 Numaralı Şnayder ailesi resmiyle takip edilecektir.) — T (Her hakkı Haber Gazetesine alttir) arasındaki fark Kendi kendine 1000 kelime ile Türk ve Alman alfabesi b el ' viz ğjğ Ş îâ,% & Sti 3 gdi. B A ERTE H ğğa B 38 e ç Bîğâ b $8i & ğ?âğ -e di a öüda Fi 832 & HL Bu” 5 ğ%,guğâğ 215 | Sddlğzee âğg,â..uâğ_d%âîg g KA F EE b ğ.îğg PişBE4ti. dİidaa ıâğğ âğâ ğğâ & KH ş. Müutter5, & Pa â  ** a| ı tur. — Küçük çocuk salondadır. — Bu Şnayder ailesidir, sıssı D AÇURTŞ A Yü M 89 âğ öe ÖH0 e DA B GiRle Te PN 3 Siğes ©3i 414 gCH B i5 İlâ u'ğ!ö'dı_; > A . ı Üg oS 0 402 ğâg AÂğtiR Ve fi gAA EGR a| A c SA.<E g B3 AE SAA % öağüş ÇS | â ğağâ EEğ 4| u ku Söcaü İNi St âzoîjıf-'ı (:':i 3 sEF EB T DR e: Ö ğr S e KA â HEECERN a &A # 3TOLEİÜ ÖY e KÜĞ YUŞ YA LA SÜ AT GÜGÜDi üda İ L HORTLIYAN FAUSTA 3 pa “Sikst - Kent,, e karşı — gelmenin cezasını çekecekti. Favusta bu sabah ölecekti! Vatikana has, risinde, ayakta birer heykel gibi hare ketsiz duran iki kişi, karşılıklı ölüm tehditleri — yağdırıyordu . Kiliseye mensup — oldukları halde, o devrin şö- valyelerine mahsus elbiseler giymiş - lerdi. Hallerinden asil oldukları bes - belli idi, Ve — kalplerindeki mütekabi! nefret de ayni derecedeydi. Çünkü on- ları biribirine düşman edern ayni aşk- tı. Birisine Aleksandr Peretti deni - yordu. . Peretti! Papa Sikst - Kentin soy adı. Filhakika bu genç papanın yeğeni idi. — Ayni zamanda Montalt kardinaliydi ve papanın halefi idi. Pa- pa, — yeğenine büyük bir itimat besli - yordu, onu kendisine —müsteşar tayin etmişti. | Öteki genç Herkül Sfondrato idi. Romanın en büyük ailelerinden biri - sine mensuptu. — Baş hâkim olan bu genç adam, Sikst - Kentin — emirlerini büyük bir şiddetle yerine getiriyordu. Kendisinden herkes korkardı. Yüzlerinde kin ve nefret — okunan bu iki genç arasımda şöyle bir konuş- ma geçmişti: — Dinle, Montalt, bu matem çanlarını dinle!... Artık onu hiç kim - se, hiç bir şey kurtaramaz! — Hayır, o ölmiyecektir!.. — Gidin papanın ayaklarına kapanacak affet - — Papa mr? Papanın — elinde ol - elleriyle boğar. — Hayır Montalt onu yalrız ben kurtarabilirim. Bunu sen de pek âlâ — biliyorsun. Dün hüküm Sana son defa söyliyorum. — Favusta - dan vazgeçtiğine dair İsa üzerine ye- mitı etmezsen, bir saat sonra iİdam €© « dilecektir. N Montalt: — Yemin ediyorum... Diye keke « ledi. Yüzünde kin ve intikam okunu - yordu. h Sfondrato da kızmıştı: — Neye dair yemin ediyorsun? Biribirlerine © kadar — sokulmuşlar dı ki, göğüs göğüse geldiler. — Nefret saçan gözlerle - biribirlerine — son bir tehdit savurarak bakıştılar. — Eller gay- ri ihtiyari kamalara uzandı. — Bekliyörum, — yemin et! Mon « talt'bütün kuvvetiyle haykırdı: — Otdan vazgecmektense, kal - bimi göğsümden söküp — köpeklere a- tacağıma yemin —ediyorum. Yemin ediyorum ki, onu, yalnız başıma, bü- tün Römaya karşı müdafaa — edece - ğim ve ben sağ kaldıkça ne cellât, ne sen baş hâkim ve hatta — bizzat papa Favüstaya el — süremiyeceksiniz. Ve şimdilik, baş hâkim, idam — hükmünü sen verdiğin için işe senden - başlıyo- rum. Bunu diyen Montalt ani bir hare- ketle kamasını — çekerek bir - yıldırım sütratiyle rakibinin omuzuna — indirdi. Sonra, ağzında, hem dua hem de du- aya benziyen, bir nevi hırltr ile dışa - rıya fırladı. Darbenin şiddetinden dizleri Üüze - rine düşen Sfondrato hemen ayağa kalktı. — Kama çelik yeleğini delme « mişti. Dudaklarımda zalim ve müthiş bir — tebessümle mırıldandı: — Milânda yapılan bu — çelik el - “el" (fav) *F” gibi okunur, z: (tset) “ts” gibi okunur. y: (Çipsilon) “” gibi —— “ai” ve J: (yot) türkçe (y) gibi okunur. v: okunur, “tion” hecesi “İsion” gibi okunur. . (ay) gibi okunur, “eu” ve “âu” (oy) gibi okunur, âu - - lar bir baba ve bir annedir, — Şnayder ailesi salondadır. — Bu büyük babadır. Bu bü-