Monna Lâs, çırçıplak bir halde yaplığı dans esnasında birdenbire yıkılıverdi. Pölisler geldikleri saman zavallı kızı çiçekler arasında, ölü buldular. HABER — Akşam postası “Kokain kurbanı artistler Edit Mera'dan sonra Bir Fransız yıldızı daha kokain yüzünden öldü Süzi Vernon da mevkuf Paristen yazılıyor : / “Plâtin sarışın çıplak,, lâkabiyle tas) Bilan ve sahne ile beyaz perdede bü-| yük bir şöhret kazanmış olan Monns İys'in daima ed “Kederden sevince, kötülükten çık gınlığa,, şarkıs herkesi coştururdu. Günün birinde çok yakışıkir biri BüFfümü bie CEYEM BEYEZ ETE Şt Birkaç dakika sonra Paris polisi onun çıtçıplak vücudunu güllerden, hem de €n pahalılarından olmak Üzere çeşit çeşit çiçeklerden vücuda getirilmiş bir halınm üstünde buldular. Fakat güzel| kız bu nadir çiçeklerin koku ve renkle! rinden zevkalabilecek vaziyette değil di. Monna Lys, yalnız yirmi beş yaşın- da olduğu halde ölmüştü. Morgdân dok tor Paul'un otopsi raporunda: “Fazla| kokainden ölüm,, cümlesi yazılıydı! Sahne ilk sanat mahafiline mensup şahsiyetler arasında vukubulmakta o- Ian kolrain facialarmın uzan liztesin- kâmlarını uyuşturucu maddelere karşı yeniden harekete getirdi. Asıl adı Miletau olan Monna Lys fa- kirlik ve karanlıktan genç yaşında mu vaffakıyetin o kadar yilksek derecele- rine çıktı ki, bu herhangi bir kimsenin Meşhur sinema yıldı Süzi Vernon üzerinde paketlerle eroin bulunduğu izin tevkif edilmştir. ALTTA; Fransız sinema yıldan Edit Mera da kokain kurban olarak ölmüştür, ihtirasını tatmin etmeye yetip artar- dı. Dört gene evvel masum'luğu ve bo- zulmamış füsunu sayesinde ufaktefek komedi rollerinden Pale Ruvayal tiyat rosunun yıldızlığına atladı. İlk muvaffakıyeti “istediğim sen- sin,, komedisiydi. Eğer işi tabii mec- rasına bıraksaydı şöhret ve serveti te- min edilmişti. Fakat âni muvaffakıyet onun”güzei başmı “döndürdü. Halkm Monnayı istemesine sebep eski tip "i- yi kız,, m bütün zarafet ve faziletleri- ni temsil eder gibi görünmesindendi. O yalnız sahnede değil, fakat hayatta da hakikaten böyleydi. Fakat iyi, masum kız rolleri pek gösterişli ve şatafatlı değildir; Monna ise böylesini istiyordu. O mücevherat- la pırıldıyan, pahalı elbiseler giyen, bi yük sahheler yapan ve bunlarda hul- yalara dalan, kâh ihtiraslı fırtmalar yaratarak ortalığı parçalıyan bir san- atkâr olmak istiyordu. Bteklerinde dolaşan perestişkârları ârasında kendisine bu heyecanir rol- leri verdirebilecek zengin ve nüfuzlu adamlar vardı. Fakat insan böyle lü- tufları, mukabillerinde hiçbir şey ver- meksizin, elde edemez. Monnanın ver- diği mukabele ayni ihtiraslı rolleri ha- kiki hayatta da oynamaktı. Monna Ücreti verdi ve verdiğinin değerini aldı “Söfo,, “Martini See, “Vakans Konjligal,, v6 “Donogoo,, film lerinde şöhretin en yüksek dereceleri- ne çıktı. Münekkitler bu kızı büyük bir istikbalin beklediğini söylediler, Yıl - diz olmuştu; güzel bir apartımanı, bir- kaç otomobili, birçok hizmetçisi, elbi- seleri, milyoner karısına yakışacak mü cevheratı vardı, Henüz Yirmi beşine varmamıştı. Meşhur bir kadın olduğu için her gün yeni yeni insanlarla tanı- sıyor, bütün bunlar da onu dehşetli şı- martıyordu. Bundan iki sene evvel Monna zengin bir delikanlıyla nişanlanarak, az kal- sın bütün kızların hayallerini gicrkli- yan bir rüyayı da gerçeklestiriyordu. Fakat bir fotoğrafçı onun çıplak res. mini mecmuâlara sattığı için nişan bozuldu. Monna bu fotoğrafçıdan meh kemede zarar ve ziyan istemişti. Fo toğrafçı ise Monnanm çok mütenasip Yücudunu herkese göstermek için en küçük fırsatlarda bile çırçıplak so - yunduğunu söylemekle beraber para tazminatı vermekten yakasmı kurtara madı. Nişanlısını tekrar elde edebilmek düşüncesile kıvranan Monna bu sefer onu sefahate ve kokaine alıştırmıya kalkıştı. Fakat zengin delikanlının ye- rine kendisi müthiş bir tiryaki oldu. Ölümlü Parise yerleşmiş vilâyet zen- Monna Lâs bir rol keyafetile esnd3 lal Monna Lâs'in son resimlerinden biri ginlerinden matmazel Ellisin verdiği çok parlak ziyafette olmuştur. Monna Lys tam manasiyle sarhoş olduğu bir anda çırçıplak soyunmuş, beyaz enfi- ye dedikleri kokaini bolca çekmiş ve: “Kederden sevince, kötülükten çıl- gınlığa.,, Şarkısını hakikaten baş döndü i ve çılıım bir dansa başlamıştı. Çok geçmeden ağzından: “Ah kalbim,, söz leir işitilirken kendisi de bir külçe gi- bi yığılarak boylu boyunca yere seril- di. Bunun üzerine sarhoşların hepsi a yıldı. Bir taraftan polise haber veri- lirkenn, diğer taraftan Parisin lüks giçekçi dükkânlarının hepsine - telefon edilerek otomobiller dolusu buketler getirtildi Ve ölünün altına bu çiçekler den kalın bir yatak yapıldı. Üstü de gi- çeklerle örtüldü. ... Sinir zehiri son aylarda Paris sanai kârları arasında mllthiş tahribat yap- mıştır. Foli Berjer'in yıldızlarından| Jeyn Meyroyu kokain öldürdü. Aktör film âlimi ve öperet muharriri Piyer Pradier afyon tiryakiliğinin kurbanı olarak darilâceze hastanesinde öldü. Hayatında biriktirmiş olduğu bütün parâları morfin ve koka'ine sarfetmiş- ti. Ölümünden az evvel de sahte çek sürdüğü için hapishaneye tıkılmıştı. Pradler- zehir manasına gelen “Le ve nin,, piyesinin muharriridir, Bu ada -| 8 Operet muharriri ve aktör Piyer Pradiyede geçenlerde a,yonkeşlikten 'sefa :* içinde ölmüğtük. ” vam oynadığı en meşhur rol “Aiglonş da dü Rayhstad rolüdür. Dram ârtisti Andre Çuinet: geçenler» İ de Jüliyet Lambert sokağındaki evin» de ölü bulundu. Morga gönderilen ©8- sedine yapılan otopsi neticesinde “u- yuşturucu maddelerden zehirlenme,, teşhisi kondu. Uyuşturucu maddeler .Paris meşhur larından birçoğunu mezara gönderdi- ği gibi, birçoklarına da hapishaneyi boylatmaktadır. Geçenlerde Paris: polis - müfettişler rinden Lefebvre ile Metra, Monmarti daki “Rally Bar, inı besarak orad& Parisin en güzide film aktrisi Sıuy Vernonu tevkif ettiler; kızm el çantap 8 uyuşturucu madde paketlerile dolü idi, N Afyon, haş'ş, koknin, etör, miz esrar gibi ölüm Iksirlerini Parisli a$ tistler kolayca o bülebilmektedirleğ, Taklit inci gerdanlıklar içinde sakle olduğu halde bunlar Paris sokakla » İ rında ülenen satılmaktadır. Taksi 50 « förlerinin hemen hepsi bunların taci” ridir. Bütün gece açık olan Jokantğ kapıcılarının hepsi bunları satir, Kah vehane garsonları bunları gündelik gazetelerin katları arasında müşteri » lerin önline koyar. Abdesthane gar» sonları peçetelerin arasında uzatır, mızıkacılar bunları musiki âletlerinin içinde saklarlar; kabarelerde çiçek Süs tan kızlar beyaz tozu çiçek yaprakla, rının arasında gizlerler. Pariste uyuşturucu maddeleri satan lar, 60.000 kişiden fazladır. Ve Pariş polisi, bütün şiddetine rağmen bunla « Tın karşısında âciz kalmaktadır. M.H.N, a