| Sancak davamızda | haklı olduğumuz Gene Sancak Kalemini husust menfaatlere ve gizli emellere âlet eden bir Fransız muhar- iri “Saint . Brice, in bile inkâr edemiyeceği bir hakikat varsa o da, Sancak ek- seriyetinin Türk oluşudur. Bu muharrir, son posta ile gelen “Le Yournal,,de 'Tür- k in Sancak meselesi etrafındaki hareketini bize tamamen yabancı sebeplere tmek için birçok mugulatalarda bulunduktan sonra diyor ki; “İşin çıkar tarafı o Türke ait olanı Türke, Araba nit olanı Araba vermek. tir, Biz, Sancakta Araba ait bir şey var mı yok mu diye düşünürken, eski gaze- teci arkadaşlarımızdan Zanoha içeri şaronot,, İsimli büyük Yahudi makaleyi girdi ve bize, Küdüste çıkan “Şadaşhet Ha- gazetesinin Sancak meselesi etrafında yazdığı bir isterdi, Makale, Türk tezini tamamen haki bularak, Antakya ve İs. kenderunda ötedenberi Türkler aleyhine yapilan tazyikleri, Ankara hükümetinin ptotestolarını, bu protestolarâ zaman zaman verilen tatminkâr cevapları yüz elli- Miklerin orada oynadıkları rolleri ve nihâyet son hâdiselerle Şükrü Kayanm Ce- nevredeki nutkunu kaydettikten sonra şu noktalara dokunuyor: Bundan on altı sene evvel yapılan anlaşmada, Sancak Türkleri, hususi bir idareye tabi tutuluyor ve muhtar Lübnan idaresinde hristiyan marunilerle? Suri- ye idaresinde Dürzülere ne nisbette bir yer veriliyorsı Sancak Oo Türklerine de, idare işlerinde o nisbette yer verileceği taahhüt ediliyordu. Fakat bu taahhüt ye- rine getirilmemiştir. Bundan başka Paris müzakerelerinde Lübnana ve Cebelüd- dürüze muhtariyet verildiği bir sirada, Sancağın vaziyeti unutulmuştur. Makale şöyle bitiyor: Türkiyenin her bakımdan haklı olan mektedir. Bu talebin tahakkuku, Türkiye talebini İngilterenin tasvip ettiği görül. ile İngiltere arasında, Kral Edvardn İstanbuhı ziyareti esnasında görüşülmüş olan askeri ittifak ile sıkı bir surette a- Yikadardır. Her ne olursa olsun, Suriyede siyasi ufuk kararmaktadır. Ekalliyetler mese- leleri, Suriyenin istiklâlini bile tehlikeye koymaktadır. Türkiyenin taleplerinden yazgeçmiyeceğini şimdiden haber verâbiliriz. Çünkü, Ankara (Arapların hak ve ahlik derecelerini pekâlâ bilmektedir.,, Bizce bu satırlara ilâve edilecek baş ka bir şey yoktur. Casus Lâvrensin yazdığı Bir kitabın tek nüshası 100 bin Ingiliz lirası! Bu eserden ancak 10 tane ba- 'sıldı, fakat müşteri bulunamadı Morning Pos gazetesinden: Ame rikanın “Satırdey Rivyu of Litriçör,, isimli gazetesinde meşhur casus Lâv- rens tarafından yazılmış bir kitaba Amerikada Amerikan tabileri bir se ne evvel, bu kitaptan on nüsha ba” sacaklarını ve her nüshası 500.000 dolara satacaklarını ilân ettiler. Bu Bit tenkit çıkması dolayısiyle Ameri-|suretle telif hakkını muhafaza edebile kan edebiyat dünyası dehşetli heye- cana düşmüştür. Bu kitabm bir nüshası ancak 100 bin İngiliz lirasma satın almabilmektedir. 1922 senesinde Lâvrensin T. E. Şov nam müsteariyle girdiği İngiliz tay- yare teşkilâtında geçen hayatını ihti” va etmektedir. Lâvrensin vasiyetnamesine bakı- * hırsa, bu kitap 1950 senesine kadar İ basılmıyacaktır. Çünkü Lâvrensin İ bu kitabında, bir zamanlar bulun. İlduğu tayyare tatbikat mektebinin iç " hayatından ve bazı zabitlerden ten- ' kitkâr bir lisanla yazmış, hücumler: da bulunmuştur. © Kitabın müsveddeleri, Lâvrensin “1935 de ölümünden sonra İngiltere ve Amerikadaki tabilerine verilmisti. Valinin değişeceği şayiaları F Valive bölediyereisi Muhittin ; Üstündağın yeni ihdaş edilecek umu- imi mü fettişliğe tayin edileceği ve İs- tanbul valiliğine Ankara valisi Nev” zat Tandoğanın getirileceği şayiasmı dün yazmıştık. Buna ilâveten şimdi Adana valisi bulunan eski emniyet u- mum müdürü Tevfik Hadinin de An ra valiliğine nakledileceği şayiaları da-dün deveran etmekte idi. Bu hususta kendisiyle görüşen bir muharririmize vali Muhitin Üs- dağ demiştir ki: — Bu kabil şayialar zaman 7a- man oraya çıkarılıyor. Bugünkü ga- zetelerin yazdıklarmı da okudum. Ege mmtakasmda bir umumi Omü fettişlik ihdası hakkındaki teşkilât kapunu henüz çıkmamıştır; ortada müsbet bir şey yoktur. Onun için bu haberi mevsimsiz telâkki etmek lâzımdır. Maamalih ben de henüz fazla bir şey bilmiyorum.., ceklerdi. Bittabi bu bahada bir kita- ba talip çıkan olmadı. Fekat kanu” nen iki nüsha meclis kütüphanesine vermeleri lâzım geliyordu. Bundan bahseden Amerikan ga- zetesi bu kitabın Deyvid Garnet isim) — — Wi bir İngiliz muharririne ithaf edilmiş olanmı gördüğünü söylüyor. Kitap 70.000 kelimelik imiş. İki fasıldan müteşekkil miş... .. Lâvrensin İngilteredeki tabileri şöy le diyorlar: “Biz bu kitabı okuduk. Hiç şüp- he yok ki Lâvrensin kendisi tarafım” dan yazılmış bir” kitaptır. Bununla beraber bu kitabın telif hakkı bizde değildir. Lâvrensin kardeşine aittir. Herhangi şekilde olursa olsun bu ki- tebm İngilterede daha birçok seneler çıkması ümidi yoktur. Zem ve kadeh kanunları buna mânidi 'Nazilli fabrikası için Sümerbank mektep mezunu işçi alıyor İnşaatı hemen hemen bitmiş olan Na zilli pamuk fabrikasında makinelerin kurulmasına başlanmak üzeredir. Bu fabrika da 937 senesi ortasında faali- yete geçecektir. Sümer Bank Nazilli basma fabrika- sı montajında çalışmak ve ehliyeti gö- rülenler bilâhare fabrika kadrosuna a- lmmak üzere tesviyeci, elektrikçi, de- mirci, su ve buhar boruları tesisatçi- 81 ve elektrikçi gibi yüze yakm genç 1- hnacaktır. Bunlarm hepsi (o memleketimizdeki sanayi mektepleri mezunları arasmdan seçilecektir. Bunlar, arasından seçile - cekler'de sonra Avrupanın muhtelif) sanayi merkezlerine staja gönderile - ceklerdir. Fabrikanm kuruluşunda halen Avru- pada bulunan gençler de gelerek çalı- gacaklardır. Hakikati gören Fransızlarca da teslim ediliyor Paristen ajans Doryanın verdiği malümata nazaran Fransanın siyasi mahafilinde İskenderun sancağı me” selesinden dolayı gittikçe büyüyen bir endişe hüküm sürmektedir. Bura efkârı umumiyesindeki kanaate gö-! re bu mesele Fransız — Türk dostlu ğunu ciddi surette müteessir edecek” tir. Birinci derecede bir Frarisız yasisi demiştir ki: *.— Suriyeliler bildiğimiz şekilde Fransa ile mücadeleden sonra şimdi Türkiyeye karşı onun yardımı isti” yerlar, Suriye iddiasmın doğruluğu-! nu kabul bile etsek gene Suriyelilerin bu yardım talebi fazladır. Fransa, doğrudan doğruya kendisini alâkadar! etmiyen böyle bir meseleden dolayı Türklerle olan dostluğunu tehlikeye sokamaz.,, Hakkı gören bir gezele daha Pariste çıkan “Le Petit Journal,, gazetesi şu makaleyi neşretmiştir: “İskenderun ve Antakya sancağı! ' meselesi Türkiye tarafndan ortaya atılmış bulunuyor. Gazetemizin ka- rileri, Fransa hariciye nezaretinin bu mesele karşısmda almış bulunduğu vaziyetten günü gününe haberdar e“ dilmişlerdir. Fransa hariciye nezatetinin aldığı vaziyet her şeyden evvel muahedele- rin sabit çerçevesine ve Süriye üze- rindeki Fransız mandası, Milletler Cemiyeti tarafmdan tayin edilmiş bu lunan şartlarına intibak etmektedir. Meselenin ileri sürüldüğü bir anda kayit ve işaret etmek istediğimiz nok” ta da budur. Zaten Fransanın, ileri sürülmüş ie münakaşalarda, Türkiye ile bir anlaşmaya erişilmesi için, Türki- yeyi bu harekete sevkeden bütün â- milleri nazarı dikkece'slmamazlık et : miyeceği tabiidir. Bugünlerde Akdenizde büyük facia vukua gelmektedir ve yahut gelmek üzeredir. Fransa, Türkiye-i nin, ahiren Boğazlar hakkında akdet tiği anlasma ve tabii vaziyeti itiba- riyle Akdenizin şark kapısma hâkim bulunduğunu, hiç bir zaman, unut mıyacaktır. Türkiyenin öddiasmı anlamağa meyyal olanların, haklı olarak, ileri sürdükleri diğer sebepler şunlardır: Yeni Türkiyenin şefi, hallini arzü ettiği meselelerde, Avrupadaki dev- let şeflerinden bazıları gibi hareket etmemektedir; nitekim Boğazlar me“ selesinde mevcut beynelmilel - anlaş- maları tek başına feshedecek yerde Milletler Cemiyeti kadrosunda derpiş olunan bir tesviye çaresi imkânlarma dayanmıştır. Ve, Atatürk, şekillere daha az hürmetkâr memleketler yü- zünden fevkalâde ibtilâçlar içinde çırpınan Avrupada herhangi bir yeni kargaşalığı mucip olmadan muvaffa kiyet elde etmiştir. Şuna, hüsnüniyet sahibi müşahit ler kabulü zaruri olan bir vakrayı ilâ- ve edelim: Şu anda Roma Berlinle bağlanmış bulunuyor; Ankara ise iş gal etmekte bulunduğu mevziin mü. dafaası için mücadelede bulunmakta- dır ve İtalyanın faaliyetine karşı dur mağa hazırdır. Bunun için diplomasimiz büyük bir sual karşısında bulunmaktadır: Muvacehemizde tatbik ettikleri metotlar ve izhar eyledikleri hisler dolayısiyle hiç de hakkı olmıyan mil. letlere karşı Fransa ekseriya, esaslı noktalarda tavizatta © bulunmuştur. Bugün, bilâkis, tâli bir imtiyaz mahi- yetini haiz olan bir meselede cezri bir uzlaşma sevmezliği mi gösterece“ ğiz? Buhususta bir karar vermezden evvel, herhalde, meselenin muhtelif şekillerini sağlam bir kafa ile tetkik! Paz etmek ve ölçmek lâzımdır. Hatay Erg'niik cemiyetinin faaliyeti Hatay Erginlik Birliği - Hatayda yapılan mmasallini Mil m laa sense miyesine azzetmek için bir broşür ha» zırlamaktadır. Burdan başka mesele” nin diplomatik cephesini, Türkiye ile Fransa arasmda Sancak meselesi et- rafında cereyan eden muhaberatı, son notalar da dahil olmak üzere me- selenin bidayetinden itibaren her saf- hasmı ihtiva eden ayrı bir kitap da hazırlanmış bulunmaktadır. Bir üçüncü kitap da Suriye mua- hedesinin akdinden itibaren Hataym Suriyeinin bir parçası sayılması gaye" si uğrunda Sancakta tatbik edilen u- © sulleri, sistematik işkenceleri ve bun- içeride - * Bursada yeniden kar yağmıştır. Hararet sıfırın altında dokuza kadar düşmektedir. * Devlet kadrogunn dahil memurlara ihbar | ettikleri kaşakçılıktan dolayı ikramiye verfi miyecektir. * Bursada 90 yaşında Hatice isimli bir ka dım tandırdan sıçrayan bir kıvrlermia evle birlikte yanmıştır. * Belediye tarafmdan Unkapanmda yaptı rimaktn olan çöp İstasyonunun (inşası bit miştir, * Şehircilik mütehassıs mimar Prost bera İ berinde İmar yafişaviri Ziya olduğu halde bu | i gün Ankaraya gidecektir. * İktisat vekâleti çiriento o ihtiyacı Bak kında bütün vilâyetlerden malimat istemiş tir, * Afyon vihyeti dahilinde artsiven kuyu ları açılması için tetkikler yapılmaktadır. Dışarda: » Larisa su tesisatmı açan Yunan başve Kill Metaksan bir nutuk söyliyerek Yunanis tanda yakında kurulacak korpdratı? (faşist sistemi) devlet gekli üzerinde hazırlık direk tifini vermiştir. 4 Yunan hükümeti kumar ve baha oyunla rine meneden kanunu Şiddetle tatbika' giriş miştir * Amerikada San Salvador şebri bir zelze le melicesinde barap olmuştur. * Meghür Fransız kadn o tayyarecisi Ma dam Marir Wilez bir sürat rekoru Irmağa gayret ettiği sırada tayyare düşmüş ve ağır sürette yaralanmıştır. Madamen şiddetli bir adığı ve açı ülmtiştür. grev'e yet vermek için tamaslanda btuntlmaktadır. * Alman elçiat Von Pibentrop Londrndan ayrümadan evel İngiliz hürlciye nazı B denle görüşmüştür * Londradan verilen bir Babere göre Ma cer kral nabi Arsirai Horti yakında avlan ma maksadile Yugoslavyaya' gidecektir. lara dair gazetelerde intişar eden har berleri resimleriyle birlikte muhtevi- dir. Bu kitaplar Türkçe, Fransızca, İngilizce ve Arapca olarak hazırlan- mıştır. Gene işkerce Sancakta bulunan Fransız inzibat kuvvetleri her gün yeni işkenceler ve zulümler icat etmektedirler. Bunlar dan birisi de devriyeye selâm vermek mecburiyetindedir. Devriye geçerken durup selâm vermiyenler karakola götürülerek fena halde dövülmekte ve para cezası alıyoruz diye üstelik soyulmaktadırlar. Diğer taraftan âşar vergisi namı altında köylüye yapılan büyük tazyik ve zulüm de bütün şiddetiyle devam etmektedir. Fransız müstemleke me” murlarmın âşar borçlarına o mukabil köylülerin kızlarını almağa kadar cür'et ve küstahlıklarını ilerlettikleri haber verilmektedir. Dört kişiyi öldüren Bir doktor cinayeti müteakip ölü olarak yere yuvarlanıvermiş Siegen, 21 (A. A.) — Bir doktor, ken disiyle bearber çalşmakta olan 31 ya- şında diğer bir doktoru, 11 yaşmdaki kendi kızmı, biri 8, diğeri 5 yaşmda iki oğlunu tabanca ile öldürmüş ve son ra kendisi de ölü olarak yere yuvar - lanmıştır, Biz Bulgarlar| kadar da olamadık mı Dünkü nishamızda Bulgar hür tinin yeni bir kararından bahsedil;; du: Umumi yercirde bulgarcadan Wi ka dil görüşenler cezaya çarptı cakmış. Bunun için bir komisyon kil edilerek faaliyete ba bu havadis'nin başlığına “Darısı bd msa..,, gibi manidar bir serlevhad da koymuştu. Güzetem': bunda Takez de, Hakikaten darısı başımıza... Bu mumi yerlerde türkçeden çok diller konuşuluyor. Bunları lan Ur hepsi de ecnebi olsa Yüreği yanmıyacak. Diyeceğ': ki: — Ne yapsınlar! Zavallılar he türkeç öğrenememişler. Maalesef hakikat böyle değil... Hi sinin cebinde Türk pasaportu, Türk Je kâğıdı var. Burada doğmuşlard burada büyümüşlerdir ; burada ka yorlar. Burada geçiniyorlar. Tath söz, tatiı weşriyat böylele, yola getiremedi. Yani, doğdukları, & yüdükleri, kazandıkları ve geçindi ri memleketin öz dilini kendilerine Dancı buluyorlar; o frenkçe gö: ten zevk alıyorlar. Bu sülunlarda bu mevruw daha gok defalar tekrar ettiğimizi hatıriu rus. Her tekrarlayışta da bizde de bö le bir “yısak?” çıkarmanın imkâm duğunu isaret etmiş ve temehhide 5 lummuştuk. Bu münasebetle buğün gi ne tekrarlıyoruz: â — Biz Bulgarlar kadar da olamad m? ; Halkın Dostu Parti vilâyet kongresinde Genç bir mualtim borı tewtrtti de bulundu Dün toplanan Cumhuriyet Halk p tisi vilâyet kongresi öğleden sonra Üç celse yapmıştır. Saat on beşte yapılan celsede bütçl hesap ve dilek encümenleri seçildi. Evvelâ hesap bakımı encümeni iç Raşit Gökdemir, Avni Yağız, Mehmf Ali Gökçen Raif, Bican Yağcıoğlu, Hi ri Naci, Şerafeddin Özer seçilmiştir. Bütçe oencümeni için Sezai, Hi Tahsin, Sadık, Celâl Kocail, | İbral Tarım, Niyazi Tevfik, Asım (Engin dilek eriçilmenine de Cemaleddin Fi Selim, Naci, Zühtü, Macit, Celâl $ Ömer Cın seçilmişlerdir. Bundan sonra dilek encilmenind Avni Karayağız söz alarak şunları sö ledi; | “—- Bu dilekler ker sozakta ihtiyacı haykıran seslerdir. Yapacağı münakaşa hakiki (o direktifin en teni kaynağı clacaktır,, dedi. Tik, tınkıt sesi Böyle bir celsenin yaplımasına İk re « verildikten sonra Muallim (o Übeyt aldı ve şunları söyledi; “ Burada samimi bir rapor gör ğimi zannediyordum. Halbuki iş öyle değil. Bize bir rapor okundu. söylev verildi. Ben sözüme ba evvel Umumi Kâtipliğin tamimi üzel de durmak isterim. Cumhuriyet kül metinin icra mevkiinde bulunan bir © murunu, ekmeğe hâkim olan bir mâ mın sahibini şimdi karşımızda im ediyoruz. Bu, ne büyük bir saadete porda daha çok (Partimizin erine dair, siyasii emelleri” yükseldiğine, neşir ve tâmimine daif kısım görmek isterdik. İdare heyeti na biraz da baş ve yaş bık'mından " statistik verebiler mi? On (o yıldan” ç ayni şeyi görüyorum. Hep aysi i ıslar, ayni isimler. Yeni nesil nere” Ri dan uzaklaşıyoruz. Onlar di” yor, biz gidiyoruz. Rundan sonrâ celse encümenleri” Mışması için tetil eğildi, Ki Saat 17 de açılan üçüncü celseğ” Si sap ve bütçe encümenlerinin rapö alkışlarla kabul olunduktan sonra ”. enefimeni raporu müzakere edilme, re çarşamba günü sart 14 od" toplanılmasına karar verilerek da dı. d