Yy z acı şaka: Tutcuma dair Tutum baltasına girerken bizim Yarını sufulardan birine sordum: — İytum haltasına giriyoruz; Basil bu hafta içinde yılm eski haf: larından fazla bir şeyler tutmıyö malışacak mis? O gülümsiyerek: — Azizim, dedi, bu yıl tutum haf Hst aksi gibi bayrama rastladı; Ha ki bayram demek öteberi tut de- | mek değil, bayramaan önceki tuttuk- rmdan bir “ısmımı bile salıver İs - Mektir. Böyle olınakla beraber ben, il aydır tutacağını tuttum — Ne tuttun? — Ne tutacağım, bütün ramazan We tuttum: sonre gündüzleri oruc keyfiyle bizim dükkândaki çıraklara. atta akşam tops vakm gelen müşte- flere bir hayli kafa tuttum. — Demek artık tutum haftasm. bir şev tutmryacaksm ? — Vall: hi birader: hani kadmlar İra> serttir: hele bayramlarda, sey: tanlarda şuna buna ve surava bura- Ya #vür avuç pera serpmesini sever.) derler. Halbuki bizim bayan bir ac yıldır bu tutu a haftalarma ken İni o kadar © alıştırmıştır. ki yarın Yram olmasma rağmen dün gece *vde bana yemin etti ki otuz rama- Man ekşam topundan sahura kadar İÇ durmayan çenesini, mübarek bayram şerefine üç gün sımsıkı tu- tacakenış Bizim yarım sofu ahbabn eski denberi ne kadar tutumlu bir adam *lduğunu bildiğun için onun bu söz: rini ben hep şakava dinledim. O Zaten tutacağını vaktiyle adamakıl!: tutmuş; sonra da tutum denilen bu sok yerekli işin önemliliğini çocuk! Yna da adamak: ösTetmisti. Onur için. balsalerınm isi hep sakaya buğ Mak istediğini gören çocuklardan bi. Tİ bana önce (İnunmal) der gibi bir Böz ismarı verdi, sonra da dayana Mayıp söze karıştı: — Babam size hep atıyor; o, bay- tamı “günü bize vereceği . paralarır “amaaa eğeş kur baralarımıza atmaz sak bize yeni esyap ve iskarpinlerimi Zig” iyledi. iKi lanm bu boş boğazlı Wze-ine bizim yarım sofu ahbap gene Yalarnan buruşn.uş şekesini sıvazlı- Yarak — Bizden geçmiş, biz ihtiyarla Mmwz. Bizim kendimizin tutacak Yerimiz kalmamış, lâkin çocuklar el #e tutaerklar, Sordum: — Ne tutacaklar, balık mı kus Mit) ı Ve o baş parmağınm ucuyla şe İdet parmağının ucunu ovarak ce- YAP vereli: — Para... Para... Para... Çünkü oğlan tamamlandı: i çalar! — Parast olmıyan? Girne kücük oğlan? — Avucunu yalar! Tutumun ne demek olduğunu i>ziklar bile anladılar; onun için bu SN sonu İyi gelserek.... O. Cemal KAYGILI a e e e e Mektenlerin bayram tatili İk. orta ve Tiselerle diğer resmi mek ler yarm sabahtan #elecek pazartesi Mistna kadar tatil edileceklerdir. kata ve liselerin © imtihanları 21 ilk ME Pazartesi günü başlıyazaktır. Maarif müdürlüğü bu sabah Arkara- ie telefonla aldeğr bu emri bütün alâ- “ etmistir. Mektepler bu Arlara tebii Dün öteden sorra tatil değildir. a urtdaş! Arttırma bir alışma işidir. . Çorum küçük yaştan arttırma ÜR alyi, te. Ulusal Ekonom” rinde de yapılmasına İ İ Artterma Kurumu a Bayrak töreni Ekalliiyet mekteple- müsaade :stendi İlk mekteplerde okuyan çocukla-| £ ra bayrak sevgisini vermek için haf- tanın muayyen günlerinde mektep-! $ lerde bayrak töreni yapılmaktadır. Kültür bakarlığı bayrak törenle rinde söylenecek marşlar isimlerini bütün okullara bildirmiştir. Her okul| $ talebesi evvelâ törende istiklâl marşı- ni veya bayrak marşını daha sonra onuncu yıl marşını hep bir ağızdan söyliyeceklerdir. Diğer taraftan resmi Türk okul. larında yapılan bu bayrak törenleri- nin ekalliyet okullarında da yapılma- sı için ekalliyet okulu direktörleri küt tür direktörlüğüne baş vurmuşlardır Direktörlük, dileği memnunivet- le karşılamış ve derhal ispekterlere havale etmiştir. İsnekterlerin raporu bakanlısa eönderilecektir . Bakanl'ktan cevan gelir gelmez eksllivet okullarında da, resmi ilk o- kullarda olduğu gibi bayrak törenine haslanacaktır. Yedinci karısını da dövmüş! Şimdi mahkemede hesap veriyor Sultanahmet birinci sulh cezasmdı. bir dayak atma davasına bakılmış. tr. Davacı, Horhor caddesinde © turan Safiyedir. Suçlu da hamal Ha- sandır. Safiyenin iddiasına göre Ha- san şimdiye kadar altı kadınla evlen- miş. . Safiye yedinci karısı imiş. Bir müddettenberi Safiyeyi de bırakmıs- Bulgket birisiyle erüruşrorntğe Evyeki ki'gün Safiye, Hasanı sokakta gör müş, yanma giderek kendisine bak- masmı söylemiş. Hasan: — Pen seni tanımıyorum. Zaten seni talâkı selâseyle boşadım, demiş ve sonra Safiyenin suratıma bir yum ruk atmış, yere dürürerek dövm Mahkemede, Safiyenin döğül ğüne dair rapor okunmus, karar ve- rilmesi basta #* a karakılmıştır. Bursnda bir idam kararı Bursada Tahtalıköy Cemal isminde bir adamı öldüren Süley| man ağır cera mahkemesinde (idama mahküm edilmiştir. Süleyman kararı öğ tenince sapsarı Beeiesir, almamanın. Evli kadını kaçırmak istemişler Menemende Çirkin bir vaka olmuş- tur: Hüseyin oğlu (Mustafa ve Hasan oğlu Hüseyin isminde iki kişi, Haşan is- minde bir adamın karısını zorla kaçır- mak istemişler, ağzına bez tıkayarak sü rüklemişlerdir. Kadının feryadına yeti- şenler kadın: kerememrelardır, Sebisue âlem yapaniar Maçkada Teşvikiye camiinin sebilin-' © de Suphi isimli biri ve bir arkadaşı ile birlikte sebile dört kadın getirerek saba , ar R ba kadar eğlenmişlerdir. Sabahleyin hâ- GECEN SENE BUGUN NE OLDU? suçlular; dise polisin kulağına gitmiş, Beşiktaş merkezine götürülmüşlerdir. yor ki: (Bona karşı nazik ve tatlı davranan, ayni benimle evlenmek arzusunda olan bir gençle iki senedenbe- ri tanışmaktayım. Pakat bir kaç zaman danberi ketmeye o başlarlığını / hissetmekte sukutundan müthiş azap duymaktayım, Aşkıma tekrar av- RAREN — Akşam posta o N Ankaradan gelen haberlere göre mekteplerimizde kurulan Kızılay teş - kilâtından muvaffakiyetli netleeler a- lındığını gören maarif vekâleti henüz teşkilât yapmamış olan mekteplerin de bu eksikliklerinin tamamlanmasını ka rarlaştırmış ve alkadarlara emir ver. miştir. Kızılay gençlik teşkilâtmm da bey nelmilel kizılhaç teşkilâtı ile teması te min edilmiştir. Kahvede yakalanan bir bırsız Küçükpazarda Sarıdemir mahal: lesinde 50 numaralı kahvehanede « lan bü hırsızlık vakası mahkemeye intikal etmiştir. Davacı kahvenin garsonu 16 yaşında İbrahimdir. Mat, kemede şunları söylemiştir. — Çok yorulmuştum. İskemlele- rin üzerine uzanmış, uyuyordum. Bir aralık gözümü açtım. Tanımadığım bir adam, benim ceketimi sırtına, kasketimi başma giymiş, önlüğümü önüne Kuşanrı, bir masanın başın da duruvordu. Ben bu gece misafir. rinin halinden kerktum. Fakat kork tuğumu sezdirmemeğe çalışarak sor- du — Burada ne arıyorsun? Cevap verdi: — Burada çalışacağım da ondan. — Seni kim gönderdi ?. — Kendim geldim. Bundan sonra sckağa çıktım Bekçiyi çağırarak bu adamı teslim et- tim, Suçlu muayyen bir yeri olmadı ğını, boşta gezer «akımdan olduğu korucusu. e pu, neresi rastzelirse orada yattığın söylemiş, bekçi şahit olarak dinlen- miş, neticede suçlunun sebrkasının sorulmasma karar verilmistir. Günesin Batışı L 1641 ii. Sahak | | imdi | karter | Satar İmsak Bir lokantacı da ortadan kayboldu, Kaleyi nezaket ve sabırla fethediniz (Bedbaht Kalb) imzası ile aldığımız mektupta deni zamanda beni ter | ve bu husuştaki Şehsadebaşınaa giydirilen çocuklar kteplerde Kızılay | vin gi Bazı yabancı memleketlerden Türk mekteplerine dağıtılmak üzere hediye- ler gelmiştir. Kızılay gençlik teşkilâtı umumi merkezi musilimlerin önayak olması suretile büyük faaliyeti görülen mekteplere bu gelen hediyeleri vermek tedir. 6 ydirilen çocuklar Kızılay cemiyeti Beyazıt ve Şehzade- başı nahiye merkezleri dün 150 çocu ğa elbise ve ayakkabi dağıtmıştır. Fa- kir oldukları tesbit edilmiş olan ço -) cuklar erkenden cemiyet merkezinr! gitmişlerdir. Dağıtma işi sırayla ya-| pılmıstır. Fakir çocuklar çok sevinmis lerdir. Tayyare seferleri Yazın Çeşme p'âjına uğratılması düşünülüyor İzmirle' Ankara ve İstanbul arasında işliyecek tayyare postalarının yaz mev» siminde Çeşme plâlına Uğrumalarını tö- min yolunda bir teşebbüs vardır. Yazın plâja gidenlerin ucuz bir tarife tatbik edildiği takdirde tayyare seferlerini ter| cih edecekleri muhakkak görülmekte-| dir. Dolandırıcı bir kadın Poiis tarafından aranıyor Polis, birçok dolandırıcılıklar yapma- ya muvaffak olan Huriye, diğer ismi.c Aliye isminde bir kadını aramaktadır, Bu kadın kendisine resmi bir dalre'e çalışan memur süsü vererek işe koya- sağını söyliyerek evvelâ Mustafa ismin de eski bir bekçinin 40 lirasını dolandır mıştır. Bundan başka kiracı olarak otur duğu evde pahada ağır ne varsa topla” yıp çarşıya götürmüş, satmıştır. Huriye | bu vakası üzerine ortadan kaybolmuş tur. Riket At.naya gitti Bir hafta evvel şebrimize gelmiş olan İngiliz sermayedarlarından Riket dün Atinaya gitmiştir. Riket oradan tayyare ile (o Kahireve, sonra Belgrada gidecek, belki gene 1s- tanbula dönecektir, Riket: gezdiği memleketlerde bilhas- sa petrol damarları üzerinde ( tetkik» yapıp bununla alâkadır kimselerle gö- rüştükten sonra büyük sermayedarları bu işe bağlamak gibi bir iş görmekte dir, det etmesi için ona ne söyliyebilirim?) Bir Fransız muharririnin ancak Türkleri hakkındaki makalesi Bu sabahki “Çumhuriyet,, Fransıs muharrirlerinden Jan Piyer Jerar'in Sancak hakkında lehimize olan bir yar #isıni nakletmiştir. Bu yazıda denilir yor ki: “Türklerin itirazları bizim için husu si bir ehemmiyet arzetmekte ve $u Aşağıdaki mülâhazalar bu ehemmiyeti tebarüz ettirmektedir. 1 — Türkler, Dürzület gibi, Fransa- ya karşi an'anevi bir dostluk göster mişler, hâkimiyetimizin daimâ müzas kiri olmuşlar, Suriyenin tarafımızdan işgalindenberi, bize dürüst surette yar dımei olmaktan asla geri kalmamış - lardır. 2 — Türkler, nizam ve asayişin mü hafazasında Amil bir kuvvet olmuşlar» dır. Mertliği nispetinde halük olan Türk, iğtişaşlı bir memlekette bir sü- künet unsuru olarak kalmıştır. Türk, hilkaten isyankâr bir muhitte istikrar Amili olmaktadır. 3 — Türkler, beş altı asır, bu mem- leketin sahibi idiler. Bunu unutma- mış olmakta ve bundan meşru bir gü rur duymakta haklı görülmeleri icap eder. Onlar, fütuhatçı ve hâkim, eski bir ırkın mümessilidirler. Şimdi, eski tebaalarının nüfuzu sitına girmek İs temiyorlar. 4 — Şimdi, metin bir mili hükü- mete Atatürkün milli ve askeri devle- tine dayandıkları için, imtinaları © nispette kat'idir. Filbakika, Türkiye, kendi millettaş- ları lehine işe müdahale etmekte te- roddüd göstermedi. Fransız - Suriye munhedesi imzalanır imzalanmaz, Ân- karada ve İstanbulda, matbuat son de- reçe şiddetli neşriyata başladı. Bunu, alelüsul,. milletlerin piştarları olan ta lebenin ve halkın tezahüratı takip et» t. Bu tezahürat, eski Sancak hakkın. daki İlhak metalibatını birdenbire or taya fırlatmış oldu. Şarki Akdenizin ehemmiyetli bir limanı, zengin Türk Kilikyasının tabi mahrecı olan İsken derunun hususi vaziyeti dolayısiyle, bu metalibat ehemmiyet kesbetmekta dir. Fransanın, Türkiyeye bu civar arazisinden bir parçasını terkedişi ilk defa vaki olacak değildir. Ayni Kilik- . ya ve Franklin - Bouillon muahedesi buna emsal gösteriliyor. ş “.. İskenderun işinde, Kamâl Atatür » kün bükümeti, dürüst, nazik ve dost- ça hareket etmiştir. Fransız aleyhtarı hareketleri durdurmuştur. Fakat me lalibat öne sürülmüştü ve müzakerat başlamıştır. Elyevm bu müzakerala devam ediliyor. Problem ortaya ko « nulmuştur, Her türlü mülâhaza, bizi, bu meseleye müspet bir netice verme ğe sevkediyor. Asırlık an'anelerimiz, minnettarlık vaz'femiz, mahalli met faatimiz, her gey. Filhakika, tedbirli davranmıyacık olursak, beynelmilel bir takım hâdise- lerin, bizi şaşırtacak bir şiddetle zu - hura gelmesinden korkulur. Kamâl Türklerinin, oİskenderun Türklerini Şam Süriyelilerinin eline bırakacakla rma İbtimal vermek onları tanıma” mak demektir. Memleketimi açık açık ikaz edeyim: Bugünkü muhafazakâr Fransa, gerek Avrupadaki, gerek Ax yadaki muhtelif Alman taraftarlıklar rıni fazla ihmal ediyor. İlhak taraf - tarlığı tahrik edici bir mefküredir. Bir hâdise zuhuruna sebebiyet verilmek istenmiyorsa bunun çaresine bakma » dır. e e CEVABIMIZ: Hiç, Ne bir sual ne de bir şikâyet yı Bayram namazı tİ meselenin farkına varmamış gibi gözükmeniz lâzımdır. ! Belki o da hir kararsızlık buhranı içindedir. Bırakınız sa- 7 s9 3 18 Alafranga saatle Alaturka saatle kince korarırı versin, Nezaketiniz ve sabrınız tetaziyi BİZİN RA yy yy ya tarafınıza eğelilir.