Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
F we A yar L - li - ı i « 9 VU & KA Li KU -- . yar ae — l & B —S — — 'yacı şaka | asıl bu hafta içinde yılın eski haf- | &larmdan fazla bir şeyler tutmiya | Psraksi gibi bayrama rastladı; Hal | Bün öz ; : | X) Öğleden sonra tatil değildir. ir aydır tutacağınıı tuttum, 14 Birincikânun — 1936 <—— ——— ge ” Tucuma dalr Tutum haltasına girerken bizim Yarım sofulardan birine sordum: — Tutum hattasına giriyoruz; lNlşımak mısımn ? (8| gulumslyerek! — Azizim, dedi, bu yıl tutum haf ki bayram demek - öteberi tut de- Mek değil, bayramaan önceki tuttuk- rından bir 'cısmını bile salrver de - Mektir. Böyle olmnakla beraber ben, — Ne tuttun? — Ne tutacağım, bütün ramazan Örüc tuttum; sonro gündüzleri oruc eyfiyle bizim dükkândaki çıraklara, atta akşam topa vakm gelen müşte- Tilere bir hayli kafa tuttum. — Demek artık tutum haftasm- bir şev tutmryacaksın ? — Vall: hi birader; hani kadmlar İraz serttir: hele bavramlarda, sey:- tanlarda şuna buna ve surava bura- Ya hvuüc avuc pora serpmesini sever- er derler. Halbuki bizim bayan bir kac yıldır hu tutu n haftalarma ken- dini o kadar — alıştırmıştır. ki yarın yram olmasma rağmen dün gece Evde bana yemin etti ki otuz rama- Man akşam topuzdan sahura kadar iç durmayan çenesım, mübarel: haymm sşerefine üç gün sımsıkı tu- taCaİ'mış Bizim yarım sofu ahbabm - eski denberi ne kadar tutumlu bir adamı Olduğunu bildiğim için onun bu söz- *rini ben hep şakaya dinledim. O, Zaten tutacağını vaktiyle adamakıllr tutmuş; sonra da tutum denilen bu Şok gerekli işin önemliliğini çocukl. Tna da adamakrlı: öğretmisti. Onur için babalarmın işi hep şakaya buğ Mak istediğini gören çocuklardan bi. N bana önce (İnanmal) der gibi bir Söz işmarı verdi, sonra da dayana | Mayıp söze karıştı: — Babam size hep atıyor; o, bay- fam igünü bize v>receği - paralarır: wu-knn.baralanmıma atmaz | sak bize yeni esvap Ve iskarpinlerim:- | Zi givdirmiyeceğini söyledi. Kücük oğlanm bu boş boğazlığ: Üze-ine bizim yarım sofu ahbap gene Yalan'an buruşn.uş şekesini sıvazlı- Yarak — Bizden geçmiş, biz ihtiyarla - Mişız. Bizim kendimizin tutacak Yetimiz kalmamış, lâkin çocuklar el- Te totacaklar. Sordum: — Ne tutacaklar, balık mı kuş Muy) | Ve o baş parmağınm ucuyla şe- Ddet parmağının ucunu ovarak ce- Vap verdi: - — Para... Bürayı veren... Cene kücük oğlan tamamlandı: —Düdüğü çalar! Bahası: — Parası olmryan ? Gene kücük oflan: — Avucunu yalar! Tutumun ne demek - olduğunu '*"uklnr hile anladılar; onun için bu Ti sonu iyi gelisecek.... O. Cemal KAYGILI Çünki! Para... Para... Mekteoblerin bayram tatili İlk.'orta ve liselerle diğer resmi mek “Dler yarım sabahtan velecek pazartesi *üh—ııma kadar tatil edileceklerdir. Orta ve liselerin — imtihanları 21 ilk SNi pazartesi günü başlıyacaktır. Maarif müdürlüğü bu sabah Ankara- 1'1 telefonla aldığı bu emri bütün alâ- “darlara tebliğ etmistir. Mektepler bu n ılı""“"'""'mııııııımııııııııııııımıııımııııı.;..mırlilllmııuııııIî"ı Urtdaş! Ârttırma bir alışma işidir. n tka *unu küçük yaştan arttırma | Ulusal Ekonom ve Arttırma Kurumu Ce Bi j b G L HADNEN — Akşam postası Ekalliyet mektleple- | rinde de yapılmasına| ., müsaade istendi İlk mekteplerde okuyan çocukla- ra bayrak sevgisini vermek için haf- tanın muayyen günlerinde mektep- lerde bayrak töreni yapılmaktadır. —| Kültür bakanlığı bayrak törenle: rinde söylenecek marşların isimlerini bütün okullara bildirmiştir. Her okul talebesi evvelâ törende istiklâl marşı- ni veya bayrak marşını daha - sonra onuncu yıl marşını hep bir ağızdan söyliyeceklerdir. Diğer taraftan resmi Türk okul.- larında yapılan bu bayrak - törenleri- nin ekalliyet okullarında da yapılma- sı için ekalliyet okulu direktörleri kül tür direktörlüğüne baş vurmuşlardır Direktörlük, dileği memnuniyet- le karşılamış ve derhal - ispekterlere havale etmiştir. İsvekterlerin raporu bakanlığa sönderilecektir . Bakanlıktan cevap gelir gelmez ekallivet okullarında da, resmi ilk o- kullarda olduğu gibi bayrak törenine hadlanacaktır. —'%mımmnmnnnııımnmıııımuunmm Me ;telerd Kızly teşkı'atı yapılacak Şehzadebaşınaz giydirilen çocuklar Ankaradan gelen haberlere göre mekteplerimizde kurulan Kızılay teş - kilâtından muvaffakıyetli neticeler a- lındığını gören maarif vekâleti henüz teşkilât yapmamış olan mekteplerin de bu eksikliklerinin tamamlanmasını kaf rarlaştırmış ve alkadarlara emir ver- miştir. Kızılay genclik teşkilâtmm da bey nelmilel kızılhaç teşkilâtı ile teması te min edilmiştir. ı Yedinci karısını da dövmüş! Şimdi mahkemede hesap veriyor Sultanahmet birinci sulh cezasında bir dayak atma davasma bakilmiş- tır. Davacı, Horhor caddesinde a- turan Safiyedir. Suçlu da hamal Ha- sandır. Safiyenin iddiasına göre Ha- san şimdiye kadar altı kadınla evlen- iş. . Safiye yedinci karısı imiş. Bir müddettenberi Safiyeyi de bırakmıs- Başka birisiyle öoturuyormuşğ.. Evvel—- ; ki'gün Safiye, Hasanı sokakta gör- müş, yanına giderek kendisine bak- masını söylemiş. Hasan: — Ben seni tanrmıyorum. Zaten seni talâkı selâseyle boşadım, demiş ve sonra Safiyenin suratmına bir yum ruk atmış, yere düsürerek dövmüs.. Mahkemede, Safiyenin döğüldü- Şiüne dair rapor okunmus, karar ve- rilmesi bas'-> * a Lerakılmıştır. Bursada bir idam kararı Bursada Tahtalıköy — korucusu ile Cemal isminde bir adamı öldüren Süley man ağır ceza mahkemesinde — idama mahküm edilmiştir. Süleyman kararı öğ renince sapsarı kes'İ-latir, Evli kadını kaçırmak istemişler Menemende Çirkin bir vaka olmuş- tür: Hüseyin oğlu — Mustafa ve Hasan oğlu Hüseyin isminde iki kişi, Hasan is- minde bir adamın karısını zorla kaçır- mak istemişler, ağzına bez tıkayarak sü rüklemişlerdir. Kadının feryadına yeti- şenler kadın: ktrtarsrslardır. Sebi:de âlem — da duruyordu. Kahvede yakalanan bir bırsız Küçükpazarda Sarıdemir mahal. lesinde 50 numazalı kahvehanede - lan bir hırsızlık vakası maliıkemeye intikal etmiştir. Davacı kahvenin garsonu (6 yaşında İbrahimdir. Mah kemede şunları söylemiştir. — Çok yorulmuştum. İskemlele- rin üzerine uzanmış, uyuyordum. Bir aralık gözümü açtım. Tanırmadığım biradam, benim ceketimi sırtına, kasketimi başma giymiş, önlüğümiü önüne kuşanmış, bir masanın başrmnı- Ben bu gece misafir- rinin halinden korktum. Fakat kork - tuğumu sezdirmemeğe çalışarak sor- dum: — Burada ne arryorsun? Cevap verdi: — Burada çalışacağım da ondan. — Seni kim yönderdi?. — Kendim geldim. Bundan sonra sokağa çıktım, Bekçiyi çağırarak bu adamı teslim et- tim. Suçlu muayyen bir yeri olmadı. ğgını, boşta gezer takımdan — olduğu- nu, neresi rasteelirse orada yattığın: söylemiş, bekçi şahit olarak dinlen- miş, neticede suçlunun sabıkasının sorulmasma karar verilmiştir. yapaniar Maçkada Teşvikiye camiinin sebilin-! de Suphi isimli biri ve bir arkadaşı ile birlikte sebile dört kadın getirerek saba ha kadar eğlenmişlerdir. Sabahleyin hâ-' GECEN sgqg BUN NE UL.IJU: dise polisih kulağına gitmiş, — suçlular| Beşiktaş merkezîne götürülmüşlerdir. Birincikânun — 1936 Hicri: 1355 — Ramazan: 29 Güneşin Balısı E 16,41 Güneşin Dağuğu 7,18 5,48 12,08 14,29 16,41 18,20 5,30 T2T 0948 12,00 1 39 12,50 $ îwı elb 1,08 '.-_.! Furka Bir lokantacı da ortadan kayboldu,. Bazı yabancı memleketlerden Türk mekteplerine dağıtılmak üzere hediye- ler gelmiştir. Kızılay gençlik teşkilâtı umumi merkezi muallimlerin önayal: olması suretile büyük faaliyeti görülen mekteplere bu gelen hediyeleri vermek tedir. G ydirilen çocuk!lar Kızilay cemiyeti Beyazıt ve Şehzade- başı nahiye merkezleri dün 150 çocu- ğa elbise ve ayakkabı dağıtmıştır. Fa- kir oldukları tesbit edilmiş olan ço - cuklar erkenden cemiyet merkezinr gitmişlerdir. Dağıtma işi sırayla ya- pılmıstır. Fakir çocuklar çok sevinmis lerdir. ' siminde Çeşme plâjina Uüğramalarını te- -— de eski bir bekçinin 40 lirasımı dolandır Tayyare seferleri Yazın Çeşme p'âjına uğralılması düşünülüyor İzmirle Ankara ve İstanbul arasında işliyecek tayyare postalarının yaz mev- min yolunda bir teşebbüs vardır. Yazın plâja gidenlerin ucuz bir tarife tatbik edildiği takdirde tayyare seferlerini ter cih edecekleri muhakkak görülmekte- dir. Dolandırıcı bir kadın Poils tarafından aranıyor Polis, birçok dolandırıcılıklar yapma- ya muvaffak olan Huriye, diğer ismi.t Aliye isminde bir kadını aramaktadır. Bu kadın kendisine resmi bir dairede çalışan memur süsü vererek işe koya- sağını söyliyerek evvelâ Mustafa ismin mıştır. Bundan başka kiracı olarak otur duğu evde pahada ağır ne varsa topıa- yıp çarşıya götürmüş, satmıştır. Huriye bu vakası üzerine ortadan kaybolmuş- tur. Riket Atınaya gitti Bir hafta evvel şehrimize gelmiş olan İngiliz sermayedarlarından Riket dün Atinaya gitmiştir. Riket oradan tayyare ile — Kahireve, sonra Belgrada gidecek, belki gene 1s- tanbula dönecektir,. Riket: gezdiği memleketlerde bilhas- sa petrol damarları üzerinde — tetkikat yapıp bununla alâkadar kimselerle gö- rüştükten sonra büyük sermayedarları bu işe bağlamak gibi bir iş görmekte- Ka!eyı nezaket ve sabırla fethedınız (Bedbaht Kalb) imzası ile aldığımız mektupta deni” yor ki: (Baona karşı nazik ve tatlı davranan, ayni benimle evlenmek arzusunda olan bir gençle iki senedenbe- Ti tanışmaktayım, Fakat bir kaç zaman danberi ketmeye — başladığını — hissetmekte we bu husustaki sukutundan müthiş azap duymaktayım. Aşkıma tekrar av- zamanda beni ter det etmesi için ona ne söyliyebilirim?) CEVA_B!MIZ: Hiç. Ne bir sual ne de bir şikâyet. Hat tâ meselenin farkına varman:aş gibi gözükmeniz lâzımdır. Belki o da bir kararsızlık bubhranı içindedir. Bırakınız sa- Bir Fransız Ş muharririnin Sancak Türkleri hakkındaki makalesi Bu sabahki “Cumhuriyet,, Fransız muharrirlerinden Jan Piyer Jerar'in — Sancak hakkında lehimize olan bir ya- — zısini nakletmiştir. Bu yazıda denilir yor ki: “Türklerin itirazları bizim için husu — si bir ehemmiyet arzetmekte ve su aşağıdaki mülâhazalar bu ehemmiyeti tebarüz ettirmektedir. 1 — Türkler, Dürzüler gibi, Fransa- — ya karşı an'anevi bir dostlük göster- — mişler, hâkimiyetimizin daima müza- hiri olmuşlar, Suriyenin tarafımızdan işgalindenberi, bize dürüst surette yar dimcı olmaktan asla geri kalmamiş - lardır. 2 — Türkler, nizam ve asayişin mu hafazasında âmil bir kuvvet olmuşlar- dır. Mertliği nispetinde halük olan Türk, iğtişaşlı bir memlekette bir sü- künet unsuru olarak kalmıştır. Türk, hilkaten isyankâr bir muhitte istikrar — âmili olmaktadır. K 3 — Türkler, beş altı asır, bu mem- — leketin sahibi idiler. Bunu unutma- mış olmakta ve bundan meşru bir gu- rüur duymakta haklı görülmeleri icap — eder. Onlar, fütuhatçı ve hâkim, eski bir ırkın mümessilidirler. Şimdi, eski — tebaalarının nüfuzu altına girmek is- — temiyorlar, 4 — Şimdi, metin bir milli hükü- — mete Atatürkün milli ve askeri devle- tine dayandıkları için, imtinaları © nispette kat'idir. ) Filhakika, Türkiye, kendi millettaş- ları lehine işe müdahale etmekte te- reddüd göstermedi, Fransız - Suriye muahedesi imzalanır imzalanmaz, Ân- karada ve İstanbulda, matbuat son de- rece şiddetli neşriyata başladı. Bunu, alelüsul,,milletlerin piştarları olan ta — lebenin ve halkın tezahüratı takip et- — ti. Bu tezahürat, eski Sancak hakkım- — daki ilhak metalibatını birdenbire or- taya fırlatmış oldu. Şarki Akdenizin — ehemmiyetli bir limanı, zengin Türk — Kilikyasının tabif mahrecı olan İsken — derunun hususi vaziyeti dolayısiyle, — bu metalibat ehemmiyet kesbetmekte- — dir. Fransanın, "Türkiyeye bu civar arazisinden bir parçasını terkedişi ilk defa vaki olacak değildir. Ayni Kilik- ya ve Franklin - Bouillon muahedesi buna emsal gösteriliyor. t .. İskenderun işinde, Kamâl Atatür - kün hükümeti, dürüst, nazik ve dost- bA - ça hareket etmiştir. Fransız aleyhtarı y hareketleri durdurmuştur. Fakat me- e talibat öne sürülmüştü ve ıııüzaı.kıı_'rş:l'w başlamıştır. Elyevm bu müzakerata devam ediliyor. Problem ortaya kö « — nulmuştur. Her türlü mülâhaza, bız!. bu meseleye müspet bir netice verme- ğe sevkediyor, Asırlık ananelerımiı, minnettarlık vazifemiz, mahalli met- — faatimiz, her şey. Filhakika, tedbirli davra.nmryaca.k ş olursak, beynelmilel bir takım hâdise- lerin, bizi şaşırtacak bir şiddetle zu - r j hura gelmesinden korkulur. Kamâl Türklerinin, —İskenderun Türklerini Şam Süriyelilerinin eline bırakacakla rına ihtimal vermek onları tanıma- mak demektir. Memleketimi açık açık ikaz edeyim: Bugünkü muhafazakâr Fransa, gerek Avrupadaki, gerek Az- yadaki muhtelif Alman taraftarlıkla- — rını fazla ihmal ediyor. İlhak taraf - — tarlığı tahrik edici bir mefküredir. Bir — hâdise zuhuruna sebebiyet verilmek — istenmiyorsa bunuün çaresine bakma « ğ gMyyyyyERRyyyyılNİDRaıyyygytNMMeaıayıEE Zy — — Bayram namazı Alafranga saatle 7 59 < Alaturka saatle 318 © İ kince kararırı versin. Nezaketiniz ve sabrınız teraziyi "izi“ı*'lllııııuııwl""u:umuulllmıınuuıuulmlnıımmımmuıwuığ '*ır; tarafımıza eğeklilir. hi he