Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
13 Birlnclkânun — 1936 Üznim görüşüm: Vapurlarda Sltıncı mevki yolEcuları Demz yolları idaresi bana çok gü- hu' seyahat yaplırdığı için, kendı * leşekküre borçluyum: Yüzde elli FSilâtlı biletle seyahal ettim. Dünya " her yerinde gazeteciler bu gibi im f âra nail oldukları için ben de İlrsattan memnuniyetle istifade et- | Fakat yalnız iş bununla kalma- tanbul acentesinin adını hıfzede- Mküiğim müdürüne ve kâtibi bay İs- İ e bahusus Tarı vapurunun başta Tisi Seyfeddin kaptan olmak üze- k’l'tllrı ekipine bize gösterdikleri yar- ,, d&ü dolayı çok müteşekkirim. Şa- ak bir şey de oldu: 72 büyük ve | “k parcadan eşyamız, hiçbir arıza phf, UEramadan, kırıksız, döküksüz Pziline ulaştı. Merak edenlere fiat ) “Öyliyeyim Kabataştakı evimizden ' yedekı evimize kadar ambalâj dahi! llraya bütün eşyayı naklettik. hizyollarının vapurları cidden pek Mlazam! “Türkler şunu yapamaz, _ : ı" yapamaz! 'Bu işler ecnebilere | » diyenlere daha pek yeni olan va- “Tulusumuz, hakikaten müskit bir V cevaptır. Mısır seferlerinin - Azı #iyan ediliyor diye - kaldırılması kendi hesabıma, doğru bul- “öhlardanım! Çünkü, denizyolları i- öi Tüz, lüks ve muntazam işletmesi- &| dür milletlerin vapurculuğuna te ; etmektedir. Her hattan maddi | beklemek doğru değildir. Fantez, &h “Sulukta gösterdiğimiz ehliyet de, #i “deriye yolunda bize büyük bir Ün M, di. Bu, bizim manevi bir mazha: tImi:z olurdu. t ıg;“taıt... ” de kendi Gdenizlerimizde, kendi Omuzı taşrmak meselesi vardır. Bu. € fantezi istemiyor. Bu, biraz sıh k, İraz da en jptidaf, en basit mana leula.nu.k hüsnüniyet, demokratlık l “ludur. Halbuki iddia edebilirim * Vycu düşünülmemiş, kat'iyyen bu hzdî birsadım atılmamış. va”ndıye kadar hangi Türk bandıra- Pura bindimse, daima, gemi mün- çileri, İftiharla, lüks kamaraların armı açmışlardır: ! B&l-tlmz' - gdemişlerdir. - Geni- 4 -'f&taklıdır Hususi banyo dairesi ha.ım .ya.zı masası, gardrobu, yer I, geniş pencereleri var... Van- Yörü, kaloriferi, musluklarında sı- M ©yu da eksik değildir... Şu düğ- a| basînız garson gelir. Bu düğme- Finiz. ortadaki lâmba yanar... VA KA l !' ; ıı; %Vı J. h TTizde radyo da vardır... Salonla | Ezmez misiniz? kat birinci mevki yolcusu, en ka- Seferlerde yirmi otuz: kişidir * hep onlar için... Pek âlâ, Al ÇRşn ' Sde etsin.. Vapurlarımızın lüks # ları dilerim ki daha ziyade inki- q îlesm_ Koltuklarımız kabarır... üki alımız meselâ şu Tarı vapu- #Ü , - Lüks kamaralarının müşterile . . Tece rikkatle düşünülmüş ki, n 14, 15 diye devam eden kama- E 'i Sraalrı, 13 numarayı atlamış: MA0 etmemeleri için, bu sayıyı j L!ğ mışlar Ö aaaa_q_ıa.rrıaral:ıı.r hususunda bu dere olan Türk vapurculuğu, gü BeYahat eden yüzlerce ve yüz ,P ı"hşt Yürttaşa karşı tamamiyle lâkayt "' mmaî tezatlar vapurlarda olduğu E 'lh © hiçbir yerde göze batmaz' F bu Tarı'nın lüks kamara ka Na Eüverte yolcularının sığındığı Zeı-me açılıyor. Bunlarda seya- er, kendilerine konforu nasıl ,t #ler bilemem... O rüzgârda, fır- 'Yağmurda, karda kıyamette, _. ]a_ S0cuk fakir fukara donuyor. a—flc'.al:ı üçte biri, tıklım tık- ü hğ!şm Üste, anbarların bir bucağı: &"ata gösterilen itina gösteril- ıv' t aktadırlar. Kendilerine eşya ' "l r Iı: z'y orUm Yağmur çiseliyor... Yor pa-ltusuz gocuksuz, acıkta ya- laq ler öksürerek, biribirlerine Isınmağa cabalıyorlar... İç- p kaç tanesi zatürreeye yakalan- l 'quhun’tll'acak" Hele şü betbaht i- Ortasındaki mektep kasket- Eweîîluıer alışıktır! - diyorlar. bu lâf.. Seyahatte vefiyat —e op — — HABER — ÂAkşamı posfatı Dalgınlığın Cezası | Gümrükte beşyüz lira kayıplara karıştı Evvelki gün de beş yüz liranın sırra kadem basnıasiyle neticelenen bir hadise olmuştar. Komisyonculardan Saleri ismin- de biri takip ettiği beyannameyi mu- smelesinin ikmali için ithalât gümrii. ğüne getirmiş ve muamele yapılırken hasıl olan lüzüm Üüzerine cebinder. cüzdanımı çıkararak masa — üzerine koymuştur. Evrakım — ikmalinden sonra dışarı çıkan Saleri cüzdanmı unuttuğunu hatırlamış, fakat ge-i dönünce birçok kimselerin girip çık- tığı odada cüzdanını bulamamıştır. Saleri cüzdanmda 500 lira bulun- duğunu söylemektedir. Zabıta işe vaziyet etmistir Bayram tatili Mektenlerde tam bir bafta sürecek Maarif vekâletinden gelen bir tel - grafta mekteplerin yarımki pazartesi günü öğleden itibaren gelecek pazarte si sabahına kadar tatil edileceği bildi- rilmiştir. Bu suretle bayram tatili tam bir hafta olmaktadır. Tatil günlerine ait yeni kanun ile şe- ker ve kurban bayramları da resmi ta- til günleri içine alımnmış olduğundan bu müddet zarfında ecnebi ve akalliyet mektepleri de tsti! vanacaklardır. iki işçinin parmaklar! koptu Evvelki gün gene iki işçi parmakla- rını kaybetmiştir. Fenerde demir ve saç fabrikasında çalışan ameleden Sa- lih elini makineye kaptırmış ve sağ e- linin parmakları ezilmiştir. Unkapamnda bir motörden odun çı- karmakta olan Mehmedin de sağ eli nin orta parmağı ezilmiş ve hastaneye kaldırılmıştır. Hamidiye suyunun bozulan boruları Son zamanlarda Hamidiye — suyunu şehre getiren borulardan — bazılarının çatladığı anlaşılmıştır. Bu borular bu- lunmuş ve değiştirilmiştir. Bu — suretle şehre gelen su miktarı çoğalmıştır. körpe kızcağızın da gül gibi yanakla- rı, yolculuk biter » bitmez solmıyacak mı? Vaktiyle gelip anbar kıyıcığında bir yer kapana ne mutlu... Onlar, Tarı'nın dördüncü mevki yolcularıdır... Kurat- derli koridora açılır kapanır tente san dalyesini kurup paltosuna bürünen de beşinci mevki yolcusu addolunabilir. Fakat şu yırtık pırtık elbisc” #bairük lü, sıtma suratlı çulsuz, e!bette, altın- cı sınıfla seyahat ediyor telâkki edil- melidir! Demokrat bir memleketin gemile- rinde altı sınıf?!... Yok, bu fazladır! Bu, memlekette seyahat değil, ahret yoluna seyahattir! Bu sahada sıkı bir tetkikten sonra, güverte yolcuları için, bilâkaydü şart mahfuz ve sıhhi yer meselesini düşün mek mecburiyetindeyiz! Türk vapurla- rında insanları böyle taşımak, bizim cidden bir yüz karamızdır! (va Na) Suvari polisler Büyük caddelerde devriye gezecekler Emniyet müdürlüğü, artık tekemmü! etmiş olan süvari polis bölüğünün ne şe kilde vazife göreceği hakkında bir ni- zamname hazırlamıştır. Umum müdür- lük tarafından da tasdik olunan bu ni- zamnamenin tatbikatına dünden itiba- ren başlanmıştır. Yeni şekle uyarak süvari polisler dün den itibaren şehrin her — tarafında ana caddelerde ikişer ikişer devriye gezme- ğe başlamışlardır. Bu devriyeler nöbet- le gece ve gündüz devam edecektir. Sü vari polisler her türlü ihbarlarda sürat- le harekete geçeceklerdir. Polis nokta- ları vakalardan süvari polisleri — haber dar edecektir. Süvari polisler seyrüsefer memurlarının bulunmadığı yerlerde sey larr gibi kalabalık caddelerde — halkın sağdan yürümesi ve mürur ve uburun sekteye uğramamasi hususunu temin e- deceklerdir. Ekmek yapıcılar cemiyetinde hesaplar karışık mı ? İstanbul ekmek yapıcılar cemiyetinde ticaret odası mürakipleri âni bir teftiş yapmış ve bu cemiyet hesaplarında bazı karışıklıklar olduğu zannına varmıştir. Derinleştirilen tetkikat bu karışıklıkla- rın bir sujistimal mahiyeti arzetmediği- ni meydana koymuştur. Fakat bu vazi- yet ekmek yapıcı esnafının işleri için de doğru görülmediğinden cemiyetin müş- terek bürodaki bir memurunun vazifesi ne nihayet verilmietir. Ereyli -—ocaklarında Yeni tesisat yapıl- ması kararlaştı Hükümet tarafından geçen ay satı- nalınmış olan Ereğli kömür ocakları martta tesellüm edilecektir. Mevcut te Bisatın yerine fazla istihsal ve ihraç kabiliyeti verecek tesisat kurulması mukarrerdir. İlk seneler istihsalin yılda beş - altı milyona çıkarılması, maliyet fiatları- nm asgari hadde indirilerek fiatların düşürülmesi suretiyle Akdeniz havzası için Türk kömürünü kullanmayı bir iktısadi mecburiyet haline koymak mevzuları üzerinde işlenmektedir. Birincikânun — 1936 Hicri: 1855 — Ramazan: 28 Frıtma Güneşin Bh*ışı Güneğin Dnmı.ı | ı u Y EreMEREİ M ; g0 5,47 12,08 14,28 16,41 18,20 5,20 oe LOT 727 OAT 12,00 1,39 12,49 urka GECEN SENE BUGUN NE ULDUYT Mısırda kanunuesasi kabul edildi. İ Necip Asım öldü. rüseferin tanzimi işile meşgul olacak-) Gümrükte yeni teşkilât Memurların azalma- sını değil çoğalmasını intaç edecek Gümrük ve Inhisarlar vekili Ali Ra- na Tarhan bu sabah Ankaradan şehri- mize gelmiştir. Gümrükler umum mü- dürü Nedim ile vekâlet heyeti teftişiye reisi Muammer de daha evvel şehrimi- ze gelmiş bulunmaktadırlar. Dün teftiş heyetleri reisi Muammer- le birlikte gümrük başmüdürlüğünde meşgul olan umum müdür Mahmut Ne- dim kendisiyle görüşen bir muharri - rimize demiştir ki: “—— Yeni gümrük teşkilâtı kanunu mucibince bütün Türkiyede birisi İs - tanbul, diğeri İzmirde olmak üzere iki başmüdürlük kalacaktır. Diğer başmü- dürlükler lâğvedilerek müdürlük ha - line kalbolunacaktır. Bu kanun, icap e- den yerlerde başmüdürlükler ihdası hakkını vekâlete vermiştir, İstanbul gümrükleri önümüzdeki ay başında yeni binasıma naklederek yıl- başından itibaren işe başlıyacaktır. Bu münasebetle İstanbul gümrükleri için yeni bir teşkilât kadrosu hazır lanmıştır. Bu teşkilât vekâlet tarafın- dan tasdik edilmiştir. Yeni teşkiltla kadro daralmamakta, bilâkis memurlar adetçe çoğalmakta dır. Elektrik şirketi tahkikatı Elektrik şirketinde bir müfettişi - mizin de iştirak ederek yapılmakta o- lan tetkikat neticelenmiştir. Gümrük - süz geçirilen malzemenin kaçak olarak başka yerlerde kullanılmasından iba - ret olan bu işin raporu henüz bize ve- rilmemiştir. Rapor verildikten sonra icap eden şekilde hareket edileceği ta- bildir. İzmirde yapıldığı haber verilen kana | viçe kaçakçılığı işi tetkik edilmekte - dir. Bu işin çok büyük bir ehemmiyeti haiz olacağını zannetmiyorum. Maama fih, mesele icap ettiği ciddiyetle tah - kik edilmektedir... Lüzumsuz görülen Karadeniz postası Denizyolları idaresi yeni Karadeniz seferleri tarifesinde bir de cumartesi günlerine mahsus ilâve postası yapmış- t. Bu posta lüzumsuz görüldüğünden bu haftadan sonra kaldırılacaktır. Adana feiâketzede- lerine yardım edenler Kızılay İstanbul şubesinden: Adana seylâpzedelerine yardım ola- rak 9.12.936 tarihinden bugüne kadar Kızılay İstanbul mümessilliği ile de- pomuz veznesine vukubulan teberrüa - tın müfredatı aşağıya yazılmıştır: İstanbul belediyesi imar şubesi me- murları tarafından 23, Evliya Zade Bay Nureddin Eren 25, Attarbaşı oğlu | Bay Mehmet tarafından 200, Ankara!ı Bay Ziya ve eşi bayan Faika tarafın- dan 100, İstanbul celepler birliği tara- fından 500, Bay Osman tarafından 10, İstanbul topçu ve nakliye okulu 1 ve 2 inci sınıf subayları tarafından 330. Konservatuarın meccani dersleri Aldığımız bir mektupta deniyor ki: “Lise 2 inci sınıfında 14 yaşında bir gencim. Musikiye karşı çok merak ve istidadım var, Fakat müsait olmadığından hususi ders almama imkân yoktur. Acaba koönservatuvarın meccani derslerinden istifade edebilir miyim.,, CEVABIMIZ: Konservatuvarın meccani dersleri vi- yolonsel, nefes sazları ve nazariyattan | tutuluyor mu?... Fakat şu , Viyolonsel dersi haftada iki gün sabahları konserva- ailemin — vaziyeti ibarettir. tuvarda verilir. Nazariyat dersi pazartesi perşembe günleri saat 15 de başlar. Ağız sazları için de ders konservatuvarın Beşiktaştaki yatı kısmında yani Şehir bandosu binasında verilmektedir, ki, bu derslerin günü de oradan öğrenilebilir. mektebin kayıt zamanı değildir.. Kânunusaninin 15 de bir istida ile müracaat edilirse kayıt yapılabilir. Ancak fazla malümat istiyorsanız, konservatuvara mü racaatla bir talimatname talep ediniz, kuruş yollamınız lâzımdır. Fakat şimdi Bunun için de 15 Sa.Go.aı gaazâ.em e dlüyerlar ? Türkiye ve İnmngiltere “Cumhuriyet,, te Yunus Nadi Yyazı- yor: Kral VII inci Edvard Gal Prensliği zamanındanberi İngiliz milletinin sev- gisini kazanmış olduğu kadar hemen bütün dünyanın sempatisini kendi üze- rine çekmişti. Türklerin bu genç hü- kümdara karşı alâkaları ise kendisinin geçen yaz memleketimizi ve Atatürkü- müzü ziyaretleri üzerine bir kat daha artmış bulunuyordu. Dost memleket hükümdarı dost Kralm kendisi için meşru ve İngiliz milleti içinse zaruri se beplerden dolayı hükümdarlık mevki- ini terketmek mecburiyetinde kalmış olmasını Türkler gayriihtiyari bir te- essürle karşılamışlardır. —Maamafih içtinabı imkânsız olan bu hâdisenin bütün şerefleri masun tutan İngiliz ca- miası yüksek menfaatlerine hiç halel vermiyen şekil ve suretlerde geçirilmiş olması İngiltereye dost olan memleket ler arasında Türkiye için de bir tesel- li ve memnuniyet vesilesi teşkil etmiş- tir. İşin gizlikapaklı hiçbir tarafı yoktur. Mesele orada ve bütün dünya- nım gözü önünde söze başlarken arzet- tiğimiz İngiliz hürriyetinin en son ferd- den Başvekile ve krala varıncaya kâ- dar herkes tarafımdan bütün icapları hiç eksiksiz yerine getirilen cok açık bir cereyan içinde halledilmiştir. Büyük mesele bu şartlarla hallolun- duktan sonra karşılaştığımız netice gu- dur: Bütün bir hürriyet içinde her ta- rafın şerefleri azami ve çok samimi bir itina ile mahfuz olduğu halde kuv- vetli İngiliz cemiyeti şimdi kendi an- anelerine sadık ve belki bu imtihandan dolayı daha kuvvetli olarak ortadadır. Kralile, hükümetile, parlâmentosile, milletile ve cihanşümul imparatorluği- le, Hükümdarma bu kadar sevgi ile bağ l1 olan bu büyük milletin hakiki devlet rejimi nedir? Bunu biliyoruz: Şeklen meşruti? saltanat rejimi. Fakat hürri - yetin o diyardaki çok köklü inkişafını bilenler ve son hâdisede görülmüş ol- duğu üzere son ferdinden Kralma ka- dar bütün efradı, milletin hakimiyeti- ne dayandığını bir daha müşahede et- miş olanlar takdir etmekte tereddüt et mezler ki İngilteraye dünvyanmın en bü- yük cumhuriyeti nazarile bakmakta hata yoktur. Sumhurreisi Kral ve İm- parator u-zanlarını taşıyan bir cum- huriyet, Biz Türkler şahsi dostluklarırmıza kalplerimizin bütün kuvvetile bağlı in- sanlarız. Majeste Kral Edvardın şahsi dostluğu bütün Türklerin kalblerinde son maceranın hazin insani tesirlerile daha ziyade artmış olarak devam ede- ceğinde şüphe yoktur. Ayni zamanda bu Türk dostluğunun kuvvetli İngiliz milletine müteveccih olduğu ve orta - daki muhterem şahsiyetlerin iki millet arasındaki bu karşılıklı muhabbet ve hürmeti tesis ve tezyidde tavassut va- zifesini ifa etmiş bulundukları da çok malüm bir hakikattir. Binaenaleyh ilâ- ve edebiliriz ki son hâdise neticesinde Majeste Kral Edvardı takip eden Türk dostluğu bu imtihanda küdret ve ka- biliyetini bir kere daha ispat etmiş bu lunan dost İngiliz milletine karşı ek- silmiş değil, belki artmıştır. Hastahaneye bırakı- lan yaralı genç Dünkü nüshamızda, Kâzım isinı- li bir genci Cerrahpaşa hastahanesı- ne getiren iki şahsm kaçtığmı ve gencin biraz sonra öldüğünü yazmış- tık. Bu vaka etrafında yapılan tahki- kat neticesinde Kâzımın ölümünden kimsenin mesul olmadığı anlaşılmış- tır. Cesedin gömülmesine ruhsat ve- rilmiştir. TU PapyyyoranEAFTEYE eg KERİNYUYgyggggyoTİYİYA ygyygga AAT gy Yurtda; Mere Arttırma bir alısşma işidir. Cocuğunu küçük yaştan arttırma- ğa alıştır.