12 Aralık 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MA canland ' lojik zamanlarda — pek görülmüştür. MUMYA! ÇAHETET — FERMETMETEMM A ŞA L A M Kedi mumyası ve Mısırlı kadının Mmumyalanmış başı canlarıdılar ! - İstanbul müzesindeki mumyanın * Iığı hiç işidilmiş midir ? t - VA ! Bizim antika müzesindeki mumya- nm ayaklandığı işidilmiş midir? Ben hiç hatırlamıyorum! Büyük müzeyi gezmiş olanlar pek İyi bilirler ki kapıdan içeriye gitince sağ tmftakikbîrinci dairede, üzeri kır- mauzı örtülü bir camekân vardır. Siz müzeyi — dolaşıp — oralara geldiğiniz zaman, camekânın başında duran nö - betçi, yüzünüze soruşturucu bir ifade ile bakar. Yani: — Açayım mı? görmeğe — taham- mül edebilecek misiniz, demek istemek- tedir.. h Çünkü örtünün altından çıkacak olan bir ölüdür. Hem nasıl... Asırlar- danberi ayni vaziyette vatan, çürüme- miş bir ölü! Bir kralın ölüsü.. Eski Say- da krallarından Tabnit'in ölüsü.. Mumya halinde muhafaza edilmiş bu kıral cesedinin başında kumral saç- ları, ağzında mükemmel, olduğu an- laşrlan dişleri, elleri ve vücudunun diğer kısımları üzerinde buruşuk bir deri görülmektedir. Kendi derisi.. Asır- larca evvel — nefis meyvelere, zengin mücevherlere, güzel — ve süzgün ka- dınların — omuzlarına” dokunmuş olan eher..., Uzatmıyalım: Bu mumya hiç bir canlandı mı? canlanabilir ni? : Halbtıki ölmüş mahlükların mum- yalarının — gerçekten canlarımasalar bile — insan ruhiyatında garip tahav- vüller vücude getirdiği, — hele Aarkeo- faaliyetin, işi pek azıttığı son gün SIÇRIYAN KEDİ MUMYASI Mısırdaki antika — eserler genel is- pekteri doktor Veygal, — toprakaltı araştırmaları sırasında bir porselen ke- di —bulmuş, içerisinde bizzat bir ke- dinin mumyası bulunması thtimaly- le - muayene için - evine götürmüştü. Fakat evde, kedi biçimindeki bu porse- lenin nereden yapıştırılmış — olduğunu bulamadı. Bunun üzerine' porseleni, ya- tak odasında bir masanm üzerine koy- : duü. . duğu zaman, — bölduğunu gördü. Derhal Fakat -o gece bir türlü uyuyama - Garip — hayaletler gözünün önün - Kedi, yerinden oynar dı. den geçiyordu. gibi oldu. Ve ona dikatle bakmağa baş- ladı. : Doktor Veygal, uyümak için saat- İerce kendini zorladığı halde muvaffak olamadı. Ve kalkıp yatakta — otur- iri bir — kedinin kendi- sine atlıyarak yüzünü ve ellerini tır- malayıp açık pencereden dışarı kay- pencereye koştu. Kendi kedisi, bahçede - he- nüz ağaçlıklar arasında kaybolan - bir yabancı kediye sırtını. kabattmış, hırlı- — yordü. Tekrar yatağına döndü. Ve bu | sefer masa üzerindeki porselen kedinin — İki parça olduğunu gördü. İçerisinden B cbn — Sgözlerine — soğuk soğuk bakıyordu. bir kedi mumyası, doktorun  « Yazan: Hik---t münir Ti MUMYALANMIŞ BİR MISIRLI KADIN BAŞI Rühti tetkiklerle uğraşan İngiliz ka- dın bilginlerinden (Ruht tetkik Cemi- yeti feis muavini ve Beynelmilel ensti- tü —Tıb komitesi fahri sekreteri) Bra- kenböri'nin anlattığı — vaka, ©o kadar romana benzer ki, kendisi bile uzun zaman bu hâdiseyi başkalarına açmak- ta tereddüt etmiştir. Birkaç sene evvel bu kadın doktora garip bir hediye verilmişti. Bu hediye, güzel bir Misırlr kadımın mumyalan- mış - başrı idi. : Başın tarihini kimse bilmiyordu. B itibarla hakkında bir şey düşünemez - diniz. Hele bu kadın doktor, mumya- lara dair — söylenen hikâyelere inanmı- yan biri olduğu için hediyeyi almakta hiç bir mahzur görmemişti. ' Mumyalarımış baş, eve getirildiği Fevkalâde —hiç bir Hâdise ölmadı yal! nrız ne kadın, ne de (bir mühendis ve mühteri olan) kocası uyuyamryorlardı. Ertesi günü mumyalı başm paketi çözüldü, bir yazı masasınım Üzerine bir Çin İlâhını temsil eden porselen bir va- zonuün yanmma konuldu. Yazı masası, yatak odasına bitişik- olan drvara dayalr durüyordu. O ge- ce gene, her ikisi de uyuyamadılar, Bol | en zor taraflarıdır; fakat muvaffak gi M HABER — Akşam postası Amerikada tahsil ve spor : (Baştarafı 7 incide) rum.,, cümlesi okunur. Fanilâsının göğsü üzerine dikilmiş üniversitenin isminin ilk harfi de gayet bariz bir surette göze çarpar. Bu reklâm mu- kabili bir yazı makinesine sahip ol- duğu gibi “falan cigara maçtan son- ra gerilmiş sinirleri teskine yardım ediyor,, diye bir reklâm daha yapa- rak, oradan da bir hayli dolar alır. Müz'iç, sonu gelmiyen — ekzersisler, mukavtmet, hasımla mücadele işin olduktan sonra da insanm önüne ge- len nimetlere de diyecek yoktur. Pro- fesörlere gelince; onun şöhretinin. şahsiyetinin üniversitenin iktısadi ha Yyatında ne mühim bir âmil olduğunu bildiklerinden, imtihanlarda büyük sühulet gösterirler; sınıf geçmek â- deta garantidedir. ş Smith, enerjisi sayesinde mekte- binin civar takımlar arasında en küvvetli, en teknik olarak tanınma - sında da muvaffak olunca bunu en son ve en zor imtihan takip eder; yani Smithin futbol hayatının dönüm noktası: Âmerikanm şark tarafında- ki hükümetlerden birinde bulunan Smithin üniversitesi turnuvada şam- piyonluğu ihraz etmiştir; binaena- leyh Amerika şampiyonluğu için ye- ni senenin birinci günü Kaliforniya takrmı ile oynaması lâzımdır. Her iki tarafın kuvvetlerinde tevazün görül- düğünde Kaliforniyanın kızgın güne- şi altında yüz bin meraklı senenin en büyük ve en meraklı maçımı seyret- mek için stadyomu doldurur. Herke- sinağzında dolaşan tek bir lâkırdı vardır: Acaba hangi oyuncu Ameri- ka futbolünün — yeni yıldızı olacak? Ât yarışı gibi oyuncular için para iddiasma girenler de çoktur. Sahanm üzerine maçı bütün Amerikaya neş- retmek için antenler gerilir ve her ha zırlık tamamlanır. ç | Ertesi günü bütün gazeteler ve mectmuaların " birinci — sayıfasında Sinitkin" Tesmi “ve'en iri " harflerle “Smith üniversitesine en mühim pu- vanı nasıl kazandırdı?,, cümlesi oku- nur. | ; İşte size Amerikada tamsil, tale- be, ve spor hayatından bir misal... Berlin, 2-12-936 | : Suat ERLER bol sigara içtiler., ESRARENGİZ PATIRDI Sonra birdenbire içerideki odadan insanr hayret — ve korku içerisinde br- rakacak bir gürültü oldu. Âdeta bir ta- bancanm patlamasına benzer bir şey! Gerek kadın, gerek kocası ürkme- Gıdıklanan mumyal ğe başladılar. Patlamanın neden ibaret olduğunu anlamak için öbür odaya geç- meğe cesaret edemiyorlardı. lanmış Mısırlı kadın başını da düşün- mekten kendilerini, alamıyorlardı. Es- ki Mısır eserlerine ait söylenen tılsım hikâyeleri ve: “bu eserlere el sürenlerin başlarına felâket — gelmesi,, gibi maruf efsâneler hatırlarına geldi. Korkunç patlama, — bitişik odada — esarengiz bir kuvvetin faaliyette olduğuna — delil sa- yılıyordu. Gürültünün bitişik odadan geldiğine şüphe — yoktu. - Çünkü evin alt katında — kimse oturmuyordu. Mahut patlamadan sonra, — başka bir hâdise olmadığı için — doktor ve ko- cası - uykuya daldılar. Geceleyin dok- tor Brakenböri — kendisini bit mağarâ- da bulduğunu ve peşi sıta — bir - sürü başsız adamın geldiğini söylüyor. Sonra çığlıklar içinde uyanmış ve — kocasını Mumya- korkudan âdeta meflüç bir halde bul- muştu, Geceyi sabaha kadar uykusuz ge- çirdiler. Sabahın altısr olduğu halde hâlâ — öteki odaya geçemiyorlardı. An- cak tramvaylar ve öotomobillerin işle - meğe başladığı zaman kendilerine biraz emniyet — ve cesaret gelerek bulun - duklarr odadan ayrıldılar, Öteki oda- nm — kapısının tokmağını çevirdiler. Mumyalr kafa, Hhâlâ yazı masası üÜzerinde duruyordu. Fakat Çin ilâhı- nr — temsil eden porselen heykelcik tah- tından indirilmişti. Bir şey, onu ye rinden atmış ve masanın altında öyle bir yere yuvarlamıştı ki, “kendiliğinden oraya — gidemezdi,,. Ve gariptir ki o nazik porselen heykelcik buna rağmen kırilmamıştı. Kadın doktor bunun Üzerine mum- yalı | kafayı hemen bir başkasına he- diye etmiştir. — Fakat hediyeyi ikinci defa olarak alanların — başından bu gibi hâdiseler geçmemiştir. MUMYALARIN RAHAT ETTİIĞİ YERLER Demek oluyor ki mumyalr baş, ara- dığı rahat yeri buldu! Acaba bizim büyük müzedeki Sayde kralının mumyası da İstanbulda mı rahat edeceğini umuyordu! — Senele.; denberi parıl parıl camekânın içerisin - de memnun ve müsterih, sırtüstü yat- tığına bakılırsa öylel.. Ve bu istirahat ebediyen devam edecek., Ancak, ken - disini düşünmek — istiyen hayal gebe- Terinin “bilhasa akşamı yemeklerini bi - raz idareli yemeleri,, tavsiye olunur. den itiharen Cihangirde Pürtelâş kapalı bulunacağı ilân olunur. 251 z 401 & Ben bu tavsiyeyi, Sayda kralmın 12 Birinci kânün — 1936 F Vermeğe Kendi Memleketin kültürüne hizmet etmek maksadile 1 Iİkinci kânun 1937 tarihinden itibaren Lisan dersleri 1000 Kelimeyle tertip edilen ve kendi kendilerine pratik lisan öğ- renmek metotlarının en mükemmeli memleketimizin tanınmış lisan hocaları tatbik etmişlerdir. -kendnennş_ ıf Fransızca, Almanca, Ingilizce Öğrenmek istiyenler bu dersleri takip etmelidir. Her lisan 90 dersten fazla sürmiyecektir. Memurlar ve askerler Üç aylık abone fiyatı olan 400 kurüş üzerinden 75 10 iskonto görecekler ve bu miktarı aylık müsavı taksitlerle de ödiyebileceklerdir. Aşağıdaki karneyi veya bir suretini doldurup gönderiniz: İsim ve adresler okunaklı olmalıdır. başlıyor olan bu takrirleri, dilimize. İSTANBUL | abone oluyorum. Birinci He gönderilmişlir. Adres : ( HABER gazetesi | Gazetenizin lisan derslerine devam için Üç aylık taksit olan 120 kuruş Çocuk ticaretine mani olmak için Ingiltere bir kanun çıkarıyor | Satılan zavallıların piyasası 25 ilâ 200 Sterlin Gelecek ayın ilk günlerinde İn- giltere dahiliye nazırı Sir John Simon avam kamarasında çok — mühim bir kanun lâyihası tevdi edecektir. Çocuklarm alım satımını ve gizli ticareti menedecek olan — bu kanun lâyihası büyük bir merakla beklen: mektedir. Bu kanunun gayesi her yıl İngiltereden “Avrupaya götürü- lüp orada istiyenlere evlâtlık - olarak verilen yüzlerce yavruyu korumak- tır. İngiliz çocukları Amerika, Kana- da, Avusturalya, Halanda, Fransa ve Belçikada gayri mulüm — bir takm eşhasa satılmaktadır. Yabancı toprak larda bunlar hüviyetlerini — kaybet- mekte, ne olduklarır: hiç kimseler bilmemektedir. H>le birçoğu cina yet ve ahlâksızlık muhitleri için le büyümektedirler. Holanda ile t:1 ri.tere arasında ya pılmakta olan çocu”- ticareti birka defalar İngiliz dahiliye nazırlığının dikkatine çarpmışlı Holandada ka- nun evlâtlık alıp resinen tescil ettir- meği meneder. Bunun icin evlâtsız Uolan " ar çocuk aravek üzere | giltereye akın etm! ktedirler. Yapılan tahminlire — göre geçen yıl Holandalılara 'ic yüz İngiliz çocu- gu satılmıştır. Beher çocuk icin ve- rilmekte olan para 75 İngiliz lirasım- dan 200 İngiliz lirasına kadar — çık- maktadır. Her sene İngiltercde resmen ev- Tâtlık almın nüfus Hütüklerine © su- arasında imiş « retle kaydettirilen çucukların ı?yılf 2000 ile 3000 aras. dadır. | bi çocuk çiftlikleri 'şleten profesyo' neller, gayri meşru evlât edinen an” nelerin peşini brra'tısaamakta ve he sene bu gibi kadınlardan yüzlerce ço" çuk almanımnm yolunu bulmaktadırlar: Bu işin nasıl başarıldığına bir misal verelim: " Bekâr bir kadmı gayri meşru bi evlât edinmiştir. Bu sırrını anne V" | babasından, yahut d.. evlenmek iste” diği erkekten gizle.>:k tasasındadır" Çocuğu büsbütün — elden çıkarma” için bir hayli de para vermeğe dır. Profesyonel — manevi — evlâtç meydana çıkarak anneye yaklaşır V çocuğu yetiştirmek için 200 — İngili? lirası kadar bir pasa ister. Bu profesyonel parayı ve çocuğt | aldıktan sonra uzun müddet sözün durmaz, yavruyu günün birinde £7 tirip zavallı kadının başma atıverir" Bu sefer de başka siradam çıka 100 ingiliz lirasiyle birlikte çocufU” bakımmı taahhüt eder. Polis - sicille rinde öyle kayıtlar vardır ki, bunlar dan bir çocuğun yirmi dört saat ZA', aa üe dela elden -le Adevredildi?! ar şılmaktı * , S 4 shancı İke! rde yabaf b * İngiliz ç cuklarını eıı'ı-_âtl'ıı almalarmı menedecek ve İ - iz.€ bile ar.asız babasız vocukları evlât * dinmelerini tahdidat altma alarek! —İstanbı'ıl"Belediyesi İlanları Yapılmakta olan kanalızasyon.ameliyatı dolayisiyle 14-12-930 « * sokağının bütün nakliye VM J. (B.) (3590) 1 nümaradan 250 numaraya kadar 400 ” ”» ” ” il/Kânunuevvel/1936 Cuma 12/Kânunuevvel/1936 C 14/Kânunuevvel/1936 Pıuf:;i v Belediyeden aylık alan emekli ve öksüzlerin kânunuevvel olunur, (B.) (3532) 936 i hk maaşları yukarıda günlerde aylık cüzdanlarmdaki tediye sıra “ylbg bulunduğu Lahd içerisine kazılmış ola- göre Ziraat bankasından verilecektir. Aylık sahiplerinin müracaatlar! rak gördüm.... :

Bu sayıdan diğer sayfalar: