2 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kara haber... mîıühendis Baker, bacağı smsıkı #a- çük Sezlongda oturuyor. Yanında kü. öi bir'masa.. Masanm üstünde tele- aliş Tadyo, mecmualar... Adamcağız, aydanberi hastadır ve o müddet. hbeıK 1 bunlarla oyalanmaktadır. ı MWI_Suzan Baker, şık, zarif ve su. *lbiseleri giymiş bir kadm.. A- üıuı a.l.*ğ duruyor. Halinden belli ki, çok » düşüncelidir. Se; Ca_.mm, gitmeseydim, ne olurdu ?.. Böyle hasta hasta bırakmak ya. Üşmaz" bana... İçime sinmiyecek... Mühendis, heyecanla: : im! Niçin içine sinmesin?... ğ Seyim kalmadığını görüyorsun.. üin:crı, ne sızı... İyiyim ve günden bt mde iyileşiyorum... Eminim ki, Vakat ?n kadar ayağa kalkacağım... lirüç Seni yanıbaşımda boyuna hap- %ızk ne demek.. Beni o kadar in. " Mi sanıyorsun... - Gösterdiğin b gitfedakârlıklar elverir... Haydi, Italy“'_’ Suzan,, Hem biliyorum ki, bu öder trupu seni fevkalâde alâkadar Kadm, Mütereddit adımlarla kocası- " Maştı : - X Sideyim, üzülmiyeyim demek?... Giti Üzülme ya!... k Kocasmm alnmı öptü. Mühendis de, Çenesiyle yanağının ortası. ha _f“"“lamu değdirdi... Hosca vakit geçir... Güle güle.. hgn“nm » Mütereddit adımlarla kapı-| %l &di.., Eliyle bir daha “Allaha dü SÜki, dedikten sonra, kaybol- | “iyor.h“*etıerini zihninden takip e. ça iqi_._.'Bîî*eı Sofada, işte merdivenden ’F% Ceye çıktı... Takeç Siye zarfında bir otomtobilin ha- | ©ij y hayalini işletmekte devam Üa I, zihnen, bütün caddeler. %W—R“î- Tiyâtro binasma kadar Yi %““e!'turünü de dinledi ve perde. Ş de?bîfe. alnma vurarak: . ? Ne aptalım! . diye söylendi. İla nar, Faüzetelerde, operanım radyo Ğ “Sredileceğini okumuş değil miy- Üzel bir sırtın Nissene 10.000 n paramızla aşağı lra) kazandırabilir. Mi, kalabalık tarafın- gelen m?%w Yahut arkadaşları- R’"nîa’"w neticesinde berelen- Siş : titirmiştir. Orta e S1 10.000 İngiliz | di? Öyleyse niçin dinlemiyor?... Ha, men Jâmbayı yaktı. Dalgaları ayar et- ti ve dört kulak kesildi... el Hakikaten birinci perde başlamış.. Güzel bir müsiki.. Mükemmel artist sesleri... Şu anda kendisini karısmın yanında farzetti. Onunla birlikte şu piyesi dinlediği için, bir nevi saadet bile duydu... Öyle sevişiyorlardı ki.. Evet, mühendis Baker, Suzan'ı öyle seviyor ve onun tarafından da ayni kuvvetle sevildiğine o derece emin bulunuyordu ki... Elini küçük masaya uzattı. Oradan, Suzan'ın resmini aldı, Gözü karısında, kulağı musikide, daldı, kaldı... Bu dalgmlıktan ayılması pek feci oldu. Çünkü, radyoda, musiki, ansı- zın kesildi: — Yangım! Kaçım... Bir kıyamettir başgösterdi. Kadın ve erkek çığlıkları.. “Yanıyoruz!..., naraları.. Derken, yıkmtılardan, çö- küntülerden hâsıl olan korkunç ses. ler... Ve gittikçe büyüyen feryatlar: Yaralılarm, yananların bağrışmala- Mühendis Baker, evvelâ, bu facia- nm karşısında put gibi hareketsiz kaldı. Bir şey -anlryamadı. Anladığı zaman da, bir kâbus geçirdiğine kani oldu. Fakat, işte birdenbire radyo kesil. di. Bu sefer, merkezdeki spiker, tiyat- ro binasımda yangm çıktığını, halkm pek büyük bir tehlikede olduğumnu, fa. kat ümidin kesilmemesini, itfaiyenin imdada gideceğini haber verdi. Baker, belki de itfaiyeden daha ça. buk koşacak... Kanatlanıp karısmın imdadma uçacak... Fakat, ah şu sakat ayağı... ar TERE aĞ Bir HABER — Akşam poâfası Tonten amca Boğa dövüşünde İşitiyor: İmdadı sıhhi ve yangım a.| ” Ü7 caddelerden geçiyorlar... O, ne yapabilir?... Telefonu açıyor... yor. Hep meşgul- sesi... Dostlarından ikisini de evde bulamadı... Telâş, hayf ve yılgmlık içinde, kolu kanadı kırık: “— Ne olduysa oldu... Beklemekten başka çare yok!,, diye karar verdi. Hakikaten de öyle değil mi ya: Şim- di oraya gitmiş bile olsa, o ana babha gününde karısımı nasıl bulacak? Su. zan kurtulduysa. derhal koşacağı yer burası değil midir? Saniyeler, dakika; dakikalar saat olıryor... Suzan hâlâ yok... Saat dokuz, dokuz buçuk, on.. Yok. Demek ki, aman yarabbi, demek ki, Hastanelere telefon ediyor: — Yaralrlar var,... Kadmları da var. Fakat, hüviyetlerini tesbit edemedik! - cevabmı alıyor. Ah, bu gece ne diye hizmetciyi de savarak evde yalnız kaldı? İşte, on bir... İşte on biri çeyrek ge. ÇİYOr... Hâdise üÜzerinden tam iki buçuk sa- at geçmişti ki, kapmmım önünde bir o. tomobil durdu... Merdivende ayak ses. leri.. Sofada ve nihayet odanın eşi- ğinde karısı: Sapa sağlam.. Neşe için. de... — Canm sıkılmadı ya, nonoşum! - diye bülbül gibi şakıyor.. « Ah beraber olsaydık keşki... Öyle harikulâdeydi ki... Biter bitmez hemen geldim... Ba- kayım nonoşüm ne yapıyor diye.. A. Nen var.. Sapsarısm, titriyorsun, ge. ne mi hastalandın?.. Keşki, keşki git- meseydim.. Mühendis: — Keşki keşki gelmeseydin. - diye inledi... ' Kadın, bütün ısrarlarıma rağmen, o gece, kocasmidan bir şey öğreneme, di... Tiyatroda yangın çıkmış olduğu- nu ancak ertesi sabah gazetelerde o. kudu. (Hatice Süreyya) ; Karakolları alı- — AKSAM POSTASI İDARE EVİ ' İstanbul - Ankara Caddesi ” Posta kutusu: İstanbul 214 , Telgraf adresi ; İstâanbul HABER Yazı işleri telofonu : 23872 idare vellân .2 — 124370 ABONE ŞARTLARI Türkiye Eenebi Senelik 1400Kr. 2700 Kkr, 6 aylik 730 | « 1450 3 aylık 400 . 800 :'f * aylık 150 (« 300 -| . YEYRE Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT) ııg;h;" -Yazan : Niyazi Ahmet ; 307 sene evvel bugün Diyarıbekirde zevk için kan akıtan Husrev Paşayı alkışlıy orlardı Ihtiyar, Paşanın suratına haykırdı : “Senin gibi zalimin zamanında ölmek, yaşamaktan iyidir,, Husrev Paşa, Gü rcü hükümdarını maiyeti ile gözü önünde idam ettirdi Gelir ol vezir huni kılıcı elinde kanlu Sovul ey gönül yolundan, ki yaman geliştir bu Sadrıâzam Hüsrev paşanın he: geçtiyi yerde bu beyit okunurdu. 0.[ nun şerrinden kurtulanlar sadaka ve. riyor, kurbanlar kesiyorlardı. 1629 yılında, işte bu Hüsrev paşa,| İran üzerine sefere çıktyordu. ' Ordu Üsküdara geçtiği gün, müt. hiş bir fırtmma etrafı kasıp kavurmağa başladı. —Her taraffan nehirler gil: seller akıyor, evler yıkılıyordu. Büyüç sefere başlanırken gelen fırtına aske. rin maveni kuvvetini sarsar — gibi ol. muştu. O vakitler böyle — hadiseler uğursuzluklara atfedilirdi. — Tarihte bunün sayısız misalleri vardı. Yalnız Üsküdar fırtınası, beyinleri fazla kur calamadı. Kırk üç yıl İran tahtında hüküm sürmüş olan Şah Abbasın ö- lüm baberi, orduda bir sgevinç uyan. dırdı. «£ &© & Hüsrev paşa ordusu AÂkşehirde idi. Paşa, kadı Avni Osman efendiyi hapsettirdi. Suçla suçsuza bakmadax önüne geleni öldüren Hüsrev paşa. yi halk haccacı zâlim diye adlandır- 'mıştı. Kadı, kapisten çikrfildiği'gün,| korkusundan öldü. * & * Hüsrev paşanın Koca Durmüş a. dında seksenlik bir ihtiyara yaptığı hareket kendisinden korkanlara ayni zamanda hudutsuz bir nefret hissi ver mişti. Sadrığram, Durmuşa servetinin miktarını sordu. İhtiyardan — aldığı cevap şuydu: ; — Devletlü! Ben bu kadar levend ve asker sahibiyim; bende para kalır mı? Bugün gelir, yarına durmaz. Paşa, bu beklemediği — cevaptan köpürdü: — Malmı ver, yoksa başınm gider. diye haykırdı. Koca ihtiyarın dudaklarında ha- fif bir tebessüm belirmişti. Soğuk kanlılığını hiç bozmuyordu: — Ecelim gelmedi ise senin tehdidir beyhudedir, dedi. Eğer nahak olarak kanıma girersen, mahşer gününde iti elim yakandadır. Yaşrm seksenden ziyadedir; vücudumda da 'din ve dev. let yolunda açılmış o kadar yara var dır. Senin gibi kana susamış bir za. limin zamanında ölmek, yaşamaktan iyidir.., y Bir insan öldürmeği bazan zevk haline getiren paşsşanın vereceği cevap kolayca — tahmin edilebilir. Elbett. sözle karşılık veremezdi. “Tiği sirtiz ihtiyarın cevabı pür vekarını — kesti; üryan vücüdu üzerinde sayılan yara nişaneleri sözünde sadık olduğunu is: pat eyledi.,, 'e * & & Hüsrev paşanın tarihte admı da. ima lânetle andıran suçları arasında en mühimmi Türkiyeye iltica — etmiş Gürcü hükümdarı Muğravı öldürt. mesidir (1). Hüsrev paşa Konyadan geçerker bu kahraman adamı öldürmek sevda. sına düştü. Sadrrâzam onu kıskanı- yor, bir gün elinden mevkiini kapaca. ğını sanıyordu. Muğravı oğlu ve kırk kadar adam. ları ile yakalattı ve hepsini gözü önlin de öldürttü. y Tarihi Naima bu hadiseyi kaydet- tikten sonra şunları yazıyor: “Şahı acem nice bin yük akçe ve — rip ölkeler temlik etse padişah anı se. — w lef bu işe rıza vermezlerdi. Ve makul — görmezlerdi. Bir vekili nadan mücer —— red kandökme meylinden bu gadri kâbihi irtikâb eyledi. Böyle bir merdi sahibi namı idam etmek gaddarlıktır. Cilt 3 sayıfa?..., | işte Hüsrev paşa böyle bir adam. —| dı. Tarih onu haklı olarak gaddar dı. — — ye kaydediyor. -S 1629 yılı 2 ikinci günü 307 —| sene evvel bugün, Diyarıbekirde, her — yerde kan akıtarak ilerliyen Hüsrer — paşa için dua ediyorlar: | — Ne âlicenap, ne — cesur, ne iyi kalpli kumandan.. diyorlardı. Ordu, — onun emri ile en kanlı savaşlara atıl- — — mağa hazırlanıyordu. Çünkü Hüsrev — paşa zahire ve mevacibe dağıtmiştı. *Ü (1) Muğravb, tarihte Fil manend —— Mağzo diye arnılır. Türkiyeye iltica. ölmuş, padişah kendisine giydirmişti. Çok cesur, ve kuvetli | idi. Tahtını bırakması — ona çok acı gelmiş, Türkiyede Mehmet adını almış — tır. Kendisini himaye eden millet için — | her şeyi yapmıştı. Karaman Mirmiran — lığı verildiği vakit şu beyti söylemişti — Meykeşem bade mihurem be pilav Heyeten şul ezen sebep çün gâv Ş Men ne gebrem, — ne müslimem ne Mirmirani kahramani Mugrav " Hayatı tarihte güç rastlanır entet, — — kalar ve inanılmıyacak — hadiselerle doludur. Vakit gazetesinin — 1933 yılı — temmuz, ağustos, eylül, — teşrinlevvel aylarında yazdığım — “Aşk delisi hü. — kümdar,, roman'mda onun bu hakiki, — fakat muhayyel romanlara taş çıkar. — tacak hayatını yazmağa çalıştım. i N. A, “ eliyle V | Satılmayacak eşya, ki- ralanamıyacak ev, apar- tıman yoktur! Ancak yo- 4 lunti bilmeli: y HABER ç GAZETESIEİNİN | KUÇUK ILANLARI Çabuk ve iyi satmak, ,'_r:. kiralamak için en emin, ! en ucuz ve'en kolay vası- L tadır. A 20 kelimeye kadar beş | defasi kuruştur HABER GAZETESİ İstanbulda en çak satı- 4 lan hakiki akşam gazete- sidir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: