12 Eylül 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

12 EYLU'E 1936 götüşüm : Yunus Ne garip tesadüf: Bu yazımın ** hem Yunus Nadiden, hem de 8 balığından bahsedeceğim! . W ' Ş, Benim dünyada en fazla zevk al. *"I"” eğlence, balık tutmaktır. Fırsat i İ'kça, karşımızdaki Kabataş ha. ihdan bir sandala binerim. Izma, 1 lüfere, palamut ve torikten us. _ , Yü ve kolyosa kadar: mevsimine W * Allah ne verdiyse, birkaç saat Slir, eve dönerim. Bazan kış ge. e bile, sımsıkı giyinip deniz or. h"hda dolaştığım olmuştur. Boğa. kaç nişan yerini bilirim. Para. *t küçük mercanlar, hattâ bazan ' yalar yakaladığımız olur. Hat. ' k"'k sekiz saat Marmarada dolaşıp y ı*'—'dlğııı!ı de vakidir. Gazetecilikten ,*tüde çıkacağım ihtiyarlık seneleri " de kurduğum hayal, deniz kena. dak; evimden sandalla açılıp, Yah.| _'-'mahıı şu sözlerini hatırlıyabil. Sür; ) ©.. Bir oltayla balıkta, ür gibi yalnız, yaptıyulnızdım | y açıkta... l | Ve sonra, eve dönüp balık hak. H “da hazırladığım bir eseri tamamla. "SCCI ') ” Lı ı,dfus'lmlerde, iki muhterem mes. Şımın daha, yazılarında, balıkla Bul olduklarını görüyorum. Bun. *'iı:an biri, Gezgin'dir ki, amatörlü. le alâkasını zaten ötedenberi bi.| :’“rdum ve yazısını, geçen gün, kar. i' h“ltnna naklettik: Bu mevsimde ba. & | », heyhat, nadir olduğundan esef. v bahsediyordu, Filhakika öyle... ; ) 1':19 taş balıklarını, dinamitle mah. İ _t'mşler. Boğaz, meselâ Tuzla kıyı.| # | “Ma nisbeten daha verimlidir. ; qr Balığa fazla ehemmiyet şeren gf | * kodaman meslekdaşımız da, üstad & | inus Nadi'dir. Bir akvariumun ev. Wâ İstanbul sonra diğer şehirlerimiz ’”'" pek lüzumlu olduğu bahsini par. doladı. Bu haklı mücadelesin. | '"ıallah muvaflak olur.GCumhu- a & Yet baş muharririnin söylediği gi. bi %Türkiyede balıkçılığın fennileşme. * hakikaten lüzum vardır. 'ı Bütün zevk ve meşgalesini balık. İğa hasretmiş olan “M.” isminde Pir Münevverimiz, bana geçenlerde Nu anlattı: — Bizim denizlerde yunus balığı, Veta balıkçılığa zarar verecek —ka. V coktur: Küçük hayvanları yütar, larr parçalar. Bu mahlük, âdeta “Uzır sayılır. Ancak kısmen yağın. '. »0 da pek ehemmiyetsiz bir nis. te istifade edilir. Halbuki, ökü. % kemiğinden boynuzuna, etinden ihe,| patiğinden tezeğine kadar 'İ her şeyinden istifade ediliyorsa, G, Üs da, Avrupalılara aynı derecede ; ?l lsmiyle fayda verir. Hiç bir ye. d )ql tılmaz: Pariste “En Rouge,, deni. K | bir lokanta vardır ki, Yunus bey. ğ | ıll Satmakla rağbet kazanmıştır. Bu ğ h:i*h dimağı 4 - 5 kiloluktur, Hav, | hü::hdar mugaddi ve lezizdir. Bil. Ğ Mmukavvi olduğu için, sefahat i. ıîlı,- Tansaya gelen Amerikalı hovar. Pek çok yerler. Yunusun deri. din çantası ve saire yapmak üze-| w ım:llamhr. Yağı sanayide, taba. lı' 'ilı » dabağatte kullanılır. Kıkır. K J ü Tt gübre olur. Eti, Fransız İ lly::nna yedirilir. Hülâsa, katrası ü Uğramaz. Halbuki bizde? 0 İm beynini bile atarlar' & &* 3 [' i S e— B E S C M aŞ v heyecanla kutlulandı Bursanın kurtuluşu Dün sevinç ve Bursa İ2 (Hususi) — Yeşil ve güzel Bursa kurtuluşunun yıldönümünü dün büyük bir. heyecan içinde kutlulamış- tır. Sabahleyin heyetler komutanlık bi- nasma giderek komutan Cemil Tahir Erkanı tebrik etmişlerdir, Saat 9,5 da bir süvari müfrezesi ge- hir haricinde yarım saat!''- bir göste- riş müsademesinden sonra dört nalla şehre girmiş ve tribünler önüne gel- miştir. Bu esnada radyo ile halka ha- rekât hakkında izahat veriliyordu. Asekri harekât bittikten sonra Ordu mebusu Bursalı Muhiddin Baha halka çok heyecanlı bir hitabede bulundu. Bundan sonra geçit resmi yapıldı. Gece ordu zabitanı şerefine bir ziyafet verildi. Âv derileri ve kürk piyasası Ölü mevsimi kürk ve av derisi piyasası geçen sene- ye nazaran daha müsait şartlar içinde| yeni seneye girmektedir. Kürk piyasa- sı bu ay sonunda açılacaktır. Dört senedenberi kürk piyasası yal- nız yerli kürklerle idare edilmekte idi. Bu sene ilk defa olarak hükümetin mü saadesile Rusyadan 50,000 liralık ka- dar kürk getirilmiştir. Bu sene kürk piyasasında astragan fiyatları yüksektir. Diğer fiyatlar u- mumiyetle geçen seneden pek fazla yüksek değildir. Bu sene Avrupada büyük bir kürk stoku yoktur. Şehrimizde de kürkler ve deriler ikinci eller eline iyi fiyatlar- la geçmiştir. Bu bakımdan bu seneki av derileri piyasasınm ve ihracatımı- zın da çok iyi olacağı $imdiden anla-| sılmaktadır. Balıkesirde Garip bir vak'a Bir kedi yüzünden mahkemeye başvuruldu Balıkesirde çıkan “Türk Dili,, gazele si Edremitten aldığı şu haberi yazıyor: Havran nahiyesinde çok — garip bir vaka olmuştur. Bu entere . : hâdisenin aslı şudur: Havranda kedi meraklısı iki komşu ayni kedi üzerinde sahiplik iddiasını i- leri sürmüşler ve bu vaka nahiyede ol- dukça sürekli bir dedikoduya sebebiyet vermiştir. Bu kedi meraklılarından biri kediyi bir sene evvel İstanbuldan getir- diğini iddia etmekte, — diğeri de altı ay evvel bu kedinin kendi kedisinden doğ duğunu söylemektedir. Bitlacsa iki tarafın kadınları arasında isabiyetle ileri sürülen bu iddi>'-- ni- “ayet kedinin yaşının tayini için baytar bğa micaca: “ararına dayanmıştır. Kedinin yaşını tayin etmek baytarlık ça da nadir vekayiden bulunması hasebi le imkânsız görüldüğü takdirde Anka- ra baytar fakültesine sevk edileceği ve bu suretle kedinin yaşı tayin — edilerek bir yaşından fazla ise İstanbuldan ge- tirildiğini iddia eden zata, şayet altı ay- lık ise evinde doğduğunu söyliyen zata ait olduğu anlaşılacaktır. Havranın kadın, erkek, işçi, memur hemen bütün halkır bu “Mühim,, hâdise ile meşguldür. Mesele bir — taraftan da iş adliyeye intikal etmiştir. geçiren bu senenin| lstanbul radyosunda Sikâyet mevzuları birer birer ortadan kalkıyor Hükümetin eline geçen ve çarşan. ba günündenberi yeni programrt tatbik edilen İstanbul radyosu şu geçen ücç gün içinde halkın büyük bir teveccü. hünü kazanmıştır. Radyo şirketinin on sene halkın mütemadiyen şikâyet ettiği ve yapılmasını istediği halde şirketin on senede düzeltemediği nok. taları Nafia Vekâletinin kuvvetli eli üç günde düzeltivermiştir. İstanbul radyosunun meşhur fa. sıla işareti olan dandanlar makul ve kulağı tahriş etmiyecek bir hale ge. tirilmiştir. Radyomuzun, artık düzeltilece. ğinden herkesin ümit kestiği, — meş. hur vınlaması da çok hafiflemiştir. Avrupa Tadyolarında herkesin imrendiği, fakat radyo şirketinin biz. de her nedense tatbikini mümkün kı. lamadığı gündüz neşriyatı ve havadis serisi ihdas edilmiştir. İstanbul radyosunun asıl ıslâhat kısmı bundan sonra başlıyactaktır. Öğ. rendiğimize göre, bundan sonra İstan bul radyosunun kuvveti 5 kilovattan 20 kilovata çıkarılacaktır. memleketin umumi propagandasına ayrı ve başlı başına bir kısım ayrıla. caktır. Şimdi eski vesaitten istifade edi. lerek yapılan Türk musikisi neşriyatı konservatuvarın nezareti altında te. kemmül ettirilecektir. Bu arada es. ki şirketten devralınmış bozuk plâk. ların da artık kullanılmıacağyı tabii görülmektedir. Musikişinas Ata müsameresi Musiki âleminde unutulmaz bir hatıra bırakan ve birçok musiki ütasd larının yetişmesine saik olan 45 sene. lik musiki üstadı merhum muallim Atanın çocukları için bu gece Kızku. lesi parkında bir müsamere verilecek. tir, Müsamerenin cok güzel olması i. çin tertibat alınmıstır. Tramvay Şirketi arabaları azaltmış Halkm müteaddit şikâyetleri üze- rine sön zamanlarda tramvay araba- larımın niçin azaldığmı tetkik eden Belediye müfettişleri şirketin hiç se- bep yokken tasarruf maksadile birçok arabaları depolara çektiğini anlamış- lardır. Müfettişler keyfiyeti bir rapor- la Belediye reisliğine bildirmişlerdir. CUMARTESİ Eylül —- 1986 Hicri: 13855 Cemaziyelâhır; 25 5.38 HU 18:27 ea | sa Jöck fikici pt İkemk dla Frenga 4111 12,11 15,(5 18,27 20,02 3,58 KöZ, 945 544 9,19 12,00 1,38 9,27 Radyoda | Adliyedeki toplantı Vekil, müzakerelerl anlatıyor Dün saat on beşte Adliyede Ad. liye Vekili Şükrü Saracın reisliği al. tında yüksek adli komisyon ilk içti. marmı yapmıştır. Bu içtimada Adliye müsteşarı Hasan Seyfettin, zat işleri müdürü Muzaffer, ceza işleri müdürü Haydar Naki, hukuk işleri müdürü Şinasi, teftiş heyeti müdürü Sezai, İs. tanbul müddeiumumisi Hikmet bu. lunmuşlardır, Bir buçuk saat kadar süren içti. madan sonra ÂAdliye Vekili Şükrü Sa. raç şu beyanatta bulunmuştur: “— Meşhut cürümler kanununun teşrinieyvelden itibaren mer'iyete gi. receğini biliyorsunuz. Bugünkü top. lantıda meşhut cürümler kanununun tatbikine ve cürmü meşhutların takibi usulüne dair yapılacak olan talimat. name hakkında konuştuk. Heyet yarın da toplantısına de.| vam edecektir. Dün müddeiumumi Hikmetle be. raber Adliye sarayının yapılacağı ye. ri ve büyük hapishaneyi dolaştım.,, SŞehir tiyatrosu artist namzedi arıyor Şehir tiyatrosu direktörlüğünden: Dram ve operet kısımlarında sahne sanatkârı olmak veya balet kadrosunda çalışmak üzere orta tahsilini — bitirmiş genç kızlar alınacaktır. Heveslilerin a- ilelerinin muvafakat — kâğıtlarile ve iki fotoğrafile 20 eylül tarihine kadar mek- tupla müracaatları. Tiyatromuz tarafından bu sene teşkil edilecek koro - heyetinde, sahneye çık maksızın çalışmak istiyen - güzel sesli kadın ve erkeklerin fotoğraf ve adres- lerile 20 eylül tarihine kadar mektupla müracaatları. < —Ğ e— Gazi köprüsü inşaatı İnşaatı tatil edildiğinden bahsedilen Büyük Gazi köprüsünün kurulmasına geniş mikyasta başlarıması için ted- birler alımmaktadır. Vakıa şimdi köp-| rünün inşaatı durmaktadır. Fakat bu , vaziyet yapılmakta olan inşaat hazır- lıkları dolayısiledir. Yani köprünün inşaatı henüz tam manasile başlamış değildir. Esasen köprünün inşaatile meşgul olacak ve kontrolünü yapacak büronun levazımatı da henüz ikmal edilememiştir. Diğer taraftan köprünün Avrı.ıpa— dan getirilecek demir aksamının mon- tajı için Belediyenin Balat köprü ta- mir mahallinde de yeni binalar yapıl- miş ve atölyeler vücuda getirilmiştir. Burada gerek mühendislerin, gerek mütehassıs işçilerin oturması için da- ireler, gerek calışma daireleri yapıl- maktadır. Goldşimit musevi mektebi Talebesizlik yüzünden kapanmasına karar verilen müsevi Gold $Şmit mek- tebi binasını müsevi Eskenazi cemiye- ti Maarif idaresine yine mektep ola- rak devretmeğe karar vermiştir. Istanbul yakasında su kesildi Sular idaresi dün her nedense şeh- rin İstanbul tarafının sularmı kesmiş ve bu kesilme gece geç vakite kadar devam etmiştir. Halk bu yüzden bü- yük bir su sıkıntısı çekmiştir. * & * n—:ahkçıhgımızm ne derece kola! €tlerle yükseltilebileceğini güs ek için sade bu yunus misali kâ q Hazineler. denizlerimizde akıp %n“? Bay Nesip Karacay'ın bir| aklıma geldi: a btaj — Bunlar böyle akar?.. E'İhi bakar... â'fl Ne bir fenni tesisat, ne buz dolap. M Bü servet, iptidai bile görmemiş ellerin parmak. dan akıp heba oluyor. (Vâ-Na) İ | | İ l | Ve biz ;'ll" EsCcl . ...BIIE*US ORUNU ııoşnıî ÇCEVA Karamürselden (Terkedilmiş) mektupta deniyor ki: “Sevdiğim genç, ikimizinde henüz pek genç olduğu- müzu ve çok zaman beklemek lâzımgeldiğini söyliyerek be- ni terketti. Önün yaşı 19, /| benim ki 18 dir. Acaba eelir mi?,. imzası ile aldığımız tekrar ,” . ğ%â Sizi terkeden genç haklıdır CEVABİMIZ: Bu genç adam her ikinizin istikbalini bağlamamakta çok haklıdır. Kendisini nefretle yadetmeme- niz lâzımdır. Çünkü sizin hisleriniz değişebilir. Eğer size gu bir zamanda size tekrar avdet edecektir. / İSARAY sinemasının | | karşı hisleri mevcutsa —mesleğinin ve yaşının müsait oldu- | | betmemişti. ÂA. Sırrı Üzelli Dün göz yaşları arasında gömdü- ğümüz gazeteci arkadaşımız A. Sırrı Uzelli'nin son şiirini dercediyoruz: Gün başladı gene lüâmban yanmadan Karanlık göklerin sırrı çözüldü. Kaldırım konuştu, bir çocuk gü!d'i.'i' Gözlerin açıldı hiç kapanmadan. Saatler çalryor: Vakit tamamdır Koşuyor sormadan hayata sokak. Sahneye yeni bir eser konacak Bu belki komedi, belki dramdır.. Çıkıyor gibisin bir fırtınadan Işıklar yüzünde bir ateş iğne. İçinin görünmez derinliğine Sarışm rüyanı göm de kımıldan.. Ne yazık.. Vahit hakikaten tamam- maş.. Ve sahneye konulan eser, heyhat drammış... *& $ A, Sırrı Üzelli hakkında meslek ar- — kadaşlarının yazdığı yazılardan — par- ğ çalar alıy ) Hikmet Münir, yazıyor: Bazı insanların ölüm haberleri çık- tığı zaman az sonra bir yanlışlık ol- duğu anlaşılarak bu haberin tekzip edildiğini — görüyoruz. Kaybettiğim yakm arkadaşım ve ustamı Sırrı için de keşki böyle feci bir lâtife yapılmış olsaydı! * Heyhat... M ( Gezgin: T Ömrün acr göecmişti. Ölümün de öyle oldu. Hangi ölüm tatlıdır, demi- yorum. Vakitli gelen ecel, ıztıfapsız bir son nefes, Adem oğlunun son mü- kâfatıdır. Sen bunlardan da uzak kal— dm. : Ösmün Cemal: Tam iyi insan vasfma lâyık olan Sırrıyı bu kadar erken kaybedişimize yandım, 1 Murad Sertoğlu: Sırrı, Sen, seninle beraber solmağa terk — edilen en beyaz ciceklerden daha te- — miz ve beyazdın. * İbrahim Hoyi: Sırrıyr Tanrmın ebediyetine verir- ken, ona esasen lâyık olduğu huzuru — dilerim, Niyazi Ahmet: İyi kalpli Sırrı, sen damarlarımdak! kan donuncaya kadar içimde yaşaya- caksımn.. Fikret Adil: Sirrinm cenazesini kaldırmağa git- tiğimiz zaman duyduğum acı, bu bina- j dan benim de aynı sekilde çıkmamış — olmaklığımın verdiği #evinç nisbetin- de kuvvetli oldu. Feridun Osman: Ş : Matbaa duvarlarile benliğinin set- leri arkasına cekilen Sırrıyı, ebediyen sustuktan sonra da, gene kalbimizde bulacağız ve bulmakta devam edece- ğiz. Ahmet İhsan: ! Sırrı, hilkaten çok nazik, terbiyeli, civanmert bir Türk çocuğu idi. : Knedisi liyakat, istidat ve bilgisi — sayesinde muharrirlikter — istihbarat — şefliğine, oradan da yazı işleri müdür- — lüğüne kadar yükselmişti. Fakat mah- — viyet ve tevazuundan hiçbir gey kay- — Onu tanıyanlardan - bir çokları, kendisinin yazı işleri müdürü olduğunu bile bilmezlerdi. A zi ğğ | PORSELENLERİ ve renkli SİLLİ $ '. Bu hafta ı ; j (İRENE DUNNE)un tatlı ve mührik | sesi, RİCHARD DİX'İN şöhreti İlk programımnı teşkil eden jî'rf KAHRAMAN | HAYDUD | Emsalsiz filminde her seansta saloe- | — nu doldurmaktadır. Bu filmin mev- | A zuu müessir sahneleri hareketli olup ) |— bilcümle lüks ve mizanseni göz ka- r maştırmaktadır. İlâveten: — ÇİN Ö SENFONİ