Böyün te; aza Bömülü, yzem diyordu ki: camda sıkılmça, koltugu- düşünürüm. | bir seyahat » Bu seyahatta taşınacak| cak yolluk, hiç bir gey mez. Mazi, günlerimiz- halde, bende aksine r, gençliği & hoş ve e Mev İ | ha bir gün Ma, Bakın, yavrularım, aedı, nayatı- iş, Kendimi çok betbaht hissettiğim M3 m tam altmış sene uzakte-| Yagi betbahtlıktan beni mü k, İmden emin oluşum kurtardı! * yet bugün gülünç görünüyor vt gençler hayatlarmı akl ka, A olanların nasihatlarıria ihtiyaç i etmeden tanzim etmeği isterler Maç her genç kiz gibi, birçok hul NA Ba beslenmiştim, fakat #taatliy- üleri güldürecek bir ter- * büyümüş olan ben, evlenece- Ü, ve çıldırasıya seveceğim Oy irsızlıkla beklemekte idim ba, M. lerin yalısını bilirsiniz. İşte Man büyüdüm. Tatlı bir bahar ta İdi. Bu tazeliği on dokuz yaşı- haganlya halindeki zevklerile yaşı- ta um. Ağaçir yolda yalnız başıma Yapa yordum. Karşıdan annem geli| k ,, Koluma girdi, ve tatlı bir ses iv zadem binbaşı Nacinin beh' İm, © Gün için Erenköyündeki köşk- Ne düvet ettiğini söyledi. Na Seni nasıl yalnız bırakırım, de- vE ama, beni davet etmeleri Seni birisil: li ğim bu kadar. i şi Armiştim. Hemen biltün geceyi ür, <ek en iyi elbiseyi seçmekle ge- açi Ertesi sabah valizimi hazmla- de hava çok güzeldi. Sa- ğ ikisinde birlândoya bin k madi bir heyecan içinde he, Şarpıntılarımı atlarım nal sesleri Ydurarak yola âüzüldük. yada Yeşillikler içinde ilerliyordu. İnş Zader n büyük bahçelerle gev- Kip; Xöskünl biliyordum, fakat bu a san gününde orası sanki ilk dala, örecektim. Beni neşe ile karşıla- Hakı Sunlar işsiz güçsüz, günlerini ku hin berikinin evlenme meseleleri A, kadar olarak geçiren tiplerden- Saniy, > e canlıydım, fakat kendimde *t hissetmiyor değildim. diş Ni Bün, öğleye doğru, uzaktan Biler abanın geldiğini, ve içinden beni Ün Yüzle solâmlıyan bir gencin çıktı- *&noe düştüğüm hayreti ve byı “a bende uyandırdığı, sevinçle) imi kız korkusunu tasavvur z, İN Saat ik, » Büt, 2) v için 4 İN gibi musikiyi çok sever, orladım. Zekâi, ihtiyar ok osturruz Zekâi, dedi. Burada Yem BÜn kadar kalacak. O da, yav. Malaya in SağIZI zannediyorum. « “TİM yaşardı, durdurmak mazi Ne hile beraber, genç de değildi. Saç i yordu. ii dedi. Ne iyi bir tesadiif.. lapa, SU söylemeğe zum yok. İlk Yanak Şok kuvvetli, bayağı yenilemi- Rüneme ii İdi. Hemen o gece oturdum, Syünan ,, Mektup yazdım, Fakat epey Büçtim, kten sorira, yollamaktan var yaktı keman çal 6, — dan, Uk geçe ıyordu, bende pi- Ps akâmpanye etmeğe mecbur Vİ Üzüntü ile geçirdim. “fa: ii Yavaş yayaş alıştım. Bizi bi- ze yaklaştırmakta musikinin Yardımı oldu. Zekâinin yayı al » bana o zamana kadar May amdan başka bir hassasiyetin a li Böylece günler kendime bu adamı sevi- ğim itirafını yapmağa başladım. Ne genç, ne de fakat, onda gör- düğüm sar yi, hatta y örtüyordu, Ken ki de sahi nü, bom patladı. Teyzem: — Yavrum, hazırlan, dedi. Bugün genç bir dav ar. Yüzbaşı Celâ' bugün öğ yecek, Alıştığımdan ka bir bahtiyarlığa açılamam zannediyordum. Bahçede yalnız başıma yaptığım bir dolaşma;| dan dönerken, teyzezademi, güzel bir zabitle kolkola gördüm. Niçin bilmem birden kızardım; bu genein kandırıcı güzelliğine rağmen, Zekâ diğim inkâr edemezdim. Zekâi in görü nüyordu. Kı bir hali vardı| Yemekte daima genç zabitle ya başımı önllme eğmiş, hiç konuşma oturdum. Akşam üstü, genç zabit gittikten sonra, teyzem beni bahçeye çıkardı Ağaçlarm altında bir kanapeye otur- duk, — Bu genç delikanlıyı hoş buldun mu, yavrum? dedi. Senin için en uy- gun bir hayat arkadaşı, '— Hayır, dedim, hiç hoşuma git- medi, | — Bugün öyle gelir, fakat yarın! seversin. Bu evlenmeyi sona erdirmek bana büyük bir zevk verecek. Hemen bugün annene mektup yazacağım. “Zekâi elimi sıktı, ve beni tebrik etti; — İnaşllah pek yakında, çok mesut ve imrenilecek bir çift olursunuz. Büyük bir azap içindeydim, ve Ze- kâl bu azabımdan haberdar değildi Hayatımda aşk ıztırabı olarak tanıdı a tebrik | 5 vie ün kırışıklıklarını bile bahtiyar buluyordum. Bel- 'n öyle idim. Bir gü a, birden benim tümde anmıy ri ettiği, simdi bendek ÖRİR ARİ, uzuk olan andır. Celâli ikinci gelişinde daha iyi, da- ha tatlı, ve kalbimi zevkle edebileceğim bir adam olarak buldum Onu seviyordum. Haziran bağında lan düğün meresiminden sonra, iyi kalpli Zekâ, bana kemanmda Mozarttan çok sev. diğim bir parçayı çalmıştı. Belki, sizin gibi kendimi değil, baş-! kalarını dinliyerek razı olduğum bu İz- divaç hikâyeme gülersiniz. Gülün, gü Jün. Altmış sene mesut yaşamak nedi: bilir misiniz?,, Nuh Cem 12 yaşında dev | ie Yukarıda resmini gördüğünüz ço- cuk iki yaşında iken doktorlar ölece- ğini söylüyorlardı, şimdi 12 yaşındadır. Ve gösterdiği kuvvete bakınız. Annesi- ni , babasını: ve erkek kardeşini bir ara ! da kaldırıyor. Pakat heveslencrek sa- kın tecriibeye girişmeyin | dünyada eşsiz Bu da Vafti lerde yarılmış 'dan bazıları RAE. Ap Yİ Tonton amca Eşsiz bir kolleksiyon Alsas'ın Kolmer şehri müzesinde bir kolleksiyon yardır. alarının toplanmasiy. Ayrr ayrı dil olan yüzlerce vesikalar. beş altr seneliktir. ves vücude getirilmiştir. Televizyonlu anyada geçen gün Berlin ile Laypzig arasında işlemiye açılan tele- vizyonlu telefon bütün Avrupada büyük bir alâka uyandırmıştır, Hattm iki başına sağır ve dilsiz iki kişi konmuş, bunlar biribirlerini o kadar iyi uzun uzun kilometre uzüktan işaretle mek dünyada nelerin yapılabileceğine büylük bir işarettir. görmüşlerdir ki işaretlerle konuşabilmişlerdir. - 1610 konuşabil. hanelerini tala kestirdi. Kendisile ha 125 sene evvel bugün. ) 1551 yılı 21 Ağustos günü, İstan- bulda korkunç bir isyan koptu, Yüz lerce yeniçeri bağışarak ikinci vezir Mustafa paşanın sarayına koşuyordu. Vezir yakalandı. Saray baştan başa yağma edildikten sonra almamıyan eşya parçalandı. Buradan vezirlâra- mın sarayına gidildi. Üçür.cü defa bü- yük vezirlik mevkiine getirilen Hersek Ahmet paşa, altınla isyanım önünü a- labileceğini düşündü. Evini saran ye- niçerilere : | — Geliniz, koşunuz... Avuçlarmızı açınız, altın doldurayım.. diye hay- kırmağa başladı Altın gören yeniçerijcr, palaları kınlarına sokuyor ve altınları kuşak- larıma dolduruyorlardı, Buna rağmen| gözleri kararmış isyancılar, vezir Ha-| san paşa, Anadolu kazaskeri Müeyyed zade, nişancı Cafer Çeleoinin evlerini yağma etmekten vazgeçmediler. saray kalmadığı anlaşıldıktan sonra en çok para bulundurdurları muhak- kak olan Floransalı tüccarların ma. ğazalarını bastılar. Buralarını da s0- yup soğana çevirdiler, Padişah da isyanm önünü almak isin hir çare bulamiyordu Korku için- deydi. İstediklerini her zaman yapan yeniçeriler, ayaklandıktar sonra on- ları teskin etmek çok güçtü. Bayazıd ilk çareyi veziriâzamı, kazaskeri, ni- şanciyı azlederek yerlerine başkaları. nı tavin etmekte buldu. İsyanın sebebini anlatalım: Padişah Bayazıdın, kıhtını devir- meğe karar verdiği oğlu Sehzade Ah- met sehre yaklaşıyordu. İkinel vezir Mustafa paşa, padis! Bayezidin oğlu Ahmet getiren elçinin burnunu ve kulaklarını zününelARİN Yazan : Niyazi ânmet 425 sene evvel Yeniçeriler vezirlerin saray arı, şehrin zengin Floransa ticaret- bugün n ediyorlardı , babasının emrini rp eden bir kumaw- danın kesik başını bir torba ile babasına gönderdi şah namzedini karşılamak için Üskü- dara geçince, tahtm Bayazıdın oğlu Selimin hakkı olduğunu iddia eden yeniçeriler ayaklanmışlardı. sss Şehzade karışıklık haberini alır almaz geri döndü. Karaman valisi iken ölen Şehzade Şahinşahın oğlu, yeğeni Mehmedin ikâmetgâhı olan Konyayı muhasaraya gitti, Ahmet,artık her şe- yi göze almıştı, Babası, oğluna bir elçi göndere- rek şehrin iadesini bildirdi. Ahmet: — Peki, dedi, babama iade edecös Zim. Fakat şehri değil, çox memnun ©- Tacağı başka bir şeyi... Şehzade bunları söyledikten son- ra maiyetinden birkaç kişi çağırdı ve şu emri verdi: — Şu babamın elçisini yakalayın, burnunu, kulaklarımı kesin. Babam ne yapmak istediğimi anlasm. Zavallı elçinin kulakları ve burnu kesilirken Ahmedin Konya kalesine hücumunda kuvvetle müdafnada bulu. nan Deli Gergözün de başı kesilmiş, padişaha gönderilmek üzere bir tor. baya konuyordu. Bu hadise Selimin tahta çıkarıl- ması İçin yapılan taşkınlıkları büsbü- tün arttırdı. Yeniçeriler: — Babasına KATŞI dürüm, unun el iidam ettiren bi elbette tah ik değildir. Vakit geçirilmeden Selime name yazılsın, basrmızda onu İsteriz.. diye ayak dirediler, Bayazıd, râzı olmalı re bulamadı. İşte Yavuz Sultan Selim, bu ha- diselerden sonra büylük bi debdebe ile senelerce uğrunda mücadele ettiği tahta kavuştu. başka çe. Vitaminin neş Ir gazeteyi o ileştirme ve büylimeyi gıdada esas olan vita» i gida kıy. Hayatı dai temin etmek minlerden bir met ve miktarmı yapılan tecrübelerde acayip görülmüştür : in nin ihtiva etti; anlamak için en gon bir hâdise gazete © kadar ışık Vitaminlerden birisi bir kunmasını mümkün kalacak İ meşretmiştir. bângi bir gıdada laktoflavin t& bulmak için çok uzun ve Hafta- larca müddetle bir takım hayvanlar bes- | lenildi. Halbu ki Amerikan doktorların: | dan — Corc C, Suplec kısa bir yol bula) rak bu yorgunluk ve masrafların önüne| geçmiştir. tecrübelere girişildi. Yeni tahlil usulü Jaktoflavin'in zifi- ri karanlık bir yere konduğu takdirde altını sarısı bir ışık saldığı esasına müs- tenittir ; Bu ışık Spektrum'un Ultra - Viyole ışık karanlıkta bir gâzete okun- masını mümkün kılacak kuvvettedir Bununla beraber tabif ışıkta vitamini ihtiva eden mahlullar, su kadar renk- sizdirler, Tam on üç senedir doktor Supiec ve arkadaşları şütdeki meçhul eleman- ları tecrid ve tetkik & idiler. Sütün sağlık veren £ minleri ihtiva ettiği uzun zamanda bilinen bir hakikattı. Fakat, bunun u- facık o mürekkebatından bir çokları ve bilhassa laktoflavin denilen madde bilin. miyordu. Laktoflavin suda hallolunur bir vi- uğraşmakta vita eri re senelerdenberi rettiği ışıkta kuyabilirsiniz tamindir. Doktor Suplec diyor ki ; “Bir vitamin tecrid edilip, sâağlam- laştırılarak O#lmi kontrol altına alınınca sağlam ve sihhatli gıdanın neden İbaret olduğu daha iyi anlaşılır. İşte bunun için biz insanlığa hayati ehemmiyeti haiz olan laktoflavin'i tecrid ve istihsal etme metodunu bulmak Üze- uğraşıp duruyorduk. Son zamanlarda vitaminin ıştk neş- redici bassam bularak bu tecrübeleri- mizi muvaffakıyete erdirdik, Eskiden haftalarca müddetle bir ta- kım hâyvan beslerdik ,, HABER AKSAM POSTASI DARE EV Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu: Istanbul 214 Telgraf süresi istanbu! HABER Yazı işleri telofonu . 2185: idare ve ilân 24374 ABONE ŞARTLARI 7 Ervah 2709 me, 8 ayuk 3 Sy aym Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKİT) motbensı