21 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M d N İ s*ros 1930 _Olşevnknlk Fminde olup ik_blüenner 1 Marks, bütün dünya işçile- ' bh'ıeşlp cihan inkılâbı yapmala- “daz etmiştir Fakat, küçük mül- umllll!rmuıı. de bu işte pek <- “İi bir.âmil olduklarını göz kaçîrmamıştn' Onların, Bur- : kte Proleter kavgasında hangi t2- p, *ylederlerse zaferi o tarafa ka- . I'" taklarını anlamış ve aşağı yü- le bir propagandaya girişıııiş—l | yük kapitalistler sermayeyi ! *lerinde temerküz ettiriyorlar, , © nasıl olsa mütemadiyen if- 8'ü!'ukleııı)or Onun için, ufak “Sahıplerı saadetlerini, Bur- İlminde değil, umumi mülkiyet ; Üzerine kurulmuq bir rejimin Sünde aramalıdır!.. 34! » * *& "în, Karl Marks'ıa hu irşatları .© Bolşevik ihtilâlinde Rus köye büyük bir mevki verdi. Köylü- | « Orta halli - Fakir,, diye ıılmf edip, yalnız birinci kısmı h t cephede telâkki etti. Fakat, | nlzaı'ında. hakikt emel, cihan asiyle birlikte e'han inkılâ» tmaktı . . * îı't"nlı ise, Sovyet tupraklarının İyet için icap eden her türlü latı meydana getirebilecek ge- M Ve karakterde olduğunu ileri .ıkı bu hudutlar dahilinde, dı- ai kapitalist dünyasından müsta- “rak yaşayabilecek bir sosyalist dünyası yaratılabileceğini — ttâ işte yaratıldığını — iddia ete 'atlyle cihan inkılâbı fikri de y de kaldı, Dahildek! küçük mül- h Sahipleriyle anlaşma birinci plâ- Ü İi. O kadar ki, yeni Sovyet ka- _.hğasisinde, küçük mülkivete bae kı verildi. » . * liş hî:“ükî, Sovyetlerde eski inkılâp- Yahat koltuklarına alıştıkları- İeecburiyetinde bulunduklarını qül'erek müuhalefete geçmiş, de- 'ki; “Bolşevikliğ; köylülerle "'tlmç ettirsek, inkılâpçı karak- kaYbOIııt', onların evsafını a- B“ndan başka, Troçki Sovyet- Tlık bakiyesi topraklara hasret- hne, bütün dünya sanayi ame- İyaç *lele verip cihan iakılâbını is- *tme siyasetini vaazetti. *i malümdur: Taraftarlariyle * mağlüp olup sürgüne gitti, Mig, €t dışına kövuldu Evvelâ Tür- | ’ln Yaşadı. Şimdi Norveçtedir. “'l birçok yerlerinde hemfikir- » lhu“k edip dördüncü enternasyce y duğu söyleniyor. Hattâ, hem- Sövyetlerin iddiasına naza- ta İ'l ve arkadaşlarına suikast ı" Mişler, şimdi de muhakeme c« 't & & | taı"' ve Troçkinin mezheplerin- üqıd laşmaz ayrılık gün gibi mey- ; Biri, sosyalizm namımna ka- ' % T muktesit gibi elinde tutmak teki, Sovyet Rusyayı bir koz q'k“nanarak dünya inkılâbı kte I:Ynamak arzusunda! Kendi l'lne göre hangisi haklı? H)(!m hükmü — verecek tarihi , hâ;ihehüz kurulmadı ve beni de ş “öy M tayin eden olmadı ki, fik- ı liyeyim. Esasen bu iş çok meç- ': b." Muadeledir: Faşistler elde İe,. “'“e hücumdayken, komi'e îl, e uahede, mukavele kalkan- Ümeç limi bir tedafü halinde , Mig c“:rhyetlerim koruyabilecek- îıtıa € en mühimmi: Sovyet kl:ıç "Sîine kapanmağa kanaat et- W Yok.. falin'in daimt bir siyaseti ebh'tadün"nm şimdiki şeraitine İ 'hea, ası mıdır? Mukadder saat ya , Ofalin, şimdiden Troçkinin N '!ip ıaığı beynelmilel amele ile * 1921 ruhiyie cihan inkı- İı,! d daf edecek midir? Ve Troç- Üp: “Ben sizden daha re- *lı "“lln kollamak sabrına Mm İyecek midir? Yoksa, Sta- 1. .—m diğer devletler ıîlu' İ , d"“"m gitmek İstiyen sosyaliat bir teşekküil olmağa razı Mrree - rkrükri BU raYaan' nt iplik buhranı yaratanlar Alınan tedbirler üzerine bu işten vazgeçtiler İktisat vekâletinin pamuk ipliği fi- yatlarını tesbiti üzerine bir iplik buh rant yaratmak istiyenler bu hareket lerinde muvaffak olamıyacaklarını ni- hayet anlamışlardır. Vekâletin, yaptığı tetkiklerden son ra konulan narhın normal olduğu ve fiyatların yeniden tesbitine mahal bu- lunmadığı hakkında verdiği karar ü- zerine meydandan kaybolan 12 ve 16 numara — pamuk iplikleri tekrar mey- dana çıkmıştır. Sümer Bankın Kayseri ve Bakır- köy fabrikalarının bu iplikleri meb - zülen piyasaya çıkarması üzerine hu- susi büyük bir fabrika da, imalâtını kestiği, bu iplikleri tekrar yapmağa başlamıştır. Asıl işin garibi şimdiye kadar pi- yasada, tüccarlar elinde bu mnumara| ipliklerden hiç mevcut olmadığı zan- nedilirken birdenbire her tarafta bu iplikler çıkamğa başlamıştır. İplik buhranmdan dolayı bütün çorap, trikotaj ve dokuma fabrikaları durmaktaydı. Binlerce işçinin işsiz kalmasına sebebiyet veren bu vaziyet de düzelmiş ve fabrikalar tekrar ça - lşmağa baslamiıstır. Fantoma Mehmet Motörün ipi boynuna dolandığı için boğularak öldü Dün Beykozda denizde bir ceset bulunmuştur. Zabrıta haberdar olun- kozda Yali mahallesinde oturaR Pfy: toma ismiyle tanınmış Mehmet oldu- ğu tespit edilmiştir. Beykoz fabrikasında amele iken son zamanlarda işinden ayrılan Meh- met, evvelki akşam Beykoz vapur is- kelesi yanında Zekinin gazinosu önün- de bulunan Bülent isminde birisinin motörünü çözmüş, denizde bir müddet dolaştıktan sonra tekrar dönerek gö- zinonun önüne gelmiştir. Mehmet mo- törü aldığı yere bağlarken ayağı ka- yarak denize düşmüş, kurlulmak üze- re çabalarken motörün ipi boğazına dolaşarak boğulmuştur. Zabıta tarafından yapılan tahkie kat bu neticeyi verdiğinden ceşedin gömülmesine müsaade edilmiştir,. y mıdır? Ve beynelmilel irkılâp müba- rizliğini Troçkistlere mi bırakmıştır? Üçüncü enternasyonalin aksâyı emeli bu gibi sosyalist ve demokrat devlet- lerin münferiden dünya yüzünde ço- ğalması iken, mevcudiyeti münaziüne fih dördüncü enternasyonalin emeli isşe, vekpare ve cihanşurtül bir dün- ya inkılâbr mıdır? işte muadelenin meçbul noktala- rı ki, aradan uzun seneler geçmeden Stalin - Troçki davası hakkında kat'i bir hüküm verilmesine mani oluyors lar. ) Muhtelif yerlerde bir Ziraî kredi kooperatifleri kaçı birleştirilerek sermayeleri çoğaltılıyor Yeni zirat kredi kooperatifleri ka- nunu mucibince bütün — kooperatifler yeni kanunun esaslarına uyacakları - na dair iktisat vekâletine beyanname vermişlerdir. Vekâlet Burgaz, Kücükçekmece, Mahmütbey, ve Safra kredi koopera - tiflerinin birleşmesini lüzumlu görmüş ve bu kooperatiflerin muamelâtı bir- leştirilmiştir. Bu kooperatifin merke- zi Safra nahiyesinde kurulmuştur. Öğrendiğimize göre, yurdun muh- telif yerlerinde bu şekilde birbirine yakmım nahiye ve köylerin zirai kredi kooperatifleri birleştirilecek ve daha sağlam esaslara dayanan, daha geniş sermayeli ve ortakları çok kooperatif ler kurulacaktır. Bu suretle şimdi adetleri 500 kü- sür olan kooperatiflerin adedi azaltıl mış, fakat esası küvvetlenmiş olacak tır. Iktisat Vekâleti teşkilât kanunu hazırlanıyor İktisat vekâletine — ait yeni teşkilât kanunu hazırlanmaktadır. Yeni kanunla vekâlette, müsteşarlık- tan daha yüksek bir kâtibi — umumilik ihdas edilmekte ve işleri İç ticaret u- mum müdürlüğü ile biribirine karışmış olan Türkofis servislerinden bir kısmı tamamen İç ticaret umum müdürlüğüne geçirilmektedir. Kanunda ayrıca itha- lâtı kontrol etmek üzere yeni bir idare tesisi için de maddeler bulunacaktır. i#hlAtra fi- gel ııımıe&%&ğc ıtîıaılîa“ıle fiyat fark- larını kontrol ve tesbit edecek olan bu idare ayni zamanda gönderilen malların mümkün olduğu kadar iyi çalışacaktır. Halırhazırda bazı iddialara göre Tür- kiyeye mal gönderen bazı memleket - lerin mallarına sırf bizim için çok yük- sek fiyatlar koydukları ve hattâ bunun diğer yerlere nazaran yüzde 70 şi bul- duğu söylenmektedir. olması için (va-na) 21 CUMA AĞUSTOS — 1936 Hicri: 1855 . Cemaziyelâhır: £ ——EFİ SErERER Hala ,3,£2 12,17 16,04 19,01 20,42 3,24 çale, 842 BT 904 12,00 140 8,24 Ka CO GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDUT Mareşal Fevzi Çakmak manevralarda bu. lunmak Üzere Trakyaya gitmiştir. İngiltere İtalyan harekâtma mani olmak için Uluslar kurümunu d eylülden evel top. lantırya çağıracaktır. Sabah gage&&)î' Ulus gazetesinin spor makalesi 1940 olimpiyatları için büyük ümitlere düşmemiz kabildir Güneş dil nazariyesi Yunus Nadi, Cumhuriyetin baş- makal ;sinde dilimiz için bir akademi ve Elr enstitü teşkilini istemektedir. Ahmet Emin Yalman ise, Dil Ku- rultayı ve güneş dil nazariyesi hak- kında yazdığı bir yazıda şüyle diyor: Üçüncü Dil Kurultay: Türklük ü- | leminin ve bütün düayanır gözü önüs ne çox esaslı bir tez koyasaktır: “Lisan âlimlerinin Hirdi Avrupai ve Hami - Sami lisan zümreleri için vücudunu farzettikleri, takat bir tür- lü tespit edemedikleri müşterek ana kaynak bulunmuştur. Bu kaynak Türk dilidir. Bütün lisanlar için müşterek diye tespit edilen, fakat hiç bir lisan- da yeri bulunmiyan ana kökler, bu« gün yaşıyan Türk dlinde mevcuttur.,, Bu tez bir Türk vatandaşı için mü- cerret bir ilim meselesi değildir. Türk milliyet ideallerine temel olacak bir umdedir. Bir millet yürümek ve in- kişaf etmek için maddi vasıtalardan çok fazla manevi münebhih ve muhar- rik kavvetlere muhtaçtır. Türklüğün en eski cetlerinin söz dilini kuran ve dille beraber neolitik medeniyet sevi- yesinin diğer semerelerini dünyaya neşreden yaratıcı mahlüklar olması, bize hem bugünün inkişaf hamleleri için hız verir, hem de kendi kendimi- ze lâyık olmak için ne badar yüksek ölcülerin tahakkukuna çalışmamız lâ- zım geldiğini bize hatırlatır. Türklü- ğün böyle varlık menbaı ve yaratıcı kudreti hakkmda tam bi fikir sahi- B! ae e İazmanle hanimis isin hir va- ziledir. Dil hakkındaki tarihi tezden ve bunun manevi varlık duygularımız ü-| zerine olan tesirlerinden ayrı olarak bir deameli dil meselesi vardır. Güneş - Dil teorisinin bu ameli mese:eye yaptığı tesir şudur: Lisante mıza yerleşmiş kelimeler bize yaban- cı değildir, ilk aslı Türkçe olan keli- melerin istihaleleridir. Bunlara ma- lrmız diye serbestçe tasarruf edebili. rİZ. Meram ifade ederken hangi keli- melerin kullanılması müaasip olacağı, kelimeler arasındaki bir istifa mese- lesidiz. Kullanılacak ameli ölçü mtse hatabımız, okuyucumuz her kim ise ona maksadımızı en kolay ve en canlı surette anlatacak kelimerzri kullan- maktan başka bir şey olamaz. Olimpiyat neticeleri Ulus gazetesinde Faüıh Rıfkı Atuy yazıyor: Altın ve bronz iki madalyamızı da pehlivanlarımıza borçluyuz. Acaba Berline giden diğer takım- larımız gülünç mü oldalar? Asla... Futbolcularımız hakkında en büyük Alman spor gazetelerinden birinde, başlıca futbol münekkitlerinden biri, bizim spor münekkitleririn fikrirde değildir. Bu zat Norveçlilerin oyunt- nu görür görmez Alman takımının larla da mücadele edilmesini istemiştik. ki mektubu aldık. Şöyle deniyor: 16-8-936 pazar günkü HABER'in Ud d n el l Dün Gedikpaşada oturan bir okuyucumuzdan aşağıda- sayfalarında Şehrin Dertleri serlevhası altında sivrisinekler ŞEHRİN DERTLERİ Sivrisineklerden şikâyet Erenköyünde yapılan mücadele neticesinde sivrisinek- lerin ortadan kaybolduğunu fakat, bunların Kalamışa, hat- tâ denizi aşarak Ortaköy, Beşiktaş ve Fındıklı sahillerine Cağaloğlu ve Gedikpaşaya toplandıklarını yazmış ve bun- birlmel ve Uçünel du. Bendeniz Beyazıt, Kumkapı — Gedikpaşa oturuyorum. Bu yıl evimiz sivrisinek — hücumuna uğradı. Gece ve gündüz rahat uyku uyumak şöyle dursun; gündüz leri bile rahat brrakmıyorlar. Muhtelif ilâçlarla mücadele- miz faydasız kalryor; gittikçe çoğalryorlar. Bu işle alâkadar makamın nazarı dikkatini celbetmenizi! rica ederim,,, den şikâyet yazısını dikkatle okudum. Cağaloğlu ve Gedik- paşa civarında sivrisineklerin çoğaldığından bahsediliyor- ortasında mağlüp olacağını kestirmiştir. Bu hü- kümden futbol münekkidirin Norveç- lilere verdiği kiıymet meydana çıkıyor. Tenkit yazısı içinde şöyle cümleler var: 'Norveçlilerin uzun paslarına karşı, Türkler yerden ve kısa paslarla kendilerinden beklenmiyecek çok gü- zel bir oyun oynadılar. Kırmızı « Be- yazlar çok iyi oynuyorlar: Yalnız şah- si oynadıklarından topu daha tecrü- beli olan Norveçlilere kaptırıyorlar... Türkler tarafından gayet ustalıklı ve falsosuz atılan topu, Norveç kalecisi güçlükle kornere atıyor v2 şiddetle al- kışlanıyor... Norveçlilerin seri bir akıs nınt Türklerin fevkalâde kalecisi, an- cak kornere atmakla kurtarabiliyor.. Norveçliler ani fırlayışları ve fırsat- tan istifade etmeği bildisleri içindir ki kendilerinden üstün olan bir takımı yendiler. Bu galibiyet Noz veçliler için çok şanlı oldu: Türkler ise bu oyunu şerefieriyle bitirdiler!, Norveçlilerin olimpiyat üçüncülü- ğünü kazanmış olduklarını da unuts mıyalım. Olimpiyat neticeleri, Türkiye spor cularının şevkini arttırın, onları 1940 için büyük ümitlere düşiirecek mahi- yetteâğir. Kaç şehrimizde her nevi sporları inkişaf ettirecek vasıtaların hazır olduğunu bir defa düşününüz. İstanbul müsabaklarını kâlâ bir kış- la harabesinin avlusunda yapıyor. Yüzme havuzlarımız yoktur. ÂAnkara stadyomunun ancak bir & smı bu se- ne bilmiştir. Bu vasıtaları sehir sehir, kasaba kasaba tamamlamak, daha çok para sarfetmek değil, fakat daha iyi öorrgae nize olmak, küçük hisler# kapılarak değil, milli şeref düşünceziyle hareket etmex, spor gençliğini data geniş mik- yasta teşkilâtlandırmak, ve hepsine 1940 alimpiyatlarına iştirak etmek va- zife ve mesuliyetlerini şimdiden be- nimseterek sporu daha cok harekete lendirmek ve hamlelendirmek lâzım geliyor. Bunlar güç şeyler midir? Bizim için, hayır! Nasıl yapıyorlar Hikmet Feridun Alkşam'da yazı- yor: Istanbulda ilâç için bir tek verde varmış. Başka hiç bir yerde yokmuş. Yemişte küçücük bir dütkânda bula- bilirmişsiniz.. Tabit “limon,, dan bah- settiğimi anlamışsınızdır. Istanbulda tek bir dükkânda Jie mon olduğunu biliyoruz. Fakat ne hikmattir bilmiyorum. İstanbulun her taralında “limonata,,, “limonata, , “imonata,, « Dondurmacılarda “limonlu don- durma,, .. Merak ettim. Acaba bu tek limon bulamadığımız günlerde şu li- monatalar, şu limonlu dondurmalar hangi limonlardan yapılıyor?., Hakikaten şaşılacak şey... Acaba bizim limonatacılar Zati Sungurluğa mı kaikıştılar?... Yeni Zelant bizden tiftik istiyor Eskiden bizim ticaret hayatımızda birer meçhul olan ülkelerden son za - manlarda yeni yeni taliplerle karşıla- şılmakta ve ihracat yapılmaktadır. Bu meyanda Yeni Zeland adasm- daki bir fabrika da tiftiklerimizin şöhretini duymuş ve tiftik almak için müracaat etmiştir. Yeni Zelandda konsolosumuz bu - lunmadığı cihetle gönderilecek mal i- çin ne şekilde muamele — yapılacağı Türkofis merkezinden sorulmuştur. ğ Mi

Bu sayıdan diğer sayfalar: