DE DOKTOR N EV MAH, IŞIKLI Kar Türk Maarif Cemiyeti Bursa Kız Lisesi (Yatı, Gündüz) 20 ağustostan itibaren kayıt muamelesine başlanacaktır. Yıllık yatı ücreti 185 gündüz ücreti 35 liradır. Merur, kar. deş çocuklara ayrıca tenzilât yapılır. Bu yıl fen kısm. da açı lacaktır. Lisenin resmi liselere muadeleti Kültür Bakanlığınca tasdik edilmiştir Beher sınıfa 40 talebeden fazla alımmıyaca- ğından gerek eski talebenin gerekse yeni kaydedilecek tale. benin vaktirde lise direktörlüğüne müracaatlar:. EO REKLA Ucuz ve taksitle NECİP ERSES Galata : Sesli Han EYY mi Çelik yüreğin sergüzeşti SANADA KORKUNÇ İŞKENCELER YAPDILI ACABA BİZLERE ME ALAM BELALARINI VERSİN YAPMAYI DÜŞÜNÜYOR < KAR 2 le l Mekteple alâkadar cock velilerine Beyaz pike örlü - Yalak, yorgan, yastık » & Baltaniys, yatek çarşaflı - Yastık kılıfı - SAN süSAİ l Batlaniye çarşafı, yüz havlusu, ayak havlusu - Pijama, Fanila, çorap, mendili, V.S, V.S. V.S. V.$, Yavrularınızın yukardaki mektep ihtiyaçlarının kâtfesini en muvafık fiatl#” ne HASAN HÜSNÜ - Bursa Paza İstanbul Sultanhamam 4/24 Beyoğlu - İstiklâl caddesi 376 Ticarethanesinde en uygun fiyatlarla tedarik edebilirsin Saraçhanebaşı Horhor caddesi İm HAYRİYE LİSESİ Ez Okulumuz her zaman gördüğü teveccüh ve rağbet üzerine ilk sınıflardan itibaren yabancı (dil tedrisatını ni bir teşkilâtla (kuvvetlendirmiştir. Kızlar kısmı ayrı bir dairededir. Mektebin hususi otobüslerile © hari talebe her gün evlerinden aldırılır, İstiyenlere tarifname gönderilir. Kayıt için her gün saat 10 dan 16 ya kadar direktörlüğe müracaat edilmelidir. Telefon: 20530 Kimyager iBandırma Malmüdürlüğündel Hüsameddin 19 Ağustos 936 tarihinde ihale edilmek üzere müzayedeye Tam idrar tahlili 100 kuruştur. Bil.Rİ lan otuz bin lira bedeli muhammenli Manyas gölünün tuzla bims birlikte 3 senelik resim ve balık avlamak hakkı iltizamma mü (55) N MLARI 142 MAGLUP FAUSTA gene gidiyor ve çok zaman şu kar- dolaşıyor. — Fakat manastıra hiç girmi- yor, değil mi? — Hayir, oğlum oraya girdiği- ni şimdiye kadar hiç görmemiş. — Çok güzel.. Birin; gönderip oğlunuzu çağırtır mısınız? Köylü ayağa kalktı. evvelâ Fa astarın vermiş olduğu altmları bir dolaba koyduktan sonra dışarı çı- karak orada oynıyan küçük bir çocuğa bir şeyler söyliyerek tekrar içeri girdi. Kadının oğlu yirmi dakika son- ra Faustanın karşısında, onun € mirlerini bekliyordu. Fausta: — Çingene kadın nerede? dedi Delikanlı parmağiyle manastır tarafını göstererek cevap verdi: — Orada., — Beni oraya götür. İhtiyar köylünün oğlu eğilerek Feustaya yol verdi. Manastırın du- varın. döndükleri zaman Fausta Saizümayı yıkık bir duvarın taşla rı üserine oturmuş, ilwrideki bah çeye dikkatle bakıyo gördü. Fausta bunun üzerin» yanındaki adamı bir işaretle sava“uk hemen Saizümanın yanına gitü ve çok tat» h bir sesle: ş — Zavallı kadm.. Biçare anne. dedi. Çingene, kendisine bu suretle hitap eden kadına bakınca hemen tanıdı. Faustayı evvelce bir dakika kadar manastırın müdüresi Klo din dö Boviyye'nin yanında gör müştü. Halbuki o zamandanberi oldukça uzun bir müdilet geçmiş, fakat buna rağmen deliterde mev cut bazı hassalarla Favrtayı gene tanımıştı. Nefretle: — Ah! dedi, bana piskopostan bahseden sizdiniz değii mi?, Fausta bu sözlere evvelâ hayret etti. Fakat birdenbire #klma ge len bir fikirle delinin ku bir anlık akıllılığından istifadeye karar ve rerek — Leonor dö Montegü, evet, si Ze piskopostan bahseden bendim. Fakat sizi, hâlâ onu seviyor zanne diyordum. Saizüma boğuk bir sesle cevap verdi; — Piskopos öldü. Onu artık na- sıl sevebilirim. Hem bi piskopat sevmek büyük bir cinayettir, Ma. dam, eğer bir piskoposu sevmek cesaretini kendinizde bulursanız, darağacını hatırınızdar çıkarma yınız... Fausta, karşısındakinin kafasın- da bir şuur yaratmak için ne söy- lemek lâzım geldiğini düşünüyor du, Kendisinin akıllı bir Leonor'a diği i lunur. (535) müzayede zarfında talip çıkmadığından 31 —8 —936 p günü saat 15 de ihale edilmek üzere müzayedenin 10 gün tömdit' MAGLUP FAUSTA o. M8, ihtiyacı vardı, deli Saizümanın o- nun için lüzumu yoktu Fawsta, onu, azar azar tertip et- mekte olduğu projeye hizmet ettir- mek istiyordu. O kadar müthiş bir haile tertip etmek istiyordu ki bu- nun neticesinde muzaffar olacak ve Pardayanla Farnei mağlüp e- decekti, — Demek siz piskoposun öldü-; ğüne inanıyorsunuz! Saizüma soğuk kanlılıkla cevap verdi: — Tabii değil mi? Böyle olma- saydı, şimdi ben sağ bulunabilir miydim?.. — İhtimal ki düşüncenizden fazla hakkınız vardır. Fakat beni dinleyiniz!... Siz bütün ömrünüz- de pek çok ıstırap çektiniz... — Demek bana acıyorsunuz; biricik dünyada bana ec.yan insan- lar bulunuyormuş... Doğru söy- leyinız, bana acıyor musunuz? — Bütün kalbimle.. Fakat ıstr raplarınızı azaltmağa <alışmadık- tan sonra acımak neye yarar? Saizüma: — Benim ıstıraplarıc: azalacak ve değişecek gibi değildir... Bana acımanız benim için kâfi bir tesel- lidir, deikten sonra derin bir tak- dir hissiyle devam etti: — Ne kadar güzelsir.z!. Bu gü- zelliğiniz derecesinde (*; bir kalbe maliz olduğunuza şüphe yok... Fausta hafifçe cevap verdi: — Evvelce siz, benden de güzek diniz! Güzel olduğumu itiraf et mekle beraber sizin şimdi bile ben den güzel olduğunuzu 'ddia edebi lirim. Leonor, biliyorum ki çok ıstırap çektiniz! Bunur. için şimdi saadet hakkında söyleren sözlere kulak asmıyorsunuz. Fakat size su nu söyliyeyim ki saadetinizi tek rar xazanmak sizin için henüz mümkündür. — Ben Leonor değilim; ben her kesin falına bakarak dünyayı de laşan serseri bir çingeneyim, is mim Saizümadır, Saadst meselesi- ne gelince, bu kelimeyi duyduğum zaman korkunç bir hayvan görmüş gibi tüylerim ürperiyor .. Fausta bu sözlere şiddetle kek şılık verdi — Sen Leonorsun! Hem de iel tiyar olacaksın.. Beni dinle.. Evet, piskopos öldü ve onun yüzünden senin bir fenalık görmene imkân kalmadı.. Fakat bugün hayatta © lan birisi var ki seni apyor ve sa na tapıyor.. Saizüma lâkaydane: — Beni arayan mı va: ? dedi. — Seni seven birisi. Sen de © nu seymiştin, düşün!. Sen onu sew miştin.. Hattâ, şimdi bile setiyor. sun.. İşte o seni arıyor! Dsi aynı lâkayt tav.rla sordu: — Kim bu adam? — Jan! e Saizüma bu ismi duyunca fitre”