Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
a TT UDT î* D LN ş — İSTANBUL: 17: İnkilâp dersi. —Üniversiteden nakil. Esat Bozkurt tarafımdan. 18: Öperâ (plâk).' 19: Haberler. 19.15: Nefesli sazlarla oda mu, ! sikisi eserleri (plâk). 20: Ha k örkestrala r 20.30; Stüdyo orkestraları. berler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansının ga. zetelere mahsus havadis servisi verilecektir. 21.30: Son ha. ANKARA: (280 Kh.) — 11960 m.) 19.30: Hukuki ilmi yayım. 19.45: Karışıl: müzik plâk neşriyatı. 20: Karpiç şehir lo, kantasından nakil (oörkestra). 20.30; Ajans haberleri, 20.40: Karpiç şehir lokantasındar nakil (orkestra). BÜKREŞ: (823 Kh.) — (864,5 m.) 18,18: “Kırk beş dakikada — devriâlem,, 19.45: Rumen halk Mmüsikisi. 20.20: Teganni | - 20.35: Konser. 22,45: Gece konseri. eT AŞ — MT A ——— A Z AY l AFT ” gaA GA ea $ARLaam * K y Fep - M -- 5a — ÜRse aÜa mLiÇ A rele 6 e Ka PRAG: (688 Kh.) — (*702 m.) - bando tarafından.) 23.380 Walter Rabl'm pi, BUDAPEŞTE: (546 Kh.) — (549,5 m.) 18: Klâsik dans musikisi. 19.25: Viyolon, sel soloları. 20.25: Şarkı ve piyano, 22 Ziğan müsikisi. 23.55: ÖOrkestra. MOSROVA I: (14 Kh.) — (LİZ4 m.) 18.30: Konser sürpriz. 19.45: Sesli film. 20.10: “Radyo- festival,— 21: Radyo festiva, | lin devamı, VARŞOVA: (224 Kh.) — (1.889 m.) 19: Piyano. 21: Radyo örkestrası. 21.30: Koro. 22: Bariton piano ve keman, 22.30 plâk koönsaeri. 23 Silezya musikisi (örkestra) 24.05: Dans musikisi. K VİYANA: (592 Eh.) — (506,8 m.) 22: Hafif eserler, 23.10: Opera. “Gutiger Antonlus,,. 24.10: Viyana oda musikisi. 1.10: Viyana muüsikisi. * 20.80: V., Flayşhans (saksofon soloları) piano refakatile. 21: Johann Strausa'un eser, leri. 21.55: Senfonik şiir “yaz masalı,,. BERLİN: (B41 Kh.) — (556,7 m.) Zislü: Musikili kabare, 22: — Stüdyonun büyük orkestrasının koönseri. 23.40: Breslau. dan gece müziği nakli, BRESLA V: (950 Kh.) — (815,8 m.) 28.30: Gece musikisi (Mozart, Sechubert, Grieg, Humperdinek, Sehubert, d'Albert v.s. nın eserlerinden. Programın bu kısmi birçok Alman is, tasyonları tarafmdan nakledilecektir. “MÜNTEY ÇTA0 Rİ) — (405,8 m) 20.15: Kemean-piyano. 21.10: Asker Ha, yatı. (Süel bando, örkestra ve solistler). 24: Breslaudan nakil. ; HAMIBURG: (904 Eh.) — (3881,9 m.) 21.10: Franz Schubert'in VII ci senfonisi, 22: Senfönik orkestra ve solistler, 28.25; İz, köç. 24: Hafif musiki. KOLONYA: (658 Eh.) — (455,9 m.) Z21.10: ÖOda müziği konseri, 23.30: Bariton tarafımndan Romantik besteler. 24.10: Bres, lavdan nakil. KÖNİGSBERG: (LOS81 Kh.) — (291 m.) 21.10: Süel marşlar ve melodiler. (&ilel yanolu kuartett için bestesi. 24.05: Bresla, “udan nakll. : PARİS (Post Pariziyen): (959 Kh.)(312,8m). 23.20: Beethoöven'in trlo ile piyano (E. dür) bestesi. “PARİS P.T.T. (695 Kh.) — (481,7 m.) 21.35: Öskestra koönseri. 22.25: Şan kon, geri, — : *TULUZ (Fransa): (913 Kh.) — (828,6 m.) 12.40: OÖrkestra. 1,15: Film musikisi. 1.40: Öperetlerden. 2,5: Hafif musiki. 2.20: Örkestra. KISADALGALAR LONDERA: (Kıma aralıklarla, müuhtelif a. xunluklarda günün her aaatinde mütemadi. ven çalışır.) 19.15: Soprano ve trio könseri. 20.15: Klâsik senfoni. 20.55: Hintçe musikili iskeç. 21.15: Trio taraf. İtalyan musikisi. 21.445: Henry Hall cazı, 23.30: "Tenor ve mando, Hatler. 24: Varyete. 24.20: Dana musikisi. 24.30: Dans musikisi. ZEESEN ÇAlmanya): (Kısa aralıklarla, muhtelif — azunluklarda | günün bher saatinde mütemadiyen çalışır.) 16.30: Beethövenin eserlerinden, koönser. 17.15: Musiki. 18.45; Müzik. 19.45: Müzik. 22.30;: Flüt ve piyano könseri, 24.830: Müzik, 1. Konser. MOSKOVA: (Kısa dalga): (25 ve S0 m.) 19.45: Semfoönik koönser. ROMA: (TIS Kh.) — (429.8 m.) * 16 dan 12.30 a kadar. Kentes koönseri ve şarkılar. 18.30: Karışık müzik ve şarkılar. 24.590 (Amerikadan neşriyat) “Toska,, ope, rasınm Üçüncü perdesi. YARIN SABAH LONDRA: 8: Piyano restinali. 9.45: Şarkı. 13: Sep, BEYOĞLU MELER t Beklenilmiyen şahit IPEK ; Brodvay melödi 1936 ve Beyaz gömlekliler SARAY Samson rURK : Bayanlar. SUMKLR : Aşk uğrunda VELDEZ s — Madam, Dübarry ve Paris hayatı TAN : Güzel günler ELHAMRA : Sevmek yasak mıiı ve Son hatırra, ŞIRK * — Kontinantal ALKAZAR * Korsanlar definesi ASRI t Büyük Katerina ve Kor. kunç süvari SARRK t İlk gece ve Dağların kızı ASTORYA ı Parmak izi. İSTANBUL ALEMDAR * Kadınlar gölü ve Kafeste aşk. FERAH : — Unutma beni ve Şampiyon AZAR : Venedik şarkısı(Barkarol) ve Sonsuz ıstırap HİLAL 1 No: lu halk.düşmanı ve dertsiz arkadaşlar. MİLLİ t — Pergünd ve Söz silâhındır. KEMALBEY : Milyon avcıları ve Ka çakçılar peşinde. KADIKÖY SÜREYYA 1 Yaralı kuş HALE Lükres Borjiya ÜSKÜDAR HALE * Karyoka BALAT BÜİLLİ t — Telefoncu ktz (rumce söz. lü) ve Vahşilere hücum BAKIRKÖY MİLTİYADİ ; — Ninoön Tiyatrolar BUĞGÜUÜN TATİL GÜNÜDÜR FRANSIZ TİYATROSU ŞehirTiyatrosu K LI! T HALK OÖPERLTİ Suvare saat 20,45 de “HALİME “Ve öperet parçaları. wzo Dalmas ve Konfin . otisin veda müsameresi, Yarın akşam Kadıköy j Hale'de Porselen nerede yapılmıştı ? Gerçi çok eski zamanlardan be- ri porselenin Çinde yapılmakta ol- duğu söylenmekte ise de, bunun Ming sülâlesinden daha öncelere ait eserleri yoktur. Çin, çanak çömleklerinin süslenmesi milâttan önce 206 dan milâttan sonra 220 tarihine kadar sürmüş olan Han sülâlesi günlerinde — başlamıştır. Ancak bu nakışlar başlıca prinç ve bakır işlerinin üstündeki kabart - maları taklitten ibaretti. Kabart - maların arasında da ara sıra renk- li sırlar yapılırdı. Mavi, yeşil ve sarı sırlar milâttan sonra 960-1278 de Sung sülâlesi çağını temsil e- der. ; Sırlanma işi tatbik olunmadan evvel çanak çömleği resimlerle süs lemek işleri Ming sülâlesiyle baş- lamıştır. ; Porselen ve çiniciliğin Cinde başlamış olduğu şühesiz telâkki e- dilmektedir. tet 1d: Örkestra, ZEESEN: .21; Müzik. 13: Müzik. Kar ve kum banyoları Banyo meselesinde dünya ülke. leri arasında büyük farklar vardır. Norveçliler gibi şimal milletleri a- rasında banyolar hattâ kış ortasın- da bile açık havada karlarda ya- pılır. Banyo alacak adamın vücu- du karlarla oğulur, sonra da ince dallardan yapılmış bir süpürge ile adamakıllı dövülür. Süpürge ma- sajı kan cereyanını kuvvetleştirir ki bunun deriye fevkalâde faydası vardır. HABER — Akşam postasğı Kaç şairimiz var ? “ Fiş fiş kayıkcı ,, kimin ş iridir? Ortalıktaki mecmua bolluğu ile şaka ediliyor. Ya şaır bolluğuna ne diyeceksiniz? Hemyalnız şimdi değil, bizde öteden beri pek boldur. Tabit Mevlâna, Yunus Emre, Fuzuli, Nef'i, Naili Nedim, Şeyh Galip gibi birinci sınıf büyük şair- leri kastetmiyorum; fakat bu gibi- lerden sonra gelen ikinci, üçüncü, dördüncü şairlerin ne kadar çok ve sayısız olduğunu anlamak isti- yenler Sadettin Nüzhetin şairleri- mize dair çıkarmakta olduğu fasi- küllere bir göz gezdirsinler. Üç büyük fasikül ile daha (A) harfinde dolaşan, adları sanları (A) ile başlıyan şairleri bitiremi- yen müellif bu gidişle (Z) harfine ancak on senede varabilir. Bari oldu olacak, bir de tutsa, bugünün genç, orta yaşlı, ihtiyar bütün şairleri için böyle fasiküller çıkarsa da ortada yaşıyan ve dola- şan şairlerin tam olarak adetleri nedir, öğrensek ... şair Eski ve yeni bütün bu şairlerin arasına en olgun ve en velüd bir şair de ben katıyorum, alrn size bir yaman şair daha: (Lâedri).. Fakat bu Bay (Lâedri) haki- katte bir değil, ikidir. Biri pek meşhur Lâedri ki yüksek bir şair- dir. Öteki de gene meşhur olmak- la beraber üçüncü, dördüncü dere- cede bir şairdir. İşte size o ikinci Lâedriden birkaç da şiir: Ahmak olur malın verir veresiye, Kafesteki kuşu salıverir gelesiye! Aksuatalarda müsaade yok: Bugün peşin, yarın veresiye! * y Leylek leylek Hani bana gömlek Gömleğin ucu yok Sarı kizın suçu yok # * &» Benim oğlum nerede Subaşında derede İncili çevre boynunda Anasının koynunda . * * İkinci Lâedrinin yukarıdaki iki şiiri biraz enti püften amma, üçün- cü parça gerek hececilerin olsun, gerek “cep takvimcilerinin, bazı şiirlerinden hiç de fena değil! Alın bu da bir başkası: R'amazan geldi, hoş geldi Baklava tepsisi boş geldi! Bu dahi ondan: Üşüdüm, üşüdüm, Bağdan elma düşürdüm; Elmacığımı yediler, Bana cüce dediler! Cücelikten bezdim, Bir kuyu kazdım.. Elmalı bostan, Yandım ben bu dosttan! Bu da gene ikinci Lâedrinin sen- bolik ve biraz da “sürrealist,. bir şiiridir: Fış fış kayıkçı, Kayıkçının küreği, Tıp tıp atar yüreği.. Aksama fıncan böreği! İkinci Lâedrinin bende daha böyle neleri var ki, hepsi bir ara- ya toplansa adet itibariyle Sünbül zade Vehbinin divaniyle bugünkü mecmualarda çıkan şiirlerin mec- müuunu gecer, Osman Cemal Kaygısız Türkistan cöllerinde ise kum banyoları yapmak âdeti vardır. Hindistanın bazı yerlerinde de vü- cut sulu bir çamurla sıvanır. | 150.000 LIRA Kormak adını taşıyan bu İrlan- dalı kızın elleri 25.000 İngiliz li- rasına sigorta edilmiştir. Bu kız, her hangi bir heyecanr, hiddeti, sabırsızlığı, neşeyi par- maklarının hafif bir hareketi gösterebilmektedir. y ile İşte bayan Kormak'ın ellerini görüyorsunuz, avuçları aşağıya doğru bakan eller, korku ve ıstı. rabı temsil eden bir el hareketi .. Avuçları yukarı bakan öteki $0 MART — 1936 Değerinde eller Ellerini 25 bin İngiliz lirasına sigor ta ettiren Mis Kormak ve ellerinin iki manalı hareketi eller ise, yalvaran bir vaziyeti gös- teriyor. Sinemalarda, kadın kahramanı mektup yazarken ve sadece elleri gösterilirken gördüğünüz olur. İş- te bunların çoğunu bu İrlandalı kız yapar. O zaman dikkat, yalnız eller üzerinde teksif edildiği icin, cidden güzel, kabiliyetli ve bü- tün maksatları ifade edebilecek aller olması lâzım geliyor ki- bu İrlandalı kızın, elleri bu iş için bi- rebirdir. ! Muzun gıda kıymeti Muz belki de insan oğlunun en eski grdalarından biridir Bu mey- vanın hangi memleket mahsulü ol- duğu ve ilk yetiştiği yer hakkında bir şeyler bilmiyoruz. Bazı salâ- hiyet sahibi bilginler muzun Hin- distan ve Çin yerlisi olduğunu söy lemektedirler. Diğer bir takımları da Kristof Kolambun Amerikada muz ağaçlarını gördüğünü ileri sürüyorlar. Malüm olan bir şey varsa o da muzun asırlarca müd- detle yapılan zerriyat neticesidir. Avrupa ve Amerika piyasala- rında cins cins muz satılmakla be- raber alış verişi en çok olan tins bizim de bildiğimiz sarı kabuklu meyvadır. Kırmızı muzlar seri ve ekşi tatları yüzünden rağbet gör- memektedir. Fakat bunlar pişin- ce çok lezzetli oluyorlar. Bir de Plenten cinsi muzlar vardır ki bu çiğ olarak yenmez, mutfak mey- vasıdır. Sebze gibi pişirilir. Ce- nubit Amerika ve Garbi Hint ada- larında muz, ekmek yerine kulla- nılır. , Muzda A, B, C, D vitaminleri, gıda teşkil eden alkalin sıhhat i- çin lâzım olan madenler vardır; meyvanın kendisi de gayet sıhhi ve tabit bir ambalâj teşkil eden kabuğunun içinde mahfuzdur. Muz tamamiyle olgunlaşınca yenmelidir. Bu meyvanın hazmı zor olduğuna ve yahut mideyi yor- duğuna dair zihinlerde yerleş- miş yanlış düşünce hep ham ola- rak yenmesinden ileri gelmekte- dir. Yoksa tamamiyle olgun mu - zun midede çarçabuk, hiç yorgun- luk vermeksizin hazım — olduğu muhakkaktır. Muz satm alırken göz önünde tutulması lâzım gelen bir iki şey vardır: Kabuk sathının büyük bir kısmı küçücük kahve rengi nokta- larla kap'ı ise meyva olgun de- mektir; kabuk sapsarı ise henüz hamdır. Muz hiç bir vakit buz dolabına konmamalıdır. Çünkü bu hem lez- zzetini bozar, hem de olgunlaşma- sına mani olur. Muzu muhafaza etmenin en iyi çaresi: Meyvayı bir kese kâğıdına koyduktan sonra kese kâğıdının ağzını sıkı sıkıya | Hiç uyumıyan Köpek balığı Bir sinir harikasıdır Hiç uyumıyan, denizde hiç dur- madan yüzer köpek balığını bil- ginlerbir sinir harikası diye tarif etmektedirler. Doğduğu dakika- dan itibaren kuyruğu kıpırdamağa başlar ve çirkin suratı da av gö- zetler. aü Köpek balığının hiç avunmakç bilmez içgüdeni yırtıcılrktır ve bu tabif sevk dolayısiyle acıya karşı adetâ duygusuzdur larr geçenlerde şaşılacak bir man- zara ile karşılaşmışlardır: Tutulan bir balinayı parçalamak için dur- madan saldıran kocaman bir kö“ pek balığı, keskin küreklerle vü- cudu delik deşik içinde kaldığı hal de hiç aldırış etmeden, - ölünciye kadar yemesine devam etmiştir. Köpek balığının sivri dişleri es- kidikçe düşer ve yerlerine müte * madiyen yenileri çıkar. Bu balrı - ğın vasıflarında birisi de merak tecessüstür. Su kıyısında duran'bir - adam elinde açık renkli | bir şey tutmakla köpek balığını kıyıya ka- dar çekebilir. Meselâ kayıktan su- ya küçücük gazete parçalarını aâ“ tan balıkçılar ve avcılar köpek ba- lıklarını kayığın bordasına kadar getirip öldürürler. Bu tecğ;süi her sene yüzlerce köpek balığın hayatına mal olmaktadır. Köpek balığı atılan kâğıt par” çasını koklamak için hemen atılır» balıkçı zıpkınını fırlatır ve böyle- ce denizin yırtıcı hayvanlarından biri daha derhal derisi yüzülerek eksiltilir. aç Köpek balıkları aptal - şeyler- dir. Balıkçılar onları ekseriya cılız oltalarla yakalarlar. Balık az açık göz olsa bu oltaları kolaylıkla kı. rabilir. Esarette çok yqunlll"- Bunların vasati boyu iki buçuk metredir. İçlerinde 15 metre UZUn- luğunda olanları da çoktur. —. bağlıyarak kapamak ve serince bir odaya asmaktır. DA Bilhassa çocuklara muz - çok faydalıdır. ; Balina avcı- * —a —