Dünyayı aylardan ve aylardan beri işgal eden meselelerden biri Hauptmanm çocuk katili olup ol madığıdır: Acaba tayyareci Lind bergin çocuğunu o mu çalmış ve katletmiştir? Yimi “evet!,, dedi, kimi “ba yır!,, nihayet jüriler onu katil ola rak tespit etti ve Amerikan hâkim leri: — İdam! . kararını verdiler... HABER — “Akşam ostası Hauptmanın karısı, kocası iramvay kazalarına , hakkında neler söylüyor? Ve, şayet bir harikulâdelik bir £ mucize olmazsa, Hauptman yarın elektrik sandalyasında can vere cektir. Acaba, adalet namına yeni bi hata mı işleniyor? Pek çok kim» bu hususta şüphededir e Nitekir Amerikada alâkadar vilâyetin vr lisi de, idamın aleyhindedir. F; kat, bütün adli merhaleler kate dilmiştir. Madalyonun ters tarafı Buna rağmen, Fransızların ta-, biri veçhile, madalyonun bir de ters tarafı var: | Hauptman, evli bir adamdır.| Hattâ, birinci sayfamızdaki cuğu var, Cemiyet bir katilden intikam a- hırken, diğer taraftan bir aileyi yı-| kıyor. Masum bir kadını dul ve ağzı süt kokan bir çocuğu babasız bırakıyor. Eğer idam haklıysa ge- ne neyse... Fakat şayet değilse, bu hata nasıl tamir olunacak?... Mahkümun karısı ne diyor? Paris . Soir gazetesi, Bayan, Hanptmanla bir mülâkat yapmış-! tır. Biçare kadıncağız demiştir ki:! “.— Hâlâ ümitlerim mahvolma-| dı. Risar (yani Hauptman) hak- kındaki emniyetimi hiç bir kuv- vet sarsamaz. Hakikat bir gün meydana çıkacaktır. Çıkması lâ - xımdır. “Bilseniz kocam, ne takdire lâ- yık, ne kadar tatlı huylu, sabirli ve cesaretli bir insandır. Hâlâ aki- betinden korkmuyor... Salı günü| öldürülmiyeceğinden emin bulu -| nuyor! “Öyle ya: Madem ki masum- dur, onu niçin öldürsünler?,, Gazeteci diyor ki: “— Trentona geldiğim zaman, perişan ve gözleri şişmiş bir ka - dınla karşılaşaca ğımı sanıyordum Hauptman ve idam edileceği sandalya... re simde gördüğünüz gibi bir de ço-' | L İ ni unutarak beni teselliye çalışı- i yon Biraz evvel, berg ve kaçırılan çocuğu... “Evet ben kaçır- dım sonrada öldürdüm, | Diyen bir avukat | çıktı | i Trenton, 30 — Jüri heyeti salı gü. nü saat 14 de hususi polis hafiyesi Parker tarafından Lindbetg'in oğlu. nun katili olarak itham edilen Paul Wendel'i dinliyecektir. Trenton barosunda mukayyed olan |! Wendel eski bir avukattır. Bügün imzaladığı ifadesile, Wen. del çocuğu ; kaçırdığını ve bilâhare öldürdüğünü itiraf etmektedir. Dün öğleden sonra Wendel'i ziy. ret eden müddei umumi Etvin bu i. | tirafı şüpheli bulduğunu gazetecile. | re söylemiştir. New . Jersey makamatı Wende)'. in mücrimiyetine oinanmamaktadır. (| lar. Bununla beraber, emniyeti umu. miye müdürü yeni bir tahkikat a. çılmasını istemiştir. Hauptman'ın i. dam günü gelmiş olduğundan Trenton'da heyecan gittikçe artmak. tadır. — Halbuki, bayan Hauptmanı gayet sakin buldum. Bana yukarıki söz- leri söyledi. Belki de, ecnebi bir muhabir olduğumu anladığı ve dünya afküâ- Yı umumiyesine tesir etmek istedi- ği için, canını dişine takmış, böyle soğuk kanlı bir tavur takınmıştı? Kadınlığının cazibesinden mi istifade etmek istiyordu? Hayir! Onda, gürellikten eser yok... Ga- yet sade bir kadın... Müteessir bir halde: — Niçin Rişarın v “ma, benim yerime sizi bırakmıyorlar? - dedi - Sizinle de konuşur, masum oldu. ğuna sizi de ikna ederdi. “Ben onu her sabah görüyorum. Her zaman yaptığı gibi, kendini bana feda ediyor. İdam edileceği- ona, oğlumuz Manfre.“x sezle olduğunu söyle- dim. Evlâdımız, dostlarımızın €- vindedir. ei bunun üzerine, bana: — Mademki hasta cumartesi- ye onun yanma git. Pazara bura- ya gelirsin. Görüsecek daha hayli; vaktimiz var.. Sordum: — İdam icin tespit ailen tarihi biliyor mu? — Evet, bil'yor. Fakat bundan dolayı zerre kadar heyecana düş- tüğü yok... “Mademki masumum, i görüşürüz! - ! caktır! niçin korkayım?,, diyor... “Bir defa, malöm ya, idam edi- liyordu. Hükmün infazı geri kal dr. O zaman, kendisiyle veda et- tiğim vakit: “— Yarın tekrar görüşürüz! - dedi. — Fakat sonuncu defa görüşü- yoruz! - dedim. — Hayır, ölmiyeceğim... Yarın diye tekrarladı. Hakkı varmış... Netice söyledi» ği gibi çıktı. Genede öyle ola- Deliller nasıl ,. çürütülüyor Bayan Hauptman, muhakeme esnasında ileri-sürdüğü- delilleri bana da tekrarlamıştır: — Kocam bu paraları bir san- dık içinde bulmuş. Fakat bulduğu: nu benden de sakladı. Çünkü hak- kımız olmıyan parayı alıkoymayıp sahibini aramamız için kendisini icbar edeceğimi biliyordu. Eğer bulduğu hazinenin fidyei necat ol duğunu bilseydi, onları açıkça sar- feder miydi? Hattâ beni bir kere koluna takarak carsıya götürdü. Kutudan cıkardığı 15 dolarla a » yakkabı aldı. Muhakeme esnasında, ona, tu- zak mahiyetinde karısık svaller sordular. O da tereddüt etti. Fa kat bunun sebebi, cümlelerini ra- brtalı söylemek kavgusuydu Kaç kere, samiin yerinden sıçrıyarak: — Dikkatli konuş! Yoksa seni tuzağa düşürüyorlar! . dive hay- kırmak arzusunu duydum. “O, efkârr umumivenin vatış- masr icin behemehal bir kurban a- radıklarını biliyordu. Kur'a ona i- sabet etmişti. Muhaveremizin bu noktasında Kondonun ismini telâffuz ettim: — Bu adam vicdan azabı icin- de kıvrana kıvrana ölecektir 7Z'- ra, Rişara lehinde şahadet edece- ğini ihsas ettiği halde, mezarlıkta gördüğü adamın o olduğuna dair yemin etti... Zavallı kadına, oğluna dair ma- lümat sordum: — Bereket versin ki hakikati! bilmiyor. Babasmın seyahatte ol-| duğunu sanıyor! . dedi . Kocam tevkif edildiği vakit evlâdımız ku- caktaydı. Halbuki şimdi yürüyor ve konuşuyor. “Hauptmanla ben, Lindbergin çocuğu çalındığını öğrendiğimiz vakit korku ve nefretimizden #t- remistik. Kocamın bu isi yapmış olmasma imkân var mıdır? 29 MART 1036 karşı tedbir Böyle mi olur? Yorgun vatmanlar çalıştırılacak (Baş tarahı 1 incide) saat çalışması lâzım geldiğini dü - sünüp bulmuş, bu hatlarda çalı- şan vatmanların tabelâ değiştire- rek Maçka — Tünel, Şişli — Tü- nel hattında son bir sefer daha yapmalarını kararlaştırarak vat :| manlara bildirmiştir. Bu son karar sekiz sefer yap - tıktan sonra bitkin bir hale gelen vatmanların itirazını mücip ol - maktadır, Görüştüğümüz vatman. lar diyorlar ki: “ — Maçka — Beyazıt hattın- da yalnız gidişi veya yalnız gelişi şirket yarım saat hesap ediyor. Halbuki bu mesafe normal gidiş-| le34 — 35 dakikadır. Yollarm kalabalığı, her hangi bir mania » nın çıkışı seferin daha geç bitme- sini intaç eder, Bir gidiş ve geliş bir saat sekiz dakika ettiğine göre günde sekiz Goril maymunu bir artiste saldırdı Fransânm tanınmış şantözle - rinden Bayan Lily Dons garip ok duğu kadar korkunç bir kaza ge - girmiştir. Bir müddettenberi Mon- te Karlo Operasmda taganni et- mekte olan Bayan Pons, birkaç gün evvel beraberinde artist Soşa Gitri olduğu halde Venitimil” şeh - rine gitmiştir. n Bayan Pons, maymun aşısı ile ihtiyarları gençleştiren © meşhur Profesör Voronof'un' bu şehirde olduğunu haber alınca, hem pro - fesörü, hem de maymunları gör - mek istemiş, ve arkadaşı Sala Git Yiyi de kandırarak Ki e- vine gitmiştir. Bayan Lily Pons maymunlar arasında gezinirken iri yarı bir goril maymununun hücumuna uğ» ramıştır. Şantözün feryadını işi- ten grdiyanlar derhal koşuşmuş - lar ve artisti güçlükle ellerinden kurtarmışlardır. Birçok yerlerinden yaraklı şantöz hastahaneye kaldırılmıştır. 'Haliçte araba vapuru işletilemiyecek Unkapanı ile Azapkapı arasın- da araba vapuru işletilmesi mese- lesi belediyece tetkik edilmekte- dir. Şimdiye kadar alınan netice- lere bakılırsa Haliçte araba vapu- ru işletilmesi hemen inümkün ola- mıyacaktır. Zira vapurun yükünü! alıp karşıya götürmesi ve boşalt sefer yapan bir vatman dokuz # at ve belki daha fazla çalışmakta” dır. Bu kadar yorgunluktan sonra arabnın tabelâsını değ ştirerek Maçka — Tünel — Şişli — Tünel hattında bir sefer daha yapmaya ».meçbur. edilişimiz insafsızlıktır. Şirket vatmanlarm kaza yapma - malarını temin için daha az sefet yaptırması lâzım gelirken, bunun aksini yapıyor. Şirket son kazadan sonra yeni kararlar verdi. Halkın selâmeti noktasından bunlardan bazılarına itirazımız yok, Yalnız ufak tefek şeyler için hem bizden, hem biletçilerden 8y- le ceza kesiyor ki... Bu biraz daha devam ederse bütün vatmanlar ve biletçiler imkân buldukça, te - ker teker işlerini bırakmak mec » buriyetinde kalacaklardır. “Yunanistanda Türk-Yunan münase- batının daha ziyade kuvvetlendirilmesi isteniyor Venizelosun cesedi gömüldü Yunanistanm harici meseleleri» ni görüşecek olan liderler meclisi perşembe günü toplanacaktır. Top- lanti msanm yedisme kader “de- şvam edecektir. Bütün siyasi mahfellerde hü » küm sürmekte olan kanaat, parti liderlerinin Türkiye — Yüunanis - tan münasebatının daha ziyade takviyesiyle beynelmilel büyük ve ehemmiyetli meselelerde müttehit hareket edilmesini istiyecekleri merkezindedir. Komünistler bu toplantılara çağırılmıyacaklardır . Liderler, meclisin son içtimaımda Yunanistanın yeni teslihat ve teç: hizat programını da tasdik edecek. tir. Diğer taraftan bazı aksi şayis- lâra rağmen hükümet mahfelleri kabinenin mevkiinden pek emin bulunmaktadır. Çaldarisle Teodo- kisin, Venizelosun ölümünden son ra bir temerküz kabinesi kurma teşebbüsü ile hükümeti devirmek istemeleri hiç bir netice vermemiş- tir; Yalnız bazı eski müfrit kraler- larm kraldan memnun olmadıkla- rı, hattâ ellerinden gelse kralı in- dirmeye bile teşebbüs edecekleri anlaşılmaktadır. Hükümetin paskalya yortula « rından sonra nisanın 20 nci pazar ması 40 dakikadan fazla sürecek- | tesi günü parlâmento huzuruna çı- tir. Araba vapurundan vazgeçilir- se kamyonlarla arabaların Kara- köy köprüsünden geçmesine mü- saade edilecektir. Ancak bu gibi vasıtalar sabahları yediye “kadar ve akşamları sekizden sonra köp- rüden geçebileceklerdir. Tevfik Rüştü Aras Şehrimize geliyor- Ayın 28 inde Paristen hareket etmiş olan dışbakanımız Tevfik Rüştü Aras, bir yere uğramadığı takdirde yarın sabah şehrimizde bulunacak ve ağlebi ihtimal doğ” ruca Ankâraya gidecektir. kıp itimat reyi istemesi kararlaş- mıştır. Geçen pazar günü dini âyinler esnasında çıkan münasebetsiz hal- lerde ihmalleri görülen polis mü- dürü ile muavini ikişer ay müddet- le vazifelerinden açığa çıkarılmış- lardır. Venizelosun cesedine yapılan tahnit bozulmaya başladığından teshirden vazgeçilmiş ve dün gö- mülmüştür. Evvelki gece sabaha kadar cesedin bulunduğu kilise zi: yaret edilmiş, Giritlilerin âdeti & zere, siyahlar giyinmiş 30 kadm sabaha kadar cesedin başındâ mersiyeler okumuştur.