HABER — 'Akşam postasr. Her Turk bır ev sahibi olmalıdır (Baş tarafı 1 incide) bir ev sahibi umdesi birçok işsiz- lere iş bulacak, şu buhranlı zaman- da ticaretin muhtelif kısımlarının inkişafına vesile olacak, evlenme- yi çoğaltacak, doğum adedini art- tıracak, ölü miktarını azaltacak, velhasıl bu hareket memlekette pek büyük içtimat, iktisadi ve sıh- ht faydalar doğuracaktır. Yaptıracağı evin parasının ta- mamına malik kimselere, zengin nemleketlerde bile pek nadir te- sadüf edilmektedir. Kira bedeli ile ev sahibi olmak. Savaşlar ve cumhuriyet rejimi- ne kadar, idaresizlikten iktisaden inkişaf edemiyen memleketimizde ise, yurtdaşlarımızın hemen he - men hepsi yaptıracağı eve ancak, borç para ile sahip olabilecekler- ldir. Bu evler için her ay verilecek faiz ve taksit; kira bedelini geç- memelidir. Kira miktarını ise Av- rupa iktisatçıları kazancın beşde biri olarak kabul etmektedirler. Bundan fazlası aile bütçesinin di- ğer lüzumlu kısımlarında eksiklik yapacak, bu da binnetice o ailenin, ev sahibi olmasına rağmen refahı temin edilmemiş olur. Demek ki; yapacağımız evlerin faiz ve tak- sitleri, kazancım beşte birini geç - memesi esasını kabule mecburuz. Az kazançlıları bile mümkün mer- tebe rahat, geniş ve konforlu bir evde yaşatabilmek için evleri ucu- za çıkarmak, az faiz ve uzun vade Te para-bulmak yollarını aramalı-. yaz. Ve bu yvaziyetin tekemmülü derecesinde evler de güzelleşebi- lecektir. Bilhassa bu gibi evlere adam başına seksen metre murab- bar bahçe de virilmelidir. Aile efradının boş zamanlarını bol hava ve güneş içinde bahçede çalışmakla geçirmeleri sıhhi bir - çok faydalar temininden başka bahçedeki hasılâtin da daha fazla faiz ve taksit ödiyebilmelerine yar. dıra edebileceğinden, bu da evle- rin mükemmel olmasına vesile ola- caktır. Nitekim Almanyada, bu ce- reyanlara öncü olanlardan, bahçe mimarı (Liebrecht Migge) Alman- yanın &n fena bir arazisinde beş nüfuslu bir aile ile bahçıvan ve sair yardımcısız dört yüz metre murabbar bahçeden senede 1075 kilo zervevat, 300 kilo meyva, 175 kilo patates yetiştirebileceğini is- bat etmiştir. Bu iş nasiıl olur ? Başlangıçta, belki de bazı bed- bin kimseler; her Türk ailesinin, hattâ az kazanclılarının bile ev ki- ası mukabilinde ev sahibi olabi- leceklerine inanamıyacaklardır.. Bu cereyan ilk defa olarak Hollan. da, İngiltere ve Almanyada başla- dığı zaman, halk bugünkü muvaf- akiyetin yüzde onunu bile tahmin >tmiyordu. Bu evler için para nâsıl bulmalı? 1 — Emlâk ve Eytam bankası ermayesi arttırılıp, faizler indiri- erek, bina kıymetine nazaran ve- ilen para nisbetinin arttırılması ve t'adenin uzatılması. Bu hususta hükümet tetkikat 'aptırmaktadır. Pek yakında te - sennimize yakın bir netice alına - ağı ümit edilmektedir. 2 — Bina vergilerinden alman aranım, nısfını (Almanyada oldu- gibi) pek az bir faiz ve uzun ir vade bir kısmını feda etmiş o- Bu sipsivri apartımanlardan ziyade etrafı bahçeli modern evler Türkiyeye daha yakışır... lacaksa da, gerek bu paranın geti- receği faiz, gerekse yeni yapılan evlerin vergileri bu eksikliği pek kısa bir zamanda kapıyacak — ve hattâ varidatım çoğalmasına yar - dım etmiş olacaktır. 3 — Ev yaptırmak için, para bi- riktirme kooperatiflerinin tesisi. Bu şekil kooperatifler Alman - yada çok büyük iş görmektedir. Ev yaptırabilmek için para birik- tirmek ve ev yaptıranlara para ver mek bu müesseselerin kârı azasına ait olacağından diğer bankalara nazaran daha nafi olacaktır. 4 — Hükümetin kefaletiyle me- mur maaşlarına mukabil milli ban. kalardan para verilmesi. İetle memurin maaşları nisbetinde para verilebilir. _ 5 — Hayat sigorta şirketilerinin sigortalı eşhasa para vermesi. -Bu şekil ile hem müşterilerine bir fayda temin etmiş olurlar. hem de bu yüzden kendini sigorta etti- renler çoğalır. Bazı noktalar Yukarda yazdığım beş şekil ve buna mümasil diğer tertibatlarla bilhassa az faiz ve uzun vade ile para bulmağa çalışılmalıdır. Bu şekillerden istifade, ancak bir ta- neyi geçmemek üzere ve kendisine mesken ittihaz edecek ailelere mah sus olmalıdır. Ve bu suretle ya- pılan evlerin hiç bir suretle spekü- lesyona alet olmamasını temin e- decek kanunlar yapılmalıdır. Ye- ni yapılan binaların üç sene vergi- den muafiyet kanununu, beş sene olarak yalnız yukarda bahsettiği- miz şekillerde yapılan evlere teş- milile de, hükümet, varidatma bir zarar gelmeden iyi bir yardım ya- pılabilir. ee çe Seyfi Halil 22 senedir gömülü cebha- ne bulundu Berlinden, “People,, isimli İn- giliz gazetesine bildirildiğine gö- re, şarki Prüsyada Hohemştayn yakininde yere gömülmüş olarak külliyetli miktarda cephane bu - lunmuştur. Bunlar Rus markalı imişler. Ve kurşun sandıklar içinde bulunduk. ları için rütubetten hiç muteeııır olmamışlar. Bu cephanelerin, bundan 22 sene evvelki Tannenberg muhare- besinde geri çek'lmeleri esnasın- da Ruslar tarafından gömüldüğü sanılıyor. 'Bu. suretle ve müteselsel kefa-| “Biz ne Fransadan, ne Almanyadan yanayız! Biz sulhdan yanayız !,, K A. G. GARDİNER (Meşhur İngiliz liberal muharriri) Yazan: “Görüyorum ki, Fransanın Mil- letler Cemiyeti delegesi Pol Bon- kur Lokarno muahedesini imzalı- yan devletlerden bahsederken, İn- gilterenin kendi hissesine düşen vazifeyi yapmadığını söylüyor. İngilterenin suçu nedir mi di yeceksiniz? Şu imiş: Lokarno muahedesinin zamini olmak sıfatile derhal vazifesine girişeceği yerde devamlı mutavassrt rolünü oynuyormuş.. surette * Ve bu Pol Bonkur'a göre, bütün bu rahatsızlığın tohumu imiş... Bu beyanat üzerine serdedece- ğim mütalea , sadece Mösyö Pol Bonkur'un noktai nazarının doğ- ru çıkmasını ümit etmek oluyor. Çünkü bizim mütavassıt rolü oy- namamızı gerçekten istiyorum. Ve umarım ki, bu mütevassıt rolünü oynamakta devam edeceğiz de... Avrupa bir mutavassıt istiyor. Bu memleketten başka da hiç bir memleket bu tavassut rolünü oy- nayacak vaziyette değildir. Bu dört sebeptendir: Bizim Avrupa kıt'asından ay- rı oluşumuz, deniz kuvvetimiz, sulh gayesile derinden derirnie alâ- kalr oluşumuz ve maddi, mali, ma nevi menabia sahip oluşumuz.., Gerek Almanya, gerek Fransa, her ikisi de muhtelif yollardan ayni şeyin peşinde gidiyorlar. İki- si de, İngilterenin tesirinin ehem- miyetini anlamışlardır. Her ikisi de bu ehemmiyetin kendi tarafla- rına çekilmesini istiyorlar, Ve bizim bunların her ikisine de cevabımız, ayni şartlardan i- baret olacaktır. Biz, ne sizden ya- nayız, ne sizih aleyhinizdeyiz. Biz Avrupa sulhünden yanayız. Mil letler Cemiyeti vasıtasile tesis et mek istediğimiz bu sulha yardım edecek herhangi devletten yana- yız. Ve bu siyaseti mağlup etmek isteyen herhangi devlete alyeh - tarız, Ren mücadelesi, bizim mücade- lemiz değildir. Bizim bu işteki a- lâkamız, sadece bu işi hal ve fasl etmek istemkliğimizdir. Bu müca- dele, ta Rişliyo zamanlarındanbe- ri Avrupanım lâneti olmuş, yüzler- ce sene, Âvrupayı kana bulamıştır. Bu kavga ortadan kalkmazsa, ve eğer geçen harp gibi yeniden bir harp yapılacak olursa, Avru- pa medeniyeti baştan başa ve ta. mamen harap olur. Bizim siyasetimiz işte bu İâne- ti kaldırmak olacaktır. Bizim baş- ka bir sebebimiz, gayemiz yoktur. Olmıyacaktır da.. Biz, ne Fransa- dan yana, ne Almanyadan yana.- yız, Biz sulhten yanayız. Biz ma- ziye kulak asmryoruz, Biz son harpte kimin kabahatli olduğunu müngagkaşa edecek değiliz. Siz her ikiniz de münavebe ile günahlar işlediniz. Her ikinizin de ayni de- recede avrupa sulhüne düşmanlığı nız olmuştur. Almanyanın Bismark ve Kay- ser Vilhelmi gelmiş, Fransanın da Uapoleon ve Puankaresi meydan almış ve bizim göze almak iste- diğimiz en feci yanlışları yap- mıştır. Hitlerin teklifleri hakkında Fransızlar diyorlar ki: “Bunlara it'mad edilmez. Bun- lar sadece manevradan ibarettir.,, Bu tahmin belki, doğrudur. Belki —— —— ——— ——— 29 MART— îııs Ingilız kralının ölümden kurtardığ: katil arna bırakmamak Çocuğunu zehirleyerek öldüre bu ana buişi, yavrusunu yalnız Çünkü babası delirerek ölmüştü, kendisi de verem olduğu için hastahaneye gidecekti için yapmış Yeni İngiliz Kralı Edvard, krâl- lık hayatında iki idam mahkümü- nu affetmiş ve bunlardan ikinc'si- ni ebedi hapse çevirmiştir. Son gelen haberlere göre, ço- cuğunu öldürmüş olan 32 yaşında- ki bir anneyi idam hükmünü giy- dikten 24 saat sonra affelmış ce- zasını hafifletmiştir. Bu kadının adı Evendir. Sekiz yaşındaki kızı Vabriyi zehirliye - rek öldürmekten suçludur. Kral Edverd bundan önce bir diğer kadını daha idam cezasm- dan kurtarmıştı. O kadın da -17 aylık çocuğunu oldurmekten süç- luydu. A Even isimli şimdi affolunan ka- dın, bir banka kâtibinin karısıdır. Şubat ayında ilk defa olarak'kati! suçuyla itham edildiği vakit ken- disinin verem öoldüğü görülmüş ve bu hastalığın çocuğa geçmesinden endişe ettiği anlaşılmıştır. Bu kadının yazdığı mektuplar- dan birinde şöyle okunmuştur: — de doğru değildir. Bunun hakikatini keşfetmek için en doğru yol, teklifleri masa üzerine koyup Hitlerin mümessil lerile gözden geçirerek, münaka. şa ederek onların ruhuna vakıf ol mağa çalışmaktır. Eğer İngiltere hukâmetı bu çok mühim dakikada bitarafane ve ustaca mütavassıt rolünü oy - de bekliyor. Bu meseleyi sarih an- latmak lâzimdır. İngiliz . milleti, Almanları kendi topraklarından kovmak için harp etmiyecektir Ren üzerindeki ucu bucağı gelme yen “muannid döğüş,, ile alâka- sınr kesmiştir, Vuracağı yegâne darbe, müşterek sulh ugrunda ola 'cı.ktır v ç /“—sonra çocuk, annesini de fena va- | namazsa âkibetler kapısının önün | “Artık veremle mücadele edemi- yorum. Çocuğumu da dünyada yal nız bırakmak istemiyorum.., Bir banka kâtibi olan kocası kızı daha dört yaşında iken delilik neticesinde ölmüştü. Daha evlen- diklerinin dördüncü ayında bu a- damın sıhhati bozulmustu. Hattâ çocuk doğduğu zaman bile aklını oynatmış bulunuyordu... Bir defa karısını asmağa bile teşebbüs el - mıştı : Bu deli aile reisinin ölümünden ziyete girmesinden ve hastahane- ye gidip kendisini yalnız bırakaca. ğgından korkarak anesine: “Anne! demiştir. Sen ölmeğe gidiyorsun. Öyle ise, beni de bera-. ber al, beni arkanda bırakma iki- miz de babamıza kavuşalım.., Verernin son devrelerine gelme- si dolayısiyle hayatından ümit ke- silen katil ana şimdi İngilterenin Holovey hapishanesinin bir hasta- “hanesinde yatmaktadır. JFransız kabinesi Bu müthiş rüzgâra Iıırş: ne kadar dâyanabilecek acaha? İtalyanca (Travasa delle tdee) d— Müstakbel harp Karmakarışıklık içinde başlıyor darmadağınıklık içinde bitecek Ingiliz askeri münekkidi Liddi Hart “gelecek harp nasıl olacak,, isimli makalesinde gelecek harbin de bir evvelkisi kadar karışık ©- lacağını ve bir şuriş içinde başlı- yarak tezebzüb halinde biteceği: ni yazıyor. Ve diyor ki: ' : “Bu Generallerin ve Amırıllo- rin kâfi derecede ehil olmadık'a- rmdnn değil, belki fen terakkiya- tının onların teknik temelini alt 'üst etmesinden ileri gelecektir.,,