29 Mart 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

lstanbu! Komutanlığı Satınalma Komisyonu İlânları B İstanbul komutanılığı birlikleri için tekarrür edecek fiata naza- ran on bin liralık yemeni 6 — 4 — 936 Pazartesi günü saat 15 de kapalı zarf usuliyle alımmacak- tır. Şartnamesi her gün öğleden evvel komisyonumuzda görülebi- lir, İlk teminat (750) liradır. İs- teklilerin ilk teminat makbuz ve- ya mektuplariyle birlikte 2490 sa- yılr kanunun 2, 3 üncü maddele- rindeki vesaikle beraber teklifa tm ihaleden en az bir saat evve- line kadar Fındıklıdaki İstanbul Kaomutanlığı Satınalma komisyo- nuna vermeleri. (1449) . v. . Komutanlık birlikleri hayva - natı için 30 adet tavla halatı açık eksiltme ile 14 — Nisan — 936 günlemeç Salı saat 15 de alına - caktır. Muhammen tutarı 435 İiradır. İlk teminat 33 liradır. Şartnamesi her gün komisyonumuzda görüle- bilir. İsteklilerin ilk teminat mak: buz veya mektuplariyle . birlikte vakti muayyeninde Fındıklıdak! komutarilıktaki arttırma, eksiltme komisyonuna gelmeleri, (1661) & & Komutanlık birlikleri ihtiyacı olan bir ton Rumeli meşe kömürü bir ton gürgen, kestane, diş bu - dak, kocayemiş ağaçları kömürü bir ton Anadolu meşe kömürü ve Bir ton da Bulgaristan meşe kö - mürü ki, bunların hepsi elleme ol- mak şartiyle dört ton ağaç kömü - rü 2 — Nisan — 936 Perşembe günü saat 15,30 da pazarlık ile a- lmacaktır. Muhammen tutarı 160 liradır. Kati teminatı 24 İiradır. ’.ı_ı_v?'wu MAPG A Ba do na PŞ çAĞ A İ ae wab İstanbul Belediyesi İlânları j Sahası Bir metresinin Muvakkat meltre muhammen — teminatı murabbat — kıiymeti Aksaray yangm yerinde İnebey 21,58 5 Lira 648 Kuruş mahallesinde 64 cü adada 245 santim yüzlü arsa. Üsküdarda Selman ağa mahal- — 7,50 20Lira 1125 ,, lesinde Bülbül dere caddesi soka- ğında 390 santim yüzlü arsa. Cihangir yangım yerinde Ağa- 36, # 1080 ,, hamamı caddesinde 24 cü adada YÜZSÜZ arsa. Yukarda sahasr, bir metresinin muhammen kıymeti ve teminatı yazılı olan arsalar alâkadarları arasında satılmak üzere ayrı ayrı pa- zarlığa konulmuştur. Şartnameleri levazım müdürlüğünde — görülür. Pazarlığa girmek istiyenler hizalarında gösterilen muvakkat teminat makbuz veya mektubiyle beraber 30 — 3 — 936 pazartesi günü saat 15 de daimi encümende bulunmalı dır. (B.) (1317) Şartnamesi her gün öğleden evvel kemisyonumuzda görülebilir. İs - teklilerin teminat makbuzu veya mektuplariyle beraber vakti mu - ayyeninde Fındıklıdaki komutan - lık arttırma ve eksiltme komisyo- nuna gelmeleri. (1662) ör. Ö Va : Selimiye kışlasındaki tavlalar açık eksiltme ile 13 — Nisan — 936 Pazartesi günü saat 15 de a çık eksiltme yaptırrlacaktır. Mu hammen keşif bedeli 3904 lira 47 kuruştur. İlk teminatı 293 liradır. Keşi' ve şartnamesi her gün komisyonu- muzda öğleden evvel görülebilir İsteklilerin ilk teminat makbuzu vkomisyonuna' gelmeleri. (1664) veya mektuplariyle beraber vakti muayyeninde Fındıklıdaki komu- tanlıktaki arttırma ve eksiltme komisyonuna gelmeleri, (1663) & & Üç adet ordu tipi çift nakliye| arabası 13 — Nisan — 936 Pa - azrtesi günü saat 14 de açık ek- siltme ile yaptırılacaktır. Muham- men tutarı (300) liradır, İlk temi- natı (23) liradır. Şartnamesi her gün öğleden evvel komisyonu - muzda görülebilir. İsteklilerin ilk teminat makbuzu veya mektupla- riyle beraber vakti muayyeninde Fmdıklıdaki Aarttırma, eksiltme 'Devlet Demiryolları: Ve Lımanları Umum ldaresı llanları [şletme 1 — 5 — 936 tarihinden itibaren Türkiye dışındakı bir istasyor ile istasyonlarımız arasında doğru biletle seyahat eden yolculara vı bagajlarına umumi tarifeler üzerir den: Münferitlere — 6 kişilik grupları Haydarpaşa - Fevzipaşa kısmını — Gidiş—Gidiş—Dönüş — Gidiş—Gidiş—Dönü; geçenlere. » 45 96 60 7 50 Z. N Yalnız istasyonlarımıza gelenlere. eee 0 geei G TÇ SO N İstasyonlarımıza gelenlere ve bil- mukabele. y 1 . 600 kilometre arasında — - 50 -— İ 600 den fazla — », in — 950 —3 Çor” aü nisbetinde tenzilât yapılacaktır. Grup teşkilinde yarım ücrete tâbi iki yolcu bir kişi itibar olunur Gidiş——Dönüş biletlerinin dönüş meriyet müddetleri dört aydn. Bı tarife yolcuları Anadolu ve Toros sür'at trenlerinde munzam ücreti tâbi değildir. Fazla tafsilât için Yataklı Vagon acentelerine ve istas yonlarımıza müracaat edilmelidir. (671) (1619) Istanbul Milli Emlâk Müdürlüğünden: Çelebi oğlu Alâettin mahallesinin Yenicami caddesinde eski 5i ve iki defa mükerrer 51 yeni d1, 45, 45/1 numaralı altında dükkân olan kâgir Makulyan hanının yüzkırk dört hisse itibariyle — on alt hissesi beş bin yüz kırk lira muhammen bedel üzerinden peşin para vi kapalı zarf usuliyle 3 — 4 — 936 cuma günü saat 14 de satılacaktır Satış bedeline istikrazı dahilt ve ©» beş faizli hazine tahvilleri di kabul olunur. İsteklilerin © yedi buçuk pey akçelerini vakti muay yeninden evvel yatırarak hazırla yacakları mühürlü zarfları arttır ma saatinden bir saat evveline kadar satış komisyonuna tevdi eyle meleri. (M) (1513) — Satılık Gemi . . * .. . v owtü Akay işletmesi direktörlüğünden: Paşabahçe ve Haliçte idaremizin malı bulunan karada ve de nizde Büyükada, Yakacık İhsan, Fenerbahçe vapurları satılığa çıka: rılmıştır. 6 Nisan 936 pazartesi günü saat 15 de Karaköyde Akay müdürlüğü binasımda kapalı zarf usuliyle ihalesi yapılacaktır. Bu işe mirmek istiyenlerin kapalı zarflarını muvakkat teminat akçesiyle be raber kanunun tayin ettiği vesikala rmr ayni gün saat 14 de Akay şef. ler encümeni reisliğine vermeleri lâzımdır. Şartnıme ışletme şefli iıııdıdır. (1630) , FAUSTA FAUSTA 93 gözlerinden ırmak gibi süzülüyor- du. Cellât sözüne devam etti: — İşte bu sanati yaparken bir gün seni buldum, Aldım. Sen ise son derece zayif, son derece kü - çük ve son derece güzeldin. Senin kollarını toplanmış olan ahaliye uzatarak bir merhamet sadakası dilendiğin anda kalbimde nasıl duyguların uyanmış olduğunu an- latamam. Viyoletta: ( — Ben mi kollarımı ahaliye uzatıyordum, diye mırıldandı, — Evet! İşte o zaman ben seni aldım. Çünkü baban yoktu... Viyoletta bütün vücudünün ür- perdiğini hissederek: — Benim babam yoktu demek" Dedi. — Evet... Bunu sen bilmezsin. Ben sana her zaman yalan söyli- yordum. Klod acı actı içini çekerek: — Ben senin baban değilim! Diye tekrarladı. Bu sırada Viyoletta, gözleri bivümüş, göğsü kabarmış olduğu halde Kloda bakıyordu. ; Cellât sözünü bitirir bitirmez Vivoletta ellerini gözlerine götür- dü. Şiddetli bir ışığa dayanamı- Yormuş gibi gözlerini kapadı ve: — Öh zavallı Simon ana. Ö- Hürken söylediklerin — doğruydı demek! Dedi. Viyoletta gözleri kapalı durur- ken Klod sözüne devam ediyordu. — İşte anladın ya! Ben senin baban değilim. Görüyorsun ki is.- tediğin zaman beni terkedebilir- sin. Öyle ise şimdi beni dinle, me- nekşeciğim... Sen benim kızım ol. mazdan evvel hayatın ne demek olduğunu bilmiyordum. Kalbim, ruhum var mıydı? Bilmiyorum.,.. Fakat sen benim olur olmaz bir- denbire değiştim, Ben artık eski Klod değildim. İnsan öldürmek- ten nefret etmeğe başlamıştım. | Eskiden bende olmryan ruhi duy- gular baş gösteriyordu. Darağacı- nı görünce tüylerim ürperiyordu. Senin bir gün benim bu kötü san- atimi haber alınca ne diyeceğimi düşündükçe acı çekmenin ne ol - duğunu anlamağa başlıyordum. Gözümün önünde bazı hayaller dolaşıyordu. Bunlar, bana lânet e- den idam ettiğim kimselerdi Bu fena işten artık vazgeçerek bu hallerden kurtulmak sevdasma düştüm. Ah, bundan sonra asıl vic- dan azabı başladı. O günden son- ra etrafımda dolaşan hayaller art- tı. Baş yere adaklar adıyor, baş yere sadakalar veriyor. kiliseden kiliseye, papastan papasa koşuyor- düum. Artık vicdanımda bir yara, beni oyan iyileşmez bir yara hasrl olmuştu. Yalnız küçük evimizde, senin yanmda bulundukça biraz rahatlıyordum. İşte o zaman Vi- biniz olan saf ve temiz kızınızı ne yaptrm biliyor musunuz? Onu bir orospu yaptım. İsterseniz gidiniz, onu Monsenyör dö Gizin koynun - da bulabilirsiniz. Ah, ah... Azizim Metr Klod, size oynadığım bu ao - yuna ne dersiniz? Haydut bıyık altından gülüyor ve bunları kendi kendisine söyli - yordu. Kapıdan içeri girdi. Ken - disine biraz çeki düzen verdi. Gözleri dönmüş, dudakları büzül- müş, yüzü vahşi bir hal almış ol- duğu halde yürüyordu. İc kapıyı da acık bularak ilerlemesine de - vam etti. Birdenbire Aurdır. Pleri- de, odarnım hirinde Kl-du. kösede karyolanm #zerine eğilmiş bir va- ziyette gördü. Eski cellât ağlıyor, hıçkırıklar- la sarsılrvordu. — Yaşryor!.. Oh Allahım, za- yif kullarına daima yardım eder- sin. Viyoletta!,.. Cocuğum Gözle- rini aç! Haydi korkmal!, Bitti. İş- | te kurtuldun. Sabah olur olmaz kararağız, Fakat biraz gözlerin' aç diyorum. Cellâdım bu sözlerini duvar B-lgoder hayretinden dona kaldı. Sonra hızla ve yavasca yemek ©- dası vazifesini gören vandaki o daya girdi. Orası karanlıktı. Çin gene vavaş yavaş, huradan da çık- tı. Sobak kapısmdan fırladı ve cellâdın evinden uzaklastı. İcsü - dü ile ve katiyyen ne yaptığını bilmiyerek Faustanın evine doğru gitmeğe başladı. Oraya varınca durdu, Hiddet onu tir tir titreti - yordu, Fakat onda bu hiddetten daha büyük bir şaşma duygusu vardı. Kendi kendine söyleniyordu: , — İşte bu tuhaf! Hakikati öğ- renmeğe çalışmalıyım. Giz bana şu siyahlı jantiyomu gönderdi, âlâ! Viyolettayı tarif edilen yere götürdüm, bu da — muhakkak! Çünkü aldığım para hâlâ cebimde duruyor. Peki, Sitede sevinçle do- laşıyordum. Yarın cellâda, kızına neler yaptığımı anlatmağa gide - cektim... Sonra birdenbire bir in- tikam duygusu sirirlerimi kamçı « ladı. Öyle ya, yarını ne diye bek- liyecektim. Hemen gitmek daha doğru olurdu. Cellâdın kapısmı açık buldum. İceri girdim. Kimi gördüm? Viyolettayı... Bir yata - ğm üzerinde ve sırsıklam. Yanın- da da Klod! Konuşuyorlardı. Cel« lât, yarımn kaçacaklarımı söyliyor- du. Çingene düşüncesini son de « rece yorarak nihayet şu neticeye vardı. Viyoletta kolayını bulup Gizin elinden kaçmış ve kurtul - mak için kendisini Sen nehrine at« mıştı. Tesadüfen orada bulunan Klod da kendisini nehre atarak onu kurtarmıştı. Belgoder böylece kafa patla - tarak giderken demir kapıya gel-