Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
yanında Hakıkı bombardıman protesto bombardımanı da var ltalyanlar dört H abeş tayyaresını | tahrıp etmişler 13 ler komitesi hangi meseleleri halledecek Rorma, 23 (A.A.) — 162 nu- maralı harp tebliği: Bu ayın 21 inde bir tayyaremiz Foker tipinde bir düşman tayya - resini tahrib etmiştir. Bu suretle son dört gün içinde dört düşman tayyaresi tahrib edilmiştir. Dün de tayyarelerimiz Dabatda iki mü himmat deposunu tahrib eylemiş- tir. - İşgal edilen topraklardaki 5 — menzil hizmetlerinin tensiki en i- O leri hatlara kadar devam etmek - v B Takkaze nehri üzerinde 110 metre uzunluğunda bir köprünün kurulması bitmiştir. Bu nehrin ö- tesinde Tzellemi İtalyan kuman - danlığına 53 köyün eşrafı, rühba- silâhlarını teslim eylemişlerdir. Somali çephesinde tayyarele- rimiz, Cicigayı bombardıman et- miş ve depolar, mağazalar tahrib olunmuştur. Bir hastahane daha bambardıman edildi Harrar, 23 (A.A.) — Röyter ajansı bildiriyor: Dünkü Ciciga baombardıma - nında Finlândiya kızılhaç hasta- hanesinin harap olduğu haber ve- lardan birisi ölmüş, altısı yaralan- mıştır. Bunlarım arasında Finlândiya- - İrlardan hiç kimse yoktur. Bombardıman esnasında 87 dari malüm değildir. Sivil halk bombardıman korkusile Harrar - dan çıkarılmıştır. Habeşistan izahat Istiyor Paris, 23 (A.A.) — Habeş hü- kümeti, Paris elçisi M. Volde Ma- riamı, M. Flandenin mecliste bah- settiği “Stressa cephesinin tekrar kurulması,, meselesile Fransanm tili hususundaki noktainazarı hak- — kkımda Fransız hükümetinden iza: — hat istemeğe memur etmiştir. 13 ler komitesi çalışıyor ; Londra, 23 (A.A.) — İtalya - |— Habeş barışma işini tetkik eden - 13 ler komitesi bu sabah toplana- rak M. Avenol ve Madarigayı mu- — hariplerin harp usulleri hakkında — tahkikat yapmağa memur etmiş - O tir. Bilindiği üzere, İtalya hükü- — meti Habeş muhariplerinin vah - şiyane hareketlerini, Habeş hükü- —— eti de boğucu gaz kullanan İtal- — yanları protesto etmişlerdi. Madariga ve Avenol bu akşam İtalyan elçisi Grandi ve Habeş mümessili Ouolde Mariam ile gö- Trüşeceklerdir. 13 ler kamitesinin halledeceği meseleler Londra, 23 (A.A.) — 13 ler — komitesi İtalyan - Habeş ihtilâfını - tetkik etmek üzere bu sabalı top- lanmıştır. Alınan haberlere göre koami - rile temasa gelerek bunların bir mütareke ve sulh akdetmek husu- - sundaki fikirlerini anlamak ve en —- kçısa bir zaman içinde komiteye nr ve rüessası mutavaat etmişler, rilmektedir. Hastahanede yatan - kişi yaralanmıştır. Ölülerin mik - Habeşistandaki muhasamatın ta- — te, İtalyan ve Habeş hükümetle-| malümat vermek üzere İspanyol delegesi Madariagayı memur ede- cektir. Komite ayni zamanda bu içti- | ma devresinde İtalyaya tatbik e- dilmekte olan zecri tedbirlerin kal dırılması meselesini de tetkik eyli- yecektir. Bugünkü görüşmeler Londra, 24, — Bay Madaria- ga ile Bay Avenol bugün Habeş delegesi Valde Mariam'ni ziyaret ederek sulh müzakeratı meselesi- ni görüşeceklerdir. 13 ler komite- si tarafından dün verilen karar metni bugün İtalyan elçisine tev- di edilmiştir. ; Son Dakika: Ölenler pek fazla Adisababa, 24 (A.A.) — Res- mi Habeş mahafili, İtalyan uçak- larınm dün sabahki bombardıma - nından sonra Ciciga'nın kâmilen harap olduğunu söylüyorlar. Şe- hirdeki bütün evler yıkılmıştır. Ö- lenlerin sayısı henüz bilinmiyor ise de, pek fazla olduğu tahmin e- dilmektedir. Bütün Ciciga yandı Roma, 24, (A.A.) — Haber ve- rildiğine göre Ciciga'nın bombar- dımanı bir saat, yirmi dakika sür- müş ve buna 27 tane uçak iştirâk etmiştir. İtalyan hava filosunu, Somali hava kuvvetleri kumandanı Ge - neral Ranza idare etmekte idi. Uçaklar, Habeş hava hücum - larmdan korunma tertibatına gö- rünmeden Ciciga'nın üzerine gel- mişlerdir. Şehirdeki bütün evler, depolar yanmış, yalnız katolik misyoner kurumu kurtulmuştur. Atrlan bombalar yirmi tondan fazladır. 24 MART — 1935 Buz dolaplarından resim deği! Harç alınacak Buz dolaplarından belediyenin bir resim alacağını ve ceza alınıp alınmamak meselesinin de şehir meclisinde tetkik edilmekte oldu- ğunu yazmıştık. Vali Üstündağ bu hususta demiştir ki: — Meselenin esası buz dolap- ları değil, dolapların içindeki mo- tördür. Belediye vergi ve resimleri kanununun on beşinci maddesi mucibince memleket dahilindeki bütün motörler belediyece mua - yene edilir ve bir defaya mahsus olmak üzere bir harç alınır. Buz dolaplarında bir motör bulundu - ğundan ve bu motörler şimdiye kadar yanlış bir telâkki yüzünden ihbar edilmemiş olduğundan bun- lardan ceza alınması doğru olmı- yacağını takdir eden belediye, meclisten buna dair bir karar al- mak istemiştir. Fakat meclis he- nüz kararını çıkarmamıştır. Muhtelittedrisat kalkmıyor Muhtelit tedrisatın kaldırılmak ihtimalini, bir sabah gazetesinden alarak ihtiyat kaydile dercetmiş - tik. Bunun varid olmadığmı asağı ki telgraftan anlıyoruz. * & & Ankara, 23, (A.A.) — Orta mekteplerde muhtelit tedrisatın kaldırılacağına dair bazı gazete - ler tarafından yapılan neşriyat ü- zerine, Kültür Bakanlığından yap tığımız tahkikat, bu neşriyatın ciddi hiç bir esasa dayanmadığı- nrı göstermiştir.. Defterdarlık yeniden kuruluyor Geçenlerde İstanbula gelen maliye müsteşarı Faik bina ve a- razi vergilerinin hususi muhase - beye devri üzerine İstanbul ma - liyesinde yapılacak teşkilâtı göz- den geçirmiş, Ankaraya dönmüş- tü. Aldığımız malümata göre, İs- tanbulda yeniden 100 lira maaşlı bir defterdarlık ile biri tahakkuk, diğeri tahsil işlerile uğraşmak ü- zere iki muavinlik kurulacaktır. Arnavutluk Balkanlara yaklaşmaktan vazgeçti Yaptığı anlaşnia ile tamamen İtalyaya bağlanıyor - Belgrad, 23 — Son İtalyan - Politika gazetesi diyor ki: “Bu anlaşma ile Arnavutluk, kati surette Balkanlara yaklaşma- sisteminden vazgeçmiş, ve tam su- rette İtalyaya bağlanmışstır. Emin membalardan alınan haberlere göre Arnavutluk bu anlaşma ile aşağıdaki taahhütlere girmiştir: 1 — Arnavutluğun idare sube- lerinde ve bilhassa Arnavutluk or- dusunda İtalyan mütehassıs ve muallimleri çalıştırılacaktır. Or - du talim heyetinin başında bulu- nacak olan İtalyan general “kral nezdinde askeri heyet reisi,, ünva- nımı taşıyacaktır. 2 — Avlonya limanının metha- linde bulunan İtalyan Sarena ada- sını müdafaa eden Karaturona te- Arnavut anlaşmasından bahseden | peleri tahkim olunacaktır. Draç limanının idaresi tamamen İtal - yanlardan mürekkep muhtar bir teşekküle verilecektir. Bu liman - da yapılacak işler için İtalya, Ar- navutluğa istikrazda bulunacak - tır. 3 — 1933 de Arnavutlukta kapatılan bütün hususi katolik ve İtalyan mektepleri yeniden açıla- caktır. 4 — İtalyan kapitali ile bir zi- raat bankası tesis olunacaktır. Jİtalyan mütehassısların yardımı ile İtalyan parası ile tütün inhisa- rı yeniden tanzim olunacaktır. 5 — İtalya, Arnavutluğa 40 milyon altın franlık bir istikraz yapacaktır. Bu istikraz, her sene 8 milyon altın franlık tedıyelerle ' 'ödenecektır Ayazaga çifliğinde Veznedarı oldürer Katil Abdullahla Yunusun .nuhake- mesı bugun basladı Katilleri muhakeme eden heyğtfn bugün çekilmiş resmi (Baş,Mrafı 1 incide) Abdullahtan sonra Yunus kal- dırıldı. Yunus da 332 doğumlu ol- duğunu, ceza görmediğini, beş se- ne bahriyede gönüllü olarak baş- çavuşluk yaptığını söyledi. Mükâfat kalktı: 28 yaşında, Bartınlı, halen lokantacı Mehmet- le nişanlı bulunduğunu, ölen ko - casından iki çocuğu bulunduğunu söyledi. Kararnamede idam İsteniyor İlk sorgulardan sonra karar - name okundu. Bunda Abdullah ile Yunusun veznedar Hüsnüyü Pangaltıdaki eve çağırarak yemek yedikleri, sonra otomobile binip mülâzım Şükrüye ait köpeği elli liraya Ayazağa köyünde birisne satmak bahanesiyle veznedarı A - yazağaya götürdükleri, yolda Ab- dullahın tabancayı — veznedarın sağ tarafıma sıkarak öldürdüğü, Yunustan aldığı bıçakla yerden otlar kesip bir dereye sürükledik- leri cesedin üzerine örttükleri ya- zılıyor, Abdullah ile Yunusun Ga- lata postahanesindeki 8000 lirayı çalmak için bu cinayeti yaptıkları ilâve olunarak Türk ceza kanunu- nun 450 inci maddesinin dördün- cü bentleri delâletiyle son fikrası- na göre cezalandırılmaları, Mükâ- fatınm da ayni kanunun 296 mcı maddesine göre ceza görmesi, aş- çı Mehmedin beraeti isteniyordu. Katarnameden sonra Tıbbı Adli - nin raporu ile zabıt varakaları o- kundu. Reis tekrar Abdullahrı kal- dırdi ve sordü: — Hüseyin Hüsnüyü iftara da- vet ederek öldürdüğünüz iddia o- lunuyor, bunu nasıl işledin? Abdullah anlatıyor — Postahaneyi soymak gibi hiçbir maksadım yok. — Hüseyin Hüsnü ile samimi, bir ağabey gi- bi konuşurdum. Onu iftara yalnız davet etmedim. Kardeşi doktor | Zekiyi de çağırmıştım. O akşam doktor Tünele kadar beraber gel- di. Sonra cayarak döndü. Pansiyon | olarak kaldığım aşçı Mehmedin e- vine gittik. Orada akrabamdan olan Yunus da vardı. Kendisini takdim ettim., Yemekten sonra köpeği satmak üzere evden çıktık. Hüseyin Hüsnüye köpeğe elli lira veriyorlar dedim. Peki öyle ise ver dedi. Beraberce evden cçıktık. Şiş- lide Bomonti istasyonunda bir o - tomobile bindik. Ayazağaya git- tik. Köye girerken üzerimize kü - pekler hücum ettiler. Bunun üze - rine geri döndük. Dönüşte Hüse - yin Hüsnü ile kızr hakkında konu- şuyordum. Ben kızı ile bir sene - denberi tanışıyor ve sevişiyor - dum. Hüseyin Hüsnü ise kızını başka birine vermek istiyordu. Yolda gene kızı istedim. Vermez- sen intihar edeceğim, dedim. Vaz- geç böyle şeylerden dedi. O ol - mazsa ötekini - veririm, dedi. Beni teselliye çalışıyordu. Bu sırada tabancamı çıkarttım. Hem yürüyor, hem konuşuyordum. Kendisini tehdit etmek iste * dim. Vicdanım razı olmadı. Tek- rar kendimi öldüreceğimden bah- sederken elimde duran tabanca birdenbire patladı. Veznedarın başına rastgelerek öldürdü. Bu vaziyet üzerine çok kark « tum., Arkamdan Yunus koştu. Ne o diye sorunca elimden bir kaza çıktı,, dedim. Beraberce eve gel- dik. Gece doktor Zeki geldi. Vez- nedarın evine gittik. Saat sekize kadar orada kaldım. Sonra Haydarpaşaya geçerek Ankaraya giden Yunusu teşyi et- tim. Anahtarları da Haydarpaşa- — da bir yere attım. Reis sordu: —Zabitada birbirine uyma- yacak ifadelerde bulunmuşsun ne — diyorsun? Abdullah polisteki İfadesinl inkâr ediyor — Kurtulmak için öyle ifade verdim. Poliste bana işkence yap- trlar. Kendimi kurtarmak için ak- hma geleni söyledim. Her şeyi Yunusun üzerine yükledim. Fa- kat şimdi itiraf ediyorum. Vak'a şimdi söylediğim gibi - geçmiştir. Ben Hüseyin Hüsnünün x kızı ile-aile yuvası kurmak üzere konuşuyordum. Saatle kasa anahtarı Abdullahın eline nasıl geçmiş ! Reis saatle kasa anahtarla- - rının bulunduğu zincirin nasıl eli- - ne geçtiğini sordu. Abdullah bu- - na da şu cevabı verdi: — Konuşurken saat elinde idi. ÂAl diye bana verdi. Zincirle de oy- - nuyordu. Bir aralık zincir düştü. Bu sırada tabanca da patlamıştı. Eğilip aldım ve cebime koydum. Abdullahtan — sonra Yunus kalktı. O da şunları söyledi: — Ben misafir olarak bulunu- yordum. Yemekten sonra bir A - yazağa lâfı geçti. çıktık. Otomobille köpeği satmak için söylenen yere gittik. Köpek- ler hücum edince köye giremedik, dönüşte Abdüllah geriden vezne - darla beraber geliyordu. Bir ara - lık bir silâh sesi işittim Abdul « - lah diye seslendim. Geliyorum de- - di. Yanıma gelince elimden bir kaza çıktı dedi. Eve geldik. Bir şi- şe rakı içtik. Ertesi sabah ben ti- rene binerek Ankaraya gittim. Sa ati Ankarada Nevşehir hanının apteshanesine attım. Yunusun müddei umumilikte- ki ifadesi okundu. Yunus da inkâr ediyor Yunus oradaki sözlerini tama- men inkâr ediyordu. Yunus da Ab dullah da veznedarı öldürdükten sonra sürükleyip dereye attıkları- nı ve üzerine ot örttüklerini in - kâr ediyorlardı. Reis Suad suçlu- ları sık, sık kaldırıyor, verdikleri muhtelif ifadeler üzerinde yeni -" den sorgularını yapıyordu. Gazetemiz cıktığı srrada mu - hakeme hâlâ devam etmekte idi. Daha Mükâfata ve şahitlere sıra gelmemişti. Hep beraber di