24 Mart 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON YEDİNCİ YIL. No. 5252 ADIMIZ, ANDIMIZDIR 24 MART 1936 SALI Son haberler ücüncü sayfamızdadır #vSS0EdALERALELALARE Tn | Heryerde 5 kurüuş YENİ DEMİRYOLLARIMIZ AÇILIYOR Bugün Afyonda kurtuluş - ve tayyare anıtlarile askeri mezar- hgğın açılış törenlerine reislik edecek olan Başbakanımız, yarın da Afyon - Karakuyu ve İspar- ta - Bozanönü demiryollarını iş- letmiye açmak üzere dün gece Ankaradan hareket eiti Başbakanımızla beraber Bayındırlık ve Ekonomi bakanlarımız, C. H. P. Genel Sekreteri B. Peker de gitti. Yapılması biten Afyon — Karakuyu ve Bozanönü — Is- parta demiryollarımız yarın Başbakan İnönü tarafından iş- letmiye açılacaktır. Başbakanımız, Baymdırlık ve Ekonomi bakanlarımızla C. H. P. Genel Sekreteri B. Receb Peker, mebuslarımız, bakanlıklar ileri gel i ve gazetecil dün iki hususi trenle şehrimizden ayrılmışlardır. İnönü bugün Afyon'da kurtuluş ve tayyare anıtlarının ve modern mezarlığın açışını yapacaktır. Afyon - Karaku- yu ve Bozanönü - Isparta hatları da yarın açılacaktır. Başbakanımızın bulunduğu ikinci tren Afyon'un Anadolu istasy ha f ; A GU G ş adına birer söylev verilecektir. Baş- varınca Afyon belediye ve vilâyet he- yetleri ve halk tarafından karşılana - caktır. O gün Afyon'daki anıtların açılışından sonra, akşam Afyon bele- diyesi bir şölen verecektir. Yarın sabah Afyon'dan Karakuyu istasyonuna gidilecektir. Orâda Af - yon vilâyeti, belediyesi ve halkevi bak da | şması ihtimal içindedir. Bundan sonra İnönü kor - delâyı kesecek ve Afyon - Karakuyu hattı açılmış olacaktır. Karakuyu'da hazırlanan büfede bir müddet dinlenildikten sonra Is- partaya hareket edilecektir. İnönü -« nün Keçiborl_u kükürt fş)ırikgsını gez- mesi ihtimali olduğundan ikinci tren | Başbetke KURTULUŞLARDAN.. EF.R. ATAY Bugün tam beş sene oluyor ki türk çocuklarının ilk tahsillerini türk mekteblerinde yapmalarını kanunlaştırmıştık. Bu memleketi ileri gitmekten medrese ne kadar alıkoymuşsa, bilhassa bir kısım büyük şehir çocuklarını milliyet- sizleştiren, yabancı ilk - terbiye garbçılık savaşında o kadar za- rarlı olmuştur. İmparatorluğun son zamanlarında sayısı artan sa- lon kuklalarının cemiyet üstüne saldığı inansızlık havası ile, med- rese şarkçılarının devam ettirdiği gerilik havası arasında, milli uya- nışı geciktirmek bakımından, bü- yük bir fark yoktu. Türk levan- tenler, garbcı milliyetperverlerin, halk karşısında, dava ve müda - faalarını ancak zayıflatmışlardır. Mütareke devrine dair işgal zabit- lerinin hatıraları, ecenebi kucağın- da dilini ve şuurunu kaybeden bu sınıfın, türk milletinin faziletli ve asil bünyesi üzerinde nasıl kor- kunç bir yara olarak işlemekte ol- duğunu gösterir. Türk çocuğu doğduğundan ilk terbiyesini bitirinciye kadar, yüz- de yüz türk terbiyesi almalı idi. Buna cumuriyet muvaffak olmuş, yarı - sömürgeliğin baş vasfı ve kapitülasyonların en tehlikelisi olan ecnebi kültürü imtiyazına nihayet vermiştir. Bu nıünaseebtle, ilk terbiye me- selesinin halledebildiğimiz kada- rının dahi, rejimin en büyük şeref- lerinden biri olduğunu gösteren bir küçük mukayese levhası can- landırmak isteriz: Büyük harba girerken bütün imparatorluktaki ilkmekteblerin sayısı 3413 idi; okuyan çocukların yekünu da | (41,895 i kız, 181,384 ü erkek ol- mak üzere) 223,279 idi. İmpara - torluğun yalnız türk parçası üze- rinde çalışan cumuriyetin bu se- nesinde rakamlar şöyle değişiyor: (Sonu 5. inci sayfada) Alman cevabı beklenirken Konsey toplantısı bugüne bırakıldı İNGİLTERE ALMANYA NEZ - DİNDE SON BİR TEŞEBBÜS DAHA YAPTI Londra, 23 (A.A.) — Dört Lokar- no devletinin tekliflerini — görüşmek üzere bugün Sen Ceymis — sarayında toplanacak olan milletler cemiyeti yi, bu toplantı yarın öğleden sonraya bırakmıştır. Konsey yarın saat 16 da toplanack- tır. İtalya hoşnud Londra, 23 (A.A,) — İtalya büyük elçisi Grandi bugün öğleden sonra Sen Ceymis sarayında yaret etmiştir. Büyük elçi, B. Avenol'u da ziyaret ederek konseyin yarına talik edilmesin- den dolayı hoşnudluğunu bildirmiştir . B. Madariaga'yı zi- İngilterenin son bir teşebbüsü Berlin, 23 (A.A.) — İngiliz elçisi, Almanya'nın Londra muhtırasını kabul etmesi için B. Fon Noyrat nezdinde son bir teşebbüste daha bul ştur. Alman devlet adamları arasında . görüşmeler Berlin, 23 (A.A.) — İngiliz elçisi Sir Fipps'in, Lokarno tekliflerinin ka- bulü için B. Fon Noyrat'a yaptığı son müracaat üzerine, B. Hitler, Fon Noy. rat ve Von Ribbentrop uzun uzadıya şörüşmüşlerdir, Havas ajansının haber verdiğine gö- re, Mitler, Lokarno devletleri muhtura- sının şimdiki şekliyle kabul edilemez ol- duğu hakkındaki görüşmede ısrar etmiş fakat henüz hiç bir karar verilmemiştir. (Sonu 5. inci sayfada) yeni bir iş ve hayat kaynağı daha bulmak için neşe içinde yola çıkarken.. Keçiborlu istasyonunda yarım saat kadar kalacaktır. Isparta'daki tören programı Karakuyununkine benzemektedir. da Bayındırlık Bakaânımız yeni bir demir yolu daha açılirken, bir talebenin sunduğu buketi aliyor Şehir şimdiden donanmış ve aziz misafiriyle mutlu gününün büyük se- vincine hazırlanmıştır. Başbakanımız ve yanındakiler aym 26 sında gece yarısından sonra İspar- tadan ayrılacaklar ve ertesi gün 21,30 da Ankarayı şereflendireceklerdir. Kubilay ihtifali İnkilâb şehidinin hatırası on binlerce kişi tarafndan anıldı Menemen, 23 (A.A.) — İnkilâb şe- hidleri Kubilây ve arkadaşları için diür on binlerce halkın iştirakiyle Menemen'- de büyük bir ihtifal yapildı. Her yıl 22 ilk kânunda yapılan bu ihtifal, parti genel sekreterliğinin tensibiyle 22 mar- ta bırakılmıştı. Hazırlanan program ge- reğince İzmir'den ve Manisa'dan iki ö- zel tren kalkmıstı. İzmir'den hareket eden büyük katarda oturacak tek bir yer olmadığı gibi ayrıca otomobiller ve otobüslerle gelen halk da binleri aşı- yordu. İzmir esnaf ve işçi birlikleri de otobüslerle gelmişlerdir. Manisa'dan ge- len özel tren de dolu idi. Yer olmadı- ğgından bir çok kimseler ayakta durmak mecburiyetinde kaldığı gibi, trende yer alamıyan manisalılar otomobiller ve o- tobüslerle Menemen'e gelmişlerdi. Ba- Lkesirden de bir heyet Kubilây ihtifa- linde bulunmak üzere tam vaktinde Me. nemen'e gelmiş bulunuyordu. Bundan başka Menemen'e civar kaza ve nahiye- lerden kalabalık halk kütleleri ve he. yetler gelmişlerdi. Menemen dün görü- lecek bir halde idi. Program gereğince C. H. P. başkanı ve Yozgad mebusu Avni Doğan, müstahkem mevki komu- tanı general Kerameddin, İzmir, Manisa ve M civar kazaların parti he- yetleri de törende hazır bulunmak üzere Menemen'e gelmiş bulunuyorlardı. Ku- bilây hailesi bir facia ve bir yas olmak. tan çıkmış, inkilâb ve istiklâl heyecan- larını her yıl tazelemeğ vesile olan ulu- sal bir gün halini almıştır. Süel muzika İstiklâl marşını çaldıktan — sonra, ordu- nun genç subayı tarafından bir söylev verildi. Bundan sonra İzmir ve Manisa cumuriyet halk partisi ilyön kurul baş- kanı Avni Doğan, İzmir ve Manisa adı. Fıkra Havadisçilik hafifliği İstanbul'dan bir telefon: — Bu- rada bazı gazetelerde büyük baş: lıkla muhtelit tedrisat sisteminin tadil olunacağını yazdılar. Doğru mu? 9 İnkılâbın en nazik işlerinden biri üzerinde herhangi bir gazete tarafından, salâhiyetli hiç kim- seye sörulmaksızın, böyle hafif havadisçilik edileceğine nasıl ina- nabiliriz? Bu: “ — Doğru mu?” Sualini âdeta biz sormak istiyor- duk. Bilirsiniz ki bazı şehirlerimizde mekteb kıtlığından dolayı çift tedris usulü vardır: Yani çocuk- lardan bir kısmtı öğleden evvel, bir kısmı da öğleden sonra mek- tebte okur. Esasen en küçük yaş- ta olan bu çocuklardan, lâ kızların öğleden evvel, erkeklerin öğleden sonra, veya tersine, mek- tebe devam etmeleri ile muhtelit tedrisat sistemi arasında ne mı'i—t nasebet olabilir ? Yarın, meselâ, herhangi bir ınu-Ğ allim veya heyet bir imlâ tmiîlî münakaşa edecek olsa, ve bir mı habir meseleyi tetkik etmiyerek eski yazıya dönülmek ihtimalin- den bahsetse, gazetelerimiz bu ha- beri yaymakta hiç ihtiyat göster- miyecekler midir? Muhtelit ted- ris meselesinin, ne kadar nazi bir inkılâb davası olduğunda te-. reddüd eden arkadaşlarımız va mıdır? Hattâ bunlar böyle bir ha- vadis gelecek olsa, bunu he halka hâaber vermek mi, yo, isyan mı etmek mevkiindedirler? Bazı şayialar vardır ki tekzi olunduktan sonra dahi zararlı nı devam ettirirler. Bilkassa bu İ (Sonu 5. inci sayfada) çeşid havadisleri daha sıhki bir kontrola tâbi tumaklığımız lâ- zımdır. * &Ğ “Ulus,, un Dil Yazıları Giineş -Dil teorisi Ziguratlar ve Mısır Ehramları Ziguratların (1) Mısır Ehramla- rına esas olduğu da muhakkaktır. Sulh konuşmaları ve tayyare bombardımanları BB. ÂAvenol ve Madariaga harbın durması için te- şebbüs yapacaklar — Finlandiya hastanesi haraboldu Adisababa, 23 (A.A.) — Ciciga bu sabah tekrar bombard edil- dımanında Finlandiya kızılhaç has- miştir. H'"fr' 23 (ALA.) — Royter ajan- sı bildiriyor: Dünkü Ciciga bombar- , Habeşistanda bulunan yabancı Kızılhaç heyetlerinden t harab olduğu haber veril - mektedir. Hastanede yatanlardan bi- risi ölmüş, altısı yaralanmıştır. (Sonu 3. üncü sayfada) * biri ve tarihi tetkik yapmak tecrübeleri H ile kelime tarihi Çünkü yine Wooldey'in iddiasına göre (Doktor-Foguet'in tavsif etti- ği “hanedandan önceki” Mısır mi ile bu ziguratları yapanlar ak- - raba idiler. Keza İngilterede bu- lunan ve neolitik devre ait “uzun kubbeli mezar” ları yapmış ola kavim ile bunlar arasında “uzak- tan bile olsa” bir hısımlık muhak- kak idi). Anadolu'da Ziguratlar l Bizde de ziguratlar vardır. U ağaçlı tepelerin sivrisinde, gün şin ilk ışığını alan yalçın kayalara bizde de aynı isim verilir. Fakat biz onlara zigurat değil sakarat deriz. İ Bizim sakaratlarımız Sümerde olduğu gibi yapma değildir. Fa- kat tabiat yapısı olan bu sakarat. larımız bütün tarih boyunca, S merdeki taklitlerinin hizmetini gördü. (Güneş kültü) yapan Bra kisefal ve Alpin Türk ulusları on- ların çevresinde yurt tutarak ya- ratılışın esası, ezeli öncülü ola güneşe onların sivrisine değen ışığına yönelmek suretiyle tap! lar. Ahreti olmıyan ve karanlı tan hoşlanmıyan ezeli hayat din nin felsefesini yavanlar ısığa, ha - Sayfayı ç:v%i E) “Zigurat” sözün;egpazf _ taplarda “sigurat” şeklinde rast danmaktadır. %İr z x B r ayk.

Bu sayıdan diğer sayfalar: