ON YEDİNCİ YIL. No. ULUS ADIMIZ, ANDIMIZDIR YENİ DEMİRYOLLARIMIZ AÇILIYOR Bugün Afyonda kurtuluş ve tayyare anıtlarile askeri mezar- lığın açılış törenlerine reislik edecek olan Başbakanımız, yarın da Afyon — Karakuyu ve İspar- ta - Bozanönü demiryollarını iş- letmiye açmak üzere dün gece Ankaradan hareket etti Başbakanımızla beraber Bayındırlık ve Ekonomi bakanlarımız, C. H. P. Genel Sekreteri B. Peker de gitti, Yapılması biten Afyon — Karakuyu ve Bozanönü — la- Parta demiryollarımız yarın Başbakan İnönü tarafından iş- letmiye açılacaktır, Başbakanmnız, Baymdırlık ve Ekonomi bakanlarımızla C. H. P, Genel Sekreteri B. Receb Peker, mebuslarımız, bakanlıklar ileri gelenleri ve gazeteciler dün iki hususi trenle şehrimizden ayrılmışlardır. n İnönü bugün Afyon'da kurtuluş ve tayyare anıtlarının ve modern mezarlığın açışını yapacaktır. Afyon - yu ve Bozanönü - Isparta hatları da yarın açılacaktır. Başbakanımızın bulunduğu ikinci tren Afyon'un Anadolu istasyonuna varınca Afyon belediye ve vilâyet he- yetleri ve halk tarafından karşılana- caktır. O gün Afyon'daki anıtların açılışından sonra, akşam Afyon bele- diyesi bir şölen verecektir. Yarın sabah Afyon'dan Karakuyu istasyonuna gidilecektir. Orada Af - yon vilâyeti, belediyesi ve halkevi “Başbarka KURTULUŞLARDAN.. F.R. ATAY Bugün tam beş sene oluyor ki türk çocuklarının ilk tahsillerini türk mekteblerinde yapmalarını kanunlaştırmıştık. Bu memleketi ileri gitmekten medrese ne kadar alıkoymuşsa, bilhassa bir kısım büyük şehir çocuklarını milliyet- sizleştiren, yabancı ilk - terbiye garbçılık savaşında 0 kadar za- rarlı olmuştur. İmparatorluğun son zamanlarında sayısı artan sa- lon kuklalarının cemiyet üstüne saldığı inansızlık havası ile, med- rese şarkçılarının devam ettirdiği gerilik havası arasında, milli uya- nışı geciktirmek bakımından, bü- yük bir fark yoktu. Türk levan- tenler, garbcı milliyetperverlerin, halk karşısında, dava ve müda - faalarını ancak zayıflatmışlardır. Mütareke devrine dair işgal zabit- lerinin hatıraları, ecnebi kucağın: da dilini ve şuurunu kaybeden bu sınıfın, türk milletinin faziletli ve asil bünyesi üzerinde nasıl kor- kunç bir yara olarak işlemekte ol- duğunu gösterir. Türk çocuğu doğduğundan ilk terbiyesini bitirinciye kadar, yüz- de yüz türk terbiyesi almalı idi. Buna cumuriyet muvaffak olmuş, yarı - sömürgeliğin baş vasfı ve kapitülasyonların en tehlikelisi olan ecnebi kültürü imtiyazına Niİhâyet vörmiştir. Bu niünaseebtle, ilk terbiye me- selesinin halledebildiğimiz kada- rının dahi, rejimin en büyük şeref- lerinden biri olduğunu gösteren bir küçük mukayese levhası can- landırmak isteriz: Büyük harba girerken bütün imparatorluktaki ilkmekteblerin sayısı 3413 - idi; okuyan çocukların yekünu da (41,895 i kız, 181,384 ü erkek ol- mak üzere) 223,279 idi. İmpara - torluğun yalnız türk parçası üze- rinde çalışan cumuriyetin bu se- nesinde rakamlar şöyle değişiyor: (Sonu 5. inci sayfada) Karaku- adına birer söylev verilecektir. Baş- bakanımızın da konuşması - ihtimal içindedir. Bundan sonra İnönü kor - delâyı kesecek ve Afyon - Karakuyu | hattı açılmış olacaktır. Karakuyu'da hazırlanan büfede bir müddet dinlenildikten sonra ls- parlaya hareket edilecektir. İnönü - nün Keçiborla kükürt fabrikasını gez- mesi ihtimali olduğundan ikinci tren Alman cevabı beklenirken Konsey toplantısı bugüne bırakıldı İNGİLTERE ALMANYA NEZ - DİNDE SON BİR TEŞEBBÜS DAHA YAPTI Londra, 23 (A.A.) — Dört Lokar- no devletinin tekliflerini — görüşmek üzere bugün Sen Ceymis — sarayında toplanacak olan milletler cemiyeti konseyi, bu toplantısını yarın öğleden sonraya bırakmıştır. Konsey yarın saat 16 da toplanack- trr, İtalya hoşnud Londra, 23 (ALA.) — İtalya büyük elçisi Grandi bugün öğleden sonra Sen Ceymis sarayında B. Madariaga'yı zi- yaret etmiştir. Büyük elçi, B. Avenol'u da ziyaret ederek könseyin yarına talik edilmesin. den dolayı hoşmudlağunu bildirmiştir. . İngilterenin son bir teşebbüsü Berlin, 23 (AA.) — İngiliz elçisi, Almanya'nın Londra muhlurasını kabul etmesi için B. Fon Noyrat nezdinde son bir teşebbüste daha bulunmuştur. Alman devlet adamları arasında . görüşmeler Berlin, 23 (A,A.) — İngiliz elçisi Sir Fipps'in, Lokarno tekliflerinin ka- bulü için B. Fon Noyrat'a yaptığı son müracaat üzerine, B. Hitler, Fon Noy. rat ve Von Ribbentrop uzun uzadıya #örüşmüşlerdir. Havas ajansının haber verdiğine gö- re, Vitler, Lokarno devletleri muhtra- sinın şimdiki şekliyle kabul edilemez ol- duğu hakkındaki görüşmede srar etmiş fakat henüz hiç bir karar verilmemiştir. (Sonu 5. inci sayfada) Başbakanımız memlekete yeni bir iş ve hayat kaynağı daha bulmak için neşe içinde yola çıkarken.. Keçiborlu istasyonunda yarım — saat kadar kalacaktır. İsparta'daki tören programı da Karakuyununkine benzemektedir. Bayındırlık Bakanımız yeni bir demir yolu daha açılırken, bir talebenin sunduğu buketi alıyor Şehir şimdiden donanmış ve aziz misafiriyle mutlu gününün büyük se- vincine hazırlanmıştır. Başbakanımız ve yanındakiler ayın 26 sında gece yarısından sonra Tapar- tadan ayrılacaklar ve ertesi gün 21,30 da Ankarayı şereflendireceklerdir. Kubilay ihtifali İnkilâb şehidinin hatırası on binlerce kişi tarafndan anıldı Menemen, 23 (AA.) — İnkilâb şe- hidleri Kubilây ve arkadaşları için dün on binlerce halkın iştirakiyle Menemen'- de büyük bir ihtifal yapıldı. Her yıl 22 ilk kânunda yapılan — bu ihtifal, parti genel sekreterliğinin tensibiyle 22 mar- ta bırakılmıştı. Hazırlanan program reğince İzmir'den ve Manisa'dan iki ö- zel tren kalkmıstı. İzmir'den hareket eden büyük katarda oturacak tek bir yer oalmadığı gibi ayrıca otomobiller ve otobüslerle gölen halk — da binleri aşı- yordu. İzmir esnaf ve işçi birlikleri de otobüslerle gelmişlerdir. Manisa'dan ge len özel tren de dolu idi. Yer olmadı- gından bir çok kimseler ayakta durmak mecburiyetinde kaldığı gibi, trende yer alamıyan manisalılar otomobiller ve o- tobüslerle Menemen'e gelmişlerdi. Ba- lkesirden de bir heyet Kubilây iktifa- Tinde bulunmak üzere tam vaktinde Me. nemen'e gelmiş bulunuyordu. Bundan başka Mencmen'e civar kaza ve nahiye- lerden kalabalık halk kütleleri ve he. yetler gelmişlerdi. Menemen dün görü- lecek bir halde idi. Program gereğince C. H. P, başkanı ve Yozgad mebusu Avni Doğan, müstahkem mevki kamu- tanı general Kerameddin, İzmir, Manisa ve Menemen civar kazaların parti he- yetleri de törende hazır bulunmak üzere Menemen'e gelmiş bulunuyorlardı. Ku- bilây hailesi bir facia ve bir yas olmak. tan çıkmış, inkilâb ve istiklâl heyecan- larını her yıl tazelameğ vesila olan ulu- sal bir gün halini almıştır. Süel muzika İstiklâl marşını çaldıktan — sonra, ordü- nun genç sabayı tarafından bir söylev verildi. Bundan sonra İzmir ve Manisa cumuriyet halk partisi ilyön kurul baş- kanı Avni Doğan, İzmir ve Manisa adı. (Sonu 5. inci sayfada) ' Son haberler ücüncü : sayfamızdadır Heryerde 5 kuruş Fıkra Yo SERSİ Havadisçilik hafifliği İstanbul'dan bir telefon: — Ba- rada bazı gazetelerde büyük baş lıkla muhtelit tedrisat sisteminin tadil olunacağımı yazdılar. Doğru mu? İnkdâbın en nazik işlerinden biri üzerinde herhangi bir gazete tarafından, salâhiyetli hiç kim- seye sorulmaksızın, böyle halif havadisçilik edileceğine nasıl ina- nabiliriz? Bu: “ — Doğru mu?" Sualini âdeta biz sormak - istiyor- duk. Bilirsiniz ki bazı şehirlerimizde mekteb kıtlığından dolayı çift tedris usulü vardır: Yani çocuk. lardan bir kismı öğleden evvel, bir kısmı da öğleden sonra mek- tebte okur, Esasen en küçük yaş- ta olan bu çocuklardan, meselâ kızların öğleden evvel, erkeklerin öğleden sonra, veya tersine, mek-« tebe devam etmeleri ile muhtelit tedrisat sistemi arasında ne mü- nasebet olabilir ? Yarın, meselâ, herhangi bir mu- allim veya heyet bir imlâ tadili münakaşa edecek olsa, ve bir mu- habir meseleyi tetkik etmiyerek eski yazıya dönülmek - ihtimalin- den bahsetse, gazetelerimiz bu ha- beri yaymakta hiç ihliyat göster« miyecekler midir? Muhtelit ted- ris meselesinin, ne kadar nazik bir inkılâb davası olduğunda te- reddüd eden arkadaşlarımız var mıdır? Hattâ bunlar böyle bir ha- vadis gelecek olsa, bunu hemen halka hüaber vermek mi, yoksa isyan mı etmek mevkiindedirler? Bazı şayialar vardır ki tekzib olunduktan sonra dahi zararları- nt devam ettirirler. Bilhassa bu çeşid havadisleri daha sıkı bir kontrola tâbi tumaklığımız lâ. zımdır. ./." “Ulus,, un Dil Yazıları Güneş -Dil teorisi ile kelime tarihi ve tarihi tetkik yapmak tecrübeleri H Ziguratlar ve Mısır Ehramları Ziguratların (1) Mısır Ehramla- rına esas olduğu da muhakkaktır. Sulh konuşmaları ve tayyare bombardımanları BB. Avenol ve Madariaga harbın durması için te- şebbüs yapacaklar - Finlandiya hastanesi haraboldu Adisababa, 23 (AA.) — Ciciga bu sabah tekrar bombardıman edil. miştir. Hırrfr. 23 (AA.) — Royter ajan- xı bildiriyor: Dünkü Ciciga bombar- dımanında Finlandiya kızılhaç har- tanesinin harab olduğu haber - veril - mektedir. Hastanede yatanlardan bi- risi ölmüş, altısı yaralanmıştır. (Sonu 3. üncü saylfada) a Habeşistanda bulunan yabancı Kızılhaç heyetlerinden biri Çünkü yine Wooldey'in iddiasına göre (Doktor-Foguet'in tavsif etti- ği “hanedandan önceki” Mısır kav mi ile bu ziguratları yapanlar ak- raba idiler. Keza İngilterede bu- kanan ve neolitik devre ait “uzun kubbeli mezar” ları yapmış olan kavim ile bunlar arasında “uzak. tan bile olsa” bir hısımlık muhatı kak idi). Anadolu'da Ziguratlar Bizde de ziguratlar vardır. Ulu — ağaçlı tepelerin sivrisinde, güne- şin ilk ışığını alan yalçın kayalara bizde de aynı isim verilir. Fakat biz onlara zigurat değil sakarat deriz. Bizim sakaratlarımız Sümerde olduğu gibi yapma değildir. Fa- kat tabiat yapısı olan bu sakarat. larımız bütün tarih boyunca, Sü. | merdeki — taklitleri gördü. (Güneş ki yapan Bra- kisefal ve Alpin Türk ulusları on- ların çevresinde yurt tutarak —yas — ratılışm esası, ezeli öncülü olamn — a yönelmek suretiyle f lar. Ahreti olmryan ve karanlılıa — tan hoşlanmıyan ezeli hayat dini- nin felsefesini ysbsmlar ısığa, has * Sayfayı çeviriniz « D) “Zigurat” sözüne bazı ki- taplarda “sigurat” şeklinde raste danmaktadır. a